19 Mart 2016 Cumartesi

KIBRIS GAZETESİ’NİN “SÖZ BİZİM” KÖŞESİNE MEKTUP


Ben Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin Genel Sekreteriyim. Ama aşağıda dile getireceğim görüşlerin kendi kişisel görüşlerim olduğunu ve Bir­liğimizin bu konuda alınmış kesin resmi bir görüşü olmadığı için yal­nız beni bağladığını da ayrıca yazınızda belirtmenizi rica ederim.
Sosyal Sigortalıların, Devlet Sağlık Hizmetleri yanında Serbest Ça­lışan hekimlerden de sağlık hizmeti alabilmeleri, Birliğimizin yıllardır savunduğu bir görüş olup, son genel seçimlerden sonra hükümeti oluşturan UBP Kabinesinin de programına girmiş, Sağlık Bakanının bu konuda çeşitli sözleri olmuştur. Son olarak gazetenizin 15 Şubat 1993 tarihli sayısında Bakan Hasipoğlu, “Çalışma ve Sağlık Bakanlığı’na bağlı Sosyal Sigortalar Dairesi, önümüzdeki Mart ayında “özel hekimle­re’’açılıyor” şeklinde konuşarak, kamuoyuna kesin bir tarih de vermiştir. Bu çerçevede SSK Binasında yetkililerle Birliğimiz arasında 19 Ocak 1993 günü yapılan “Sözleşme taslağı”na ilişkin ilk görüşme ardından Serbest Çalışan Hekimler olarak bizim bu konudaki taleplerimiz iletil­miş ve bilahare 8 Şubat 1993 günü Sağlık ve Çalışma Bakanı ile yapı­lan görüşmede, uygulamada çıkabilecek aksaklıkları ve diğer ilgili sorunları görüşüp, SSK Yönetim Kurulu’na görüş bildirecek olan ve SSKya özel kesimden hizmet verecek olan Hekimler, Eczacılar, Laboratuvarcılar ve diğer ilgililerden oluşacak bir Danışma Kurulu oluşturulması talebimiz kabul edilmiştir. K.T.Tabibler Birliği çatısı altında yapı­lan ve Birliğimizin de katıldığı değerlendirme toplantılarında, Birli­ğimizin Sözleşme metnine “bu sözleşme sadece özel çalışan hekimlerle yapılır, kamuda çalışıp da, dışarıda özel klinik çalıştıranları kapsa­maz” şeklinde bir ibarenin kaydedilmesi doğrultusunda bir talep getirdiği ve bunun Bakanlık Yetkililerince kabul edildiği ve bizim bu konu­da kesin tutum içinde olduğumuz belirtildiği zaman, Tıp-İş temsilcisi meslektaşımız bu tutuma karşı olduklarını belirtti . Çıkacak Şağlık Yasasında “part-time çalışacak hekimler için”de dışarıda  SSK hastalarına bakma yetkisinin ve sözleşme yapılması hakkının verilmesini talep ettiklerini söyleyen temsilci, bu yapılmadığı takdirde greve gideceklerini bizlere açıkça söyledi. Nitekim bir süre sonra sağlık hizmetlerinde greve gidildiğini gördük. Burada özellikle vurgulamak istediğim bir husus vardır: KTAMS üyesi 600 sağlık çalışanı gerçekten haklı isteklerle öne çıkmaktadırlar. Tıp-İş’in taleplerinin bir kısmı haklı görüle­bilir. Ama 9 Mart 1993 günkü (bugün) gazetenizde yayımlanmış olan talep paketinde de görülecegi gibi, grevin ardında yatan ana gerekçe SSK’lı hastalara dışarıda da bakma talebi geri planda tutul­muştur. Eğer hekim seçme özgürlüğünden söz ediliyorsa, hastalar (SSK üyesi hastalar), Devlet sağlık kuruluşlarında bu Tıp-İş üyesi arkadaşlara muayene olabilirler. Zaten Bakanlık onların bu muayeneleri için bu meslektaşlarımız için bir döner sermaye ödeneği vermeyi düşünmekte olduğunu Birliğimize iletmiştir. Eski ve yeni pakette yer alan “part- time çalışma seçeneği verilmesi” talebi, yukarıda sözü edilen SSK’lı hastaya dışarıda bakabilme isteğinin gerçekleştirilmesine yöneliktir. Ne yazık ki dün akşamki Tıp Haftası açılış etkinliğinde yine Tıp-İş yetkililerinden öğrendiğimize göre, yapılan ön anlaşma gereği Bakan­lık gerileyerek, SSK’nın özel kesime açılması projesini bilinmez bir tarihe ertelemiş ve Tıp-İş’in diğer taleplerinin yerine getirilmesi için bir komisyonun kurulacağı doğrultusunda karara varılmıştır.
Özetle belirtmek gerekirse, çeşitli sosyal ve ekonomik sorunlar içinde özel klinik ve muayenehane çalıştırmakta olan serbest çalışan hekimlerin, yıllar geçtikçe azalan hasta sayısı ve düşen aylık gelirlerini artırma yönünde bir adım olan, SSK’lı hastaların özel kesimde de mua­yene ve tedavi olabilmeleri konusu Tıp-İş’in engellemesi ile bilin­meyen bir tarihe ertelenmiştir. Onlar 5.3 milyon TL aylık maaşı az bulup, çeşit çeşit ek tahsisat talep ederken, biz serbest çalışan hekimlerin bir kesimi, ayda 2 milyon TL (20 hasta) geliri zor elde edebilmek­tedir. Gelirimizin üzerinde SSK primi yatırmak durumunda iken, Vergi Dairesi ile cebelleşiyoruz. Kamuda çalışan hekimlerin yıllardır yasadışı olarak özel klinik ve muayenehane çalıştırmalarına göz yuman yetki­liler, bize üvey evlat muamelesi yapmaktan ne zaman vaz geçecek? Bu yasadışı ve haksız uygulamalara son verilmesini yıllardır talep eden Serbest Çalışan Hekimler Birliği, yetkililerin duyarsızlığı yüzünden sürekli olarak mağdur olmakta ve meslektaşlarımız, 10 yıllık eğitimle­rini bir tarafa bırakarak başka mesleklere yönelmekte veya adayı terke zorlanmaktadırlar. Ülkemizde 1960’lı yıllarda az hekim olması nedeniyle başlatılan kamu hekiminin dışarıda da klinik açması konusu, aradan 30 yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen ne yazık ki kangren halini sürdürmekte ve hekimlerin büyük ölçüde prestij kaybına da neden olmakta­dır. Eli yüzü düzgün bir Sağlık Çalışanları Yasası’nın vakit geçirilmeden çıkarılması bizim de dileğimizdir. 100’den fazla serbest çalışan uzman hekim ve 80 kadar serbest çalışan diş hekimi, bu ülkede Sağlık Bakanlı­ğının sadece kamu hekimlerinin değil, serbest çalışan hekimlerin de Bakanı olduğunu göz ardı edilmemesini yıllardır yetkililere söylemektedir.
Ne yazık ki yine, bizim mesleki ve ekonomik çıkarlarımız ayaklar altına alınmıştır. Dünyanın hiçbir yerinde “part-time doktorluk” bu şekilde uy­gulanmamaktadır. Değerli hekim arkadaşlarımız varsa ve ille de serbest olarak çalışmak istiyorlarsa, onlarla “özel sözleşmeli doktor” statüsü yapılabilir ve hizmetlerinden günde 3-4 saat yararlanılabilir. Ama part-time adı altında bugünkü yasadışı durumun yasallaştırılmasını talep etmek ve bunun sağlanması için ülke sağlık kuruluşlarını grevde tutmak hiç de adil bir tutum olmasa gerek. Bizim yıpranma payımız, telefon muafiyeti yüzdeliğimiz, görev riskimiz hiç mi yok? Ne yıllık iznimiz var, ne has­talık iznimiz! Klinik kapalı kaldı mı gelirimiz yok demektir. Ne yazık K.T.Tabibler Birliği de bu konularda ses verememekte, kamu görevlileri­nin organı gibi çalışmaktadır. Kendi Birliğimiz ise, mücadelelerimizin daima sonuçsuz kalması ve her girişimimizin karşısına Tıp-İş’in çıkması ve Bakanlık yetkililerinin ilgi göstermemesi yüzünden etkisiz bir konuma itilmektedir. Bir yılgınlık ve bezginlik egemenliğine mahkum edil­mek istenmektedir. Gazetenizin, bu kişisel görüşlerimin kamuoyuna yansı­masında yardımcı olacağı inancındayım. Size daha ayrıntılı bilgiler ver­meye ve serbest çalışan hekim arkadaşlarımızm sorunlarını iletmeye dai­ma hazır olduğumu duyururum. Çalışmalarınızda yeni başarılar dilerim. Hiçbir partiye bağlı olmadığım için parti gazeteleri dışında sizlere başvurmayı uygun buldum. Gerekli ilgiyi göstereceğinize inanıyorum.

(“Dr.Ahmet Cavit -Çocuk Doktoru-” imzasıyla, Kıbrıs gazetesi, 16 Mart 1993)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder