15 Ağustos 2015 Cumartesi

BAY ÖZGÜR’E AÇIK MEKTUP


8 Aralık 1988 tarihli Yeni Düzen gazetesinde yer alan “En az ücret” başlıklı makalenizde “patronların hükümetinin patronlarla birlikte en az ücreti net 182 bin 450 lira olarak saptadığını” yazarak, bunun sorumluluğunun yurtsever aydınlara yükleyivermişsiniz. Bu ne pişkinlik, şaştım doğrusu!

Makalenizi bitirirken de “güçlü, tuttuğunu koparabilen bir sendikal hareketin söz konusu olmaması”, “emekçilerin dağınıklığı, bölünmüşlüğü, örgütsüzlüğü, sınıf bilincinden yoksun olmaları” gerçeğini belirterek, şöyle demişsiniz:

“Demek ki derlenip toparlanmak koşuldur. Sınıf bilinci ile donanmak kaçınılmazdır. Bu konuda yurtsever aydınlara büyük görev düşmektedir. Etin okkasının 10.000 TL olduğu koşullarda bir emekçi günde 6.000 TL’na çalıştırılıyorsa, ülke aydınının bunda büyük sorumluluk payı vardır.”

Özellikle size, CTP Genel Başkanına sormak gerek: Siz kendinizi yurtsever, ya da aydın olarak görüyor musunuz? Yanıtınız hayır ise, o zaman bu mektubu size yazmamış olayım. Yok eğer kendinizi, yurtsever bir aydın olarak görüyor ve üstüne üstlük, siyasal geçmişi 18 yılı doldurmak üzere olan bir muhalefet partisinin yıllardır Genel Başkanlığını yapmaktaysanız, yukarıda saydığınız olumsuzluklarda, sizin sorumluluk payınız hiç mi yoktur, ya da niçin bu kadar küçüktür diye kendi kendinize sormalısınız. Daha geçenlerde yapılan 10. Olağan Kurultayınıza sunulan faaliyet raporunuzda, partinizin nasıl dökülmekte olduğunu açıklayan siz değil miydiniz? Hem de 358 milyon TL’lik yıllık bütçe ile?

“Güçlü, tuttuğunu koparabilen bir sendikal hareketin sözkonusu olmaması”nda genel başkanlık ve diğer yöneticilik görevlerini, partiniz üyesi sendikacı milletvekilleri ile militanların(!) yaptığı “Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu”nun hiç mi sorumluluğu yok? Emekçilerin dağınık, bölünmüş, örgütsüz ve sınıf bilincinden yoksun olduğu koşullarda, bu CTP’li sendikacılar ne yapmaktadır? Efendim? Sosyalist ülkeler tarafından sağlanan tatil olanaklarından ailecek yararlanmak üzere bir ay ülke dışında olabilirler, ama ya geriye kalan 11 ayda ne yapmaktadırlar? Yoksa bilinçli işçi önderleri (!), uluslararası işçi toplantılarından vakit bulup da, işçilerimizi derleyip, toparlayamamakta mıdırlar? Emekçiler bilinçsiz  ve örgütsüz ise, CTP’nin oluşturduğu “Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu”, “Devrimci Gençlik Derneği”, “Gençlik Merkezi”, “Yurtsever Kadınlar Birliği” adı verilen kuruluşlar ne yapmaktadır? Yoksa bu örgütler, sizin gerçekten ne olduğunuzu bilmeyen sosyalist ülkelerin şu veya bu uluslararası toplantıya çağıracakları “bilinçli ilerici Kıbrıslı Türkler”in kitlesel tabanı olduğunu sözümona göstermek amacıyla mı kurulmuşlardır? Yurtseverlik, ya da devrimcilik, mührü eline alıp tabelayı asmakla olsaydı, herhalde toplum olarak bugün içinde bulunduğumuz duruma düşmezdik!..

Kıbrıs Türk emekçisi sınıf bilincinden yoksun ise, bunun esas sorumlusu yurtsever aydınlar değil, bu amaçla kurulan siyasal partiler ve diğer örgütlerdir. Onların kamış gibi eğilen çıkarcı yöneticileridir. Yıllarca savunduğu görüşleri bir gecede değiştirip, sırf kendi kariyerleri devam etsin diye, egemen sınıfla birlikte oy kullananlardır. Oy hesabı uğruna, toplumun maaşa bağımlı memurlar ordusuna dönüşmesi için, binlerce işçinin memurlaşmasına mecliste el kaldıranlardır, yurtsever aydınlar değildir. Toplumun vardığı her önemli aşamada, liderliğin paralelinde tavır alarak, emekçilerin bilincini körelten, onları umutsuzluğa düşüren, toplumsal muhalefeti parlamentoya hapseden sizin gibi politika cambazlarıdır. Olabildiğince sağlanan muhalif güçlerin birlik girişimlerini her defasında dinamitleyen, 1981 Genel Seçimlerinden sonra iktidar olmaktan kaçan, yurtsever aydınlar değil, sizlersiniz. Kıbrıs sorununun üç temel yanına ilişkin görüşlerinizi Rum tarafında söyleyip, Türk tarafında bulanıklaştıran, yurtseverler değil, sizlersiniz. “Emek en yüce değerdir” sözünü Yeni Düzen gazetesine alt başlık yapıp, birinci sayfada da şu başlığı atan siz CTP’lilersiniz: “Bir ineğin masrafı: 132 bin TL, Aylık asgari ücret: 122 bin TL –İNEK KADAR OLAMADIK.” (2.8.1988)

“Emekçi Halkın Kitle Partisi CTP”nin anlı şanlı Genel Başkanı Özker Bey; gözünüzdeki merteğe bakın, sonra başkasının gözünde çöp arayın! Önce kendi hanemizi temizlesek nasıl olur acaba?


(“Ahmet An” imzasıyla, haftalık Demokrat gazetesi, Sayı: 142, 14 Aralık 1988)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder