27 Şubat 2016 Cumartesi

HALUK GERGER SUSTURULMAK İSTENİYOR

Birleşmiş Milletler Dernekleri Dünya Federasyonu’nun Mart ayı sonunda İsviçre’nin Cenevre kentinde yapılan toplantısında, Federasyonun yürütme kurulunun Türk üyelerinden Haluk Gerger için bir destekleme kampanyası açıl­ması kararlaştırıldı.
Cyprus Weekly gazetesinin verdiği habere göre, Kürtlerle dayanışma için yapılan barışçıl bir siyasal toplantıya mesaj gönderen BM Türk Derneği üyesi Haluk Gerger için, anti-terör yasası uyarınca 20 ay hapis ve 308 milyon TL para cezası verilmiş bulunuyor. Gerger’e bundan başka 8 ayrı suç davası daha okunmuş olup, 30 yıla kadar hapsi istenmektedir.
Kıbrıs Rum Yönetimi eski başkanlarından Yorgo Vasiliu’nun eşi olan Andrulla Vasiliu’nun başkanlığında toplanan BM Dernekleri Dünya Federasyonu, Amnesty International ve Hukukçular Uluslararası Komitesi’ne başvurarak, Gerger’in mahkeme duruşmalarına gözlemci gönderilmesini talep etti. Federasyon ayrıca TC Cumhurbaşkanı ile Başbakanına ve BM İnsan Hakları Komisyonu’na olayla ilgili olarak protesto mesajları iletti.
Hatırlanacağı gibi Haluk Gerger, geçen Şubat ayında Girne’de BM Türk Derneği  tarafından düzenlenen “Kıbrıs Sorunu ve BM” konulu sempozyuma ilginç bir bildiri sunmuş, ama söyledikleri basınımızda yer almamıştı. TAK ajansı­nın 26 Şubat 1994 tarihli bülteninde yer alan konuyla ilgili haber şöyleydi:
“Dr.Haluk Gerger ise, yeni dünya düzeni çerçevesinde BM ve Kıbrıs’taki gelişmeleri değerlendirdi. Yeni dünya düzeninin ideolojik yapısını “totali­ter” olarak niteleyen Gerger, emperyalist ülkelere dünyanın herhangi bir yerine müdahale hakkı getirmesiyle de “saldırgan” ve “militarist” bir yapı­laşmaya gidildiğini anlattı.
Dr.Gerger, başta BM olmak üzere uluslararası örgütlerin de yeni dünya dü­zeninin yapısına uygun hale getirildiğini de belirtti. Kıbrıs’la ilgili çözüm olasılıkları hakkında bilgi verirken, “Kıbrıs kimliğine dayalı emekçi iktidarını öngören federasyonu” savunan Dr.Haluk Gerger, bir soruya karşılık böyle bir çözümde garantilere de gerek kalmayacağını söyledi. Gerger, “Geçmişteki gibi veya statükoya dayalı bir çözüm olması halinde Kıbrıs halkı hami ve kurtarıcılardan kurtulamaz. Böyle sistemlerde garantilerin olmaması mümkün değil” dedi. Bugünkü statünün tescilinin ise kalıcı olamayacağını belirten Dr.Haluk Gerger, “Bu Kıbrıslılar kadar Türkiye ve Yunanistan’a da sorunlar yarattır. Sürekli silahlanma büyük bir kambur getirir. Böyle bir durum her zaman militarizme açık bir çözümsüzlüktür” diye konuştu.

KIBRIS “KAYBEDİLMEYECEK BİR ÜS” OLARAK GÖRÜLÜYOR
Kıbrıs sorununun BM’nin öncelikleri arasında yer almasının ise, emperya­list ülkelerin Ortadoğu bölgesindeki stratejik çıkarlarından ve bu çerçevede Kıbrıs’ın “kaybedilemeyecek bir üs” olarak görülmesinden kaynaklandığını kaydeden Gerger, “emperyalizmin Avrupa’da çözüm başarısı istemesini” de diğer neden olarak gösterdi.
            Gerger, bu konudaki tezini özetle şöyle ifade etti:
“Avrupa’da 3 sorun vardır: İrlanda, Yugoslavya ve Kıbrıs. İngiltere düze­nin patronlarından olduğu için İrlanda uluslararası platforma getirilemiyor. Bosna sorunu ise çok karmaşık ve Sırplar için çetin ceviz. Buraya müdahale etmesi halinde büyük kayıplar verir. En yumuşak Kıbrıs. Şöyle veya böyle söz geçirilebilecek Türkiye ve Yunanistan var. Avrupa bir çözüm başarısı istiyor. Bu da Kıbrıs olabilir.”

TC, MÜDAHALE DIŞINDA ÇÖZÜM GETİRMEDİ
Gerger, bir soruyu yanıtlarken, ABD ve müttefiklerine istediği ülkeye müdahale hakkı getiren yeni dünya düzeninde Kıbrıs için de aynı tehlikenin geçerli olduğunu belirterek, şöyle dedi:
“Türkiye tüm uluslararası sorunlarda (Somali, Irak, Bosna, Azerbaycan) müdahale dışında tek bir çözüm önerisi getirmedi. Böyle bir politika izle­yen Türkiye, Kıbrıs’ta etnik çatışma olması halinde müdahale olmaması yönünde gerekçe göstermek yönünden en yoksul ülkedir.”


(imzasız, Yeni Çağ gazetesi, 4 Nisan 1994)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder