17 Mayıs 2015 Pazar

KUZEY KIBRIS’TA ÇALIŞAN VE ÇALIŞMAYAN KESİMLERİN DURUMU


 15 Aralık 1996 tarihinde yapılan resmi nüfus sayımına göre, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)” diye anılan ve Kıbrıs Cumhuriyeti topraklarının Türk Silahlı Kuvvetleri’nin işgali altında tutulan kuzeyindeki %37’lik bölümünde, fiili (de facto) olarak 200,587 kişinin yaşadığı açıklanmıştı.
Kıbrıs Türk makamları tarafından yapılan ve sonuçları Ankara'da TC Devlet İstatistik Enstitüsü'nde değerlendirilen bu ilk nüfus sayımının verileri ise, ancak iki yıl sonra açıklanabilmişti. Buna göre, ikamet esasına göre (de jure) nüfus da, 188,662 kişi  olarak bildirilmişti.
Açıklamayı yapan Başbakanlık Planlama Örgütü Müsteşarı Ahmet Bulunç, aradaki 11,925 kişilik farkın, sayım günü KKTC'de bulunan kişilerin devamlı ikamet yerinin KKTC dışında olduğunu beyan etmesinden kaynaklandığını söylemişti. (Kıbrıs, 28 Kasım 1997)

ÇALIŞAN NÜFUSUN DAĞILIMI 
KKTC Başbakanlık Devlet Planlama Örgütü tarafından yayımlanan “2001 Geçiş Yılı Programı (Taslak)” başlıklı ve 13 Kasım 2000 tarihli yayına göre (s.87), KKTC’de çalışan nüfusun kesimlere göre dağılımı şöyle idi:
                                                  Sayı        Dağılım (%)

1. Tarım....................................15,236 ..... 17.1
2. Sanayi...................................  8,651 .....   9.7
    a. Taşocakçılığı....................   1,081 .....   1.2
    b. İmalat sanayii..................    6,183 .....   6.9
    c. Elektrik-su.......................    1,387 .....   1.6
3. İnşaat...................................  12,784 ..... 14.4
4. Ticaret.................................    9,664 ..... 10.9
    a. Toptan ve perakende........    6,000 .....   6.7
    b. Otelcilik ve lokantacılık...    3,664 .....   4.1
5. Ulaştırma-Haberleşme.........     8,186 .....   9.2
6. Mali müesseseler.................     3,026 .....   3.4
7. Serbest meslek ve hizmetler.   13,378 ..... 15.0
8. Kamu hizmetleri (*)............    18,096 ..... 20.3
_____________________________________________
Toplam:                                       89,021     100.0

(*) KİT ve Belediyeler dahil

Tablodan da görüleceği gibi, 89,021 kişiden oluşan ekonomi açısından aktif nüfusun %20’si (18,096 kişi), kamu kesiminde istihdam edilmiş olup, geriye kalan 70,925 kişi özel kesimde çalışmaktadır.

KAMU KESİMİ ÇALIŞANLARININ DAĞILIMI
DPÖ tarafından Şubat 2000’de yayımlanan 1998 yılına ait İstatistik Yıllığı’na göre (s.137), kamu kesiminde çalışan personelin dağılımı şöyle idi:

1. Memur............................  4,796
2. Polis................................  1,774
3. Öğretmen .......................  2,821  
4. Daimi işçi .......................  2,152 
5. Diğer ............................. . 2,330
________________________________
Ara toplam: ....................... 13,873 kişi

KİT ve Belediyelerde çalışan  memur ve işçilerin sayısı, yıllıkta ayrıca verilmemekle beraber, bu sayının 4,223 olduğu hesaplanabilir.
________________________________
Kamu görevlileri toplamı:.. 18,096 kişi

Yapılan bir değerlendirmeye göre, 1997 yılı içinde kamuda fiilen çalışmakta olan 13,416 kişi, gayri safi milli hasılaya %18 ile 20 arasında bir katkı sağlarken, genel bütçeden %38 oranında pay almaktaydı. (Kıbrıs, 13 Ağustos 1997) 

ÖZEL KESİMDE ÇALIŞANLARIN DAĞILIMI
DPÖ’nün “İstatistik ve Araştırma Dairesi” tarafından yaptırılan ve  “1998 Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımı:Birinci Aşama Sonuçları-KKTC Toplamı” başlığı altında Temmuz 2000’de yayımlanan çalışmada (s.6-9), 1998 yılına ait “Faaliyet koluna göre işyeri sayısı ve istihdam” şöyle verilmektedir:

İktisadi faaliyet     İşyeri    Ücretle çalışanların       Çalışanların
kolu                      sayısı    yıllık ortalama sayısı     yıllık ort. sayısı
_______________________________________________________
KKTC..................7,807.......... 18,111................... 26,572    
   Sürekli .............7,502 ......... 17,534 .................. 25,541
   Mevsimlik........   305 .........      577 ..................   1,031
________________________________________________________ 
İmalat................. 1,099 ..........  5,467 ...................  6,647    
İnşaat..................   110 ..........  1,055 ....................  1,126 
Ticaret................ 3,882 .........  6,547 .................... 10,468               
Otel-lokanta.......  1,402 .........  2,542 ....................  4,476             
Ulaştırma...........     248 .........     854 ....................  1,117
Mali aracı..........       58 .........     185 ....................     209
Gayri menkul....     313 .........     527 .....................     839 
Eğitim .............        56 .........     202 ....................     267
Sağlık işleri......       265 ........     149 ....................     423
Diğer toplum....       374 ........     583 ....................   1,000                                   

Yukarıdaki tablodan da görüleceği gibi, özel kesimdeki 7,807 işyerinde çalışan toplam 26,572 kişi içerisinde, ücret alarak başkasının yanında çalışanların sayısı 18,111 kişidir. Bunlardan 17,534 kişisi sürekli çalışırken, 577 kişisi de mevsimlik olarak çalışmaktadır. İstihdam bakımından ise, ticaret kesimi ilk sırayı alırken, bunu imalat ve turizm kesimleri izlemektedir.
Dikkati çeken bir başka nokta, 7,807 işyerinin 6 bine yakınının, yani %76’sının kişisel mülkiyet olmasıdır. Örneğin 4 bine yakın işyerinde tek kişi çalışmakta olup, bu da büyük olasılıkla işyerinin sahibi olan kişidir. 50 kişinin üzerinde istihdamı olan işyeri sayısı 40, 100 kişinin üzerinde istihdam yapan işyeri sayısı ise sadece 17’dir. (agy)

KAÇAK İŞÇİ SORUNU
Çalışma ve İskan Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Alper, KKTC’deki işyerlerinde çalışanların %70’inin “kaçak” olduğunu açıklarken (Kıbrıs, 7 Ekim 1999), KKTC Meclisinde konuşan CTP Mağusa milletvekili Sonay Adem de, KKTC hükümeti ile başsavcılığın gizlice anlaşarak, ülkedeki 20-25 bin kaçak işçinin statülerinin yasalaşması için gayret gösterildiğinden şikayet etmekte ve bu yönde TC hükümetiyle gizli protokoller imzalandığını söylemekteydi. (Kıbrıs, 1 Kasım 2000)
Kaçak işçilerin sosyal güvenceden yoksun ve sendikal örgütlenmeden uzak çalıştırılmaları, başka sorunlar da yaratmakta ve işçi sınıfının örgütlü birliğinin sağlanmasında göz ardı edilemeyecek önemli bir engel oluşturmaktadır.

ÇALIŞANLARIN SENDİKALAŞMA DURUMU
1996 yılında KKTC nüfusu 183,290 iken, çalışan kişi sayısı 78,595 idi. Bu çalışanlardan sadece %27.6’sı, yani 21,718 kişi sendikalı idi. Toplam sendikalı sayısının 15,792’si (%72.7’si) kamuda, 5,926’sı (%27.2’si) özel kesimdeydi.  (Ortam, 7.6.1996)
1998 yılına ait İstatistik Yıllığı’na göre, çeşitli işçi sendikalarında örgütlenmiş olan sendikalı kamu ve özel kesim çalışanlarının örgütsel dağılımı şöyle idi (s.142):

Sendika                Kişi

1. Dev-İş...........  2,274
2. Türk-Sen .....  5,250
3. Hür-İş .........   4,112
4. Bağımsız .....  13,228
____________________
Toplam: ..........  24,864 kişi

ÇALIŞMADAN MAAŞ ALANLARIN DURUMU
“İstatistik Yıllığı 1998”e göre, kamu ve devlet kesiminden emekli olanların durumu şöyle idi: 
- 1,531 kadar (Ekim 1996 rakamı) emekli mücahit dışta kalmak üzere, toplam 10,393 kişi devletten memur emeklisi olarak  maaş almaktaydı. Bunların 7,621 memur emeklisi, 1480 polis emeklisi, 1292 öğretmen emeklisi idi.(s.123)
 (2000 yılı verilerine göre,  bu rakam 10.362 kişidir.)
- Özel kesimde çalıştıktan sonra emekli olup da, Sosyal Sigortalar Dairesi’nden emeklilik maaşı alanların sayısı ise, 15,329 idi. Bunlar arasında Sosyal Sigortalar Yasasına göre emekli olanlar 8,773 kişi iken, özel uygulamalarla emekli maaşı alanlar 7,511 kişi idi.(s.128-129)
(2000 yılı verilerine göre, bu rakam 17.000 kişi kadardır.)   
- Devlet ayrıca her ay toplam 4,976 kişiye maddi yardım yapmaktaydı. Bunlardan 3,710 kişiye sosyal yardım, 274 kişiye malül gazilik, 288 kişiye şehit ailesi, 250 kişiye hadise kurbanı, 329 kişiye ebeveynleri şehit ve hadise kurbanı, 125 kişi de özürlü oldukları için ödeme yapılmaktaydı. (s.130)
- Devlet, 1995-1996 ders yılında 1,572 kişiye karşılıksız burs ödeneği vermekteydi.
(2000 yılı verilerine göre, bu rakama “diğerleri” başlığı altında 1.222 kişinin de eklenmesiyle toplam  6,278 kişiye çıkmıştır.)  
Her ay 57,422 çekin çıktığı devlet hazinesinden çeşitli maaş ödemeleri için, 2000 yılı içinde ayda 25 trilyon TL ödenmekteydi. (Kıbrıs, 6.7. ve 4.10.2000)

SONUÇ
26 Aralık 1994 tarihli Yeni Çağ gazetesinde yayımlanan “Memur cennetinde sendikacılık oyunu” başlıklı makalemizde, “KKTC devletçiği”ni yöneten egemen çevrelerin, nüfusun önemli bir bölümünü midesinden kendisine nasıl bağımlı bir hale getirdiğine dikkat çekmiş ve daha çok kamu kesimindeki çalışanları örgütlemiş olan memur sendikalarının dar bir ekonomizm uğruna sendikal yaşamı çıkmaza sürüklediğine parmak basmıştık.
Aradan geçen sürede, KKTC nüfusu içinde ekonomik açıdan devlete bağımlı kılınanların sayısında görülen artış, bu bağımlılığın egemenler tarafından bilinçli bir şekilde gerçekleştirildiğini göstermektedir. Ekonomik bağımlılık, ideolojik bağımlılığı da getirmekte ve küçük burjuva tavırlar düzenle uyumlaşmaktadır. Bir yandan devlet hazinesinden para alanların sayısı artarken, öte yandan da memur sendikacılığı, bazı sendika bürokratlarının elinde çalışanlar aleyhine sonuçlar vermeye başlamıştır.
Örneğin herhangi bir grev fonu bulundurmayan sendikaların 4-8 Aralık 2000 tarihlerinde 5 gün süreyle ekonomik önlemler paketine karşı yaptıkları genel grev sırasında, ülkede hayat yavaşlamış, çöpler birikmiş, her kesimde zor günler yaşanıp, milyarlarca liralık zarara yol açılırken, grevi yapan kamu çalışanları yarar yerine zarara uğramıştır. Öte yandan grevle zarar görmesi amaçlanan devlet, ancak %30’luk katılım oranı sağlanan genel grevden 400 milyar TL kârlı çıktığını açıklamıştır. (Kıbrıs, 6 Şubat 2001)  Bir başka deyişle, aralarında CTP ve YBH gibi siyasi partiler ile kamuda örgütlü sendikaların da bulunduğu 41 kuruluşun örgütlediği genel grevin faturası, grev yaparak işbaşı yapmayanların maaşlarından kesilerek çıkarılmıştır. Ekonomik önlemler paketi ise, aşama aşama uygulanmaya devam etmektedir. (KTAMS, genel grevden dolayı üyelerine 47 ile55 milyar TL arasında bir ödeme yapacağını duyurmuştur -Yeni Düzen, 19 Şubat 2001-, ama bu, olumsuz sonucu değiştirmemektedir.)
Yukarıda adı geçen makalemizi, “Çalışanların ‘kendiliğinden’ değil de, ‘kendisi için’ sınıf olma mücadelesi için alınacak daha çok yol vardır” diyerek bitirmiştik. Aradan geçen bunca yıl içinde pek de ileriye gidilememişse, bunun nedenleri üzerinde tekrar tekrar kafa yormak, somut durumun somut tahlilini yeniden yapmak gerekmektedir. Kaldı ki, bir küçük burjuvalar denizi haline getirilen Kıbrıs Türk toplumu içinde verilecek olan demokrasi ve sosyal-ekonomik ilerleme mücadelesi, giderek daha da zorlaşmaktadır.
Örgütlülüğü artırarak, siyasal, ekonomik ve ideolojik alanlarda sınıf mücadelesini yükseltmek ve geniş yığınlara çıkış yolunu göstermek, tek seçenek olarak görünmektedir.   


(“Ahmet An” imzasıyla, Kıbrıs’ta Sosyalist Gerçek dergisi, Sayı:61-62, Mart-Nisan 2001 ve kitap içinde, Ahmet An, Kıbrıs Nereye Gidiyor?, İstanbul 2002, s.232-238)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder