20 Mart 2014 Perşembe

KIBRIS’TA İNGİLİZ SÖMÜRGECİLERİN İLK TAKSİM ADIMI: ORTAK BELEDİYELERİN AYRILMASI


           Geçmişi 1956 yılına kadar uzanan Kıbrıs adasının taksim edilmesi planları, o yıla kadar birlikte yaşamış olan Kıbrıslı Rumlar ile Kıbrıslı Türklerin önce kurumsal olarak ayrılmalarını, sonra da adanın toprak ve nüfus olarak ikiye ayrılmasını öngörmekteydi.

Bu çalışmada, Kıbrıs’taki İngiliz sömürge yönetiminin bu konuda Kıbrıs Türk liderliği ile yaptığı işbirliğini belgelemeye çalışacağız. O günlerin Kıbrıs Türk basınından yaptığımız aşağıdaki alıntılara, herhangi bir yorum eklemeyi gereksiz buluyoruz. Haberlerin içeriği, konuyu aydınlatmaya yetmektedir. 

“EŞİT HAKLAR” ADI ALTINDA TAKSİM

            15 Şubat 1956 tarihli Hürsöz gazetesi, Türkiye Dışişleri Bakanının Meclis’teki DP Grubunun toplantısında yaptığı bir açıklamaya yer vermekteydi: “İngiltere, Kıbrıs Türklerine eşit haklar verileceğini Türkiye’ye bildirdi.”

            Aynı tarihli gazetede aynı konuya değinilen “Durumdan eminiz” başlıklı ve “Hürsöz” imzalı başmakalede de, Türkiye’ye teminat verildiği belirtilerek şöyle denmekteydi:

            “Kıbrıs’taki Türk azınlığına eşit haklar tanınacak ve Kıbrıs Türkleri seçilmiş hükümette eşit şekilde temsil edilerek veto hakkına sahip olacaktır.”

            10 Ağustos 1956 tarihli Halkın Sesi gazetesi ise, Lord Radcliff’in “Madem ki Türkler eşit temsiliyet hakkı talep ediyorlar, o halde Rumların ödediği kadar vergi ödemelidirler” dediğini haber verirken, öte yandan Ethnos gazetesi de, Lefkoşa Belediye Başkanı Dervis’in bu sözleri nedeniyle  Vali’ye teşekkür ettiğini, oysa sözlerin Lord Radcliff’e ait olduğunu belirtmekteydi.

LEFKOŞA BELEDİYE MECLİSİNDEKİ TEMSİLİYET

Halkın Sesi gazetesinin 27 Mart 1957 tarihli nüshasında belirtildiğine göre, Lefkoşa Belediye Meclisi’ndeki 12 azadan 8’i Rum, 4’ü Türktü.

LEFKOŞA BELEDİYE REİSİ’NİN DEMECİ

            6 Haziran 1957 tarihli Halkın Sesi gazetesi, Lefkoşa Belediye Reisi Dr.Themistoklis Dervis’in bir gün önceki Times of Cyprus gazetesinde çıkan mülakatında şöyle konuştuğunu aktarmaktaydı:

            “Bizimle teşriki mesaide işbirliği yapmak buradaki Türk halkının menfaati icabıdır. Çünkü adada azınlığı teşkil etmekte oldukları için, her bakımdan Rumlara tabi ve muhtaç vaziyettedirler. Adanın taksim tehdidi ise, bir blöf ve fiyaskodan ibarettir. Kıbrıs Türkleri, Kıbrıs Rumlarından ayrılacak olurlarsa, iktisadi bakımdan çökmeğe mahkumdurlar. Kıbrıs Türklerinin, Kıbrıs bütçesine yaptıkları %4 maddi yardıma mukabil, aynı bütçeden %30 istihlâkları vardır.”

TÜRK-RUM DOSTLUĞU

            Bozkurt gazetesi, 22 Ağustos 1957 tarihli nüshasında şu haberi aktarmaktaydı:

            “Haravgi muhabiri Lefkoşa Belediye Pazarını gezerek, Türk ve Rum kasaplardan beyanat almış ve ayrı ayrı onların söylediklerini yayınlamıştır. Bazı Türk kasablarının ve Türk esnafının Rumlarla iyi geçindiklerini söyledikleri demeçleri verenlerin isimleriyle birlikte gazete tarafından yayınlanmaktadır... Haravgi gazetesi, Kıbrıslı Türkler ile Rumlar arasında geçimsizlik başladığı hususunu ele alıp, ezelden beri iyi geçindiklerini örneklemekteydi.”

            Bozkurt gazetesi aynı tarihli nüshasında, Mağusa Belediyesi Türk azalarının istifa etmesi üzerine Belediye reisinin kendilerine gönderdiği mektuba, Türk Belediye Azalarının vermiş olduğu yanıtı da yayınlamaktaydı.

“DOSTLUK KOMİSYONLARI”

            11 Eylül 1957 tarihli Halkın Sesi gazetesinde çıkan “Halkın Sesi” imzalı ve “Dostluk Komisyonları” başlıklı makalede şöyle denmekteydi:

            “Gazetelerde okuduk. Leymosun Solcu Rum Belediye Reisi, Türk-Rum Münasebetleri Komisyonu’nu toplantıya çağırmış... Bu komisyonlar Rumların Türklere barbarca hücum edip can ve mal zayiatına sebep vermeleriyle Türklerin misilleme hareketine geçmesi üzerine kurulmuştu. Bu teşebbüs de ancak Eoka’ya muhalif olan Solcu Belediyelerden gelmiş, milliciler sinip kalmışlardı... Bu komisyonun pek “demokratik” olduğu da açıklanıyor. 10 Rum azaya karşı, 8 Türk varmış. Bu Türkler kim, pek de bilmiyoruz... Oysa Belediye Komisyonunda sadece 2 Türk var.”

            Aynı tarihli Halkın Sesi gazetesinde bir de “Leymosun Belediye Reisi K.Partasides’e açık mektup” yer almakta ve 9.9.1957 tarihinde yapılması planlanan toplantıya neden katılmayacaklarını şöyle duyurmaktaydılar:

            “9.5.1956 tarihinde mezkûr komitenin ilk toplantısının yapıldığı günden bu yana vuku bulan olaylara dayanan acı tecrübelerimiz, böyle bir komitenin faydasız, semeresiz ve lüzumsuz olduğunu isbat etmiştir...”

            Leymosun Kasabası Türk ve Rum Münasebetlerini Düzeltme Komitesi’nin Türk azaları olarak mektuba imza atanlar: Ali Kaptan Osmancık, Hüseyin Derviş (Kandu Muhtarı), Mehmet Reşat, Mustafa Ali, Dr.Nazif Denizer, Ramadan Cemil, M.Kemal Berberoğlu, Rağıp Malyalı (Avukat).

TAKSİME GİDEN YOLDA İLK ADIM

            Bozkurt gazetesi, 3 Haziran 1957 tarihli nüshasında, Kıbrıs Türktür Partisi’nin bir toplantısı ardından, Lefkoşa ve diğer kazalardaki Türk Belediye azalarının toptan istifa ettiklerini duyurmaktaydı.

            Hürsöz gazetesi, 4 Haziran 1957 tarihli (Salı) nüshasında “Adadaki Türk Belediye azaları (Pazar günü) istifa etti” haberini verirken, Halkın Sesi gazetesi de, 5 Haziran 1957 tarihli nüshasında şu haberi vermekteydi:

            “Dr.İhsan Ali, Fileleftheros’un Baf muhabirine verdiği beyanatta diğer Türk Belediye azalarının istifasını “mevsimsiz” diye vasıflandırmıştır. Kendisi istifa etmemiştir ve etmiyecektir.”

            Hürsöz, 5 Haziran 1957 tarihli nüshasında şu haberi aktarmaktaydı:

            “Eleftheria’nın Baf muhabirine bir beyanat veren Baf’taki Türk Belediye azalarından Dr.İhsan Ali istifa etmiyeceğini, istifa kararının alındığı toplantıya kendisinin davet edilmediğini söylemiş ve diğer azaların istifasını “vakitsiz” diye tavsif etmiştir.

            6 Haziran 1957 tarihli Hürsöz ise, “Türk Belediye azalarının toptan istifaları, Baf’tan Dr.İhsan Ali’nin istifa etmiş olması ile tamamlanmış bulunmaktadır” haberini vermekteydi.

            5 Haziran 1957 tarihli Hürsöz’de konuyla ilgili olarak şu değerlendirme aktarılmaktaydı:

            “Dünkü Ethnos, Türklerin belediye işlerinde hiç bir zaman ihmal edilmediğini(!) yazmaktadır. Gazeteye göre, Türk azalar bunca yıldır hiçbir şikayette bulunmamışlardı da şimdi niçin istifa etmişlerdir?

LEFKOŞA BELEDİYE REİSİ’NİN DEMECİ

            6 Haziran 1957 tarihli Halkın Sesi gazetesi, Lefkoşa Belediye Reisi Dr.Themistoklis Dervis’in bir gün önceki Times of Cyprus gazetesinde çıkan mülakatında şöyle konuştuğunu aktarmaktaydı:

            “Bizimle teşriki mesaide işbirliği yapmak buradaki Türk halkının menfaati icabıdır. Çünkü adada azınlığı teşkil etmekte oldukları için, her bakımdan Rumlara tabi ve muhtaç vaziyettedirler. Adanın taksim tehdidi ise, bir blöf ve fiyaskodan ibarettir. Kıbrıs Türkleri, Kıbrıs Rumlarından ayrılacak olurlarsa, iktisadi bakımdan çökmeğe mahkumdurlar. Kıbrıs Türklerinin, Kıbrıs bütçesine yaptıkları %4 maddi yardıma mukabil, aynı bütçeden %30 istihlâkları vardır.”

“AYRILMAK GEREKSİZ”

            Hürsöz gazetesi, 6 Haziran 1957 tarihli nüshasında şu haberi aktarmaktaydı:

            “Ethnos dünkü bir yazısında, Lefkoşa’yı ikiye bölen hattın kaldırılmasını istemektedir. Gazeteye göre, Türklerle Rumlar arasındaki münasebetler çok iyidir, onun için Türklerle Rumları birbirinden ayırmaya hiç de lüzum yoktur.”

BELEDİYELERE TÜRK KATKISI

            Hürsöz, 8 Haziran 1957 tarihli nüshasında da şu haberi vermekteydi:

            “Eleftheria’ya göre, Mağusa’da Türkler, belediye gelirinin pek cüzi (%2.5) bir kısmını karşıladıkları halde, belediye bütçesinden (Türkler için) sarfedilen para %25 nisbetindedir. Bu şunu gösteriyormuş ki Rumlardan alınan vergilerden Türkler geniş ölçüde istifade etmektedirler.”

            Şafi Alper, Hürsöz’ün 9 Haziran 1957 tarihli nüshasında yer alan “İstatistikler meselesi” başlıklı makalesinde şöyle demekteydi:

            “Belediyelerde, meslek vergisi hissemiz, tabiatıyle daha azdır. Fakat belediyelerin, her maddeye ait istihlâk vergilerine büyük ölçüde iştirak etmekte olduğumuz neden inkâr edilmektedir?”

            Alper devamla, Türklerin gıda maddelerinden alınan oktrova vergisini ödediklerini, Rum sinemalarına gittiklerinden bu sinemalara iştirak payları ödediklerini belirtmekteydi.

ETHNOS’UN DEĞERLENDİRMESİ

            12 Haziran 1957 tarihli Hürsöz gazetesinde şöyle denmekteydi:

            “Dünkü Ethnos bir yazısında, azaların istifasında ileri sürülen azınlık haklarının Belediye Meclislerinde çiğnendiği iddiasının sadece bir behane olduğunu ve bu istifa işinde Türk ve Rum cemaatlarının arasını açmak isteyen ve bu yolda çalışan kimselerin parmağı bulunduğunu iddia etmektedir.” 

ORMAN YOLU’NUN YENİ ADI

            Halkın Sesi gazetesi, 8 Ocak 1958 tarihli nüshasında, yüz senelik “Belediye Orman Yolu”nun adının “Spiru Hristodulu Caddesi” olarak değiştirildiğini duyurarak, buna karşı çıkmakta ve “Biz de onu Adnan Menderes Caddesi ilan ediyoruz” diye yazmaktaydı.

* Bozkurt, 7 Mart 1958- Bundan 8 ay evvel haksızlıkları protesto mahiyetinde, Lefkoşa Belediyesinin Türk üyeleri istifa etmişti.- Ümit Süleyman, Dr.Tahsin Salih, Dr.Orhan Müderrisoğlu, Dr.Niyazi Manyera -Temsili heyet-Sabık Türk belediye Azaları namına

“AVANTA YOK”

            Halkın Sesi gazetesi, 11 Mart 1958 tarihli nüshasında şu haberi vermekteydi:

            “Alithia, “Avanta yok” başlıklı bir makalesinde, istifa eden Türk belediye azalarını, ayrı Belediye Meclisi kurmak teşebbüslerini ele almakta ve şunları yazmaktadır:

            “Böyle bir fikir, teessüf edilecek saçma ve tamamen tatbiki imkansız bir şeydir. Çünkü bir şehir, her şeyden önce bölünmez bir bütündür ve bazı azınlıkların sahte gururu tatmin edilecek diye muhtar mahallelere bölünemez. Fakat daha mühimi var: Bugün ayrı belediyeler talebeden Türk azınlığı, şimdiki belediye makamları tarafından ihmal edildiği şeklinde hiçbir şikayette bulunmamıştı. Bilakis, belediye masraflarını gösteren istatistik ve rakamların da isbat ettiği veçhile, Türkler, Rumların paralarından istifade ediyorlardı. Şimdi ise, ayrı belediyeler kurma hususundaki saçma fikir tahakkuk ederse, Türkler bu avantajı bulamayacaklardır. Dostumuz Türkler bu noktayı akıllarından çıkarmasınlar!”

“MÜSTAKİL BELEDİYELER YAKINDA KURULACAK”

            Halkın Sesi gazetesi 23 Nisan 1958 tarihli nüshasında, “Türk belediyeleri çok yakında kuruluyor” başlığı altında 10 ay önce toptan istifa eden Belediye Meclislerindeki Türk azaların ayrı belediye kurma çalışmalarına değinmekteydi.

            25 Nisan 1958 tarihli Bozkurt gazetesinin manşeti ise şöyleydi:

            “Taksim muhakkak surette tahakkuk edecek. Müstakil Belediyeler Türk tezinin ilk adımıdır.”

            Bozkurt gazetesi yine 25 Nisan 1958 tarihli nüshasında, sabık Türk belediye üyeleri’nin bu doğrultudaki bir çağrısını yayımlamaktaydı.

            29 Nisan 1958 tarihli Bozkurt gazetesinin manşeti de aynı konuyu işlemekteydi:

            “Müstakil Türk Belediyeleri yakında kurulacak. Çetinkaya’daki toplantıya iştirak eden 5 bin Türk, müstakil Türk Belediyeleri kurulması kararını tasvip etti. Adanın her tarafından aynı mevzuda toplantılar yapıldı.”

            Halkın Sesi gazetesi de, 29 Nisan 1958 tarihli nüshasında yer alan “Kıbrıs Türkleri müstakil belediyelerini kuruyorlar” başlıklı haberinde, kazalarda bu amaçla yapılan toplantıları duyurmaktaydı.

            Bozkurt gazetesinin 1 Mayıs 1958 tarihli nüshasında da manşet şöyleydi:

            “Türk belediyelerinin kurulmasını men edecek hiçbir kanun yoktur. Bu gerçeği hükümet bile açıklamadan kaçınmıştır. En geç bir aya kadar Türk Belediyeler faaliyete geçecek.”

REDDAWAY İLE YAPILAN GÖRÜŞME

            24 Nisan 1958 tarihli Bozkurt gazetesi, Cyprus Mail’den şu haberi aktarmaktaydı:

            “Bundan bir müddet evvel Belediyeden istifa eden ve istifalarına sebep olarak Rum meslektaşlarından hakaret gördüklerini iddia eden sabık Belediye Türk temsilcileri, geçen gün İdari Sekreter Reddaway ile yeni Belediye kurulması için nihai görüşmelerde bulunmuşlardır. Bu görüşmelerde Reddaway’e durum vazıh bir şekilde anlatılmıştır. Reddaway buna cevap olarak Türklerin durumunu tamamiyle müdrik bulunduğunu söylemiş ve kanunda yapılacak tadilatın pek az olacağını kabul etmiştir. Fakat böyle bir harekette bulunmazdan evvel yeni tasarının Valiye sunulmasının icabettiği ve onun tasvibinin alınmasının elzem olduğunu iddia etmiştir. Reddaway, Türk heyetine sabır ve metanetle hareket etmelerini tavsiye etmiştir. Bunun üzerine Türk Belediye Heyeti, sabrın artık tükendiğini söylemiş ve hükümetin itirazlarına rağmen yeni Türk Belediyesinin kurulacağını söylemiştir.”

BELEDİYE REİSİ DERVİS’İN BEYANATI

            Bozkurt gazetesi, 25 Nisan 1958 tarihli nüshasında Lefkoşa Belediye reisi Dr.Dervis’in Cyprus Mail gazetesine verdiği şu beyanatı aktarmaktaydı:

            “(Ayrı belediyeler kurma) planı tatbik edilemez. Çünkü Türk mahallerinin her sokağında (!!) Rum sakinler ikamet etmektedir. Türklerin böyle bir projeyi tatbik sahasına koymakla taksimi daha da kolaylaştıracaklarını tahmin ettikleri anlaşılmaktadır. Bu bir saçmadan ibarettir. Hükümet de böyle bir planın tatbik sahasına konmasına müsaade ederse akılsızlık yapmış olacaktır. Biz Türklere hakaret etmedik. Atatürk Meydanına kadar uğrayarak Türk hastalarını (!!) muayene ettiğim inkar edilemez (!!). Biz Türklerle Rumlar arasında hiç bir fark gözetmeksizin her iki cemaata aynı harekette bulunuyoruz. Ada bizimdir. Bizim demekle tabii Rumların olduğunu (!!) demek isterim.”

            8 Mayıs 1958 tarihli Bozkurt gazetesi de, Dr.Dervis’in Ethnos gazetesine şöyle konuştuğunu aktaracaktı:

            “Belediye tarafından çalıştırılan ve Rumların enselerinden binlerce lira para kemiren Türklerin ne olacağını hiç düşünmediler. Yoksa tüccarları ve paralı şahısları bir elin parmakları ile sayılan, lâkin yardımcı polis kuvvetlerinde nüfus nisbetine göre epeyi olan Türkler bu parayı ödeyebilecekler mi?”

AYRI BELEDİYELER ÜSTÜNE

            Bozkurt gazetesi, 30 Nisan 1958 tarihli nüshasında Cyprus Mail gazetesinin başmakalesini şöyle aktarmaktaydı:

            “Dün Lefkoşa’da beyanatta bulunan bir hükümet sözcüsü, adada Türklerin ayrı Belediye kurmalarına hükümetin müdahale etmeğe hakkı olmadığını itiraf etmiştir. Mamafih aynı sözcüye göre, böyle belediyelerin kurulduğu ilan edildiği zaman, halen nüfuzunu kullanmakta olan belediyenin işlerine müdahale eder etmez, hükümet bu yeni belediyeyi dava etmeğe salâhiyet kazanmış olur. Buna rağmen Dr.Küçük, Türklerin tek temsilcisi olarak bir beyanat yaparak, bütün Türklerin bile dava edilmeleri halinde bu projelerinden vazgeçmiyeceklerini iddia etmesi vaziyeti tehlikeye sokmuştur. Bu durum ile adanın beş kazası ilgilenmektedir. Resmi makamlara göre vaziyet adli zorluklardan ziyade idari güçlüklerle karşılaşacaktır. Türk liderleri 15 gün sonra yeni bir miting daha yaparak kararlarını ilan edeceklerdir...”

“MÜSTAKİL TÜRK BELEDİYELERİ MÜNASEBETİYLE”

            Eski belediye azalarından Hasan Fahri Uzman, Halkın Sesi gazetenin 30 Nisan 1958 tarihli nüshasında yer alan “Müstakil Türk belediyeleri münasebetiyle” başlıklı makalesinde şöyle demekteydi:

            “Çok zaman değil, daha dün denecek kadar yakın bir geçmişte, koskoca 370 senelik Türk ismi taşıyan Tophane Mahallesi gözümüzün önünde Ay Andrea Mahallesi olmadı mı?...Tam 307 sene Türklerin topu, tüfeği, cephanesi bu mahalledeki Baf kapısı kışlasında bulundurulup muhafaza edildiği gibi, bugün bile hâlâ mahalli hükümetin bütün eşlihasının bu mahalledeki depoda bulunmuş olması öyle bir mahalleye Tophane denilmez de ne denir, sorarım? Biraz araştırırsanız, şöyle bir cevap alırsınız: Artık bu Tophane, Nöbethane, Tabakhane’den haşa (B) usandık diye bir hakaretle karşılaşırsınız. Kendisini haklı göstermek için de o mahalleden Türklerin çekilmiş olduğu, mahallenin büyüdüğü ve dere civarına da yeni bir kilisenin inşa edileceğini ve bu kiliseye de Ay Andrea ismi verileceğini ileri sürerek, o kilisenin ismine izafeten koskoca bir Türk mahallesinin ismi bir kalem darbesiyle ve hükümetin yalnız Rumları memnun etmek siyasetine uyularak bir olup-bitti ile mazinin karanlıklarına gömülüp gidiyor. Biz bunları nasıl unuturuz...”

“TAKSİMİN İLK ADIMI”

            30 Nisan 1958 tarihli Halkın Sesi gazetesinin manşeti şöyleydi:

            “Kıbrıs’ta müstakil Türk belediyeleri kurulacağı Anavatanda büyük memnuniyet uyandırdı. Bu karar taksimin ilk adımı olarak telakki ediliyor.”

OKUL VE YOL ADLARI DEĞİŞTİRİLDİ

            Bozkurt gazetesi, 8 Mayıs 1958 tarihli nüshasında, Lefkoşa Tali Okullar Komisyonu’nun, 6 Mayıs gecesi Komisyon reisi Nazım Ali İleri başkanlığında toplandığını, Erkek ve Kız Liselerinin adlarının, Celal Bayar Erkek Lisesi ve Adnan Menderes Türk Kız Lisesi olarak değiştirilmesi kararını aldığını duyurmaktaydı.

            11 Mayıs 1958 tarihli Bozkurt gazetesi de şu haberi vermekteydi:

            “Birkaç gün evvel Türk sinemalar semtindeki Adnan Menderes Yolu levhası kaldırılmış ve bu yolun adının Orman Yolu ismini taşıyacağı ilan edilmişti... Adnan Menderes Yolu levhası dün yapılan merasimle yeniden asıldı.”

LEFKOŞA'DA AYRI TÜRK BELEDİYESİ İLAN EDİLDİ
            
        Halkın Sesi gazetesi, 17 Haziran 1958 tarihli nüshasında şu haberi vermekteydi:
            "Dün 16 Haziran 1958'de görülen acil lüzum üzerine seçimlere kadar geçici bir mahiyette ayrı bir Lefkoşa Türk Belediyesi İdaresi tesis edildi. Başkan: Dr. Tahsin Gözmen, Asbaşkan: Ümit Süleyman, Üyeler: Ekrem Ferdi Sarper ve Macit Tevfik.

LİMASOL'DA DA AYRI BELEDİYE
       
        Halkın Sesi gazetesi, 21 Haziran 1958 tarihli nüshasında, "Limassol Türk belediyesi dün kuruldu" haberini vererek, yöneticilerini şöyle açıklamaktaydı: Başkan: Ramadan cemil, Asbaşkan: Dr. Nazif Denizer, Üyeler: Dr. Fikret Alkan ve Avukat Ragıp Malyalı
        Halkın Sesi gazetesi, 22 Haziran 1958 tarihli nüshasında da "Lefkoşa Türk Belediyesi Meslek vergilerinin toplanmasına başladı" haberini vermekteydi. 
 
LARNAKA GEÇİCİ TÜRK BELEDİYESİ KURULDU

            25 Haziran 1958 tarihli Bozkurt gazetesi, Larnaka Geçici Türk Belediyesi’nin 21 Haziran günü kurulduğunu duyurmaktaydı. Görev alanlar şöyle belirlenmişti: M. Nazım (Meclis Başkanı), Yusuf Ziya (Başkan Vekili), Haluk Zeki, Erdoğan Şafi Alper, Tahir Kamil (üyeler), Dr. Orhan Müderrisoğlu (fahri belediye doktoru)

MAĞUSA'DA DA TÜRK BELEDİYESİ
        
        Halkın Sesi gazetesi, 1 Temmuz 1958 tarihli nüshasında "30 Haziran günü Mağusa Türk belediyesi kuruldu" haberini vermekte ve görevlileri şöyle duyurmaktaydı: Dr. Niyazi Manyera (Başkan), Nebil Nabi (Asbaşkan), Avukat Osman Mehmet ve Necip Tözün (Üyeler)
        Aynı tarihli gazete, "Üç haftadan beri kapalı bulunan Lefkoşa Belediye Pazarı dün açıldı" haberini de vermekteydi. 

ETHNOS’UN HABERİ

            4 Temmuz 1958 tarihli Bozkurt gazetesi, Ethnos’un şu haberini vermekteydi:

            “Şimdi Türkler (kurdukları ayrı belediyeler aracılığıyla) meslek vergisi de toplamağa ve belediye konseylerinde memurlar çalıştırmağa başlamışlardır...”

GİRNE’DE VE BAF'TA  DA AYRI TÜRK BELEDİYESİ

            Bozkurt gazetesi 6 Temmuz 1958 tarihli nüshasında, “Birkaç gün evvel Girne Türk Belediyesi faaliyete geçti” haberini vermekte ve Sabri Tahir’in Başkan, Ali Sami Çavuş’un da Asbaşkan olduğunu duyurmaktaydı.

            9 Temmuz 1958 tarihli Bozkurt’ta da “Baf Türk Belediyesi 7.7.58’de kurularak hemen işe başladı” haberi verilmekteydi. Habere göre, Halit Kazım Başkan, Aziz Altay Asbaşkan olmuşlar ve üyeler arasında Derviş Ahmet Raşit, Behiç Kalkan gibi isimler vardı.

RUM BELEDİYE BAŞKANLARININ BÜLTENİ

            7 Temmuz 1958 tarihli Bozkurt gazetesi, Cyprus Mail gazetesinde aktardığı bir haberinde, Rum Belediye Başkanlarının bir gün önce neşrettikleri bir bültenden aktarmalar yapmaktaydı:

            “Kıbrıs’ta Türklerin ayrı belediyeler kurmaları hakiki değildir(!). Bu hareketleriyle Türklerin liderleri, dünya umumi efkarına Rumlardan haksızlık gördüklerini ispat etmeğe çalışmaktadırlar. Bu hareketle kendi kendilerini idare ederek, taksime gideceklerini tahmin etmektedirler. Bundan bir yıl önce Rumlarla beraber çalışan Türkler bir bütün olarak istifa etmeğe karar vermişler ve buna sebep olarak gördükleri hakaret ve haksızlıkları ileri sürmüşlerdir. Bunun arkasındaki gizli hakikatleri meydana koymağa çalışacağız.

            Bu hareket, hakikatta baskıyı müteakip yapılmıştır. Bunun da emeli Türklerle Rumların son zamanlarda bozulan münasebetlerini daha da kötüleşmesidir. İstifa ettirilen bu şahıslar muhtelif vesilelerle verdikleri beyanatlarda ve irat ettikleri nutuklarda, Rumlarla beraber çalışmaktan zevk duyduklarını izhar etmişlerdir. Mayıs ayında bir beyanatta bulunan Türklerin ikinci lideri Denktaş, bu belediyelerin Taksim fikri ile kurulduğunu, fakat pek tabii olarak taksime doğru ilk adımı olduğunu söylemiştir. Bütün bunlardan maada, bizi mahalli hükümetin Türklere karşı takındığı tavır, endişeye sürüklemektedir. Gayri kanuni yollardan ayrı Belediye kuran Türkler, halen hükümet tarafından tanınmış olan Rum belediyelerine vergi vermiyorlar. Askerlerin gözleri önünde çarşı, dükkan ve evleri yağma ederek zaptediyorlar. Türklerin Belediyelere verdikleri paranın yekunu, Rumların verdiğine nisbeten pek azdı. Buna rağmen biz yine Türklere karşı yaptığımız yardımlara acımadık. Türk işçilerinin sayısı son zamanlarda da azalmıştır. Lakin buna sebep yine Türklerdir. Belediyeyi Türkler Komando ve Polis yazılmak üzere terketmişlerdir...”

            Bozkurt gazetesinin, 24 Temmuz 1958 tarihli nüshasında, Lefkoşa Türk Belediye Başkanı’nın Dr.Tahsin S.Gözmen olduğu kaydedilmekteydi.

BELEDİYE REİSİNİN TELGRAFI

            13 Ağustos 1958 tarihli Bozkurt gazetesi, Fileleftheros gazetesinden aktardığı bir haberinde, Lefkoşa Belediye Reisi Dr. Dervis’in Valiye gönderdiği bir telgrafta şöyle dediğini duyurmaktaydı:

            “Türklerin, Küçük Kaymaklı’da boşalan Rum evlerini işgal etmelerini protesto ederiz... Lefkoşa Türkleri tarafından bütün Rum ev ve dükkanlarının yarına (Çarşambaya) kadar zaptedileceğini haber veren TMT broşürünün dağıtıldığını haber aldık. O halde şimdi hükümetin derhal harekete geçerek, Rum mal ve mülkünü müdafaa etmesi lazımdır. İki aydan beri “Mason-Dixon” çizgisinin (Lefkoşa’daki Rum ve Türk semtlerini askeri olarak ayıran ilk taksim çizgisi-A.An) de yerini değiştirme imkanlarını müzakere eden Hükümet, bu kararını hâlâ geciktiriyor. Sebepsiz herhangi bir bekletme Türklere ön vermiş olacak ve onlara kanunu hiçe saymalarına sebebiyet verecektir.”

            Bozkurt gazetesi ise, 6 Eylül 1958 tarihli nüshasında, “Lefkoşa varoşları dışında Standard evler diye tanınan ve çoğu Lefkoşa belediyesine ait olan evlere yerleşmek suçundan yargılanan 82 Türk dün hüküm giymişlerdir” haberini vermekte ve bu kişilerin, bir ay içinde tahliye etmedikleri takdirde bu evlerden atılacaklarını duyurmaktaydı.

LEFKOŞA RUM BELEDİYE BAŞKANININ SÖYLEDİKLERİ

            21 Eylül 1958 tarihli Bozkurt gazetesi, Ethnos’tan aktardığı bir haberinde, Lefkoşa Rum Belediye Reisi Dr.Dervis’in İngiliz İşçi Partisi Genel Sekreter Yardımcısı Bayan Barbara Castle’a şunları söylediğini aktarmaktaydı:

            “Ezelden beri Türkler, Rumların üzerinde asalak olarak geçinmişlerdir. Lakin Türklerin belediye bütçesinin hesapları, Rumların yardımı olmadan hiç bir zaman kapatılamıyacaktır... Türk cemaatının adada 120 bin olarak ilan ve ada arazisinin %40’ının Türklerin malı olduğu iddia edildiği halde İşçi Partisi, bunları yalanlamaktan kaçınmıştır. İşçi Partisine söyleyiniz ki, Adadaki Türklerin nüfusu 92 bindir ve arazinin %10-11’i Türklere aittir.”

BELEDİYE REİSİNİN DEMECİ

            Halkın Sesi gazetesi, 7 Kasım 1958 tarihli nüshasında şöyle yazmaktaydı:

            “Vergilerin artırılacağı yalandır. Türk Belediyesinin geliri, masrafından fazladır. Hükümet Times of Cyprus’un Türklere zehir kusan ağzını kapatmalıdır.”

            Bozkurt gazetesi de, 8 Kasım 1958 tarihli nüshasında, Times of Cyprus gazetesinde çıkan Lefkoşa Belediye Reisi Dr.Dervis’in demecinden şu bölüme yer vermekteydi:

            “Türkler bütün belediye gelirinin %10’undan fazlasını asla ödememişlerdir. Türkler ayrı belediye ile başa çıkamazlar. Geçen sene bize 10.300 lira para ödediler. Halbuki bir belediyenin sadece yol ve tamirat masrafları 70 bin liradan aşağı değildir. Türklerin aldıkları para, hırsızlık olup, eninde sonunda tekrar elimize geçecektir. Meslek vergilerine gelince, bize ödediklerinden 10 kere daha fazla ödediklerini duyuyoruz. Bu kanuna mugayirdir. Hükümetin bizim bütçemizden Türklere yardım etmesine asla müsaade etmiyeceğiz.”

BELEDİYELERLE İLGİLİ TOPLANTI

            Ahmet C.Gazioğlu, 18 Ocak 1959 tarihli Halkın Sesi gazetesinde yer alan “Pazar Sohbeti” başlıklı köşe yazısında, 1952 kışında Bayraktar Meydanının adını Venizelos Meydanı’na değiştiren Lefkoşa’nın Rum Belediye Başkanı Dr.Dervis’in, Kıbrıs’ta belediyelerin ayrılmasını öneren Surridge Raporu’na kızdığını belirtmekteydi.

            19 Ocak 1959 tarihli Halkın Sesi gazetesi de, Kıbrıs Türktür Partisi ile Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu’nun olağanüstü bir toplantı yaptığını duyurmaktaydı. Kıbrıs Türk Belediye Reisleri olan Dr.Tahsin Gözmen (Lefkoşa), Dr.Niyazi Manyera (Mağusa), Ramadan Cemil (Leymosun), Halit Kazım (Baf), Mehmet Kazım (Larnaka), Sabri Tahir (Girne) ile Dr.Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş’ın imzalarını taşıyan açıklamada şu uyarıda bulunulmaktaydı:

            “Vali Rum Belediye reislerinin kulağını çekmezse, doğması muhtemel kötü neticelerden Rum cemaatını kışkırtan Rum liderleri mesul olacaktır.”

BELEDİYELERİN AYRILMASI KONUSU

            Dr.Fazıl Küçük, 24 Ocak 1959 tarihli makalesine Belediyelerin “Ayrılması zaruridir” başlığını koyarken, 25 Ocak 1959 tarihli Halkın Sesi gazetesinde yer alan “Akıl ve mantık nerede?” başlıklı ve  imzasız bir makalede de şöyle denmekteydi:

            “20 Ocak tarihli Eleftheria gazetesi yazarı “Belediyelerin taksimi herkes için zararlı ve bilhassa Türkler için bir felaket olacaktır” demektedir. Biz Türkler bu felakete boyun eğmeğe razı olduktan sonra, Rumların bizim hesabımıza endişe etmelerine gülmek gerekir... Ayrıldık ve ayrılacağız. Bizi 80 seneden beri her sahada ezmek ve sindirmek için uğraşanlardan ayrılmak hakkımızdır.”

LEFKOŞA TÜRK BELEDİYESİ’NE BAĞLANAN ERMENİLER

            Bozkurt gazetesi, 25 Ocak 1959 tarihli nüshasında yer alan bir haberinde, Lefkoşa Türk Belediyesi'ne kendi arzuları ile bağlanarak, 1958 yılı meslek vergilerini ödeyen Ermeni vatandaşların listesini vermekteydi: Agop Nalçaciyan (tüccar), Mıkırdıç Mıkırdıçyan (tüccar), Rupen Çilingiryan (velespitçi), Parsek Zartaryan ve oğlu (komisyoncu), Keyam Celalyan (şekerci), Hacik Kasparyan (bezirgan), Mişel Bohçalyan (bezirgan) vd.

            28 Ocak 1959 tarihli Bozkurt gazetesi de, Times of Cyprus gazetesinden şu haberi aktarmaktaydı:

            “Ermeni komşuları gibi Ermu sokağında Evkaf'a ait dükkan kiralamış olan birçok Rum tüccar, dükkanlarını boşaltmaya karar vermişlerdir. Ermu sokağının Türk semtine düşen bu dükkanlar...son kira tahditlerinin kaldırılması ile Evkaf dükkan aylıklarına zam yapmıştı...  Örneğin kiralar 10 liradan 25 liraya çıktı. Oysa bir dükkan sahibi, en fazla işlenen Cumartesi günü sadece 14 şilin tahsil etti.”

“NEDEN AYRILIK?”

            Halkın Sesi gazetesi, 23 Nisan 1959 tarihli nüshasında, bir gün önceki Fileleftheros’un belediyeler konusunda şu soruyu sormakta olduğunu aktarmaktaydı:

            “Bir sual daha. 308 senelik Türk işgali ve 81 senelik İngiliz işgali sırasında belediyeler birleşikti. Bundan kimse şikayet etmiyor, kimse ayrılmayı istemiyordu. Şimdi nasıl oluyor da hürriyetin adamızda doğuşu ile beraber, Türk liderleri, belediyelerin ayrılmasını bu kadar şiddetle talebediyorlar? 389 sene aldatılıyorlardı da bunun farkında değiller miydi?”

IŞIKLANDIRMA

            Halkın Sesi gazetesi, 7 Mayıs 1959 tarihli nüshasında Eleftheria’dan aktardığı bir haberinde, Dr.Dervis’in şu açıklamasına yer vermekteydi:

            “Belediye Türk mahallelerinin ışıklandırılmadığına ilişkin Rauf Denktaş’ın iddiasını yanıtladı: “1958 yılında Elektrik Dairesine Lefkoşa için ödenen 10 bin İngiliz lirasının 3 bini Türk mahalleleri içindi.”

            13 Mayıs 1959 tarihli Halkın Sesi gazetesi, Ethnos ve Haravgi gazetelerinin “Dr.Dervis Belediye Reisi seçildiği 1929’dan bu yana Türk semti için çok şeyler yaptı”  diye yazdıklarını aktarmaktaydı.

BELEDİYE ÇARŞINDA DA AYRILIK

            14 Haziran 1959 tarihli Halkın Sesi gazetesinde yer alan Ethniki’den alınmış bir haberde şöyle denmekteydi:

            “Türkler yeni bir darbe ile Lefkoşa’daki Merkezi Belediye Pazarını %100 bir Türk pazarı haline getirmişlerdir. Geçen Cumartesi günü (6 Haziran) Türkler, Belediye pazarında bir yıldan beri kapalı duran Rum dükkanlarının kilitlerini kırıp içeri girmişler, her dükkanın döşemesini temizlemişler ve sonra da kapılarına yeni kilitler takarak anahtarlarını da kendileri muhafaza etmişlerdir...”

BELEDİYELERİN TÜRKLERE HİZMETİ HAKKINDA

            Halkın Sesi gazetesi, 19 Haziran 1959 tarihli nüshasında yer alan ve Ethniki’den aktarılmış bir haberinde şöyle demekteydi:

            “Ethniki’nin Leymosun muhabirinin bir Türkten aldığı habere göre, bugüne kadar muhtelif belediyeler hakkında yayınlanan istatistiklere nazaran, her ne kadar bir belediye Türk hemşehrilerinden yüzde 3 veya 5 nisbetinde bir gelir elde ediyorsaydı da Türklerin beledi ihtiyaçları için geliratının yüzde 20 ve hatta daha fazlasını sarfediyordu...”

“SAÇMA TALEPLER”

            Halkın Sesi gazetesi, 26 Haziran 1959 tarihli nüshasında, bir gün önce ki Ethniki’de çıkan “Saçma Talepler” başlıklı makaleden şunları aktarmaktaydı:

            “Türk vatandaşlarımız çok açıkgözdür. Bir taraftan belediyelerin kurulması üzerinde ısrar etmekte, diğer taraftan belediye geliratının %30’unun kendilerine verilmesini talebetmektedirler.

            Bu misli görülmemiş bir kurnazlıktır. İstatistiklere göre, bugüne kadar Türklerden aldığımız para, belediye geliratının %3 veya 5’ini teşkil etmekteydi. Diğer taraftan “Geliratın %20’sini Türkler için sarfediyordunuz. %20 ile %30 arasında büyük fark yoktur. Niçin olmasın” diyorlar.”

 
(Afrika, 2-3-4 Nisan 2003)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder