31 Ocak 2018 Çarşamba

KIBRIS’TA NELER OLUYOR?


Kıbrıs Cumhuriyeti 1960 yılında İngiliz sömürge yönetimine karşı sürdürülen 5 yıllık başkaldırıdan sonra Kıbrıs nüfusunu oluşturan Rum ve Türk toplumlarının yüzde 70:30 oranında yönetime katılmaları ilkesi üzerine kurulmuştu. Kuruluşundan bir ay sonra BM’e, 6 ay sonra da Commonwealth’e katılan yeni cumhuriyet, İngiltere’nin 5 yıl içinde vermeyi taahhüt ettiği 7.5 milyon sterlin değerindeki ekonomik yardımla, kendi ekonomisini kurarak, işsizliğin giderilmesine çalışacaktı.
1964’le birlikte başlayan toplumlararası çatışmalar, Türkleri hükümetteki görevlerinden uzaklaştırırken, ekonomik yönden de tamamen Rumlara bağımlı kılıyordu. Kıbrıs ekonomisi halen geliri ve turizmi ile Rumların tekelinde olup, yabancı askeri birliklerden Rum yönetimine kalan döviz miktarı, 30 milyon sterline yaklaşmaktadır. Kıbrıs’ın politik çalkantı içinde geçirdiği savaş sonrası dönemlerinin, aynı zamanda refah düzeyinin de en yüksek noktasına eriştiği bir dönem olması oldukça ilginçtir. Adadaki İngiliz üsleri ile BM Barış Gücü’nün harcamaları arttıkça, Kıbrıs’ın ödemeler dengesi de o kadar sağlam olmaktadır. Bunun yanında turizm ve ada dışındaki Kıbrıslıların gönderdiği para – ortalama 5,000 Kıbrıslı her yıl göç etmektedir, İngiltere’de yaklaşık 100,000 Kıbrıslı yaşamaktadır- ticaret açığını kapamaktadır.
Geçtiğimiz yılın son ayı içinde, Türkiye ile Kıbrıs arasındaki ticareti artırmayı amaçlayan ortak bir ticaret odası kurulmuştur. Türkiye-Kıbrıs Türk Ticaret Odası, ticari ortaklıkların kurulmasını ve Kıbrıs Türk sanayii ile turizmini teşvik edeceğini açıklamıştır. Kıbrıs Türkleri ekonomik yönden geri kaldığından, bu konuda büyük ilerlemeler gösteren Rumlar için iyi bir pazar durumundadır. Turizm alanında da devlet desteği ile örgütlenen Rumların, tam konforlu 500’e yakın otel, motel ve pansiyon tipi turizm kuruluşu olmasına karşın, Türk bölgesinde Lefkoşa’da yalnız bir otel bulunmaktadır. Son zamanlarda gittikçe artan sayıda Türkiyeli turist gruplarının Rum otellerinde kalmak zorunda olması, milli bir politika güden Türkler açısından acıdır.
Kıbrıs’ta Rumlar arasında Grivasçılar tarafından uzun süredir uygulanmakta olan terör hareketi ile gittikçe artan hayat pahalılığı ve enflasyon, dengedeki Kıbrıs ekonomisini sarsmaya başlamıştır. Öte yandan adadaki üç Amerikan dinleme istasyonundan ikisi kapanmış, İngilizler de Kıbrıs’taki askeri üslerinden çekilmeyi düşünmektedirler. İngiltere hükümeti, Kıbrıs’taki olağanüstü durum dolayısıyla, 1962 yılından beri Kıbrıs’a herhangi bir yardımda bulunmamıştır. İngiliz üslerine sağlanan 2.5 milyon TL tutarında tazminat isteneceği, konuyu İngiltere ile görüşmekte olan Makarios yönetimince açıklanmıştır.
Giderleri gittikçe artan BM Barış Gücü’nün de adadan çekilmesi halinde, Kıbrıs’ın üzerini yeniden kara bulutların kaplayacağını şimdiden söylemek kehanet sayılmaz. Toplumlararası görüşmeler ise tarafların inatçı tutumlarını sürdürmeleri nedeniyle sonuca bağlanamamaktadır. Ertelenen Rum yerel seçimlerinin yenilenmesi ve yaklaşan genel seçimlerde iskemle sayısını artıracağı mutlak olan bazı partilerin güçlenmesini engellemek için iç ve dış güçlerin tezgâhlayacakları oyunlara karşı Türk kamuoyu uyanık olmalıdır. Orta Doğu ve Akdeniz üzerinde yapılan pazarlıklar, Kıbrıs’ta barış isteyen taraflarca ilgi ile izlenmektedir.

(“Ali Akansel” imzası ile, Yeni Ortam gazetesi, İstanbul, 24 Ocak 1974)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder