Kıbrıs
Cumhuriyeti 1960 yılında İngiliz sömürge yönetimine karşı sürdürülen 5 yıllık
başkaldırıdan sonra Kıbrıs nüfusunu oluşturan Rum ve Türk toplumlarının yüzde
70:30 oranında yönetime katılmaları ilkesi üzerine kurulmuştu. Kuruluşundan bir
ay sonra BM’e, 6 ay sonra da Commonwealth’e katılan yeni cumhuriyet,
İngiltere’nin 5 yıl içinde vermeyi taahhüt ettiği 7.5 milyon sterlin
değerindeki ekonomik yardımla, kendi ekonomisini kurarak, işsizliğin
giderilmesine çalışacaktı.
1964’le
birlikte başlayan toplumlararası çatışmalar, Türkleri hükümetteki görevlerinden
uzaklaştırırken, ekonomik yönden de tamamen Rumlara bağımlı kılıyordu. Kıbrıs
ekonomisi halen geliri ve turizmi ile Rumların tekelinde olup, yabancı askeri
birliklerden Rum yönetimine kalan döviz miktarı, 30 milyon sterline
yaklaşmaktadır. Kıbrıs’ın politik çalkantı içinde geçirdiği savaş sonrası
dönemlerinin, aynı zamanda refah düzeyinin de en yüksek noktasına eriştiği bir
dönem olması oldukça ilginçtir. Adadaki İngiliz üsleri ile BM Barış Gücü’nün
harcamaları arttıkça, Kıbrıs’ın ödemeler dengesi de o kadar sağlam olmaktadır.
Bunun yanında turizm ve ada dışındaki Kıbrıslıların gönderdiği para – ortalama
5,000 Kıbrıslı her yıl göç etmektedir, İngiltere’de yaklaşık 100,000 Kıbrıslı
yaşamaktadır- ticaret açığını kapamaktadır.
Geçtiğimiz
yılın son ayı içinde, Türkiye ile Kıbrıs arasındaki ticareti artırmayı
amaçlayan ortak bir ticaret odası kurulmuştur. Türkiye-Kıbrıs Türk Ticaret
Odası, ticari ortaklıkların kurulmasını ve Kıbrıs Türk sanayii ile turizmini
teşvik edeceğini açıklamıştır. Kıbrıs Türkleri ekonomik yönden geri
kaldığından, bu konuda büyük ilerlemeler gösteren Rumlar için iyi bir pazar
durumundadır. Turizm alanında da devlet desteği ile örgütlenen Rumların, tam
konforlu 500’e yakın otel, motel ve pansiyon tipi turizm kuruluşu olmasına
karşın, Türk bölgesinde Lefkoşa’da yalnız bir otel bulunmaktadır. Son
zamanlarda gittikçe artan sayıda Türkiyeli turist gruplarının Rum otellerinde
kalmak zorunda olması, milli bir politika güden Türkler açısından acıdır.
Kıbrıs’ta
Rumlar arasında Grivasçılar tarafından uzun süredir uygulanmakta olan terör
hareketi ile gittikçe artan hayat pahalılığı ve enflasyon, dengedeki Kıbrıs
ekonomisini sarsmaya başlamıştır. Öte yandan adadaki üç Amerikan dinleme
istasyonundan ikisi kapanmış, İngilizler de Kıbrıs’taki askeri üslerinden
çekilmeyi düşünmektedirler. İngiltere hükümeti, Kıbrıs’taki olağanüstü durum
dolayısıyla, 1962 yılından beri Kıbrıs’a herhangi bir yardımda bulunmamıştır.
İngiliz üslerine sağlanan 2.5 milyon TL tutarında tazminat isteneceği, konuyu
İngiltere ile görüşmekte olan Makarios yönetimince açıklanmıştır.
Giderleri
gittikçe artan BM Barış Gücü’nün de adadan çekilmesi halinde, Kıbrıs’ın üzerini
yeniden kara bulutların kaplayacağını şimdiden söylemek kehanet sayılmaz.
Toplumlararası görüşmeler ise tarafların inatçı tutumlarını sürdürmeleri
nedeniyle sonuca bağlanamamaktadır. Ertelenen Rum yerel seçimlerinin
yenilenmesi ve yaklaşan genel seçimlerde iskemle sayısını artıracağı mutlak
olan bazı partilerin güçlenmesini engellemek için iç ve dış güçlerin
tezgâhlayacakları oyunlara karşı Türk kamuoyu uyanık olmalıdır. Orta Doğu ve
Akdeniz üzerinde yapılan pazarlıklar, Kıbrıs’ta barış isteyen taraflarca ilgi
ile izlenmektedir.
(“Ali Akansel” imzası
ile, Yeni Ortam gazetesi, İstanbul, 24 Ocak 1974)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder