Geçmişi 1956 yılına kadar uzanan Kıbrıs adasının
taksim edilmesi planları, o yıla kadar birlikte yaşamış olan Kıbrıslı Rumlar
ile Kıbrıslı Türklerin önce kurumsal olarak ayrılmalarını, sonra da adanın
toprak ve nüfus olarak ikiye ayrılmasını öngörmekteydi.
Bu çalışmada, Kıbrıs’taki İngiliz sömürge
yönetiminin bu konuda Kıbrıs Türk liderliği ile yaptığı işbirliğini belgelemeye
çalışacağız. O günlerin Kıbrıs Türk basınından yaptığımız aşağıdaki alıntılara,
herhangi bir yorum eklemeyi gereksiz buluyoruz. Haberlerin içeriği, konuyu
aydınlatmaya yetmektedir.
“EŞİT HAKLAR” ADI ALTINDA TAKSİM
15 Şubat 1956 tarihli
Hürsöz gazetesi, Türkiye Dışişleri Bakanının Meclis’teki DP Grubunun
toplantısında yaptığı bir açıklamaya yer vermekteydi: “İngiltere, Kıbrıs
Türklerine eşit haklar verileceğini Türkiye’ye bildirdi.”
Aynı tarihli gazetede aynı
konuya değinilen “Durumdan eminiz” başlıklı ve “Hürsöz” imzalı başmakalede de,
Türkiye’ye teminat verildiği belirtilerek şöyle denmekteydi:
“Kıbrıs’taki Türk
azınlığına eşit haklar tanınacak ve Kıbrıs Türkleri seçilmiş hükümette eşit
şekilde temsil edilerek veto hakkına sahip olacaktır.”
10 Ağustos 1956 tarihli
Halkın Sesi gazetesi ise, Lord Radcliff’in “Madem ki Türkler eşit temsiliyet
hakkı talep ediyorlar, o halde Rumların ödediği kadar vergi ödemelidirler”
dediğini haber verirken, öte yandan Ethnos gazetesi de, Lefkoşa Belediye
Başkanı Dervis’in bu sözleri nedeniyle
Vali’ye teşekkür ettiğini, oysa sözlerin Lord Radcliff’e ait olduğunu
belirtmekteydi.
LEFKOŞA BELEDİYE MECLİSİNDEKİ TEMSİLİYET
Halkın Sesi gazetesinin 27 Mart 1957 tarihli
nüshasında belirtildiğine göre, Lefkoşa Belediye Meclisi’ndeki 12 azadan 8’i
Rum, 4’ü Türktü.
LEFKOŞA BELEDİYE REİSİ’NİN DEMECİ
6 Haziran 1957 tarihli
Halkın Sesi gazetesi, Lefkoşa Belediye Reisi Dr.Themistoklis Dervis’in bir gün
önceki Times of Cyprus gazetesinde çıkan mülakatında şöyle konuştuğunu
aktarmaktaydı:
“Bizimle teşriki mesaide
işbirliği yapmak buradaki Türk halkının menfaati icabıdır. Çünkü adada azınlığı
teşkil etmekte oldukları için, her bakımdan Rumlara tabi ve muhtaç
vaziyettedirler. Adanın taksim tehdidi ise, bir blöf ve fiyaskodan ibarettir.
Kıbrıs Türkleri, Kıbrıs Rumlarından ayrılacak olurlarsa, iktisadi bakımdan
çökmeğe mahkumdurlar. Kıbrıs Türklerinin, Kıbrıs bütçesine yaptıkları %4 maddi
yardıma mukabil, aynı bütçeden %30 istihlâkları vardır.”
TÜRK-RUM DOSTLUĞU
Bozkurt gazetesi, 22
Ağustos 1957 tarihli nüshasında şu haberi aktarmaktaydı:
“Haravgi muhabiri Lefkoşa
Belediye Pazarını gezerek, Türk ve Rum kasaplardan beyanat almış ve ayrı ayrı
onların söylediklerini yayınlamıştır. Bazı Türk kasablarının ve Türk esnafının
Rumlarla iyi geçindiklerini söyledikleri demeçleri verenlerin isimleriyle
birlikte gazete tarafından yayınlanmaktadır... Haravgi gazetesi, Kıbrıslı
Türkler ile Rumlar arasında geçimsizlik başladığı hususunu ele alıp, ezelden
beri iyi geçindiklerini örneklemekteydi.”
Bozkurt gazetesi aynı
tarihli nüshasında, Mağusa Belediyesi Türk azalarının istifa etmesi üzerine
Belediye reisinin kendilerine gönderdiği mektuba, Türk Belediye Azalarının
vermiş olduğu yanıtı da yayınlamaktaydı.
“DOSTLUK KOMİSYONLARI”
11 Eylül 1957 tarihli
Halkın Sesi gazetesinde çıkan “Halkın Sesi” imzalı ve “Dostluk Komisyonları”
başlıklı makalede şöyle denmekteydi:
“Gazetelerde okuduk.
Leymosun Solcu Rum Belediye Reisi, Türk-Rum Münasebetleri Komisyonu’nu
toplantıya çağırmış... Bu komisyonlar Rumların Türklere barbarca hücum edip can
ve mal zayiatına sebep vermeleriyle Türklerin misilleme hareketine geçmesi
üzerine kurulmuştu. Bu teşebbüs de ancak Eoka’ya muhalif olan Solcu
Belediyelerden gelmiş, milliciler sinip kalmışlardı... Bu komisyonun pek
“demokratik” olduğu da açıklanıyor. 10 Rum azaya karşı, 8 Türk varmış. Bu
Türkler kim, pek de bilmiyoruz... Oysa Belediye Komisyonunda sadece 2 Türk
var.”
Aynı tarihli Halkın Sesi
gazetesinde bir de “Leymosun Belediye Reisi K.Partasides’e açık mektup” yer
almakta ve 9.9.1957 tarihinde yapılması planlanan toplantıya neden
katılmayacaklarını şöyle duyurmaktaydılar:
“9.5.1956 tarihinde mezkûr
komitenin ilk toplantısının yapıldığı günden bu yana vuku bulan olaylara
dayanan acı tecrübelerimiz, böyle bir komitenin faydasız, semeresiz ve lüzumsuz
olduğunu isbat etmiştir...”
Leymosun Kasabası Türk ve
Rum Münasebetlerini Düzeltme Komitesi’nin Türk azaları olarak mektuba imza
atanlar: Ali Kaptan Osmancık, Hüseyin Derviş (Kandu Muhtarı), Mehmet Reşat,
Mustafa Ali, Dr.Nazif Denizer, Ramadan Cemil, M.Kemal Berberoğlu, Rağıp Malyalı
(Avukat).
TAKSİME GİDEN YOLDA İLK ADIM
Bozkurt gazetesi, 3
Haziran 1957 tarihli nüshasında, Kıbrıs Türktür Partisi’nin bir toplantısı
ardından, Lefkoşa ve diğer kazalardaki Türk Belediye azalarının toptan istifa
ettiklerini duyurmaktaydı.
Hürsöz gazetesi, 4 Haziran
1957 tarihli (Salı) nüshasında “Adadaki Türk Belediye azaları (Pazar günü)
istifa etti” haberini verirken, Halkın Sesi gazetesi de, 5 Haziran 1957 tarihli
nüshasında şu haberi vermekteydi:
“Dr.İhsan Ali,
Fileleftheros’un Baf muhabirine verdiği beyanatta diğer Türk Belediye
azalarının istifasını “mevsimsiz” diye vasıflandırmıştır. Kendisi istifa
etmemiştir ve etmiyecektir.”
Hürsöz, 5 Haziran 1957
tarihli nüshasında şu haberi aktarmaktaydı:
“Eleftheria’nın Baf
muhabirine bir beyanat veren Baf’taki Türk Belediye azalarından Dr.İhsan Ali
istifa etmiyeceğini, istifa kararının alındığı toplantıya kendisinin davet
edilmediğini söylemiş ve diğer azaların istifasını “vakitsiz” diye tavsif
etmiştir.
6 Haziran 1957 tarihli
Hürsöz ise, “Türk Belediye azalarının toptan istifaları, Baf’tan Dr.İhsan
Ali’nin istifa etmiş olması ile tamamlanmış bulunmaktadır” haberini
vermekteydi.
5 Haziran 1957 tarihli
Hürsöz’de konuyla ilgili olarak şu değerlendirme aktarılmaktaydı:
“Dünkü Ethnos, Türklerin
belediye işlerinde hiç bir zaman ihmal edilmediğini(!) yazmaktadır. Gazeteye
göre, Türk azalar bunca yıldır hiçbir şikayette bulunmamışlardı da şimdi niçin
istifa etmişlerdir?
LEFKOŞA BELEDİYE REİSİ’NİN DEMECİ
6 Haziran 1957 tarihli
Halkın Sesi gazetesi, Lefkoşa Belediye Reisi Dr.Themistoklis Dervis’in bir gün
önceki Times of Cyprus gazetesinde çıkan mülakatında şöyle konuştuğunu
aktarmaktaydı:
“Bizimle teşriki mesaide
işbirliği yapmak buradaki Türk halkının menfaati icabıdır. Çünkü adada azınlığı
teşkil etmekte oldukları için, her bakımdan Rumlara tabi ve muhtaç
vaziyettedirler. Adanın taksim tehdidi ise, bir blöf ve fiyaskodan ibarettir.
Kıbrıs Türkleri, Kıbrıs Rumlarından ayrılacak olurlarsa, iktisadi bakımdan
çökmeğe mahkumdurlar. Kıbrıs Türklerinin, Kıbrıs bütçesine yaptıkları %4 maddi
yardıma mukabil, aynı bütçeden %30 istihlâkları vardır.”
“AYRILMAK GEREKSİZ”
Hürsöz gazetesi, 6 Haziran
1957 tarihli nüshasında şu haberi aktarmaktaydı:
“Ethnos dünkü bir
yazısında, Lefkoşa’yı ikiye bölen hattın kaldırılmasını istemektedir. Gazeteye
göre, Türklerle Rumlar arasındaki münasebetler çok iyidir, onun için Türklerle
Rumları birbirinden ayırmaya hiç de lüzum yoktur.”
BELEDİYELERE TÜRK KATKISI
Hürsöz, 8 Haziran 1957
tarihli nüshasında da şu haberi vermekteydi:
“Eleftheria’ya göre,
Mağusa’da Türkler, belediye gelirinin pek cüzi (%2.5) bir kısmını
karşıladıkları halde, belediye bütçesinden (Türkler için) sarfedilen para %25
nisbetindedir. Bu şunu gösteriyormuş ki Rumlardan alınan vergilerden Türkler
geniş ölçüde istifade etmektedirler.”
Şafi Alper, Hürsöz’ün 9
Haziran 1957 tarihli nüshasında yer alan “İstatistikler meselesi” başlıklı
makalesinde şöyle demekteydi:
“Belediyelerde, meslek
vergisi hissemiz, tabiatıyle daha azdır. Fakat belediyelerin, her maddeye ait
istihlâk vergilerine büyük ölçüde iştirak etmekte olduğumuz neden inkâr
edilmektedir?”
Alper devamla, Türklerin
gıda maddelerinden alınan oktrova vergisini ödediklerini, Rum sinemalarına
gittiklerinden bu sinemalara iştirak payları ödediklerini belirtmekteydi.
ETHNOS’UN DEĞERLENDİRMESİ
12 Haziran 1957 tarihli
Hürsöz gazetesinde şöyle denmekteydi:
“Dünkü Ethnos bir
yazısında, azaların istifasında ileri sürülen azınlık haklarının Belediye
Meclislerinde çiğnendiği iddiasının sadece bir behane olduğunu ve bu istifa
işinde Türk ve Rum cemaatlarının arasını açmak isteyen ve bu yolda çalışan
kimselerin parmağı bulunduğunu iddia etmektedir.”
ORMAN YOLU’NUN YENİ ADI
Halkın Sesi gazetesi, 8
Ocak 1958 tarihli nüshasında, yüz senelik “Belediye Orman Yolu”nun adının
“Spiru Hristodulu Caddesi” olarak değiştirildiğini duyurarak, buna karşı
çıkmakta ve “Biz de onu Adnan Menderes Caddesi ilan ediyoruz” diye yazmaktaydı.
* Bozkurt, 7 Mart 1958- Bundan 8 ay evvel haksızlıkları protesto
mahiyetinde, Lefkoşa Belediyesinin Türk üyeleri istifa etmişti.- Ümit Süleyman,
Dr.Tahsin Salih, Dr.Orhan Müderrisoğlu, Dr.Niyazi Manyera -Temsili heyet-Sabık
Türk belediye Azaları namına
“AVANTA YOK”
Halkın Sesi gazetesi, 11
Mart 1958 tarihli nüshasında şu haberi vermekteydi:
“Alithia, “Avanta yok”
başlıklı bir makalesinde, istifa eden Türk belediye azalarını, ayrı Belediye
Meclisi kurmak teşebbüslerini ele almakta ve şunları yazmaktadır:
“Böyle bir fikir, teessüf
edilecek saçma ve tamamen tatbiki imkansız bir şeydir. Çünkü bir şehir, her
şeyden önce bölünmez bir bütündür ve bazı azınlıkların sahte gururu tatmin
edilecek diye muhtar mahallelere bölünemez. Fakat daha mühimi var: Bugün ayrı
belediyeler talebeden Türk azınlığı, şimdiki belediye makamları tarafından ihmal
edildiği şeklinde hiçbir şikayette bulunmamıştı. Bilakis, belediye masraflarını
gösteren istatistik ve rakamların da isbat ettiği veçhile, Türkler, Rumların
paralarından istifade ediyorlardı. Şimdi ise, ayrı belediyeler kurma
hususundaki saçma fikir tahakkuk ederse, Türkler bu avantajı bulamayacaklardır.
Dostumuz Türkler bu noktayı akıllarından çıkarmasınlar!”
“MÜSTAKİL BELEDİYELER YAKINDA KURULACAK”
Halkın Sesi gazetesi 23
Nisan 1958 tarihli nüshasında, “Türk belediyeleri çok yakında kuruluyor” başlığı
altında 10 ay önce toptan istifa eden Belediye Meclislerindeki Türk azaların
ayrı belediye kurma çalışmalarına değinmekteydi.
25 Nisan 1958 tarihli
Bozkurt gazetesinin manşeti ise şöyleydi:
“Taksim muhakkak surette
tahakkuk edecek. Müstakil Belediyeler Türk tezinin ilk adımıdır.”
Bozkurt gazetesi yine 25
Nisan 1958 tarihli nüshasında, sabık Türk belediye üyeleri’nin bu doğrultudaki
bir çağrısını yayımlamaktaydı.
29 Nisan 1958 tarihli
Bozkurt gazetesinin manşeti de aynı konuyu işlemekteydi:
“Müstakil Türk
Belediyeleri yakında kurulacak. Çetinkaya’daki toplantıya iştirak eden 5 bin
Türk, müstakil Türk Belediyeleri kurulması kararını tasvip etti. Adanın her
tarafından aynı mevzuda toplantılar yapıldı.”
Halkın Sesi gazetesi de,
29 Nisan 1958 tarihli nüshasında yer alan “Kıbrıs Türkleri müstakil
belediyelerini kuruyorlar” başlıklı haberinde, kazalarda bu amaçla yapılan
toplantıları duyurmaktaydı.
Bozkurt gazetesinin 1
Mayıs 1958 tarihli nüshasında da manşet şöyleydi:
“Türk belediyelerinin
kurulmasını men edecek hiçbir kanun yoktur. Bu gerçeği hükümet bile açıklamadan
kaçınmıştır. En geç bir aya kadar Türk Belediyeler faaliyete geçecek.”
REDDAWAY İLE YAPILAN GÖRÜŞME
24 Nisan 1958 tarihli
Bozkurt gazetesi, Cyprus Mail’den şu haberi aktarmaktaydı:
“Bundan bir müddet evvel
Belediyeden istifa eden ve istifalarına sebep olarak Rum meslektaşlarından
hakaret gördüklerini iddia eden sabık Belediye Türk temsilcileri, geçen gün
İdari Sekreter Reddaway ile yeni Belediye kurulması için nihai görüşmelerde
bulunmuşlardır. Bu görüşmelerde Reddaway’e durum vazıh bir şekilde
anlatılmıştır. Reddaway buna cevap olarak Türklerin durumunu tamamiyle müdrik
bulunduğunu söylemiş ve kanunda yapılacak tadilatın pek az olacağını kabul
etmiştir. Fakat böyle bir harekette bulunmazdan evvel yeni tasarının Valiye
sunulmasının icabettiği ve onun tasvibinin alınmasının elzem olduğunu iddia
etmiştir. Reddaway, Türk heyetine sabır ve metanetle hareket etmelerini tavsiye
etmiştir. Bunun üzerine Türk Belediye Heyeti, sabrın artık tükendiğini söylemiş
ve hükümetin itirazlarına rağmen yeni Türk Belediyesinin kurulacağını
söylemiştir.”
BELEDİYE REİSİ DERVİS’İN BEYANATI
Bozkurt gazetesi, 25 Nisan
1958 tarihli nüshasında Lefkoşa Belediye reisi Dr.Dervis’in Cyprus Mail
gazetesine verdiği şu beyanatı aktarmaktaydı:
“(Ayrı belediyeler kurma)
planı tatbik edilemez. Çünkü Türk mahallerinin her sokağında (!!) Rum sakinler
ikamet etmektedir. Türklerin böyle bir projeyi tatbik sahasına koymakla taksimi
daha da kolaylaştıracaklarını tahmin ettikleri anlaşılmaktadır. Bu bir saçmadan
ibarettir. Hükümet de böyle bir planın tatbik sahasına konmasına müsaade ederse
akılsızlık yapmış olacaktır. Biz Türklere hakaret etmedik. Atatürk Meydanına
kadar uğrayarak Türk hastalarını (!!) muayene ettiğim inkar edilemez (!!). Biz
Türklerle Rumlar arasında hiç bir fark gözetmeksizin her iki cemaata aynı
harekette bulunuyoruz. Ada bizimdir. Bizim demekle tabii Rumların olduğunu (!!)
demek isterim.”
8 Mayıs 1958 tarihli
Bozkurt gazetesi de, Dr.Dervis’in Ethnos gazetesine şöyle konuştuğunu
aktaracaktı:
“Belediye tarafından
çalıştırılan ve Rumların enselerinden binlerce lira para kemiren Türklerin ne
olacağını hiç düşünmediler. Yoksa tüccarları ve paralı şahısları bir elin
parmakları ile sayılan, lâkin yardımcı polis kuvvetlerinde nüfus nisbetine göre
epeyi olan Türkler bu parayı ödeyebilecekler mi?”
AYRI BELEDİYELER ÜSTÜNE
Bozkurt gazetesi, 30 Nisan
1958 tarihli nüshasında Cyprus Mail gazetesinin başmakalesini şöyle
aktarmaktaydı:
“Dün Lefkoşa’da beyanatta
bulunan bir hükümet sözcüsü, adada Türklerin ayrı Belediye kurmalarına
hükümetin müdahale etmeğe hakkı olmadığını itiraf etmiştir. Mamafih aynı
sözcüye göre, böyle belediyelerin kurulduğu ilan edildiği zaman, halen nüfuzunu
kullanmakta olan belediyenin işlerine müdahale eder etmez, hükümet bu yeni
belediyeyi dava etmeğe salâhiyet kazanmış olur. Buna rağmen Dr.Küçük, Türklerin
tek temsilcisi olarak bir beyanat yaparak, bütün Türklerin bile dava edilmeleri
halinde bu projelerinden vazgeçmiyeceklerini iddia etmesi vaziyeti tehlikeye
sokmuştur. Bu durum ile adanın beş kazası ilgilenmektedir. Resmi makamlara göre
vaziyet adli zorluklardan ziyade idari güçlüklerle karşılaşacaktır. Türk
liderleri 15 gün sonra yeni bir miting daha yaparak kararlarını ilan
edeceklerdir...”
“MÜSTAKİL TÜRK BELEDİYELERİ MÜNASEBETİYLE”
Eski belediye azalarından
Hasan Fahri Uzman, Halkın Sesi gazetenin 30 Nisan 1958 tarihli nüshasında yer
alan “Müstakil Türk belediyeleri münasebetiyle” başlıklı makalesinde şöyle
demekteydi:
“Çok zaman değil, daha dün
denecek kadar yakın bir geçmişte, koskoca 370 senelik Türk ismi taşıyan Tophane
Mahallesi gözümüzün önünde Ay Andrea Mahallesi olmadı mı?...Tam 307 sene
Türklerin topu, tüfeği, cephanesi bu mahalledeki Baf kapısı kışlasında
bulundurulup muhafaza edildiği gibi, bugün bile hâlâ mahalli hükümetin bütün
eşlihasının bu mahalledeki depoda bulunmuş olması öyle bir mahalleye Tophane
denilmez de ne denir, sorarım? Biraz araştırırsanız, şöyle bir cevap alırsınız:
Artık bu Tophane, Nöbethane, Tabakhane’den haşa (B) usandık diye bir hakaretle
karşılaşırsınız. Kendisini haklı göstermek için de o mahalleden Türklerin
çekilmiş olduğu, mahallenin büyüdüğü ve dere civarına da yeni bir kilisenin
inşa edileceğini ve bu kiliseye de Ay Andrea ismi verileceğini ileri sürerek, o
kilisenin ismine izafeten koskoca bir Türk mahallesinin ismi bir kalem
darbesiyle ve hükümetin yalnız Rumları memnun etmek siyasetine uyularak bir
olup-bitti ile mazinin karanlıklarına gömülüp gidiyor. Biz bunları nasıl
unuturuz...”
“TAKSİMİN İLK ADIMI”
30 Nisan 1958 tarihli
Halkın Sesi gazetesinin manşeti şöyleydi:
“Kıbrıs’ta müstakil Türk
belediyeleri kurulacağı Anavatanda büyük memnuniyet uyandırdı. Bu karar
taksimin ilk adımı olarak telakki ediliyor.”
OKUL VE YOL ADLARI DEĞİŞTİRİLDİ
Bozkurt gazetesi, 8 Mayıs
1958 tarihli nüshasında, Lefkoşa Tali Okullar Komisyonu’nun, 6 Mayıs gecesi
Komisyon reisi Nazım Ali İleri başkanlığında toplandığını, Erkek ve Kız
Liselerinin adlarının, Celal Bayar Erkek Lisesi ve Adnan Menderes Türk Kız
Lisesi olarak değiştirilmesi kararını aldığını duyurmaktaydı.
11 Mayıs 1958 tarihli
Bozkurt gazetesi de şu haberi vermekteydi:
“Birkaç gün evvel Türk
sinemalar semtindeki Adnan Menderes Yolu levhası kaldırılmış ve bu yolun adının
Orman Yolu ismini taşıyacağı ilan edilmişti... Adnan Menderes Yolu levhası dün
yapılan merasimle yeniden asıldı.”
LEFKOŞA'DA AYRI TÜRK BELEDİYESİ İLAN EDİLDİ
Halkın Sesi gazetesi, 17 Haziran 1958 tarihli nüshasında şu haberi vermekteydi:
"Dün 16 Haziran 1958'de görülen acil lüzum üzerine seçimlere kadar geçici bir mahiyette ayrı bir Lefkoşa Türk Belediyesi İdaresi tesis edildi. Başkan: Dr. Tahsin Gözmen, Asbaşkan: Ümit Süleyman, Üyeler: Ekrem Ferdi Sarper ve Macit Tevfik.
LİMASOL'DA DA AYRI BELEDİYE
Halkın Sesi gazetesi, 21 Haziran 1958 tarihli nüshasında, "Limassol Türk belediyesi dün kuruldu" haberini vererek, yöneticilerini şöyle açıklamaktaydı: Başkan: Ramadan cemil, Asbaşkan: Dr. Nazif Denizer, Üyeler: Dr. Fikret Alkan ve Avukat Ragıp Malyalı
Halkın Sesi gazetesi, 22 Haziran 1958 tarihli nüshasında da "Lefkoşa Türk Belediyesi Meslek vergilerinin toplanmasına başladı" haberini vermekteydi.
LARNAKA GEÇİCİ TÜRK BELEDİYESİ KURULDU
25 Haziran 1958 tarihli
Bozkurt gazetesi, Larnaka Geçici Türk Belediyesi’nin 21 Haziran günü
kurulduğunu duyurmaktaydı. Görev alanlar şöyle belirlenmişti: M. Nazım (Meclis
Başkanı), Yusuf Ziya (Başkan Vekili), Haluk Zeki, Erdoğan Şafi Alper, Tahir
Kamil (üyeler), Dr. Orhan Müderrisoğlu (fahri belediye doktoru)
MAĞUSA'DA DA TÜRK BELEDİYESİ
Halkın Sesi gazetesi, 1 Temmuz 1958 tarihli nüshasında "30 Haziran günü Mağusa Türk belediyesi kuruldu" haberini vermekte ve görevlileri şöyle duyurmaktaydı: Dr. Niyazi Manyera (Başkan), Nebil Nabi (Asbaşkan), Avukat Osman Mehmet ve Necip Tözün (Üyeler)
Aynı tarihli gazete, "Üç haftadan beri kapalı bulunan Lefkoşa Belediye Pazarı dün açıldı" haberini de vermekteydi.
ETHNOS’UN HABERİ
4 Temmuz 1958 tarihli
Bozkurt gazetesi, Ethnos’un şu haberini vermekteydi:
“Şimdi Türkler (kurdukları
ayrı belediyeler aracılığıyla) meslek vergisi de toplamağa ve belediye
konseylerinde memurlar çalıştırmağa başlamışlardır...”
GİRNE’DE VE BAF'TA DA AYRI TÜRK BELEDİYESİ
Bozkurt gazetesi 6 Temmuz
1958 tarihli nüshasında, “Birkaç gün evvel Girne Türk Belediyesi faaliyete
geçti” haberini vermekte ve Sabri Tahir’in Başkan, Ali Sami Çavuş’un da
Asbaşkan olduğunu duyurmaktaydı.
9 Temmuz 1958 tarihli
Bozkurt’ta da “Baf Türk Belediyesi 7.7.58’de kurularak hemen işe başladı”
haberi verilmekteydi. Habere göre, Halit Kazım Başkan, Aziz Altay Asbaşkan
olmuşlar ve üyeler arasında Derviş Ahmet Raşit, Behiç Kalkan gibi isimler
vardı.
RUM BELEDİYE BAŞKANLARININ BÜLTENİ
7 Temmuz 1958 tarihli
Bozkurt gazetesi, Cyprus Mail gazetesinde aktardığı bir haberinde, Rum Belediye
Başkanlarının bir gün önce neşrettikleri bir bültenden aktarmalar yapmaktaydı:
“Kıbrıs’ta Türklerin ayrı
belediyeler kurmaları hakiki değildir(!). Bu hareketleriyle Türklerin
liderleri, dünya umumi efkarına Rumlardan haksızlık gördüklerini ispat etmeğe
çalışmaktadırlar. Bu hareketle kendi kendilerini idare ederek, taksime
gideceklerini tahmin etmektedirler. Bundan bir yıl önce Rumlarla beraber
çalışan Türkler bir bütün olarak istifa etmeğe karar vermişler ve buna sebep
olarak gördükleri hakaret ve haksızlıkları ileri sürmüşlerdir. Bunun
arkasındaki gizli hakikatleri meydana koymağa çalışacağız.
Bu hareket, hakikatta
baskıyı müteakip yapılmıştır. Bunun da emeli Türklerle Rumların son zamanlarda
bozulan münasebetlerini daha da kötüleşmesidir. İstifa ettirilen bu şahıslar
muhtelif vesilelerle verdikleri beyanatlarda ve irat ettikleri nutuklarda,
Rumlarla beraber çalışmaktan zevk duyduklarını izhar etmişlerdir. Mayıs ayında
bir beyanatta bulunan Türklerin ikinci lideri Denktaş, bu belediyelerin Taksim
fikri ile kurulduğunu, fakat pek tabii olarak taksime doğru ilk adımı olduğunu
söylemiştir. Bütün bunlardan maada, bizi mahalli hükümetin Türklere karşı
takındığı tavır, endişeye sürüklemektedir. Gayri kanuni yollardan ayrı Belediye
kuran Türkler, halen hükümet tarafından tanınmış olan Rum belediyelerine vergi
vermiyorlar. Askerlerin gözleri önünde çarşı, dükkan ve evleri yağma ederek
zaptediyorlar. Türklerin Belediyelere verdikleri paranın yekunu, Rumların
verdiğine nisbeten pek azdı. Buna rağmen biz yine Türklere karşı yaptığımız
yardımlara acımadık. Türk işçilerinin sayısı son zamanlarda da azalmıştır.
Lakin buna sebep yine Türklerdir. Belediyeyi Türkler Komando ve Polis yazılmak
üzere terketmişlerdir...”
Bozkurt gazetesinin, 24
Temmuz 1958 tarihli nüshasında, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı’nın Dr.Tahsin
S.Gözmen olduğu kaydedilmekteydi.
BELEDİYE REİSİNİN TELGRAFI
13 Ağustos 1958 tarihli
Bozkurt gazetesi, Fileleftheros gazetesinden aktardığı bir haberinde, Lefkoşa
Belediye Reisi Dr. Dervis’in Valiye gönderdiği bir telgrafta şöyle dediğini
duyurmaktaydı:
“Türklerin, Küçük
Kaymaklı’da boşalan Rum evlerini işgal etmelerini protesto ederiz... Lefkoşa
Türkleri tarafından bütün Rum ev ve dükkanlarının yarına (Çarşambaya) kadar
zaptedileceğini haber veren TMT broşürünün dağıtıldığını haber aldık. O halde
şimdi hükümetin derhal harekete geçerek, Rum mal ve mülkünü müdafaa etmesi
lazımdır. İki aydan beri “Mason-Dixon” çizgisinin (Lefkoşa’daki Rum ve Türk
semtlerini askeri olarak ayıran ilk taksim çizgisi-A.An) de yerini değiştirme
imkanlarını müzakere eden Hükümet, bu kararını hâlâ geciktiriyor. Sebepsiz
herhangi bir bekletme Türklere ön vermiş olacak ve onlara kanunu hiçe
saymalarına sebebiyet verecektir.”
Bozkurt gazetesi ise, 6
Eylül 1958 tarihli nüshasında, “Lefkoşa varoşları dışında Standard evler diye
tanınan ve çoğu Lefkoşa belediyesine ait olan evlere yerleşmek suçundan
yargılanan 82 Türk dün hüküm giymişlerdir” haberini vermekte ve bu kişilerin,
bir ay içinde tahliye etmedikleri takdirde bu evlerden atılacaklarını
duyurmaktaydı.
LEFKOŞA RUM BELEDİYE BAŞKANININ SÖYLEDİKLERİ
21 Eylül 1958 tarihli
Bozkurt gazetesi, Ethnos’tan aktardığı bir haberinde, Lefkoşa Rum Belediye
Reisi Dr.Dervis’in İngiliz İşçi Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Bayan Barbara
Castle’a şunları söylediğini aktarmaktaydı:
“Ezelden beri Türkler,
Rumların üzerinde asalak olarak geçinmişlerdir. Lakin Türklerin belediye
bütçesinin hesapları, Rumların yardımı olmadan hiç bir zaman
kapatılamıyacaktır... Türk cemaatının adada 120 bin olarak ilan ve ada
arazisinin %40’ının Türklerin malı olduğu iddia edildiği halde İşçi Partisi,
bunları yalanlamaktan kaçınmıştır. İşçi Partisine söyleyiniz ki, Adadaki
Türklerin nüfusu 92 bindir ve arazinin %10-11’i Türklere aittir.”
BELEDİYE REİSİNİN DEMECİ
Halkın Sesi gazetesi, 7
Kasım 1958 tarihli nüshasında şöyle yazmaktaydı:
“Vergilerin artırılacağı
yalandır. Türk Belediyesinin geliri, masrafından fazladır. Hükümet Times of
Cyprus’un Türklere zehir kusan ağzını kapatmalıdır.”
Bozkurt gazetesi de, 8
Kasım 1958 tarihli nüshasında, Times of Cyprus gazetesinde çıkan Lefkoşa
Belediye Reisi Dr.Dervis’in demecinden şu bölüme yer vermekteydi:
“Türkler bütün belediye
gelirinin %10’undan fazlasını asla ödememişlerdir. Türkler ayrı belediye ile
başa çıkamazlar. Geçen sene bize 10.300 lira para ödediler. Halbuki bir
belediyenin sadece yol ve tamirat masrafları 70 bin liradan aşağı değildir.
Türklerin aldıkları para, hırsızlık olup, eninde sonunda tekrar elimize
geçecektir. Meslek vergilerine gelince, bize ödediklerinden 10 kere daha fazla
ödediklerini duyuyoruz. Bu kanuna mugayirdir. Hükümetin bizim bütçemizden
Türklere yardım etmesine asla müsaade etmiyeceğiz.”
BELEDİYELERLE İLGİLİ TOPLANTI
Ahmet C.Gazioğlu, 18 Ocak
1959 tarihli Halkın Sesi gazetesinde yer alan “Pazar Sohbeti” başlıklı köşe
yazısında, 1952 kışında Bayraktar Meydanının adını Venizelos Meydanı’na
değiştiren Lefkoşa’nın Rum Belediye Başkanı Dr.Dervis’in, Kıbrıs’ta
belediyelerin ayrılmasını öneren Surridge Raporu’na kızdığını belirtmekteydi.
19 Ocak 1959 tarihli
Halkın Sesi gazetesi de, Kıbrıs Türktür Partisi ile Kıbrıs Türk Kurumları
Federasyonu’nun olağanüstü bir toplantı yaptığını duyurmaktaydı. Kıbrıs Türk
Belediye Reisleri olan Dr.Tahsin Gözmen (Lefkoşa), Dr.Niyazi Manyera (Mağusa),
Ramadan Cemil (Leymosun), Halit Kazım (Baf), Mehmet Kazım (Larnaka), Sabri
Tahir (Girne) ile Dr.Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’ın imzalarını taşıyan
açıklamada şu uyarıda bulunulmaktaydı:
“Vali Rum Belediye
reislerinin kulağını çekmezse, doğması muhtemel kötü neticelerden Rum cemaatını
kışkırtan Rum liderleri mesul olacaktır.”
BELEDİYELERİN AYRILMASI KONUSU
Dr.Fazıl Küçük, 24 Ocak
1959 tarihli makalesine Belediyelerin “Ayrılması zaruridir” başlığını koyarken,
25 Ocak 1959 tarihli Halkın Sesi gazetesinde yer alan “Akıl ve mantık nerede?”
başlıklı ve imzasız bir makalede de
şöyle denmekteydi:
“20 Ocak tarihli
Eleftheria gazetesi yazarı “Belediyelerin taksimi herkes için zararlı ve
bilhassa Türkler için bir felaket olacaktır” demektedir. Biz Türkler bu
felakete boyun eğmeğe razı olduktan sonra, Rumların bizim hesabımıza endişe
etmelerine gülmek gerekir... Ayrıldık ve ayrılacağız. Bizi 80 seneden beri her
sahada ezmek ve sindirmek için uğraşanlardan ayrılmak hakkımızdır.”
LEFKOŞA TÜRK BELEDİYESİ’NE BAĞLANAN ERMENİLER
Bozkurt gazetesi, 25 Ocak
1959 tarihli nüshasında yer alan bir haberinde, Lefkoşa Türk Belediyesi'ne
kendi arzuları ile bağlanarak, 1958 yılı meslek vergilerini ödeyen Ermeni
vatandaşların listesini vermekteydi: Agop Nalçaciyan (tüccar), Mıkırdıç Mıkırdıçyan
(tüccar), Rupen Çilingiryan (velespitçi), Parsek Zartaryan ve oğlu
(komisyoncu), Keyam Celalyan (şekerci), Hacik Kasparyan (bezirgan), Mişel
Bohçalyan (bezirgan) vd.
28 Ocak 1959 tarihli
Bozkurt gazetesi de, Times of Cyprus gazetesinden şu haberi aktarmaktaydı:
“Ermeni komşuları gibi
Ermu sokağında Evkaf'a ait dükkan kiralamış olan birçok Rum tüccar,
dükkanlarını boşaltmaya karar vermişlerdir. Ermu sokağının Türk semtine düşen
bu dükkanlar...son kira tahditlerinin kaldırılması ile Evkaf dükkan aylıklarına
zam yapmıştı... Örneğin kiralar 10
liradan 25 liraya çıktı. Oysa bir dükkan sahibi, en fazla işlenen Cumartesi
günü sadece 14 şilin tahsil etti.”
“NEDEN AYRILIK?”
Halkın Sesi gazetesi, 23
Nisan 1959 tarihli nüshasında, bir gün önceki Fileleftheros’un belediyeler
konusunda şu soruyu sormakta olduğunu aktarmaktaydı:
“Bir sual daha. 308
senelik Türk işgali ve 81 senelik İngiliz işgali sırasında belediyeler
birleşikti. Bundan kimse şikayet etmiyor, kimse ayrılmayı istemiyordu. Şimdi
nasıl oluyor da hürriyetin adamızda doğuşu ile beraber, Türk liderleri,
belediyelerin ayrılmasını bu kadar şiddetle talebediyorlar? 389 sene
aldatılıyorlardı da bunun farkında değiller miydi?”
IŞIKLANDIRMA
Halkın Sesi gazetesi, 7
Mayıs 1959 tarihli nüshasında Eleftheria’dan aktardığı bir haberinde,
Dr.Dervis’in şu açıklamasına yer vermekteydi:
“Belediye Türk
mahallelerinin ışıklandırılmadığına ilişkin Rauf Denktaş’ın iddiasını
yanıtladı: “1958 yılında Elektrik Dairesine Lefkoşa için ödenen 10 bin İngiliz
lirasının 3 bini Türk mahalleleri içindi.”
13 Mayıs 1959 tarihli
Halkın Sesi gazetesi, Ethnos ve Haravgi gazetelerinin “Dr.Dervis Belediye Reisi
seçildiği 1929’dan bu yana Türk semti için çok şeyler yaptı” diye yazdıklarını aktarmaktaydı.
BELEDİYE ÇARŞINDA DA AYRILIK
14 Haziran 1959 tarihli
Halkın Sesi gazetesinde yer alan Ethniki’den alınmış bir haberde şöyle
denmekteydi:
“Türkler yeni bir darbe
ile Lefkoşa’daki Merkezi Belediye Pazarını %100 bir Türk pazarı haline
getirmişlerdir. Geçen Cumartesi günü (6 Haziran) Türkler, Belediye pazarında
bir yıldan beri kapalı duran Rum dükkanlarının kilitlerini kırıp içeri
girmişler, her dükkanın döşemesini temizlemişler ve sonra da kapılarına yeni
kilitler takarak anahtarlarını da kendileri muhafaza etmişlerdir...”
BELEDİYELERİN TÜRKLERE HİZMETİ HAKKINDA
Halkın Sesi gazetesi, 19
Haziran 1959 tarihli nüshasında yer alan ve Ethniki’den aktarılmış bir
haberinde şöyle demekteydi:
“Ethniki’nin Leymosun
muhabirinin bir Türkten aldığı habere göre, bugüne kadar muhtelif belediyeler hakkında
yayınlanan istatistiklere nazaran, her ne kadar bir belediye Türk
hemşehrilerinden yüzde 3 veya 5 nisbetinde bir gelir elde ediyorsaydı da
Türklerin beledi ihtiyaçları için geliratının yüzde 20 ve hatta daha fazlasını
sarfediyordu...”
“SAÇMA TALEPLER”
Halkın Sesi gazetesi, 26
Haziran 1959 tarihli nüshasında, bir gün önce ki Ethniki’de çıkan “Saçma
Talepler” başlıklı makaleden şunları aktarmaktaydı:
“Türk vatandaşlarımız çok
açıkgözdür. Bir taraftan belediyelerin kurulması üzerinde ısrar etmekte, diğer
taraftan belediye geliratının %30’unun kendilerine verilmesini
talebetmektedirler.
Bu misli görülmemiş bir
kurnazlıktır. İstatistiklere göre, bugüne kadar Türklerden aldığımız para,
belediye geliratının %3 veya 5’ini teşkil etmekteydi. Diğer taraftan “Geliratın
%20’sini Türkler için sarfediyordunuz. %20 ile %30 arasında büyük fark yoktur.
Niçin olmasın” diyorlar.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder