Aralık
1963 olaylarından sonra uygulanamaz duruma düşen Kıbrıs Anayasasını yeniden
düzenlemek amacıyla başlatılan toplumlararası ikili görüşmelerde, olumlu bir
ilerleme elde edilemeyince, 1972 Haziran’ında, Türkiye, Yunanistan ve Birleşmiş
Milletler temsilcilerinin de katılması ile genişletildi. Resmen açıklanmış
olmamakla beraber, son günlerde verilen demeçlerden anlaşıldığı üzere, bazı
ilerlemeler elde edilmiştir. Yılsonuna doğru da anlaşmanın açıklanması
beklenmektedir.
Öte
taraftan, Rum toplumu arasında, özellikle anlaşmaya yaklaşıldığı şu son aylarda
artan tedhiş hareketleri, barışçı çabaları baltalar niteliktedir. Makarios’a
karşı olan piskoposların girişimleri bir sonuç vermeyince, Enosisçi Grivas,
eylemlerini artırarak, görüşmeleri çıkmaza sokmayı planlamaktadır. Kıbrıs’ta
bir iç savaşın başlatılmasına ilişkin bir gerilla savaş planının ele geçirildiğini
açıklayan Makarios ise, Yunanistan’la birleşmeyi istememekte, bağımsızlıktan
yana olduğunu söyleyerek, çok taraflı bir politikayı ustalıkla sürdürmektedir.
Esasen Kıbrıs Rumlarının büyük çoğunluğu da Enosis’e karşı olup, özgürlüğün en
genişine sahipken, fikir ve politika akımlarının susturulduğu, basını sansürlü
bir Yunanistan’ın yönetiminde yaşamak istememektedirler. Kıbrıs’ta bugünkü
hayat standardı ise Yunanistan’a oranlar her yıl iki misli artmakta olup,
yüksek bir düzeydedir. Ortalama milli gelir, son on yıl içinde on kat
artmıştır. Bu durumu pek iyi bilen Makarios, “bağımsız ve tarafsız Kıbrıs”
politikasını savunarak, politik kuvvetler dengesi ile iktidarını
sürdürmektedir. Buna karşılık başta Amerika olmak üzere, Yunanistan ve yerli
sermaye çevreleri tarafından desteklenen, azınlıkta da olsa, sağ güçler, gün
geçmez, huzur bozucu olaylar çıkarmaktadırlar. Yunanistan’da sol eğilimin
çoğunluk kazandığı bir sırada, Amerika’nın huna nasıl engel olduğu; Kıbrıs’ta
en büyük siyasi parti olan Komünist AKEL’in Rum halkının yüzde 40’ından
fazlasının desteğine sahip olduğu göz önünde bulundurulursa, Kıbrıs’ta dönen
oyundaki gerçek, daha iyi anlaşılmış olur. On yıldır çözümlenemeyen sorunun
anahtarının kimde olduğu artık ortaya çıkmıştır.
Kıbrıs
sorunu, Amerika’nın baskısı ile, taraflara sürekli barış getirmeyecek, kağıt
üzerinde kalacak bir çözüme bağlanmak istenmektedir. Son zamanlarda,
Amerika’nın Yunanistan’dan, Pakistan’a kadar uzanan bir alanda nüfuzunu
kuvvetlendirmeye çalıştığı dikkati çekmektedir. Kıbrıs’ın bu alan dışında
kalmasına, Amerika hoşgörü ile bakmayacaktır. Bu nedenle soruna aceleci bir
çözüm yolu hazırlanmak üzeredir. Gelişmeleri zaman gösterecektir.
(“A. Akansel –
İstanbul” imzası ile, Yeni Ortam gazetesi, İstanbul, 9 Ağustos 1973)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder