18 Aralık 2015 Cuma

MÜZİK HOCASI ZEKİ TANER’İ YİTİRDİK


 Eski kuşaktan bir yıldız daha kaydı ve yılların müzik hocası Zeki Taner’i 17 Mayıs 1992 sabahı yitirdik. 73 yaşında kalp yetmezliği nedeniyle ölen hocamız, daha çocukluk yaşlarında müziğe ilgi duymuş ve ud çalmayı öğrenerek, zamanın tek ve önemli müzik topluluğu olan Dar-ül-elhan’da klasik Türk Müziği icra etmeye başlamıştı. Kurulduğu 1925 yılından kapandığı 1950 yılına kadar halkımıza çeşitli konserler sunan Dar-ül-elhan’da birçok insanımız müzik çalışması yapmış ve değerli elemanlar yetişmişti.
30 Ocak 1950 tarihli Ateş gazetesinde yer alan şu haber okuyucuya bir bilgi verebilir:
“Büyük bir memnuniyetle öğrendiğimize göre, Kıbrıs’ın yegane musiki cemiyeti olan Darülelhan, 7 Şubat 1950 Çarşamba günü akşamı Lefkoşa’da Macik Palas Sinemasında muazzam bir konser verecektir. 15’i kız ve 15’i erkek olmak üzere 30 okuyucunun ve 17 musikişinasın iştirak edeceği muazzam bir koro heyeti iştirak edecektir... Darülelhan’ın Kıbrıs’a mahsus bazı şarkı ve marşları da sahneye koyması, bu konsere başka bir özellik ve canlılık vereceği gibi, yurdumuzun musiki sanatına da büyük yardımları dokunacağı şüphesizdir...Darülelhan provalarını Lefkoşa’da Mevlevi Tekyesinde yapmaktadır.”
1933-34 yıllarında Lise’de müdürlük yapan İsmail Hikmet Bey’in kültürel çalışmalarından biri olarak yeniden oluşturulan Lise Bandosu’nu Bedelyan Efendi çalıştırmaktaydı. Onun ayrılmasından sonra, Polis Bandosu’nun Türk elemanlarından Zeki Taner, Vecihi Turgay ve Turgut Yağtuğ kısa bir süre çalıştırıcı olarak görev yaptılar ve 1952 yılında Zeki Taner, Bando şefliğini üstlendi. Lefkoşa Türk Lisesi Bandosu’nun 1965 yılında Kıbrıs Türk Mücahitler Bandosu’na dönüştürülmesine kadar olan süre içinde birçok lise öğrencisine müzik aleti çalmasını öğretip, onları eğiten Zeki Taner, gençliğin çok sesli müziği sevmesinde önemli katkılarda bulunmuştur.
1950’li yıllarda Kıbrıs Radyo Yayın Korporasyonu bünyesinde oluşturulan klasik Türk müziği topluluklarında klarnetiyle yer alan Zeki Taner, Türk müziği çalışmalarını da yürütmeye devam etmiştir. Mustafa Kenan Topluluğundan sonra oluşturulan Zeki Taner Topluluğunda, Vecihi Turgay keman, Ahmet Anlar flüt, İzzi Bey Ud ve Zeki Bey de klarnet çalıyordu. Bunu izleyen Abdülazim Aziz Topluluğu da değerli müzisyen ve fasıl heyeti üyeleri ile, eski bandları şimdi bile zevkle dinlenen radyo programları yapmakta, televizyon programlarında Türk izleyicilere müzik ziyafeti çekmekteydi. Hafif Müzikte, Kamran Aziz Topluluğu bir dönemin unutulmaz yıldızıydı. Türkçe sözlü hafif müzikte Türkiye’den önce çalışmalar yapan bu topluluk, o döneme damgasını vurmuştu. Zeki Taner’in adı geçen bu müzik çalışmaları içinde yer alması, onun müziğe olan tutkusunun bir ifadesiydi.
Zeki Bey’in oğlu Yılmaz Taner ile kızı Yıldan Taner, değerli birer müzik öğretmeni olarak yetişmişlerdir. Ortaokul ve lisede Yılmaz Taner, benim müzik hocamdı. 1964-65 ders yılında Lise Bandosu’nda alto saksafon çalarak başlayan müzik çalışmalarım, bir taraftan okul bandosunun Mücahitler Bandosu’na dönüşmesiyle Zeki Taner yönetiminde sürerken, öte yandan da Yılmaz Taner hocamın oluşturduğu 10 kişilik Lefkoşa Türk Erkek Lisesi Caz Orkestrası (Letül)’de devam etti. Yıl 1966. Bayrak Radyosu’na programlar yaptık ve yayımlandı. Mücahitler Bandosu’nun o yıllarda kaydettiği “İzmir Marşı”, hala daha Radyo Haber Bültenleri öncesinde çalınmaktadır.
1965 Haziran’ında, K.T. Mücahitler Bandosu oluşturulurken, Kıbrıs Polis Bandosu kadrosundan gelen Zeki Taner hocamızın yanında, Vecihi Bey (trompet), Ahmet Anlar (flüt ve alet bakımcısı), Mehmet Ali (klarnet), Mustafa (korno) ve Turgut (baso) Bey’ler de bize güç katmışlardı. Yüksek öğrenim için terhis edildiğimiz 1969’a kadar geçen 4 yıl içinde, bu eski kuşak bandocularla zevkli bir beraberliğimiz oldu. Askeri törenlerde, milli günlerdeki resmi geçitlerde soluk soluğa çaldığımız marşlar yanında, her yıl Lefkoşa Türk Kız ve Erkek Liselerinin 19 Mayıs’lardaki müzikli spor hareketlerinde seslendirdiğimiz klasik-folk-pop karışımı müzikler, hep Bando Şefimiz Zeki Taner Bey’in yönetiminde icra edildi. Değerli müzik öğretmeni Jale Derviş’in hazırladığı müzikler eşliğinde dans eden kız lisesi öğrencileri ile yaptığımız provalar, bu provalar sırasında Zeki Bey’in yol açtığı şakalar hâlâ daha belleklerimizdedir. Bandomuz sadece askeri müzik değil, klasik Batı Müziği ve Türk Halk Müziğinden düzenlenmiş potpuriler de icra etmekte ve her yaz Lefkoşa’daki Mücahitler Gazinosu’nun bahçesinde halka parasız konserler vermekteydi. Çaldığımız üvertürler, Viyana valsleri, Latin Amerika melodileri, Türk Halk şarkılarından, klasik müziğinden düzenlenmiş parçalar bizi dinleyen yüzlerce Lefkoşalıya çok sesli müziği sevdirmiş ve ilgi ile izlenen konserler geleneğini başlatmıştı.
Son 5-6 yıldır arada bir, eski bando elemanlarından bir kısmı olarak bir araya geldiğimizde, soframızın baş konuğu hep Zeki Taner hocamız olurdu. Eski günleri anar ve birlikte geçirdiğimiz müzikli anıları yeniden anlatırdık. Geçen yıl Yılmaz Taner hocamızın da aramıza katılması ile, eski bandocuların oluşturacağı bir “Nefesli ve Vurgulu Sazlar Orkestrası”nın Lefkoşa’da kurulması dileğimizi gerçekleştirme yolunda gelişmeler kaydettik. Eylül 1991’den beri bir araya gelerek, yeniden birlikte müzik çalışmalarına başlamıştık. İlk konserimizi vermeden hocamız Zeki Taner’i yitirmek bizi çok üzmüştür.
18 Mayıs 1992 günü cenazesinde arkadaşlarımızla buluştuğumuzda üzerinde durduğumuz konu, Zeki Taner hocamızı “Funeral March”sız, müziksiz olarak ebedi istirahargahına uğurlamamızdı. 1979 yılında emekliye ayrıldığı K.T. Güvenlik Kuvvetleri Bandosu ondan bunu esirgememeliydi. Emsal olmasın diye yapılmamış! Acaba toplumuz başka bir Zeki Taner yetiştirecek miydi?
Evet, eski kuşak müzisyenlerinden bir yıldız daha kaydı. Yakınlarına başsağlığı dilerken, hayatta olan diğer değerli eski kuşak müzisyenlerimize sahip çıkılmasını öneriyorum. Besteleri, anıları, belgeleri saptanarak, koruma altına alınmalıdır. Geçmişine sahip çıkmayan toplumların, geleceğe güvenle bakamadıklarını unutmayalım

(Ortam gazetesi, Lefkoşa, 18 Mayıs 1992 ve ayrıca "Kıbrıs Türk Kültürü Üzerine Yazılar" kitabım içinde, Lefkoşa 1999, s.184-186)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder