İlk sayısı 13 Şubat 1982 günü yayımlanan
"Belge" adlı yeni bir dergi, yakın tarihimizle ilgili ilginç
açıklamalarda bulunmaktadır. "Kıbrıs Türk Halkının devam etmekte olan
Ulusal Kurtuşuş Mücadelesine belgelerle ışık tutma"yı amaçladığını
açıklayan "Atatürkçü" bu dergi, "yayın hayatımızda bir büyük
eksikliği gidermek için yola çıktığını" ve tarihsel bir görev yüklendiğini
açıklamaktadır.
Büyük ölçüde R.R.Denktaş'ın yazıları, anıları ve
arşivindeki belgelerle doldurulan Belge dergisinden aktaracağımız aşağıdaki
alıntılar, "Toplum liderimizin" gerek 1963, gerekse 1974 olayları
öncesindeki "çok isabetli öngörü ve uyarılarını" belgelemektedir:
"1963 olaylarına Denktaş neden oldu diye kalem
oynatanlar türedi. Gençlerimiz bir boşluk ve dağınıklık içindedir. Bu
yayınımızda sizlere Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf Denktaş'ın Meclis birinci
devre dördüncü çalışma yılında yaptığı konuşmanın Rumlarla ilgili bölümünü
sunuyoruz. Üç buçuk ay sonra Noel saldırısı başlayacaktır. Ve ondan iki yıl sonra
da bu saldırıya temel teşkil eden Akritas planı Rum basınında açıklanacak ve
Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf Denktaş'ın uyarısını bir kez daha
doğrulayacaktır."
15 Eylül 1963 günü yapılan konuşmada "uyarılar"
ise şöyle:
"1. Anayasada Türklere hak tanıyan garantili
maddeler kaldırılacaktır.
2. Garanti anlaşması lağvedilecektir.
3. Kıbrıs bir Rum devleti haline gelecek ve bu devlet
içinde Türklere azınlık hakları tanınacaktır." (Belge, Sayı:1, s.9-10)
Yazının başlığı "Teşhiste hata yoktur" diye
konmuş. Bravo teşhisi koyana.
"Rauf Denktaş'ın 1960-1963 yıllarında yaptığı
"Uyarılara" "taksimci, emperyalist ajanı, koltuğunu muhafaza
için şoven davranan kişi" cevabını verenler (agy, s.9) için aynı döneme
ait Rauf Denktaş'ın arşivinden yeni bir belge de, derginin 22 Mayıs 1982
tarihli 8. sayısında "Tarihten bir yaprak" köşesinde yer alıyor
(s.29):
"1963 yılının Mayıs ayında Ankara'da T.C.
hükümetinin bakanlarına ve Büyük Millet Meclisi'nde ilgili komisyonlara, bazı
milletvekillerine Kıbrısla ilgili 32 sayfalık bir rapor dağıtılmıştı. O tarihe
kadar tarihi gelişmeleri belirleyen ve gelmekte olan tehlikelere ışık tutan bu
raporu - o günün Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Başkanı Sn.Rauf Denktaş'ın ricası
üzerine- Milliyet'in yazarlarından Ömer Sami Coşar kaleme almıştı. 1960-1962
yılları arasında Kıbrıs'tan Türkiye'ye giden resmi raporların durumu nasıl
yansıttığı bilinmemekle beraber, o günlerde Rauf Denktaş ve mesai arkadaşları,
Türkiye'nin Kıbrıs'taki Rum tutumu ve Rumların niyet ve planları hakkında
yeterince bilgi sahibi olmadıkları görüşündedirler."
Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı ile yakın ilişkileri
bilinen gazeteci Ömer Sami Coşar tarafından 1963 olaylarına 6-7 ay kala yazılan
"Londra anlaşmalarından bugüne Kıbrıs" raporu, "hatasız"
teşhisini şöyle koyar:
"Yegane adil, haklı, mutedil hal tarzı olan Taksimi
vakit geçirmeden kabul etmek gerekmektedir. Adadaki iki cemaatin yekdiğerine
karşı hissetttikleri itimatsızlık ve düşmanlık bu cemaatların artık bir arada
yaşamalarına ve bir idare altında işbirliği yapmalarına imkan vermemektedir.
Adaya sulh ve sükunun iadesi için bu iki ceaati fiilen ve hukuken birbirinden
ayırmak ve hususiyle istikbal ve mukadderat bakımından derin bir endişe içinde
bulunan Türk cemaatine hiçbir zaman yaşama hakkına ve hürriyetine kastetmiş olan
Rum cemaatının tahakkümü altında bırakılmayacağı hususunda teminat vermek
lazımdır." (Belge, Sayı:8, s.32)
1963'lerde taksimci ve ayrılıkçı çözümü anlaşmazlıkta tek
çıkar yol olarak gören R.R.Denktaş, on yıl sonra aynı şaşmaz hedef
doğrultusunda çalışmalarını sürdürmektedir.
Ayakta kalmasını dilemediği Kıbrıs Cumhuriyeti'nin
Cumhurbaşkan Muavini ve Kıbrıs Türk Yönetimi Yürütme Kurulu Başkanı olarak, 5
Kasım 1973 günü CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve diğer parti liderlerine
gönderdiği mektupta şöyle demektedir:
"Kıbrıs'ta raporla takdiri zor, fiili bir durum
mevcuttur. Bunu görüp değerlendirmek yerinde olur. Gün gele anavatanın topyekün
harp kararı alabileceği milli davada mebuslarınızla senatörlerinizin geçmiş ve
gelecek idarecilerin yavruvatanı ziyaretleri on yıllık bir direnişi yürüten -ve
uzun yıllar yürütmesi beklenen- Kıbrıs Türkleri çok mutlu olacaklardır."
(Belge, Sayı:7, Mayıs 1982, s.13)
Topyekün harp kararı alınmasından 8 ay önce "değerli
teşhis ve öngörüleri ile "Anavatan"ı uyaran R.R.Denktaş, Türkiye'de
CHP-MSP koalisyonunun 25 Ocak 1974'de kurulmasından sonra Başbakan Ecevit'le
görüşme talebinde bulunur. Gerisini izninizle "Belge" belgelesin:
"Sayın Denktaş'ın Ankara'yı ziyareti büyük önem
taşımaktaydı...Ankara'yı her ziyaretinde olduğu gibi Sn.Denktaş'ın çantasında
Türk hükümetine sunulmak üzere bir rapor vardı. Raporun içeriği acı gerçeklerle
doluydu...Denktaş, Sn.Ecevit'e 'Makarios'a yeni bir suikast tertip
edilebilir...Raporun bu kısmı ile ilgili görüş ve düşüncelerime
katılıyormusunuz? Makarios'a vaki bir saldırı Enosis'i derhal oluşturmak için
yapılacaktır. Türkiye'nin müdahalesi gerekebilir. Hazırmıyız?' sorusunu
yöneltti. Ecevit'in cervabı kesindi: "Kıbrıs'taki merşru haklarımızı ve
halkımızı tehlikeye düşürecek her gelişme karşısında hazırlıklıyız, merak
etmeyiniz." (Belge, Sayı:7, Mayıs 1982, s.15-16)
Ve olayların nasıl gelişeceğini önceden görüp, ilgilileri
uyaranlar, hiç de merak etmezler. 15 Temmuz 1974 günü Makarios'a karşı Kıbrıslı
Rum ve Yunan faşistleri tarafından yen,i bir suikast tertip edilir. Emperyalizm
ve yerli işbirlikçilerinin planladıkları gibi öldürülemeyen Makarios'un
öldüğünü duyuran haber, R.R.Denktaş'ın gazetesinin eki olarak Türk kesiminde
dağıtılır. 5 gün sonra Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesi gerekir ve Türk ordusu
buna hazırdır.
"Belge", sadece geçmiş olaylara ışık tutmakla
kalmayıp, teşhis ve öngörülerini geleceğe yönelik olarak da sürdürmektedir:
"DİKO-AKEL işbirlikçilerini, çıktıkları yolda
ummadıkları fırtınaların ve hatta tehlikelerin beklediği duyurulmaktadır. Rum
tarafı yeniden bazı olaylara gebedir. Ve önümüzde seçimlere kadar 9 ay vardır.
Gelişmeler de açık kapı bırakmaktadır. Bir Rum yazar, Türk meslektaşlarına
açıkça "yeni bir darbe olabilir" diyebilmiştir." (Belge, Sayı:7,
Mayıs 1982, s.5)
Sayın Denktaş'ı "Kırnı ovasında kır çiçeklerinin
fotoğraflarını çekerken yakalayan bir Belge yazarı, "Özgür bir vatan
için" ona "alışılmışın dışında sorular" yöneltti. Derginin 22
Mayıs 1982 tarihli 8. sayısında yer alan R.R.Denktaş'ın bir cevabına bakalım:
"Rum tarafı çetin olaylara ve gelişmelere gebedir
kanısındayım. Kilise Kiprianu dışında lider aramakta, bir zamanlar kenara itmak
istediği Klerides'le göz kırpıştırmakta, kur yapmaktadır. Biz işimize bakalım.
Gelişmeleri yakından izleyip, değerlendirelim. Kanımca Rum tarafında yeni bir
yeraltı teşkilatının harekete geçeceği günler pek uzak değildir. Herşey bunu
göstermektedir." (s.21-22)
Politik kariyerine yeraltı örgütü kurarak başlayan
"toplum liderimizin bu değerli değerlendirmelerinin" gelecek aylar
içinde Rum toplumunda yer alacak olaylar ve gelişmeler açısından önemi
büyüktür.
"Muhalefet benim susmamı, konuşmamamı arzu
etmektedir. Ruma gereğince cevap verenler çoğaldıkça benim demeçlerim de
azalacaktır şüphesiz" diyen R.R.Denktaş'ın Belge dergisinde belgeledikleri,
hem geçmişe, hem de geleceğe yönelik çok ilginç açıklamalardır.
"İdeolojik yaklaşımlarla ele alınan dava, bu davada
önemli rol oynamış kişiler ve tümüyle geçmiş yozlaştırılmaktadır. Gençler buna
dikkat etmeli, gerçeklerle gerçek olmayanları ayırd edebilmelidirler."
Yazılarının çoğunu bizzat Sn.Denktaş'ın yazdığı izlenimi
veren Belge dergisini, işte tam da bu nedenle biz de okuyucularımıza
okumalarını salık veririz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder