21 Şubat 2016 Pazar

KIBRIS’A İNGİLİZ-AMERİKAN BARIŞI GETİRMEK İSTEYENLERE TEPKİ


       26 Eylül 1993 akşamı Rum Antenna Televizyonunun yaptığı yayın, ertesi günkü bütün Rum gazetelerinde geniş yankı yaptı. Haravgi gazetesi haberi tam manşet olarak verirken, kullandığı başlıkta “konfederatif çözüm şeklini ileri  götürmek için halkın sırtında pis bir oyun oynanmakta olduğunu” vurguladı. AKEL Genel Sekreteri Hristofyas ise, “Antenna’nın açıklaması bizde şok yarattı. Tam bir gizlilik içinde temaalar yapıldığını, temasları yapanların maksatları hakkında konuşma yapmaktan kaçındıklarını” açıkladı. Diğer siyasal par­ti yetkilileri de, bir süreden beridir İngiliz ve Amerikan yetkililerin gözetiminde bazı Kıbrıslı Rumlarla Türkler arasında yürütülmekte olan gizli temaları kınadıklarını açıkladılar.
Sözü edilen ve ilk defa Kıbrıs Türk basınında 26 Temmuz 1993 günkü Kıbrıs gazetesinde “Bay Denktaş’la Bayan Klerides buluştu”  başlıklı haberle (liderlein oğul ve kızı da katılımcılar arasındaydı) duyurulan Oxford’daki “Uyuşmazlıkların Çözümü” (Conflict Resolution) toplantısına katılan Rum ve Türklerin, 24 Eylül günü Tîirk kesiminde açılan ve ABD’nin düzenlediği “Kültürlerarası Fırça Darbeleri-2” sergisi nedeniyle kuzeye geçerek yeniden buluşmalarıydı. Bu serginin açılışı nedeniyle bir basın bildirisi yayımlayan 23 Kıbrıslı Türk, Amerikan güdümlü serginin toplumlararası gerçek yakınlaşmaya hizmet etmediğini belirterek, ABD’nln bölücü duvarların kalkması için çaba göstererek, samimiyetini kanıtlamasını talep etmişlerdi.
            Anlaşılan, CR toplantılarına iki yılı aşkın bir süredir katılmakta olan Rum grubunun çalışmalarından Rum basını hiç haberdar değildi. Türk basını ise, Oxford toplantısı nedeniyle haberdar olmuş ve “ABD, İngiltere, Kanada vd Batılı ülkelerdeki vakıflar ve kuruluşlar tarafından ortaklaşa düzenlenip finanse edilen bu gizli toplantıya KKTC’den katılanların kimler olduğunu” anılan haberden öğrenmişti. Katılımcılar, adaya döndükten sonra bir panel düzenleyerek, toplantının sonuçlarını halka açıklayacaklarını duyurmaktaydılar.
3 Ağustos 1993 tarihli Kıbrıs’ta, yine Oxford toplantısına değinilmekte ve bu tür toplantıları düzenletenlerin “yönetenleri yönetenler” olduğu vurgulanmaktaydı!
19 Ağustos akşamı KTMMOB lokalinde yapılan panelde CR toplantılarına katılan şu kişiler konuştular: KKTC Cumhurbaşkanlığı Araştırma ve Tanıtma Danışmanı Ahmet C.Gazioğlu, Kıbrıs Vakfı KKTC Örgütü faal üyelerinden Ergün Olgun, son CYP Kongresinde Genel Başkanlığa aday gösterieln aktivist Fatma Azgın ve şa­ir Neşe Yaşın.
17 Ağustos akşamı BRT-TV’de Gazioglu ile aynı konuda bir söyleşi yapan Olgun, CR toplantılarının resmi diplomasinin bilgisi dahilinde ve ona para­lel yürütüldüğünü açıklamıştı. Panelde de, katalist ülkelerin, çatışmaların temel nedenlerini bulmada taraflara yardımcı olduklarını belirtmiş ve ABD’nin Kıbrıs sorununda dikkatin kendi sorumluluğundan başka yöne çekilmesi için mî bu tür toplantıları düzenlediği, şeklindeki sorumuza yanıt vermekten kaçınmıştı. Gazioğlu ise, bu toplantılar sayesinde Türklerin hâlâ daha 4 karı aldıklarına inanan Rumları aydınlattıklarını savundu. F. Azgın, CR toplantıla­rında tarafların kendi görüşlerini birbirlerine zorla kabul ettirmelerinin söz konusu olmadığını, en az 5 yıl sürecek uzun bir zaman diliminde atılacak küçük adımlarla yetinilmesi gerektiğini belirterek, gizlilik kuralı gereği elde edinilen bilgilerin isim verilerek açıklanamayacağını söyledi. Tabii ki CR toplantılarıyla topluma bir 19 yıl daha kazandırılıp kazandırılmayacağı konusunda herhangi bir şey  söylemedi. Toplantılar sürdürülecek ve CR konu­sunda uzmanlaşan katılımcılar, uzlaşmazlığı adım adım çözeceklerdi!
Panelde katılımcılara yöneltilen soruları agresif bulduğunu söyleyen Azgın, CR deneyimi sayesinde kızmadan soruları yanıtlayabildiğini açıkladı! Mehmet Birinci de, sorulara verilen yanıtlarla asıl agresif tavrın Azgın tarafından gös­terildiğini söyledi.
Dinleyicilerden ve CR üyelerinden Bekir Azgın da, benim N.Yaşın’a yönelt­tiğim şu sorunun kişisel olduğunu öne sürerek müdahalede bulundu: “Emperyalizm ve CIA’nin Kıbrıs uzlaşmazlığında bir dış faktör olarak etkisi hakkındaki görüşleriniz, CR toplantılarından sonra geçerliliğini yitirdi mi? “
1989 yılında başlatılan ve 2. toplantısından sonra faaliyetleri kısıtla­nıp, sonra da Türk liderliğince yasaklanan “Bağımsız ve Federal Kıbrıs için Temas Grubu”nun da toplumlararası yakınlaşma için çaba sarfettiğini, ama görüşlerinin  liderlikçe onaylanmaması yüzünden çalışmalarının akame uğratıldığını belirten bir başka soruya E.Olgun’un verdiği yanıt ilginçti: “Demek ki onlar başarısız olmuş ki bizi kurdular!”
Bağımsız ve Federal bir Kıbrıs yerine, konfederal ve bağımlı bir yapıya yönelen İngiltere, ABD, Kanada vd Batılı ülkelerin denetimindeki CR toplantılarına katılanlardan biri (Neşe Yaşın) şöyle demiş: “Biz geleceğin yöneticileri olaca­ğız!”
Yönetenleri yönetenler size kanat gerdikçe, yolunuz açık olsun!..

Not: Yukarıdaki yazı, sırasıyla Yeni Çağ, Yeni Düzen, Ortam ve Kıbrıs gazeteleri ile Haravgi gazetesine gönderilmiş, ama hiçbiri tara­fından yayımlanmamıştır. Sözü geçen gazetelerin düşünce özgürlüğüne ne derece önem verdikleri böylece ortaya çıkmaktadır. (A.An)


(Sosyalist Gözlem dergisi, Lefkoşa, Sayı:7, Ocak 1994)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder