Bütün ada sakinlerini
kapsayacak şekilde Kıbrıs’ta en son resmi nüfus sayımı 11 Aralık 1960 tarihinde
yapılmıştı. “Census of Population and Agriculture 1960” adlı ve 1962 yılında
Lefkoşa’da Hükümet Matbaasında basılan kitaba göre, Kıbrıslı Türklerin sayısı
104,320 olarak saptanmıştı. Aynı sayımda adada yaşayan toplam Müslüman nüfus
için 104,942 rakamı verilmekteydi. Bu durumda genellikle Kıbrıs Türk toplumu
ile birlikte yaşayan ve Müslüman olan 475 çingene ile diğer Müslüman kişilerin
bu rakama dahil edildiği anlaşılmaktadır. (Toplam hıristiyan nüfus 473,265.)
1970’li yıllara kadar
Kıbrıslı Türklerin nüfus sayımı yapılmamıştı. Kıbrıs’taki BM Barış Gücü’nde
görev yapmış olan Kanadalı araştırmacı Richard A. Patrick’in 1976’da
yayımladığı “Political Geography and the Cyprus Conflict 1963-1971” adlı
çalışmaya göre, 1971 yılı başlarında Ada sathında yayılmış bulunan Kıbrıs Türk
yerleşim bölgelerinde toplam 119,147 Kıbrıslı Türk yaşamaktaydı. Kıbrıs Rum Yönetimi
tarafından yapılan 1973 yılına ait nüfus tahminlerinde ise Kıbrıslı Türklerin
sayısı 114,960 olarak gösterilmekteydi.
1974 yazında yaşanan
olaylar ardından ilk defa olarak nüfus sayımıyla ilgili olarak “Otonom Kıbrıs
Türk Yönetimi”nin İçişleri ve Adalet Bakanlığı Genel Sekreteri Ahmet Sami
tarafından hazırlanmış 20 Ekim 1974 tarihli raporda, şu
bilgiler verilmektedir: Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi bölgesinde toplam 83,719
Kıbrıslı Türk yaşamaktadır. Güney’de ise toplam 32,039 Kıbrıslı Türk kalmıştı. Bunlardan 10 bin kadarı İngiliz Egemen Üs bölgesinde 4,200’ü Leymosun ve
köylerinde, 12 bin’i Baf kazasında, 2,630’u Larnaka kazasında, 3,209’u Lefkoşa
kazasının köylerinde bulunuyordu. Aynı raporun bir başka yerinde 19 Ekim 1974’e
kadar 12 bin kadar Kıbrıslı Türkün kendi imkânlarıyla Kuzeye göç ettiği
belirtilmekteydi.
Verilen bu bilgilere göre, 1974 Temmuz’undan önce, savaş sonrasında çizilen taksim hattının kuzeyinde 71,719, güneyinde de 44,039 kişi olmak üzere Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin nüfusu 115,758 kişi idi.
Verilen bu bilgilere göre, 1974 Temmuz’undan önce, savaş sonrasında çizilen taksim hattının kuzeyinde 71,719, güneyinde de 44,039 kişi olmak üzere Kıbrıs’ta yaşayan Türklerin nüfusu 115,758 kişi idi.
9 Ağustos 1977 tarihli
Zaman gazetesinde verilen habere göre, KTFD İskân ve Rehabilitasyon Bakanı
Hakkı Atun, 1974 ile 1977 arasındaki üç yıllık süre içinde 20,934 ailenin, yani
83,650 kişinin Kuzey’de iskân edildiğini açıklamıştır. Ekim 1974’de güneyli
Kıbrıs Türk göçmenlerin sayısı 44,039 olarak saptandığına göre, geriye kalan
39,611 kişinin Türkiye’den getirtilen göçmenler olduğu ortaya çıkmaktadır. 10
Haziran 1976 tarihli aynı gazete, Rauf Denktaş’ın seçim konuşmasında şunları
söylediğini yazmaktadır: “Karşımıza geçenler, halkın acısını istismar
ediyorlardı. 80 bine yakın insanın sökülüp, ekilmesi vardı. Bu dev görevi
yapanlar da insandı. Hatalar olabilirdi.” Denktaş, resmen açıklanan 44,039
rakamına Türkiye’den getirtilen göçmenleri de katarak 80 bin rakamıyla politika
yapıyordu.
Eylül 1983’te
yayımlanan DPÖ-İkinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Tasarısı’nda, 1974 ile 1982
yılları arasında KTFD bölgesinde yapılan iskân çalışmaları sonunda 91,225
kişinin yerleştirildiği belirtilmektedir. Bunlar Lefkoşa: 11,259,
Girne: 18,850, Mağusa: 34,580, Güzelyurt: 18,634 ve Maltepe: 7,902 olarak
gösterilmiştir. (Büyük miktarda Rum’un terk ettiği Mağusa kazasına
yerleştirilenlerin sayısındaki fazlalık, bu bölgedeki TC göçmenlerinin
yoğunlaşmasını yansıtmaktadır.) Güney göçmeni olan Kıbrıslı Türklerin sayısı
44,039 olduğuna göre, 1983 yılı sonu itibarıyle 47,186 TC yurttaşının Kuzey
Kıbrıs topraklarında yerleştirilmiş olduğu söylenebilir. Bu konuda herhangi bir
resmi açıklama yapılmaması ilginçtir. Önceleri “mevsimlik işçi” denerek
gizlenmek istenen göçmenler, bugün ayrı siyasi partileri ile iç ve dış
politikada bir varlık haline gelmişlerdir.
1960’da 104,942 ve
1974’de 115,758 olan Kıbrıslı Türklerin nüfusu 1974 Temmuz’undan başlayarak, TC
kökenli göçmenlerle birlikte gösterilerek, 1986’da 162,676’ya ulaşmıştır. 14
yılda (1960-1974) 10,816 artan nüfus 12 yılda aynı 1974-1986 yılları arasında
46,918 artış gösterebilir mi? Bu arada Kıbrıslı Türklerin İngiltere, Avustralya
ve benzeri ülkelere göç etmekte olduklarını da hesaba katmalıyız. Kendi
ülkelerinde bir gün azınlık durumuna düşerek, TC göçmenlerinin egemenliğine
girebileceklerini gören Kıbrıslı Türklerin sayısı giderek artmakta olup, bundan
tedirginlik duymaktadırlar. Örneğin Aralık 1987’de yayımlanan “1986 İstatistik
Yıllığı”na göre, 1986 yılında kaydedilen 2,558 doğumdan 1,333’ü, yani yarıdan
fazlası, ilkokul veya altında eğitimi olan KKTC yurttaşları tarafından
gerçekleştirilmiştir. Aynı yıl yapılan evliliklerde üçte birinde, her iki eşin
de ilkokul veya altında eğitim gördükleri belirtilmektedir. Cezavine girişlerde 340
toplam vakadan 195”i yine aynı düşük eğitim grubundandır. En çok suç işlenen
bölge Mağusa’dır. 1974 yılında Mağusa Emniyet Müdürlüğünce 322 suç vakası
kaydedilmişken, bu sayı 1984’de 3.5 kat artarak 1,166’ya yükselmiştir.
Yukarıdaki veriler okuma-yazma ve eğitim düzeyinin yüksek olması ile övünen
Kıbrıs Türk toplumunda endişeleri artırmaktadır.
İlk olarak Ekim 1974’de
Rumlardan kalan otellerde çalıştırmak üzere Kıbrıs’a getirtilen TC göçmenleri,
daha sonra 1974 savaşında şehit olanların ailelerinin yerleştirilmesiyle Ocak
1975’te yaygınlaştırılmış, askerden terhis olan ve Kıbrıs’a yerleşmek
isteyenlere ev ve arazi verilmesiyle sürdürülmüştür. 1980 seçimlerinde emekli
TC subaylarının kurduğu Islahatçı Refah Partisi (%2.3 oy) ve Türk Birliği
Partisi (%6.9 oy) ile katılan TC göçmenleri, 1985’de TC Büyükelçisi’nin
girişimiyle tek parti çatısında toplanmışlar ve Yeni Doğuş Partisi (%8.7 oy
oranı), Kıbrıs Türk ticaret burjuvazisinin partisi Ulusal Birlik Partisi
(%36.7) ile koalisyona girmişti. TC’de uygulanmadan KKTC’de denenen %8 oy
barajlı seçim sistemiyle, 18 yerine 25 milletvekili çıkaran UBP, 4 milletvekili
olan YDP ile 1988 Nisan ayı sonuna kadar iktidar çoğunluğunu koruyabilmiştir.
YDP’nin Kongresinde Parti Başkanı ve Tarın-orman Bakanı olan Aytaç Beşeşler’in
seçimi kaybetmesi ardından üç YDP milletvekili partilerinden istifa ettiler.
Bir tanesi sonradan geri YDP’ye dönerken, diğer ikisi UBP’ye katıldılar.
YDP’nin yeni genel
başkanı ise Kongreye katılmak içim adaya gelen ve seçimi kazanan, Doğru Yol
Partisi’nin Parti Meclisi üyesi Orhan Üçok’tur. Yani o da hem TC, hem KKTC
yurttaşlığını sürdürenlerden.
Kıbrıs’ın kuzeyinde TC göçmenleri dışında bir de “bavul turizmi” denen ve Güney Türkiye’den başka Suriye, Irak ve İran pazarlarını kapsayan elektronik eşya, mutfak aletleri vb yolcu beraberi eşya olarak pazarlayan TC’li turistler vardır. Bunlar kısa süreli olarak Kıbrıs’ta kalmakta, bir kısmı da Türkiye’den Kıbrıs’a çeşitli eşya getirip satmaktadır.
Kıbrıs’ın kuzeyinde TC göçmenleri dışında bir de “bavul turizmi” denen ve Güney Türkiye’den başka Suriye, Irak ve İran pazarlarını kapsayan elektronik eşya, mutfak aletleri vb yolcu beraberi eşya olarak pazarlayan TC’li turistler vardır. Bunlar kısa süreli olarak Kıbrıs’ta kalmakta, bir kısmı da Türkiye’den Kıbrıs’a çeşitli eşya getirip satmaktadır.
TC kökenli göçmenlerin
ok az bir kısmı Kıbrıslı Türk kızlarıyla evlenip, yerli halk ile kaynaşırken,
ezici çoğunluğu hep TC göçmeni olarak köylerde tarım ve hayvancılıkla,
mevsimlik olarak narenciye kesim işçisi olarak uğraşmaktadırlar. Bunlar daha
çok kendi içlerine kapanık olarak yaşamakta ve belli köy ağalarının, ya da aile
reislerinin etkisi altında bulunmaktadırlar. İnşaatlarda ucuz işgücü olarak
kullanılan TC’li kaçak işçiler, özellikle Lefkoşa’da sayıları 30’a yaklaşan
pansiyonlarda en ilkel koşullar altında yaşamakta ve sosyal bir sorun
oluşturmaktadırlar. Sadece Türkiyelilerin gittikleri lokantalar, kebap ve
lahmacun salonları videolu kıraathaneler vardır.
1974 sonrasında
Kıbrıs’ın nüfus yapısını değiştirmek amacıyla adaya getirilen TC göçmenleri
geri çekilmeden, Kıbrıs Türklerinin kendi iç dinamikleri ve iradesi özgürce
belirlenemeyecektir. Dünyada demokratik
kamuoyu, Kıbrıs sorununun barışçı çözümünde TC’li asker ve göçmenlerin geri
çekilmesini zorunlu bir adım olarak görmeye devam etmektedir.
(Önce imzasız olarak "Kıbrıslılar ve 'Türkiyeli Türkler'" başlığı ile, Ekonomi ve Politikada Görüş" dergisi, İstanbul, Temmuz 1988, Sayı:20. Daha sonra -siyasi çalışmalarla ilgili paragraflar eklenerek- yukarıdaki başlıkla ve “Mehmet Sonuç”
imzasıyla, Demokrat gazetesi, Sayı:144, 28 Aralık 1988)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder