10 Ocak 2014 Cuma

BELGENİN BELGELEDİKLERİ


İlk sayısı 13 Şubat 1982 günü yayımlanan "Belge" adlı yeni bir dergi, yakın tarihimizle ilgili ilginç açıklamalarda bulunmaktadır. "Kıbrıs Türk Halkının devam etmekte olan Ulusal Kurtuşuş Mücadelesine belgelerle ışık tutma"yı amaçladığını açıklayan "Atatürkçü" bu dergi, "yayın hayatımızda bir büyük eksikliği gidermek için yola çıktığını" ve tarihsel bir görev yüklendiğini açıklamaktadır.

Büyük ölçüde R.R.Denktaş'ın yazıları, anıları ve arşivindeki belgelerle doldurulan Belge dergisinden aktaracağımız aşağıdaki alıntılar, "Toplum liderimizin" gerek 1963, gerekse 1974 olayları öncesindeki "çok isabetli öngörü ve uyarılarını" belgelemektedir:

"1963 olaylarına Denktaş neden oldu diye kalem oynatanlar türedi. Gençlerimiz bir boşluk ve dağınıklık içindedir. Bu yayınımızda sizlere Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf Denktaş'ın Meclis birinci devre dördüncü çalışma yılında yaptığı konuşmanın Rumlarla ilgili bölümünü sunuyoruz. Üç buçuk ay sonra Noel saldırısı başlayacaktır. Ve ondan iki yıl sonra da bu saldırıya temel teşkil eden Akritas planı Rum basınında açıklanacak ve Türk Cemaat Meclisi Başkanı Rauf Denktaş'ın uyarısını bir kez daha doğrulayacaktır."

15 Eylül 1963 günü yapılan konuşmada "uyarılar" ise şöyle:

"1. Anayasada Türklere hak tanıyan garantili maddeler kaldırılacaktır.

2. Garanti anlaşması lağvedilecektir.

3. Kıbrıs bir Rum devleti haline gelecek ve bu devlet içinde Türklere azınlık hakları tanınacaktır." (Belge, Sayı:1, s.9-10)

Yazının başlığı "Teşhiste hata yoktur" diye konmuş. Bravo teşhisi koyana.

"Rauf Denktaş'ın 1960-1963 yıllarında yaptığı "Uyarılara" "taksimci, emperyalist ajanı, koltuğunu muhafaza için şoven davranan kişi" cevabını verenler (agy, s.9) için aynı döneme ait Rauf Denktaş'ın arşivinden yeni bir belge de, derginin 22 Mayıs 1982 tarihli 8. sayısında "Tarihten bir yaprak" köşesinde yer alıyor (s.29):

"1963 yılının Mayıs ayında Ankara'da T.C. hükümetinin bakanlarına ve Büyük Millet Meclisi'nde ilgili komisyonlara, bazı milletvekillerine Kıbrısla ilgili 32 sayfalık bir rapor dağıtılmıştı. O tarihe kadar tarihi gelişmeleri belirleyen ve gelmekte olan tehlikelere ışık tutan bu raporu - o günün Kıbrıs Türk Cemaat Meclisi Başkanı Sn.Rauf Denktaş'ın ricası üzerine- Milliyet'in yazarlarından Ömer Sami Coşar kaleme almıştı. 1960-1962 yılları arasında Kıbrıs'tan Türkiye'ye giden resmi raporların durumu nasıl yansıttığı bilinmemekle beraber, o günlerde Rauf Denktaş ve mesai arkadaşları, Türkiye'nin Kıbrıs'taki Rum tutumu ve Rumların niyet ve planları hakkında yeterince bilgi sahibi olmadıkları görüşündedirler."

Türkiye Milli İstihbarat Teşkilatı ile yakın ilişkileri bilinen gazeteci Ömer Sami Coşar tarafından 1963 olaylarına 6-7 ay kala yazılan "Londra anlaşmalarından bugüne Kıbrıs" raporu, "hatasız" teşhisini şöyle koyar:

"Yegane adil, haklı, mutedil hal tarzı olan Taksimi vakit geçirmeden kabul etmek gerekmektedir. Adadaki iki cemaatin yekdiğerine karşı hissetttikleri itimatsızlık ve düşmanlık bu cemaatların artık bir arada yaşamalarına ve bir idare altında işbirliği yapmalarına imkan vermemektedir. Adaya sulh ve sükunun iadesi için bu iki ceaati fiilen ve hukuken birbirinden ayırmak ve hususiyle istikbal ve mukadderat bakımından derin bir endişe içinde bulunan Türk cemaatine hiçbir zaman yaşama hakkına ve hürriyetine kastetmiş olan Rum cemaatının tahakkümü altında bırakılmayacağı hususunda teminat vermek lazımdır." (Belge, Sayı:8, s.32)

1963'lerde taksimci ve ayrılıkçı çözümü anlaşmazlıkta tek çıkar yol olarak gören R.R.Denktaş, on yıl sonra aynı şaşmaz hedef doğrultusunda çalışmalarını sürdürmektedir.

Ayakta kalmasını dilemediği Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkan Muavini ve Kıbrıs Türk Yönetimi Yürütme Kurulu Başkanı olarak, 5 Kasım 1973 günü CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ve diğer parti liderlerine gönderdiği mektupta şöyle demektedir:

"Kıbrıs'ta raporla takdiri zor, fiili bir durum mevcuttur. Bunu görüp değerlendirmek yerinde olur. Gün gele anavatanın topyekün harp kararı alabileceği milli davada mebuslarınızla senatörlerinizin geçmiş ve gelecek idarecilerin yavruvatanı ziyaretleri on yıllık bir direnişi yürüten -ve uzun yıllar yürütmesi beklenen- Kıbrıs Türkleri çok mutlu olacaklardır." (Belge, Sayı:7, Mayıs 1982, s.13)

Topyekün harp kararı alınmasından 8 ay önce "değerli teşhis ve öngörüleri ile "Anavatan"ı uyaran R.R.Denktaş, Türkiye'de CHP-MSP koalisyonunun 25 Ocak 1974'de kurulmasından sonra Başbakan Ecevit'le görüşme talebinde bulunur. Gerisini izninizle "Belge" belgelesin:

"Sayın Denktaş'ın Ankara'yı ziyareti büyük önem taşımaktaydı...Ankara'yı her ziyaretinde olduğu gibi Sn.Denktaş'ın çantasında Türk hükümetine sunulmak üzere bir rapor vardı. Raporun içeriği acı gerçeklerle doluydu...Denktaş, Sn.Ecevit'e 'Makarios'a yeni bir suikast tertip edilebilir...Raporun bu kısmı ile ilgili görüş ve düşüncelerime katılıyormusunuz? Makarios'a vaki bir saldırı Enosis'i derhal oluşturmak için yapılacaktır. Türkiye'nin müdahalesi gerekebilir. Hazırmıyız?' sorusunu yöneltti. Ecevit'in cervabı kesindi: "Kıbrıs'taki merşru haklarımızı ve halkımızı tehlikeye düşürecek her gelişme karşısında hazırlıklıyız, merak etmeyiniz." (Belge, Sayı:7, Mayıs 1982, s.15-16)

Ve olayların nasıl gelişeceğini önceden görüp, ilgilileri uyaranlar, hiç de merak etmezler. 15 Temmuz 1974 günü Makarios'a karşı Kıbrıslı Rum ve Yunan faşistleri tarafından yen,i bir suikast tertip edilir. Emperyalizm ve yerli işbirlikçilerinin planladıkları gibi öldürülemeyen Makarios'un öldüğünü duyuran haber, R.R.Denktaş'ın gazetesinin eki olarak Türk kesiminde dağıtılır. 5 gün sonra Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesi gerekir ve Türk ordusu buna hazırdır.

"Belge", sadece geçmiş olaylara ışık tutmakla kalmayıp, teşhis ve öngörülerini geleceğe yönelik olarak da sürdürmektedir:

"DİKO-AKEL işbirlikçilerini, çıktıkları yolda ummadıkları fırtınaların ve hatta tehlikelerin beklediği duyurulmaktadır. Rum tarafı yeniden bazı olaylara gebedir. Ve önümüzde seçimlere kadar 9 ay vardır. Gelişmeler de açık kapı bırakmaktadır. Bir Rum yazar, Türk meslektaşlarına açıkça "yeni bir darbe olabilir" diyebilmiştir." (Belge, Sayı:7, Mayıs 1982, s.5)

Sayın Denktaş'ı "Kırnı ovasında kır çiçeklerinin fotoğraflarını çekerken yakalayan bir Belge yazarı, "Özgür bir vatan için" ona "alışılmışın dışında sorular" yöneltti. Derginin 22 Mayıs 1982 tarihli 8. sayısında yer alan R.R.Denktaş'ın bir cevabına bakalım:

"Rum tarafı çetin olaylara ve gelişmelere gebedir kanısındayım. Kilise Kiprianu dışında lider aramakta, bir zamanlar kenara itmak istediği Klerides'le göz kırpıştırmakta, kur yapmaktadır. Biz işimize bakalım. Gelişmeleri yakından izleyip, değerlendirelim. Kanımca Rum tarafında yeni bir yeraltı teşkilatının harekete geçeceği günler pek uzak değildir. Herşey bunu göstermektedir." (s.21-22)

Politik kariyerine yeraltı örgütü kurarak başlayan "toplum liderimizin bu değerli değerlendirmelerinin" gelecek aylar içinde Rum toplumunda yer alacak olaylar ve gelişmeler açısından önemi büyüktür.

"Muhalefet benim susmamı, konuşmamamı arzu etmektedir. Ruma gereğince cevap verenler çoğaldıkça benim demeçlerim de azalacaktır şüphesiz" diyen R.R.Denktaş'ın Belge dergisinde belgeledikleri, hem geçmişe, hem de geleceğe yönelik çok ilginç açıklamalardır.

"İdeolojik yaklaşımlarla ele alınan dava, bu davada önemli rol oynamış kişiler ve tümüyle geçmiş yozlaştırılmaktadır. Gençler buna dikkat etmeli, gerçeklerle gerçek olmayanları ayırd edebilmelidirler."

Yazılarının çoğunu bizzat Sn.Denktaş'ın yazdığı izlenimi veren Belge dergisini, işte tam da bu nedenle biz de okuyucularımıza okumalarını salık veririz.  

 
(Hüseyin Karlıdağ takma adıyla,  Aşama, aylık sosyalist dergi, Sayı:11, Ekim 1982)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder