4 Şubat 2015 Çarşamba

KIBRIS’IN TAKSİMİ FİKRİ NE KADAR ESKİ?


            “Söz” adlı haftalık haber dergisinin 20 Aralık 1985 tarihli 10. sayısında yer alan “Kıbrıs Sorununda Belgeler: Kıbrıs’ın Taksimine İlişkin İlk Öneriler” başlıklı yazılarımızın ilkinde, adanın taksim edilmesi fikrinin ilk defa olarak Ankara’da yayımlanmakta olan “Forum” adlı bir derginin 15 Temmuz 1955 tarihli nüshasında çıkan “Kıbrıs! Kıbrıs! Kıbrıs!” başlıklı ve imzasız bir yazıda dile getirildiğini aktarmış ve bu yazının Doç.Dr. Fahir Armaoğlu tarafından kaleme alındığının yine kendisi tarafından açıklandığını belirtmiştik.
            Kıbrıs’ın taksimi fikri daha sonra, 17 Temmuz 1956 tarihli Times gazetesinde yer alan İngiliz muhafazakâr milletvekili Walter Elliot’un bir mektubunda öne sürülmüş ve 19 Temmuz 1956 günü Avam kamarasında yaptığı bir konuşmada adanın taksiminin bir çözüm şekli olarak ciddi bir şekilde düşünülmesi gerektiği belirtilmişti
            Aradan geçen süre içinde yaptığımız arşiv çalışmalarında, daha eskiye giden bazı açıklamalara rastladık. Bunları aşağıda bulacaksınız:

KUDRET GAZETESİNDEN AKTARILAN MEKTUP
            İstiklâl gazetesinin 29 Kasım 1951 tarihli nüshasında, Türkiye’de 25 Kasım 1951 tarihli Kudret gazetesinde çıkan “Hikmet Bayur”un “Yine Kıbrıs işi-Bugün Yunanistan’ın dostluğuna ihtiyacı, bizim onun dostluğuna ihtiyacımızdan çok fazladır” başlıklı makalesine yer verilmekteydi.
            30 Kasım 1951 tarihli İstiklâl’de de, aynı Kudret gazetesinden şu alıntı yapılmaktaydı:
            “Kıbrıs Türktür ve Türk kalacaktır. Kıbrıs Türkleri adına konuşmaya en yetkili olan bir zattan aldığımız bir mektupta bulunan istekleri okuyucularımıza sunuyoruz.”
            Necati Özkan tarafından yazıldığını sandığımız bu mektupta dile getirilen istekler arasında, “Kıbrıs Türkleri, Kıbrıs’ın Hatay gibi, misak-ı milli sınırları dahiline alınmasını candan özlemektedir” ve “Kıbrıs Rumları ile Batı Trakya Türkleri mübadele edilerek, Kıbrıs Türkleri güçlendirilsin” gibi maddeler yer alırken, son paragraftaki 4. maddede şöyle denmekteydi:
            “Kıbrıs meselesinde hiç bir başarı elde edilmiyecek ve mazallah Yunanistan’a verilmesi cihetine gidilecek olursa, Kıbrıs, Hindistan ve Pakistan gibi İKİ BÖLGEYE AYRILARAK, KIBRIS RUM VE TÜRKLERİ ÖZEL BÖLGELERE YERLEŞTİRİLMELİ ve Türkle sakin olan kısmın Türkiyeye verilmesidir.”

YENİ SABAH’IN TAKSİM ÖNERİSİ
            9 Mayıs 1952 tarihli Hürsöz gazetesi, Rumca Ethnos gazetesinden şu haberi aktarmaktaydı: “Türkiye’de münteşir Yeni Sabah gazetesi Kıbrıs’ın biri Türk ve biri Yunan olmak üzere iki kısma ayrılmasını teklif etmektedir!”
            10 Mayıs 1952 tarihli İstiklâl gazetesi de, aynı haberi okuyucularına Rum basınından alıntılayarak aktarmaktaydı. Hürsöz gazetesi, 13 Mayıs 1952 günü, konuyla ilgili olarak okuyucularına şu değerlendirmeyi aktarmaktaydı:
            “Ta Nea, bir Türk gazetesinin Kıbrıs’ın iki kısma ayrılması ve biri Türk, diğeri Yunan idaresine verilerek arada bir korporasyon kurulması teklifine temas etmekte ve alaycı bir şekilde acaba Türk Kıbrıs’ın merkezinin Beyköyü, yoksa Gönyeli’nin mi olacağını sormaktadır.”

“İKİNCİ HATAY”
            Halkın Sesi gazetesi 16 Nisan 1953 tarihli nüshasında yer alan “Başyazı”sında Kıbrıs’ın İkinci Hatay olması konusunu işlerken, gazetenin manşeti ise şöyle idi: “Kıbrıs Türkiye’nin öz malıdır. İkinci Hatay, esaretten elbette kurtulacaktır.”
            1 Temmuz 1954 tarihli Halkın Sesi gazetesinde yer alan T.Serdengeçti imzalı makalenin başlığı da şöyleydi: “İkinci Girit değil, İkinci bir Hatay”.

YİNE HİKMET BAYUR
            TBMM’nin 25 Şubat 1956 tarihli oturumunda söz alan Manisa bağımsız milletvekili Hikmet Bayur, “Teklifim şudur: Hindistan’la Pakistan’ın birbirinden ayrıldığı gibi, Kıbrıs’ın Türk sahillerine olan kısmı bize, diğer kısımları da Yunanistan’a verilmelidir” (Cumhuriyet, 26 Şubat 1956) şeklinde konuşmuş, ama bu görüş, ne Türk parlamentosu çevrelerinde, ne de kamuoyunda herhangi bir sempati ile karşılaşmamıştı.

LEFKOŞA İKİYE BÖLÜNDÜ
            27 Nisan 1956 tarihli Halkın Sesi gazetesinde, manşetten verilen şu haber yer almaktaydı:
            “Lefkoşa’da sokağa çıkma yasağı dün öğleden sonra 5’den itibaren bu sabah 4’e kadar tatbik edildi. Şehir, kuzey ve güney olmak üzere ikiye ayrıldı.” Haberin devamında şöyle denmekteydi: “Yasağın kaldırıldığı 11 saat esnasında şehir, Batı ve Doğu Berlin gibi, Kuzey ve Güney Lefkoşa tarzında iki kısma ayrılmış, Baf kapısından Mağusa kapısına kadar devam eden sokak tamamen kapalı kalmıştır.”
            Halkın Sesi gazetesi, 28 Nisan 1956 tarihli nüshasında şu haberi vermekteydi:
            “Lefkoşa’nın Türk mahallelerinde evi, yazıhanesi veya mağazası bulunan Rumlar bu mahallelerden uzaklaşmak için Rum semtlerinde yer aramağa başlamışlardır.”

 “TAKSİM AMERİKA’DA TETKİK EDİLİYORMUŞ”
            Hürsöz gazetesi, 17 Ekim 1956 tarihli nüshasında, “Kıbrıs’ın bir Türk ve bir Rum bölgesine taksimi Amerika’da tetkik ediliyormuş” manşetini kullanarak, Atina gazetelerinin, Kuzey’in Türklere, Güney’in de Rumlara verileceğini, 60 bin Rumun ayrılarak kendi bölgelerine göç edeceğini yazdığını aktarmaktaydı. Haberi, New York Times gazetesinin muhabiri Londra’dan bildirmekte olup, bu projenin Londra’da tetkik edilmeğe başlandığı ve Vaşington’da da büyük alaka topladığı duyurulmaktaydı.
            “Siyasi İcmal” sütununda yazan “M.H.Zal” da, 21 Ekim 1956 tarihli Hürsöz’deki “Kıbrıs’ın taksimi mi?” başlıklı makalesinde şöyle demekteydi:
            “New York Times gazetesinin Londra muhabirinden alıp 3 Ekim tarihli sayısına koyduğu uzun bir telgrafta Kıbrıs’ın taksiminden bahis vardır. Muhabire göre bu fikir ilk defa olarak bir Yugoslav diplomatın kafasından çıkmış. Diplomat, Triyeste’nin A ve B bölgeleri hakkında İtalya ile Yugoslavya arasında uzun müddet devam eden, dünya sulhunu tehdit altında bırakan, nihayet bir uzlaşmaya bağlanan ihtilafı göz önünde tutmuş, aynı formülün Kıbrıs meselesine tatbikini İngiliz devlet adamlarına tavsiye etmiş. İngiliz kabinesi bunun hakkında topluca bir karara varamamış. Fakat ayrı ayrı Nazırlar bunu iyi bulmuşlar. Amerikalılara açmışlar, uzlaşma fikri orada da tasviple karşılanmış. Düşünülen şekil, 60 bin Türk ve 60 bin Rum arasında bir mübadele yapmak suretiyle Adanın batı kısmında bir Türk ekseriyeti yaratmak, burasını Türkiye’ye vermek, yapılacak anlaşma mucibince de İngiliz askeri üslerini Türk bölgesinde devam ettirmek...
            Kıbrıs’ın şu veya bu şekilde taksimi bir uzlaşma mevzuu olabilir mi? Bu karar mühim ve nazik bir milli meselede evet veya hayır diye bir vaziyet almak, bir gazetenin salâhiyetinin haricinde bir şeydir. Bir hükme varmak için salâhiyet ve ihtisas sahiplerine yalnız Kıbrıs işini değil, bütün Yakın Doğu meselelerini yeni baştan gözden geçirmeleri lâzım gelir...”
            Hürsöz’ün 3 Kasım 1956 tarihli nüshasında Ankara’dan bildiren Ertekin Barış da, bu plana değinerek, Lefkoşa’nın Batı kısmının Türkiye’ye, Doğu kısmının da Yunanlılara verileceğinden söz etmekte, taksim planının detaylarına kadar düşünülmüş, yeni bir Kore veya Triyeste misali paylaşma olduğunu duyurmaktaydı.

“TÜRKİYE KIBRIS’IN İKİ BÖLGEYE AYRILMASINI İSTİYOR”
            20 Aralık 1956 tarihli Hürsöz gazetesi, yeni Anayasa tasarısının Lord Radcliffe tarafından bir gün önce açıklandığını duyurmakta ve Lord Radcliffe’in bunu “diarhi” (iki hükümranlı devlet usulü) diye tanımladığını belirtmekteydi.   
            Türkiye Başbakanı Adnan Menderes de, 18 Ocak 1957’de Meclis’te yaptığı bir konuşmada Türk hükümetinin, Adanın ne şekilde taksim edilmesini düşündüğünü şöyle belirtmişti:
            “Biz Adada halk olarak yüzde 18’iz, onlar yüzde 82’dir. Adanın taksimi de bu nisbetler dahilinde olsun demiyoruz. Bu, ancak Yunanistan’ın tezi olmak lâzım gelir. Bize göre, taksimde Ada halkının mal ve mülkleri de esas olarak alınmalıdır. Adayı ikiye taksim ederiz. Yeter ki orada Türk vatanına nigehban (bakan) bir parça bulunsun ve üzerinde bayrağımız dalgalansın. Oradaki kuvvetleri, hudut ötesindeki hadiseleri kontrol edebilsin. Bütün Türklerin mutlaka bizim tarafımıza gelmesi lâzım gelir diyen bir kaide yoktur. Mübadeleyi ihtiyari de telakki edebiliriz.”

(Pozitif Detay, aylık magazin dergisi, Lefkoşa, Ekim 2007, Sayı:1)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder