“KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye’deki
bütün siyasi parti liderlerini, 20 Temmuz şenlikleri için KKTC’ye davet etti.
Rauf Denktaş, Kıbrıs sorununda ulaşılan noktayı değerlendirirken, Güney
Kıbrıs’ın Avrupa Birliği ile birleşmesinin, KKTC’nin de Türkiye ile tam
entegrasyonunu sağlayabileceğini belirtti.” (Halkın Sesi, 3.5.1994)
***
“Cumhuriyet Meclisi, yeni çalışma döneminin ikinci
olağanüstü toplantısını dün yaptı... Denktaş, Ahmet Derya’nın (CTP), Rumun tek
yanlı girişi olursa, duvarların ayrılıp Türkiye ile entegrasyona gidileceği
yönündeki düşüncelere açıklık getirilmesinde yarar bulunduğuna ilişkin sorusuna
verdiği yanıtta, Rumun AB’a tek yanlı girişini önlemenin yolunun Türkiye ile
entegrasyon konususnu gündeme getirmek olduğunu söyledi.” (Halkın Sesi,
4.5.1994)
***
“Ahmet Derya’nın sorusuna karşılık, Rumların tek
yanlı olarak Avrupa Birliği’ne alınmaları halinde, bizim de Türkiye’ye
bağlanabileceğimizi ifade eden Cumhurbaşkanı Denktaş, Ulusal Birlik Partisi
milletvekilleri tarafından hararetle alkışlanırken, CTP milletvekilleri
ellerini ceplerine sokarak, başlarını önlerine eğdiler.” (Birlik, 4.5.1994)
***
“KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, özel bir ziyaret için
dün sabah uçakla Türkiye’ye geldi. Denktaş, Atatürk Havalimanı’nda yaptığı
açıklamada, Kıbrıs konusundaki son gelişmeler hakkında bilgi verdi...
Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne girmeden, Kıbrıs’ın Birliğe girmesi halinde,
sadece Kıbrıs’ın Güneyi’nin Birliğe alınmış olabileceğini vurgulayan Denktaş,
“bu durumda Kuzey de, Türkiye üzerinden kendi meselelerini halletme yoluna
gider ve Türkiye ile anlaşarak ekonomik ve siyasi entegrasyona girer. Bu konuda
başka kapı bırakmıyorsunuz mesajını vermeye başladık” dedi.” (Kıbrıs, 6.5.1994)
***
“Rum gazetelerinin yorumu. Eleftherotipia: Denktaş
sahte devletin Türkiye ile birleşeceği tehdidini savuruyor. Vima: AB üyeliğimiz
ileri götürüldüğü takdirde, Denktaş Türkiye ile tam entegrasyona gideceği
tehditlerini artırıyor.” (aktaran Kıbrıs, 6.5.1994)
***
“Sanayiciler, ekonomik krizden çıkış yolunu,
Türkiye ile ekonomik entegrasyonda gördüklerini açıkladılar. Sanayi Odasına
göre, Türkiye ile ekonomik alanda sağlanacak entegrasyon, Kıbrıs Türkünü kısa
sürede ekonomik yönden kalkındıracağı için, soruna siyasal çözüm arayışlarını
da kolaylaştıracak... Oda Başkanı Vedat
Çelik, TC ile ekonomik entegrasyona şu şekilde açıklık getirdi:
“İki ülke arasındaki gümrükler tamamıyla
eşitlenmeli, iki ülke limanları arasındaki yük ve yolcu taşımacılığına etkin
çözümler getirilmeli, KKTC ekonomisinin alt yapı ve ucuz kredi sorunlarına kısa
süre için de olsa çözümler getirilmeli, iki ülkenin de kullandığı aynı para
birimi olan TL’nin maliyetinin iki ülkede de aynı oranda tutulmasını sağlayacak
finansal tedbirler yürürlüğe konmalı.” (Halkın Sesi, 7.5.1994)
***
“Uludağ Üniversitesi’nde düzenlenen bir panelde
konuşan Denktaş, Kıbrıs’ta federasyon fikrini Makarios ile birlikte kendisinin
ortaya attığını hatırlattı ve şöyle dedi:
“Ama Türklerin egemenlik hakkı kabul
edilmemektedir. Rumların ısrarla takip ettiği yol, Kıbrıs Cumhuriyeti adı
altında süratle Avrupa Birliği’ne üye olmaktır. Avrupa Birliği’ne girince
Türkiye Cumhuriyeti’nin müdahale hakkı ve garantisi artık geçerli
olamayacaktır. Biz dedik ki, bu böyle olmaz. KKTC’nin de onayını almadan AB’ye
üye olamazsınız. Biz de Türkiye Cumhuriyeti ile entegrasyona gideriz.” (Kıbrıs,
10.5.1994)
***
“DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Türkiye ile
Türklerin “Kıbrıs sorunu” diye bir sorunlarının bulunmadığını belirterek, “KKTC
özerk bir statüde Türkiye’ye bağlanmalıdır. Danimarka’nın Farrow Adası’yla
kurduğu ilişki gibi. Yani iç güvenlik ve ekonomik anlamda bağımsız, ancak dış
güvenlik sorunlarında Türkiye’ye bağımlı olmalı” dedi.” (Milliyet, 10.5.1994)
***
“Denktaş, Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği
(BUSİAD) tarafından Çelik Palas Otel’de verilen kahvaltılı toplantıda yaptığı
konuşmada şöyle dedi:
“BM ne yazık ki Rumların konuştuğu federasyonu
savunmaktadır. İki toplum arasında bu kadar büyük bir uçurum varken,
federasyona gidilmesi beklenemez. Zorla federasyon olmaz...BM’ye “20 yıldır
federasyona gidilip gidilemeyeceğini konuşuyorsun. Artık niçin gidilemeyeceğini
anla” demek gerekir. Sırtımızı dünyaya çevirmemiz, Türkiye ile birleşmemiz
gerekir, çıkış yolu budur.” (Halkın Sesi, 11.5.1994)
***
“Bursa’da konuşan Denktaş: “Onlar AB’ye üye
olurlarsa, biz de o tarihten itibaren Türkiye Cumhuriyeti’ne katılırız ve bu iş
burada biter. Meydanın boş olmadığını ve boş olmayacağını bütün dünyaya
haykırmamız gerekir. Rumların AB’ye girmesiyle birlikte, TBMM’den de bizim
birleşme kararımızın aynı anda çıkması lazım. Başka yol yok. Avrupa Topluluğu
bizi hiç kaale almıyor.” (Kıbrıs, 12.5.1994)
***
“Alman Parlamentosu’nda 45 milletvekilinin Kıbrıs
hakkında sundukları karar tasarısından rahatsız olan Denktaş, dün Kütahya’da
yaptığı konuşmada, Kıbrıs’ın Avrupa Birliği’ne kabul edilmesi halinde, her
türlü diyaloğun kesileceği ve işgal bölgelerinin Türkiye ile birleşmesi yoluna
gidileceği tehdidinde bulundu. (Fileleftheros) Denktaş artık Türkiye ile
birleşmek istiyor-Federasyondan vazgeçti. (Mahi)” (aktaran Kıbrıs, 13.5.1994)
***
“Kocaeli Sanayici ve İşadamları Derneği’nin
toplantısında konuşan Denktaş şöyle dedi:
“Kıbrıs’ın AT’a girmesiyle birlikte, Türkiye’nin garantörlük hakkı
kaybolacaktır. Garantörlük hakkı, iki toplumlu devletler için geçerlidir.
Avrupa Topluluğu’na girildiğinde sınırlar kalkar, entegrasyon olur. Türkiye o
zaman bu hakkını kullanamaz.” (Halkın Sesi, 14.5.1994)
***
“Geçtiğimiz Cuma akşamı Atatürk Kültür Merkezi’nde
toplanan Beden Eğitimi Hocaları, Eğitim Bakanı’na şikayetlerini iletti. Kimisi
dağın üstünde, sahası olmayan bir okulda spor yapılmaz derken, kimisi de
haftada 3-4 saatlik Beden Eğitimi dersi yapılmaz dedi. Ancak en ilginç açıklama
kuşkusuz KKTC ile TC okul şampiyonları karşılaşsın, bir vilayet gibi onların
liglerine katılmayalım. KKTC’yi bir vilayet gibi temsil etmeyelim” idi.”
(Ortam, 16.5.1994)
***
“Kastamonu’da konuşan Denktaş, Rum Yönetiminin AB
ile birleşerek, Yunanistan’ın sınırlarını genişletmek ve Kıbrıs Türklerini bu
birlik içinde bireyler haline getirerek, yok etmek istediğini söyledi. Denktaş,
“Bu oyuna gelmeyeceğiz. Bu adımı attıklarında Kıbrıs Türkünün Türkiye ile
birleşeceğini söylemeye geldim “dedi.” (Halkın Sesi, 29.5.1994)
***
“Kastamonu’da konuşan Denktaş, Rumların
Yunanistan’a bağlanma yönünde ilerleme göstermeleri halinde, kendilerinin de
Türkiye’ye bağlanma yönünde hareket edecekleri uyarısında bulundu.
Denktaş, “Bu Türkiye ile Enosis yapma anlamına
gelmez. Türkiye ile iktisadi, siyasi entegrasyon, yine mutabık kalacağımız
şartlarda bağımsızlığımızı koruyacak şekilde de olabilir” dedi. Rauf Denktaş,
bir soru üzerine Ankara’da yapacağı görüşmelerde, federasyon tezinin revizyonu
ve Türkiye ile entegrasyon konularında bir istekte bulunmayacağını, ancak bu
konuların değerlendirileceğini ifade etti.” (Yeni Demokrat, 30.5.1994)
***
“KKTC’nin Ankara Büyükelçisi Nazif Borman, AA
muhabirine yaptığı değerlendirmede, 170 bin kişi ile KKTC’de bir devlet
fonksiyonu yürütülmeye çalışıldığını, bunun pahalı bir operasyon olduğunu
söyledi. KKTC’nin kaynaklarının belirli ve kısıtlı olduğunu belirten Borman,
şunları söyledi:
“KKTC olarak ihtiyaçlarımız büyük. Devlet olmanın
bir bedeli oluyor. Şu anda KKTC’nin ekonomisinin düzelebilmesi için tek çare
Türkiye ile ekonomik entegrasyondur. Bu entegrasyondan başka çare yoktur, biz
bunu öngörüyoruz ve inşallah o gün de gelecek. Bunun dışında şu anda dış
yatırımların artırılmasını çıkış yolu olarak görüyoruz.” (Birlik, 30.5.1994)
***
“13. Türk Günü yürüyüşü New York’ta
düzenlendi...Denktaş, mesajında Kıbrıs’taki mücadelenin mutlaka nihai zaferle
sonuçlanacağını vurguladı.” (Kıbrıs, 30.5.1994)
***
“KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye
Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, dün Milliyet
gazetesinde “Tarihi Karar” başlıklı haberde yer alan, özerklik anlaşması için
KKTC’nin resmen başvurduğu haberini yalanladılar...Cumhurbaşkanı Denktaş, AA’ya
yaptığı açıklamada, söz konusu haberin gerçeği yansıtmadığını bildirdi ve “ben
KKTC ile Türkiye arasında böyle bir ilişkinin oluşmasını doğru buluyorum. Ancak
hükümetimizin bu konuda herhangi bir kararı yok. Türkiye ile bu konuda herhangi
bir temasımız yok” dedi.” (Kıbrıs, 3.7.1994)
***
“Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından dün
yayımlanan bir açıklamada, bazı gazetelerde, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin’in,
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın “Güney Kıbrıs Avrupa Birliği’ne girerse, biz
de Türkiye’ye katılırız” sözlerini eleştirerek, “bakalım o zaman Denktaş’ı
halkı destekleyecek mi? dediğine dair haberler de yalanlandı.” (Kıbrıs,
7.6.1994)
***
“Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi
partilerin liderleri, bir süre önce KKTC’yi ziyaret eden Bülent Ecevit
tarafından ortaya atılan ve KKTC Cumhurbaşkanı tarafından da desteklenen,
Türkiye ile KKTC arasında özerklik anlaşması önerisini Kıbrıs gazetesine
değerlendirdiler. Atun ve Eroğlu: Evet, Özgür ve Akıncı: Hayır.” (Kıbrıs,
4.7.1994)
***
“TC Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın, yaptığı açıklamada “Özerklik anlaşmasını, güvenlik açısından
tehlikeli buluyorum” dedi. Karayalçın, şunları da söyledi:
“KKTC
hükümetinin veya meclisinin böyle bir kararı yok. Biz de hükümet olarak
federasyon tezinin savunulması gerektiğine inanıyoruz...Sayın Ecevit, bu
teziyle 20 yıl önce ısrarla savunduğu teze ters düşüyor. Sayın Ecevit, Güney
Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını yanlış bulurdu. Şimdi bu tezin
savunulmasını gerektirecek unsurların ortadan kalktığını sanmıyorum. Ecevit
kendisi ile çelişkiye düşüyor.” (Ortam, 4.7.1994)
***
“KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Ecevit’in “KKTC
ile Türkiye arasında özerklik anlaşması” yapılması önerisini desteklediğini ve
bu amaçla Cumhuriyet Meclisi’ni olağanüstü toplantıya çağıracağını açıkladı.
Denktaş meclisin önümüzdeki günlerde toplanacağını bildirdi.” (Kıbrıs,
6.7.1994)
***
“BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs’la ilgili olarak
İngiltere tarafından hazırlanan karar tasarısını kabul etti. Kararda, Kıbrıs’ta
çözümün, “kısmen veya tamamen başka bir ülkeyle birleşmeyi, bölünmeyi veya
ayrılmayı öngörmeyeceği” vurgulandı.” (Cumhuriyet, 31.7.1994)
***
“TRT’de yayınlanacak bir programın çekimi için
İstanbul’a giden Rauf Denktaş, Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamada şöyle
dedi: “Özerklik konusu bir fikir olarak bir çıkış yolu olarak ortaya
atılmıştır. Ben Cumhurbaşkanı olarak buna sıcak baktım. Fakat bunu hükümet
değerlendirmesi ve hükümet kararı haline getirmedik. Dolayısıyla Türk hükümeti
ile bu konuda yüzyüze bir temas ihtiyacı henüz doğmuş değildir.” (Halkın Sesi,
10.7.1994)
***
“KKTC Meclisinde konuşan TKP Genel Başkanı Mustafa
Akıncı: “Sınır kapılarını kapatmak, Türkiye’ye bağlanma istemek, konfederasyon
tezleri, federasyondan vazgeçilmesini savunmak tavırları sürerken, Türkiye’nin
iç bünyesinden kaynaklanan nedenlerden çeşitli platformlarda sıkıştığını
gözlemliyoruz... Türkiye’ye bağlanmak istemek, haksızlığa karşı sığınılacak bir
liman olmamalıdır. Özerklik isteminin arkası bağımlılıktır. Onun da ötesi ilhak
olur.” (Ortam, 14.7.1994)
***
“Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, davanın savunulması
gerektiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
“Bu devletin dışa karşı müdafaası gerekir. Bu da
Türkiye ile savunmada özel bir anlaşma, bir tür entegrasyon demektir.
Dışişlerinde de öyle. Başka çare kalmamıştır bana göre ve kaybedilecek zaman da
yoktur.” (Ortam, 19.7.1994)
***
“TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı, 20 Temmuz
mesajında şunları dile getirdi:
“Kıbrıs sorununu temel hak, özgürlük, eşitlik ve
güvenliğimizi güvence altına alacak bir çözüme ulaştırmamız gerekmektedir.
Bunun zamanı çoktan gelmiş, hatta geçmiştir. Enosis, ilhak, taksim gibi
formüller çözüm değildir.” (Ortam, 20.7.1994)
***
“Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 20 Temmuz Barış ve
Özgürlük Bayramı kutlamalarında halka hitaben yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“Bizim açımızdan 20 Temmuz’da noktalanmış olan bu davanın, dünya indinde de
tamamlanmış olduğunun kabul edilmesi gerekir... Adım adım, yılmadan, ne gelirse
gelsin, Türkiye’ye bağlanma adımlarını sıklaştırmalıyız. Kurtuluş buradadır.
Sahte barış görüşmeleri ile vakit geçirmeyelim.” (Kıbrıs ve Cumhuriyet,
21.7.1994)
***
“Kıbrıs işlerinden de sorumlu TC Devlet eski
Bakanı Orhan Kilercioğlu Kıbrıs’a konuştu: “Kıbrıs tezinde yeni strateji
şart... Entegrasyon eninde sonunda olacak... Ben nihai çözümü entegrasyonda
görüyorum. Bunu özellikle Batı devletlerine net olarak anlatmak lazım.
Türkiye’de kimse Kıbrıs için “ver, kurtul” politikasını onaylamaz.” (Kıbrıs, 22.7.1994)
***
“Türkiye Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Murat
Karayalçın, hükümetinin Kıbrıs politikasında değişiklik olmadığını ve bu konuda
uluslararası anlaşmalarla belgelerin temel olduğunu söyledi... Karayalçın,
“Türkiye’ye ilhak” önerileri hakkında da hem KKTC’yi, hem de Anadolu’yu zor
durumda bırakır” diye konuştu.” (Halkın Sesi, 22.7.1994)
***
“Fileleftheros: “Bugünlerde konferans vermek için
Konya’da bulunan ve Türk resmi çevreleriyle yeni temaslar da yapmakta olan
Denktaş, Türk politikasında ivedilikle değişiklik yapılmasını istedi. Denktaş,
yıl sonuna kadar Türk tarafı aleyhinde oldu-bittiler yaratılacağının endişesi
içindedir. Denktaş’ın Türk politikasında yapılmasını istediği değişiklik, işgal
bölgelerinin Türkiye’nin mandası altına alınmasıdır. Böyle bir gelişme üstü
kapalı bir ilhak demek olacaktır.” (aktaran Kıbrıs, 2.8.1994)
***
“CTP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Özker
Özgür, özerklik isteğini sıfırla çarpacağını söyleyerek, “Özerklik anlaşması
Kıbrıs’ın, Türkiye ve Yunanistan arasında taksim edilmesi sürecini resmen
başlatır” dedi...Özgür, “Özerklik anlaşması Kıbrıs Türkünün kendi kendini
yönetme hakkından vazgeçmesi demektir” dedi. Özgür, “özerklikten sonraki adımın
“kaçınılmaz olarak iç işlerimizde de Türkiye’ye bağlanmak” olacağı görüşünü
dile getirdi.
TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı ise şöyle
konuştu: “Rumların tutumuna bağlı olarak, önceleri Kıbrıs Türktür Türk
kalacaktır, daha sonra “Ya Taksim, Ya Ölüm”, bilahare Federasyon, ardından
Konfederasyon diye diye şimdi de özerklik ilişkisi noktasına gelip dayandık”
diyen Akıncı, hedefin KKTC’yi TC’ye daha da bağımlı hale getirmek olmaması
gerektiği görüşünde. KKTC’nin savunmasının Türkiye tarafından sağlandığını, dış
ilişkilerin de genelde Ankara üzerinden yürütüldüğünü belirten Akıncı,
“Ekonomik açıdan da Türkiye’ye bağlıyız” diyor.
YKP Genel Başkanı Alpay Durduran, özerkliği ilhak
diye niteledi. “Daha önemlisi Kıbrıslı Türkleri mahvedecek, toplum olmaktan
çıkaracak siyasal bir intihardan başka birşey değildir” diyen Durduran, “Şükür
ki formülün uygulanma şansı yoktur” dedi. Alpay Durduran, Bülent Ecevit’in
özerkliği “fiili durumun resmileşmesi” diye nitelemesine dikkat çekerek,
“fiilen Kuzey Kıbrıs Türkiye’ye gayrı resmi olarak ilhak edilmiş durumdadır”
görüşünü dile getirdi.” (Kıbrıs, 9.8.1994)
***
“Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yeni politikasını
Kıbrıs’a anlattı...Entegrasyon kelimesi üzerinde durmayalım. Söylenen nedir?
Söylenen, Savunmada ve Dışişlerinde (ve herhalde ekonomide) Türkiye ile
anlaşmalar yaparak, bu konularda Türkiye ile tam bir işbirliği içine girmektir.
Böylelikle dünya Kıbrıs Türklerinin ulusal iradelerine tanık olacaklardır. Bu,
KKTC’nin güçlenmesi için gereklidir, şarttır. Bunda küçülme yoktur, gerçekçilik
vardır, güçlenme vardır...Koalisyon kanadı CTP’nin içinde de ulusal davada
bizim gibi düşünenler çoktur...Neticede iş meclise ve gerekirse referanduma
kadar gidebilir. Demokratik yoldan halkın görüşü alınır. O zaman herkesin saçı
önüne düşer... Geçenlerde giriş kapılarının 5 gün kapatılması bu anlamda
olumlu, gerekli ve kaçınılmaz bir adımdı. Egemenlik hakkımıza tecavüz edenlerin
karşısında aşağılık duygusuna kapılarak hareketsiz kalamayız. Ulusal hakların
bahis konusu olduğu konularda mütekabiliyet ilkesi esastır, şarttır... Ekonomide
Kuzey Kıbrıs’ın “kuş mudur? deve midir?” durumundan kurtularak, TC ile tam bir
entegrasyona girmesi, Kıbrıs Türklerine 60 milyonluk bir pazarda eşitleri ile
yarışmak olanağı sağlayacaktır. Türkiye ekonomik kalkınmada dev bir potansiyele
sahiptir. Bunun kıymetini bilelim” (Kıbrıs, 17.8.1994)
***
“DSP lideri Bülent Ecevit, geçtiğimiz Pazartesi
akşamı TRT-1’deki “Politika Yarışı” adlı programda “ilhak” ve “özerklik”
konusunda konuşmuştur...Bir vatandaş, “Zaten Ada’da fiili durum budur, mesele
bunun hukukileşmesidir” dedi.
Röportajlardan sonra sözü Ecevit aldı. Ecevit,
gayet açık olarak “Benim önerim vilayet ya da katılma olarak algılandı.
Yanlıştır. benim söylediğim fiili durumun hukukileşmesidir” şeklinde konuştu.”
(Yeni Demokrat, 17.8.1994)
***
“Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve CTP Genel
Başkanı Özker Özgür, Cumhurbaşkanı Denktaş’ın “Türkiye ile entegrasyon”
istemine kesinlikle karşı olduklarını açıkladı... Özgür, “bu istem, Kıbrıs
Türklerinin ve garantör Türkiye’yi çok büyük açmazlara sokar” dedi.” (Kıbrıs,
18.8.1994)
***
“UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu, KKTC ile TC
arasında bir özerklik ilişkisi kurulması düşüncesinin tartışılması gerektiğini
belirtti...Eğer biz dünyaya özerklik mesajı verirsek, Rum devleti sınırları
içinde bize özerklik verilmesi de gündeme getirilebilir. Bu gibi konularda
ilerisini de düşünmek durumundayız. Olayın bir de güvenlik boyutu var. Türkiye
ile özerklik ilişkisi içine girmemiz halinde TC’nin sınırları genişleyerek,
Kıbrıs’ın kuzeyine de uzanacak, bu ise yeni dengeler yaratma çabası içine
girecek olan Yunanistan’ın adanın güneyine yerleşmesine yol
açabilecektir...Bize göre konu, enine boyuna yeni fikirleri de göz önüne alarak
tartışılmalıdır. Örneğin özerklik yerine, Türkiye ile geçici konfederal bir
yapı içine girilmesi bize daha akılcı gelmektedir.” (Kıbrıs, 18.8.1994)
***
“TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı: “Türkiye ile
KKTC arasında hiçbir anlaşma yapılamaz görüşü yanlıştır. İki ülke arasında
zaten anlaşma yapılıyor. Ama biz Türkiye’ye bağlanma şeklindeki bir anlaşmaya
karşıyız.” (Kıbrıs, 21.8.1994)
***
“TC Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal: “Biz diyoruz
ki, Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almadan, Güney Kıbrıs’ı almaya kalkarsanız,
biz de Kuzey Kıbrıs ile bütünleşmek için hazır duran dosyalarımızı açarız. Biz
de o müzakerelere başlarız. İsterseniz Güney Kıbrıs ile bütünleşin, biz de
Kuzey Kıbrıs ile bütünleşiriz. Böylece Kıbrıs sorunu bize göre çözümlenmiş
olur. Size göre de çözümlenmiş olur ve “bu iş biter” diyoruz. Bu konu, henüz
askıda bulunuyor.” (Kıbrıs, 26.11.1994)
***
“Hoppala! Denktaş, “abone olduğu” BRT’nin Akis
programında yine Türkiye ile entegrasyondan söz etti. Denktaş, Rum tarafının
tek yanlı olarak Avrupa Birliği üyeliğine alınması durumunda, Türkiye ile
entegrasyona gideceklerini yineleyerek, “Türkiye ile entegrasyon, ilhak değil,
ekonomik birleşme, dışişleri konularında işbirliğidir” dedi.” (Ortam,
20.5.1995)
***
“Tek çare entegrasyon. Rumların Kıbrıs sorunu
çözülmeden Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin başlatılmasına KKTC’den ilk ve
sert tepki: Mücahitler “Huruç” harekatı istedi. Denktaş: “Tehlike çanları
çalıyor. Bu çanları sağır kulaklara da duyuralım.” (Kıbrıs, 14.6.1995)
***
“Komedi-KKTC’nin dış politikası gülünç duruma
düştü...Denktaş “Entegrasyon” diyor, Özgür “Federasyon”u savunuyor.” (Ortam,
15.6.1995)
***
“Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS)’ndan
Denktaş’a sert eleştiri: “Toplumu tehlikeli serüvenlere çekiyor” (Ortam,
17.6.1995)
***
“Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tek
yanlı olarak birliğe tam üye yapma yolundaki çabalarına karşılık, Türkiye ve
KKTC arasında gidilmesi planlanan entegrasyon sürecinin hızlandırılması
kararlaştırıldı. Karşılıklı olarak hazırlanan, Türkiye ve KKTC arasındaki
ticarette gümrük indirimi sağlayacak “kıyı ticareti yönetmenliği”nin imza
beklediği, Ankara’nın adaya 100 milyon dolarlık ek yardım göndermesinin
gündemde olduğu bildirildi.” (Cumhuriyet, 24.6.1995)
***
“KTÖS, Denktaş’ı uyardı: “Entegrasyona
Hayır...Hayır...Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Cemal
Özyiğit, “ülkedeki ekonomik ve sosyal sorunların köklü çözümünün ancak Federal
Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ulaşmakla mümkün olabileceğini” belirterek, Türkiye ile
entegrasyona karşı olduklarını söyledi.” (Ortam, 26.6.1995)
***
“Çağ-Sen Genel Sekreteri Levent Dirençay: “Sayın
Cumhurbaşkanı Denktaş’ın 28 Temmuz tarihinde TAK’a verdiği demeçte yine
Entegrasyonu gündeme getirerek, “Çare TC ile Entegrasyondur” açıklamasında
bulunması, sendikamız tarafından Kıbrıs sorununun çözümüne katkıda bulunmayan
ve işin kolaycılığa kaçılmak istenen bir tepki politikasının ifadesi olarak
değerlendirilmektedir. Sendikamız Çağ-Sen, Kıbrıs sorununun iki kesimli, iki
toplumlu, iki halkın siyasi eşitliğine dayalı, güvenlikli bir çözüm olması
gerekliliğine inanmaktadır.” (Ortam, 1.8.1995)
***
“Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, kendisini
ziyaret eden sanayicilerimize “Entegrasyona hazır olalım” demiş. İnsan
düşünmeden edemiyor. “Entegrasyon” deniyor da, acaba daha entegre olacak
neyimiz kaldı?” (Mustafa Akıncı, Ortam, 9.9.1995)
***
“Agon ve diğer Rum gazetelerinin bildirdiğine
göre, Rum Dışişleri Bakanı Alekos Mihailidis, Türkiye Başbakanı Tansu Çiller’in
“Avrupa Birliği’nin Kıbrıs’ı üyeliğe kabul etmesi halinde, Türkiye’nin de
Kıbrıs’ın işgal altındaki kesimini ilhak edeceği yolundaki yeni tahrik edici
demecini” Avrupa Birliği’ne şikayet edecek.” (Yeni Demokrat, 20.12.1995)
***
“TC ile ekonomik entegrasyonun ilk adımı atılıyor.
KKTC tarımında el yakan girdiler, Türkiye’deki girdi fiyatlarına endeksleniyor.”
(Kıbrıs, 30.9.1996)
***
“Maliye Bakanı Salih Coşar, ekonomik sıkıntılardan
çıkış yolunun Türkiye ile entegrasyon olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
“Entegrasyon “ilhak” anlamında değildir.” (Yeni Demokrat, 28.6.1997)
***
“Fileleftheros gazetesi, Ecevit’in demeçlerini
Türkiye ile KKTC arasındaki entegrasyonun hızlandırılmasının işareti
sayıyor...Gazete haberinin devamında, Türk basınına dayanarak, bu çerçevede
KKTC’de deniz ve hava üsleri kurulacağını, Türkiye’nin diplomatik misyonlarında
Kıbrıslı Türklerin de görev alacağını ve Mehmet Ali Birand’ın Türkiye’nin
Kıbrıs’ta federasyon değil de konfederasyon istediğini ifşa eden makalesinin
dikkat çekici olduğunu yazıyor.” (Yeni Düzen, 18.7.1997)
***
“Entegrasyon Milli Güvenlik Kurulu
gündeminde...İstanbul’da yapılacak MGK toplantısında, Başbakan Yardımcısı
Bülent Ecevit’in, KKTC’nin bağımsızlığının korunup dış politika ve güvenliğinin
Türkiye ile birleştirilmesi yolundaki “özerklik” formülü ele alınacak ve AB ile
“köprülerin önemli bir ölçüde atılıp atılmayacağına” karar verilecek.”
(Cumhuriyet, 19.7.1997)
***
“Dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Bülent Ecevit ile
bir görüşme yapan TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı, Türkiye’ye siyasi bir
ilhakın, uluslararası konjektür, Türkiye ve KKTC’nin çıkarları açısından uygun
olamayacağı görüşünü belirtti.” (Ortam, 21.7.1997)
***
“Türkiye, Avrupa’nın tavrına karşı KKTC ile
entegrasyon için ilk adımı atıyor: Çifte yurttaşlık... Kıbrıs kökenli yaklaşık
500 bin Türk yurttaşına KKTC pasaportu, adada yaşayanlara da Türkiye pasaportu
verilecek. Çifte pasaport uygulamasıyla sayıları 700 bini bulan Rumlar ile
adadaki nüfusu 200 bin olan KKTC arasındaki nüfus eşitlenmiş olacak... KKTC,
Türkiye’nin Akdeniz Kalkınma Programı’na alınacak. Kıbrıslı diplomatlar,
Türkiye temsilciliklerinde çalışacaklar. Gerekirse serbest ticaret anlaşması
yapılacak.” (Cumhuriyet, 20.7.1997)
***
“Bütünleşmeye ilk adım: Türkiye ve KKTC
Cumhurbaşkanları ortak deklerasyon yayımladı. Barış ve Özgürlük Bayramı
kutlamalarına 7 bakan ve üst düzey komutanlarla katılan Bülent Ecevit,
Kıbrıs’ta fiili çözümün Barış Harekatı ile sağlandığını bildirdi ve “AB,
Türkiye’ye karşın Kıbrıs’ı almaya kalkıştı. Türkiye ve KKTC çaresiz değildir”
diye konuştu. Türkiye ve KKTC Cumhurbaşkanları, AB’nin Kıbrıs Rum Kesimi’yle
tam üyelik süreci başlatması karşısında, kısmi bütünleşmenin aşamalarını
bildirdiler. Bütünleşme sürecinde “ortak savunma” kapsamında, Türkiye adada
askeri üs kurabilecek. Ortaklık Konseyi kuruluyor. İki ülke cumhurbaşkanının
yayımladığı ortak bildirgede bütünleşme adımları şöyle özetlendi: Kıbrıs’ı
ilgilendiren konularda TC heyetlerine KKTC temsilcileri de katılacak. KKTC’ye
yapılabilecek saldırılar Türkiye’ye yapılmış sayılacak. İki ülke arasında
Ortaklık Konseyi kurulacak. Ekonomik ve mali birlik oluşturulacak. Serbest
bölgeler bütünleştirilecek. Türkiye üzerinden KKTC’ye ulaşım olanakları
genişletilecek. Bayrak Radyo ve televizyonu TÜRKSAT uydusundan yararlanacak.
KKTC’nin su gereksinimi Türkiye’den karşılanacak” (Cumhuriyet, 21.7.1997)
***
“20 Temmuz 1997 tarihli ortak açıklama ile
oluşturulan bu “özel ilişki” aslında adı konmamış bir konfederasyondan başka
birşey değildir: TC-KKTC Konfederasyonu.” (Sabahattin İsmail, Yeni Demokrat,
22.7.1997)
***
“İngiltere’nin ciddi gazetelerinden “The
Guardian”, KKTC’nin kısmen Türkiye ile entegre olduğunu yazdı.”
(Kıbrıs, 22.7.1997)
***
“Türkiye ile KKTC’nin, kısmi bütünleşmeyi
sağlayacak bir plan üzerinde mutabakata varmalarına, herhangi bir uluslararası
tepkinin gelmediği bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet
Atacanlı, Türkiye ile KKTC arasındaki bütünleşme kararının çeşitli aşamaları
bulunduğunu ifade ederek, zamanı gelince bu aşamaların yürürlüğe girmeye
başlayacağını belirtti.” (Kıbrıs, 22.7.1997)
***
“Kıbrıs Rum Yönetimi Sözcüsü Manolis Hristofidis,
daha önceki Demirel-Denktaş deklerasyonundan esaslı hiçbir değişiklik içermeyen
Ecevit-Denktaş deklerasyonu yoluyla bir tepki tercih edildiğini söyledi.
Hristofidis’e göre, her iki deklerasyon da istila ve işgalin devam ettiği 23
yıllık Türkiye-Sahte Devlet ilişkilerinde gerçekte olanlardan hiç de farklı
değil.” (Birlik, 24.7.1997)
***
“Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, KKTC ile Türkiye
arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve KKTC ekonomisinin verimli hale
getirilerek, bir yapısal değişim ve atılım sağlanması konusunda ayrıntılı
görüşmeler yaptıklarını söyledi.” (Cumhuriyet, 30.7.1997)
***
“TC Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in
başkanlığında dün Çankaya Köşkü’nde yapılan geniş katılımlı dış politika
zirvesinde ağırlıklı olarak KKTC ile kısmi entegrasyon konusunun ele alındığı
öğrenildi.” (Ortam, 6.8.1997)
***
“Avrupa Birliği’nden gelen tepkiler üzerine
Türkiye, entegrasyon kararından geri adım attı. KKTC ile “özel ilişki”.
Ecevit’in “Türkiye KKTC ile bütünleşecektir” demesine tepki gösteren AB
ülkeleri temsilcilerinin, bunun ilhak anlamına geleceğini söylemeleri üzerine,
Ankara bütünleşme yerine özel ilişkide karar kıldı. Özel ilişki çerçevesinde
Dışişleri Bakanı İsmail Cem, dün adaya giderek KKTC ile Türkiye’nin bir
Ortaklık Konseyi kurmasını öngören anlaşmayı Kuzey Kıbrıs Türk yetkilileriyle
imzaladı.” (Cumhuriyet, 7.8.1997)
***
“Dayatma bir tavırla TC ile KKTC arasında
imzalanan Ortaklık Konseyi Anlaşması’na tepkiler: Yarar değil, zarar... CTP,
TKP,YKP, ÇAĞ-SEN, KTOEÖS, KTAMS bildiri yayınladılar.” (Yeni Düzen, 8.8.1997)
***
“Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, TC-KKTC Ortaklık
Konseyi Anlaşması’na sert tepki gösterdi.” (Kıbrıs, 8.8.1997)
***
“AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas, söz
konusu anlaşmanın Kıbrıs’ın kesin taksim edilmesi hedefine yönelik iyi
planlanmış senaryonun bir bölümünü oluşturduğunu söyledi.
KTÖS, Enosise, Taksime, ilhaka ve ilhak
anlamındaki entegrasyona kesinlikle karşı olduğunu vurguladığı açıklamasında
şöyle dedi:
“Bu durumda da herhalde Cumhurbaşkanı-Vali,
Başbakan-İl Genel Müdürü, Bakanlar da İl Müdürlerine dönüşecektir. Gittikçe
azalan Kıbrıslı Türkler de yavaş yavaş tümden göç edip başka ülkelere
gideceklerdir.” (Kıbrıs, 9.8.1997)
***
“Özel İlişki” ABD’yi kızdırdı. ABD Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü James Rubin, göreve başladığı ilk gününde, “kısmi
entegrasyon” kararının Washington’u rahatsız ettiğini dile getirdi.”
(Cumhuriyet, 9.8.1997)
***
“Rum Yönetimi, Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi
Anlaşması’nı BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a şikayet etti.” (Kıbrıs, 14.8.1997)
***
“Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Glafkos Kleridis,
“Türkiye, aslında KKTC’yi ilhak etmek değil, Avrupa yolunda ciddi bir ödün
koparmak istiyor” şeklinde konuştu.” (Kıbrıs, 19.9.1997)
***
“KKTC ve Kayserili sanayici ve işadamlarının ortak
toplantısında konuşan Maliye Bakanı Salih Coşar, Türkiye ile KKTC arasında mal,
sermaye ve para akımı konusundaki sınırlamaların kaldırılarak, bir birlik
kurulması gerektiğine işaret etti ve bir an önce Türkiye ile ekonomik
entegrasyona gidilerek, serbest ticaret anlaşması yapılması gerektiğini
belirtti.” (Yeni Demokrat, 20.9.1997)
***
“İngiliz Uluslar Topluluğu’na dahil ülkelerin
liderleri, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ı “entegre etmek için güç kullanacağı
şeklindeki tehditlerini” kaygıyla karşıladıklarını açıkladılar. İngiliz Uluslar
Topluluğu’nun dün sona eren toplantılarının ardından yayımlanan metinde,
“Türkiye’den gelen göçmenlerin evlerine dönmesi ve bütün Kıbrıslıların insan
haklarına saygı gösterilmesi” çağrısı yapıldı. Liderler, KKTC’yi adanın
sorununa çözüm bulmaya yönelik görüşmeler için önkoşul ileri sürmekle suçladı.”
(Cumhuriyet, 28.10.1997)
***
“Genelkurmay Başkanlığı’nın İstanbul’daki Silahlı
Kuvvetler Akademisi’ndeki sempozyumda Kıbrıs tartışıldı... Sempozyuma katılan
“şahin” kanadın savunduğu senaryo ise, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB’ye tam
üyeliğinin kabulü durumunda, KKTC’nin Türkiye’ye “entegre” edilmesinde
odaklanıyordu. Bu senaryoda hep “entegrasyon”, ya da “bütünleşme” temaları
işlenmesine karşın, gerçeğin daha net ortaya konmasına yarayacak “ilhak” sözcüğü
ise telaffuz edilmiyordu.
Emekli Büyükelçi Coşkun Kırca “Bir aralık
federasyon fikri vardı. Türkiye ile KKTC bunu benimsedi, ama bir türlü
gerçekleşemedi. Oradaki araziden taviz vermemiz mümkün değil” dedi... Kıbrıs
Sempozyumu’nun finalinde telaffuz edilen en çarpıcı çözüm önerisi, adada “bir
konfederasyon kurulması” olanaklarının bulunmasından sonra, her iki toplumun
birlikte AB’ye üye olmalarıydı.” (Cumhuriyet, 3-4.12.1997)
***
“Fransız AFP Haber Ajansı, üst düzey bir Türk
yetkiliye dayanarak verdiği haberde, Kıbrıs Rum Kesimi’nin Avrupa Birliği ile
Mart’ta üyelik görüşmelerine gitmesi durumunda, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ı
ilhak edebileceğini duyurdu. İsminin açıklanmasını istemeyen Türk yetkili “En
kötü ihtimalle bu ilhaka kadar gidebilir” dedi ve “Böyle bir senaryoya göre,
Kuzey Kıbrıs’ı Mersin iline bağlı görebilirsiniz” diye ekledi. Türk yetkili,
daha önce belirtildiği gibi Kuzey Kıbrıs ve Türkiye arasındaki “bütünleşme”
yerine, Ankara’nın Kuzey Kıbrıs Türk Kesimi’nin ilhak etme olasılığının
olduğunu belirtti.” (Cumhuriyet, 17.12.1997)
***
“KKTC’nin muhalefet liderleri, Fileleftheros
gazetesinin sorularını yanıtladı: “Entegrasyon tehdidi blöf değil!” (Kıbrıs,
22.12.1997)
***
“KKTC muhalefet liderleri, AB’ye tepki olarak
gündeme gelen bütünleşmeyi Cumhuriyet’e değerlendirdiler: Muhalefet entegrasyon
istemiyor...CTP Lideri Mehmet Ali Talat: “Denktaş’ın 1950’lerden beri hülyası
taksimdir. Biz Kıbrıs Cumhuriyeti ünvanını Denktaş ve Türk liderliğinin tutumu
yüzünden kaybettik. Denktaş hiçbir zaman, bu cumhuriyet benimdir, demedi.”
...TKP Lideri Mustafa Akıncı: “Bölünmüşlük istikrar getirmeyecek.” YKP Lideri
Alpay Durduran: “Biz entegrasyona karşıyız. Türkiye’yle işbirliği ile birlikte
Kıbrıs Türk tarafında küçük sanayi tümüyle bitti. Bugün sadece kumar ve
üniversite turizmi kaldı. Türkiye bizim üretimimizi engelliyor. Türkiye’nin
bize yardım etmesini istemiyoruz.”
(Cumhuriyet, 27.12.1997)
***
“KKTC-TC Sosyal Hizmetler ve Sosyal Yardımlaşma
İşbirliği Protokolü imzalandı.” (Yeni Düzen, 18.1.1998)
***
“Rusya, Türkiye ve KKTC arasında imzalanan
işbirliği protokolüne tepki gösterdi...Rus Temsilci, Türkiye’yi “Kuzey Kıbrıs’ı
kendine entegre etmeye çalışmakla” da suçladı.” (Kıbrıs, 18.1.1998)
***
“TC ile KKTC Arasında Yatırımlarda Devlet
Yardımları Anlaşması”, KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu ve TC Devlet Bakanı Şükrü
Gürel tarafından dün imzalandı.” (Kıbrıs, 29.1.1998)
***
“Muhalefetin bilgisine getirilmeden imzalanan
“TC-KKTC Ortaklık Konseyi Anlaşması”, UBP ve DP’nin oyları ile Meclis’ten
geçirildi.” (Ortam, 11.2.1998)
***
“TC Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Büyükelçi İnal Batu, Kıbrıs sorununun bugünkü aşamasında kullanılan
“entegrasyon” kavramının, Türkiye aleyhine istismar edilen ve yanlış anlamlar
verilen bir kavram olduğunu vurgulayarak, bunun yerine kullanılacak en doğru
kavramın “ilişkilerin derinleştirilmesi” olması gerektiğini söyledi.
Batu, dün Kıbrıs Türk Kalkınma Platformu’nun
düzenlediği TC-KKTC Gazeteciler Forumu’nda yaptığı konuşmada, sıkça kullanılan
“entegrasyon” ve “iki devletlilik” kavramlarına açıklık getirdi. Batu, “iki
devlet” denilirken de, KKTC’nin yarın sabah tanınarak bayrağının hemen BM
binasına asılmasının beklenmemesi gerektiğini kaydetti.” (Kıbrıs, 28.2.1998)
***
“Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Türkiye-KKTC
Ortaklık Konseyi öncesinde bugün adaya gidiyor- Kıbrıs’ta bölünmeye doğru. AB
ile GKRY arasında yarın başlatılacak tam üyelik görüşmelerine yanıt yine aynı
gün toplanacak Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi ile verilecek. Türkiye ve KKTC,
adadaki çözümün bundan sonra ancak iki devlet esasına göre bulunacağını ilan
edecekler.” (Cumhuriyet, 30.3.1998)
***
“Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Rum kesiminin AB’yle
üyelik görüşmeleri öncesinde KKTC’ye gitti...İsmail Cem, dünya kamuoyuna
Türkiye’nin KKTC ile entegrasyona hazır olduğu mesajını verdi ve Kıbrıs
Türkünün “her tür tercihinin” Türkiye’nin güvencesi altında olduğunun altını çizerek,
“Biz bağımsız kalmanızı istiyoruz. Ama bilin ki, baskı ve zulüm sizi mecbur
ederse, Türkiye ile bütünleşmek kararı ve imkanı da sizin ellerinizdedir” dedi.”
(Cumhuriyet, 31.3.1998)
***
“Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi dün Ankara’da
toplandı. Ortak bildiride AB suçlandı: “Kıbrıs’ı AB bölecek” ... Dışişleri
Bakanı İsmail Cem’in önceki gün KKTC’ye gerçekleştirdiği ziyaret sırasında
yapmış olduğu açıklamalar Rum basınından sert tepki gördü...Mahi gazetesi
haberi, “Entegrasyon konusundan Cem’den yeni tehditler” başlığı altında
verdi... Alithia gazetesi haberi “Entegrasyonla tehdit ediyorlar” başlığı
altında verdi... Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Glafkos Klerides, Avrupa Birliği
ile Güney Kıbrıs arasında tam üyelik görüşmelerinin başlamasını “Tarihi bir
gün” olarak nitelerken, Kıbrıs Türkleri’nin müzakerelerde temsil edilmemesini
Ankara’nın “uzlaşmaz tutumuna” bağladı.
Rum basınına göre Kıbrıslı Türkleri tam üyelik
görüşmelerine katılmak için davet ettiklerini anlatan Klerides Maalesef Denktaş
ve Ankara’nın tutumu Kıbrıs sorununun çözümü ve tam üyelik görüşmeleri
konularında olumsuzdur” dedi.” (Cumhuriyet, 1.4.1998)
***
“Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi’nın Ankara’daki ilk
toplantısında alınan ve BM sürecinin ortadan kalktığını ifade eden kararlara
CTP temsilcisi Hüseyin Celal ve TKP temsilcisi Mehmet Emin Karagil muhalif görüş beyan ettiler.” (Ortam, Kıbrıs,
1.4.1998)
***
“Cumhurbaşkanı Denktaş Ortaklık Konseyi
toplantısına katılan CTP ve TKP milletvekillerinin tavrına tepki gösterdi:
“Bizi mahçup ettiler.” (Kıbrıs, 2.4.1998)
***
“Kıbrıs’tan sorumlu Devlet Bakanı Gürel
Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi’ni Cumhuriyet’e değerlendirdi:
“Kıbrıs Türk halkına başka çıkış yolu bırakılmayacak olursa, KKTC de
Türkiye ile giriştiği bütünleşme çabasını sonuna kadar götürebilir.”
(Cumhuriyet, 2.4.1998)
***
“Parti, sendika ve birlikten oluşan 11 örgüt,
ortak açıklama yaptı : “TC-KKTC Ortaklık Konsey Toplantısı, Kıbrıs sorununun
çözüm sürecindeki BM zeminini reddetmeye dayanmakta olup, bu yaklaşım
toplumlararası görüşmelerin önünü tıkayacaktır.” (Yeni Düzen, 4.4.1998)
***
“Türkiye-KKTC arasındaki entegrasyon adımları
dünyayı harekete geçirdi. AB ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasında tam üyelik
görüşmelerinin başlamasıyla birlikte, Türkiye ile KKTC arasında ortaklık
kurulması ve konseyin ilk toplantısında alınan kararlarla entegrasyonun gündeme
getirilmesi, süper güçleri harekete geçirdi.” (Cumhuriyet, 4.4.1998)
***
“KTÖS bildiri yayımladı: “Türkler hukuken devletin
eşit ortağıdır. Kıbrıs Türklerinin böyle bir durumda Kıbrıs pasaportu almasının
yanlış bir tarafı olamaz. Hükümetin yaklaşımı koyduğumuz çerçevenin dışında ve
maksatlıdır. Maksat, Kıbrıs’ta çözüm ve barış çabalarını engellemektir. Anlayış
şovenizmin ürünüdür. Çaba, Kıbrıs Türkünü baskı altına alıp, toplumsal iradeyi
kırmak ve Kıbrıs’ın Kuzeyini TC’ye yamama çabasıdır. Hükümetin, Kıbrıs
pasaportları ile ilgili tutumunu, Kıbrıs Türkünü baskı altında tutma çabalarını
ve entegrasyon uğraşlarını şiddetle protesto ederiz.” (Avrupa, 15.4.1998)
***
“Alman
“Die Zeit” gazetesine demeç veren TC Başbakanı Mesut Yılmaz: “Eğer AB, Kıbrıs
Rum kesimini tam üye olarak kabul ederse, o zaman adanın bölünmüşlüğü
nihayetinde tasdik edilmiş olur. AB, bunu istiyorsa bizim için fark etmez. Biz
de o zaman Türk tarafını entegre ederiz. Örneğin, her yönüyle Türkiye ile uyum
sağlamış bir otonom bölge yaratılması düşünülebilir. Kıbrıs Rum kesimiyle
müzakerelerin başlamasından sonra, adada bir federasyonun kurulması hayali
kalmadı.” (Yeni Demokrat, 16.4.1998)
***
“TC Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüşen KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş aylardan sonra “entegrasyon” kelimesini tekrarladı.
Denktaş şöyle dedi: “Türkiye ile entegrasyona gidiyoruz ve gideceğiz. Dengeleme
esastır. İki devlet varlığı esas dengedir.” (Kıbrıs, 24.4.1998)
(Kıbrıs’ta Sosyalist Gerçek dergisinde, “Hazırlayan: Ertan Yüksel”
imzasıyla iki yazı halinde yayımlanmıştır: Aralık 1998, Sayı:35 ve Şubat 1999,
Sayı:37)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder