4 Şubat 2015 Çarşamba

ENTEGRASYON DOSYASI



“KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye’deki bütün siyasi parti liderlerini, 20 Temmuz şenlikleri için KKTC’ye davet etti. Rauf Denktaş, Kıbrıs sorununda ulaşılan noktayı değerlendirirken, Güney Kıbrıs’ın Avrupa Birliği ile birleşmesinin, KKTC’nin de Türkiye ile tam entegrasyonunu sağlayabileceğini belirtti.” (Halkın Sesi, 3.5.1994)
***
“Cumhuriyet Meclisi, yeni çalışma döneminin ikinci olağanüstü toplantısını dün yaptı... Denktaş, Ahmet Derya’nın (CTP), Rumun tek yanlı girişi olursa, duvarların ayrılıp Türkiye ile entegrasyona gidileceği yönündeki düşüncelere açıklık getirilmesinde yarar bulunduğuna ilişkin sorusuna verdiği yanıtta, Rumun AB’a tek yanlı girişini önlemenin yolunun Türkiye ile entegrasyon konususnu gündeme getirmek olduğunu söyledi.” (Halkın Sesi, 4.5.1994)
***
“Ahmet Derya’nın sorusuna karşılık, Rumların tek yanlı olarak Avrupa Birliği’ne alınmaları halinde, bizim de Türkiye’ye bağlanabileceğimizi ifade eden Cumhurbaşkanı Denktaş, Ulusal Birlik Partisi milletvekilleri tarafından hararetle alkışlanırken, CTP milletvekilleri ellerini ceplerine sokarak, başlarını önlerine eğdiler.” (Birlik, 4.5.1994)
***
“KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş, özel bir ziyaret için dün sabah uçakla Türkiye’ye geldi. Denktaş, Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamada, Kıbrıs konusundaki son gelişmeler hakkında bilgi verdi... Türkiye’nin, Avrupa Birliği’ne girmeden, Kıbrıs’ın Birliğe girmesi halinde, sadece Kıbrıs’ın Güneyi’nin Birliğe alınmış olabileceğini vurgulayan Denktaş, “bu durumda Kuzey de, Türkiye üzerinden kendi meselelerini halletme yoluna gider ve Türkiye ile anlaşarak ekonomik ve siyasi entegrasyona girer. Bu konuda başka kapı bırakmıyorsunuz mesajını vermeye başladık” dedi.” (Kıbrıs, 6.5.1994)
***
“Rum gazetelerinin yorumu. Eleftherotipia: Denktaş sahte devletin Türkiye ile birleşeceği tehdidini savuruyor. Vima: AB üyeliğimiz ileri götürüldüğü takdirde, Denktaş Türkiye ile tam entegrasyona gideceği tehditlerini artırıyor.” (aktaran Kıbrıs, 6.5.1994)
***
“Sanayiciler, ekonomik krizden çıkış yolunu, Türkiye ile ekonomik entegrasyonda gördüklerini açıkladılar. Sanayi Odasına göre, Türkiye ile ekonomik alanda sağlanacak entegrasyon, Kıbrıs Türkünü kısa sürede ekonomik yönden kalkındıracağı için, soruna siyasal çözüm arayışlarını da kolaylaştıracak... Oda  Başkanı Vedat Çelik, TC ile ekonomik entegrasyona şu şekilde açıklık getirdi:
“İki ülke arasındaki gümrükler tamamıyla eşitlenmeli, iki ülke limanları arasındaki yük ve yolcu taşımacılığına etkin çözümler getirilmeli, KKTC ekonomisinin alt yapı ve ucuz kredi sorunlarına kısa süre için de olsa çözümler getirilmeli, iki ülkenin de kullandığı aynı para birimi olan TL’nin maliyetinin iki ülkede de aynı oranda tutulmasını sağlayacak finansal tedbirler yürürlüğe konmalı.” (Halkın Sesi, 7.5.1994)
***
“Uludağ Üniversitesi’nde düzenlenen bir panelde konuşan Denktaş, Kıbrıs’ta federasyon fikrini Makarios ile birlikte kendisinin ortaya attığını hatırlattı ve şöyle dedi:
“Ama Türklerin egemenlik hakkı kabul edilmemektedir. Rumların ısrarla takip ettiği yol, Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında süratle Avrupa Birliği’ne üye olmaktır. Avrupa Birliği’ne girince Türkiye Cumhuriyeti’nin müdahale hakkı ve garantisi artık geçerli olamayacaktır. Biz dedik ki, bu böyle olmaz. KKTC’nin de onayını almadan AB’ye üye olamazsınız. Biz de Türkiye Cumhuriyeti ile entegrasyona gideriz.” (Kıbrıs, 10.5.1994)
***
“DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, Türkiye ile Türklerin “Kıbrıs sorunu” diye bir sorunlarının bulunmadığını belirterek, “KKTC özerk bir statüde Türkiye’ye bağlanmalıdır. Danimarka’nın Farrow Adası’yla kurduğu ilişki gibi. Yani iç güvenlik ve ekonomik anlamda bağımsız, ancak dış güvenlik sorunlarında Türkiye’ye bağımlı olmalı” dedi.” (Milliyet, 10.5.1994)
***
“Denktaş, Bursa Sanayicileri ve İşadamları Derneği (BUSİAD) tarafından Çelik Palas Otel’de verilen kahvaltılı toplantıda yaptığı konuşmada şöyle dedi:
“BM ne yazık ki Rumların konuştuğu federasyonu savunmaktadır. İki toplum arasında bu kadar büyük bir uçurum varken, federasyona gidilmesi beklenemez. Zorla federasyon olmaz...BM’ye “20 yıldır federasyona gidilip gidilemeyeceğini konuşuyorsun. Artık niçin gidilemeyeceğini anla” demek gerekir. Sırtımızı dünyaya çevirmemiz, Türkiye ile birleşmemiz gerekir, çıkış yolu budur.” (Halkın Sesi, 11.5.1994)
***
“Bursa’da konuşan Denktaş: “Onlar AB’ye üye olurlarsa, biz de o tarihten itibaren Türkiye Cumhuriyeti’ne katılırız ve bu iş burada biter. Meydanın boş olmadığını ve boş olmayacağını bütün dünyaya haykırmamız gerekir. Rumların AB’ye girmesiyle birlikte, TBMM’den de bizim birleşme kararımızın aynı anda çıkması lazım. Başka yol yok. Avrupa Topluluğu bizi hiç kaale almıyor.” (Kıbrıs, 12.5.1994)
***
“Alman Parlamentosu’nda 45 milletvekilinin Kıbrıs hakkında sundukları karar tasarısından rahatsız olan Denktaş, dün Kütahya’da yaptığı konuşmada, Kıbrıs’ın Avrupa Birliği’ne kabul edilmesi halinde, her türlü diyaloğun kesileceği ve işgal bölgelerinin Türkiye ile birleşmesi yoluna gidileceği tehdidinde bulundu. (Fileleftheros) Denktaş artık Türkiye ile birleşmek istiyor-Federasyondan vazgeçti. (Mahi)” (aktaran Kıbrıs, 13.5.1994)
***
“Kocaeli Sanayici ve İşadamları Derneği’nin toplantısında konuşan Denktaş şöyle dedi:
“Kıbrıs’ın AT’a girmesiyle birlikte, Türkiye’nin garantörlük hakkı kaybolacaktır. Garantörlük hakkı, iki toplumlu devletler için geçerlidir. Avrupa Topluluğu’na girildiğinde sınırlar kalkar, entegrasyon olur. Türkiye o zaman bu hakkını kullanamaz.” (Halkın Sesi, 14.5.1994)
***
“Geçtiğimiz Cuma akşamı Atatürk Kültür Merkezi’nde toplanan Beden Eğitimi Hocaları, Eğitim Bakanı’na şikayetlerini iletti. Kimisi dağın üstünde, sahası olmayan bir okulda spor yapılmaz derken, kimisi de haftada 3-4 saatlik Beden Eğitimi dersi yapılmaz dedi. Ancak en ilginç açıklama kuşkusuz KKTC ile TC okul şampiyonları karşılaşsın, bir vilayet gibi onların liglerine katılmayalım. KKTC’yi bir vilayet gibi temsil etmeyelim” idi.” (Ortam, 16.5.1994)
***
“Kastamonu’da konuşan Denktaş, Rum Yönetiminin AB ile birleşerek, Yunanistan’ın sınırlarını genişletmek ve Kıbrıs Türklerini bu birlik içinde bireyler haline getirerek, yok etmek istediğini söyledi. Denktaş, “Bu oyuna gelmeyeceğiz. Bu adımı attıklarında Kıbrıs Türkünün Türkiye ile birleşeceğini söylemeye geldim “dedi.” (Halkın Sesi, 29.5.1994)
***
“Kastamonu’da konuşan Denktaş, Rumların Yunanistan’a bağlanma yönünde ilerleme göstermeleri halinde, kendilerinin de Türkiye’ye bağlanma yönünde hareket edecekleri uyarısında bulundu.
Denktaş, “Bu Türkiye ile Enosis yapma anlamına gelmez. Türkiye ile iktisadi, siyasi entegrasyon, yine mutabık kalacağımız şartlarda bağımsızlığımızı koruyacak şekilde de olabilir” dedi. Rauf Denktaş, bir soru üzerine Ankara’da yapacağı görüşmelerde, federasyon tezinin revizyonu ve Türkiye ile entegrasyon konularında bir istekte bulunmayacağını, ancak bu konuların değerlendirileceğini ifade etti.” (Yeni Demokrat, 30.5.1994)
***
“KKTC’nin Ankara Büyükelçisi Nazif Borman, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 170 bin kişi ile KKTC’de bir devlet fonksiyonu yürütülmeye çalışıldığını, bunun pahalı bir operasyon olduğunu söyledi. KKTC’nin kaynaklarının belirli ve kısıtlı olduğunu belirten Borman, şunları söyledi:
“KKTC olarak ihtiyaçlarımız büyük. Devlet olmanın bir bedeli oluyor. Şu anda KKTC’nin ekonomisinin düzelebilmesi için tek çare Türkiye ile ekonomik entegrasyondur. Bu entegrasyondan başka çare yoktur, biz bunu öngörüyoruz ve inşallah o gün de gelecek. Bunun dışında şu anda dış yatırımların artırılmasını çıkış yolu olarak görüyoruz.” (Birlik, 30.5.1994)
***
“13. Türk Günü yürüyüşü New York’ta düzenlendi...Denktaş, mesajında Kıbrıs’taki mücadelenin mutlaka nihai zaferle sonuçlanacağını vurguladı.” (Kıbrıs, 30.5.1994)
***
“KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin ve DSP Genel Başkanı Bülent Ecevit, dün Milliyet gazetesinde “Tarihi Karar” başlıklı haberde yer alan, özerklik anlaşması için KKTC’nin resmen başvurduğu haberini yalanladılar...Cumhurbaşkanı Denktaş, AA’ya yaptığı açıklamada, söz konusu haberin gerçeği yansıtmadığını bildirdi ve “ben KKTC ile Türkiye arasında böyle bir ilişkinin oluşmasını doğru buluyorum. Ancak hükümetimizin bu konuda herhangi bir kararı yok. Türkiye ile bu konuda herhangi bir temasımız yok” dedi.” (Kıbrıs, 3.7.1994)
***
“Türkiye Dışişleri Bakanlığı tarafından dün yayımlanan bir açıklamada, bazı gazetelerde, Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin’in, KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın “Güney Kıbrıs Avrupa Birliği’ne girerse, biz de Türkiye’ye katılırız” sözlerini eleştirerek, “bakalım o zaman Denktaş’ı halkı destekleyecek mi? dediğine dair haberler de yalanlandı.” (Kıbrıs, 7.6.1994)
***
“Cumhuriyet Meclisi’nde temsil edilen siyasi partilerin liderleri, bir süre önce KKTC’yi ziyaret eden Bülent Ecevit tarafından ortaya atılan ve KKTC Cumhurbaşkanı tarafından da desteklenen, Türkiye ile KKTC arasında özerklik anlaşması önerisini Kıbrıs gazetesine değerlendirdiler. Atun ve Eroğlu: Evet, Özgür ve Akıncı: Hayır.” (Kıbrıs, 4.7.1994)
***
“TC Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, yaptığı açıklamada “Özerklik anlaşmasını, güvenlik açısından tehlikeli buluyorum” dedi. Karayalçın, şunları da söyledi:
                “KKTC hükümetinin veya meclisinin böyle bir kararı yok. Biz de hükümet olarak federasyon tezinin savunulması gerektiğine inanıyoruz...Sayın Ecevit, bu teziyle 20 yıl önce ısrarla savunduğu teze ters düşüyor. Sayın Ecevit, Güney Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmasını yanlış bulurdu. Şimdi bu tezin savunulmasını gerektirecek unsurların ortadan kalktığını sanmıyorum. Ecevit kendisi ile çelişkiye düşüyor.” (Ortam, 4.7.1994)
***
“KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Ecevit’in “KKTC ile Türkiye arasında özerklik anlaşması” yapılması önerisini desteklediğini ve bu amaçla Cumhuriyet Meclisi’ni olağanüstü toplantıya çağıracağını açıkladı. Denktaş meclisin önümüzdeki günlerde toplanacağını bildirdi.” (Kıbrıs, 6.7.1994)
***
“BM Güvenlik Konseyi, Kıbrıs’la ilgili olarak İngiltere tarafından hazırlanan karar tasarısını kabul etti. Kararda, Kıbrıs’ta çözümün, “kısmen veya tamamen başka bir ülkeyle birleşmeyi, bölünmeyi veya ayrılmayı öngörmeyeceği” vurgulandı.” (Cumhuriyet, 31.7.1994)
***
“TRT’de yayınlanacak bir programın çekimi için İstanbul’a giden Rauf Denktaş, Atatürk Havalimanı’nda yaptığı açıklamada şöyle dedi: “Özerklik konusu bir fikir olarak bir çıkış yolu olarak ortaya atılmıştır. Ben Cumhurbaşkanı olarak buna sıcak baktım. Fakat bunu hükümet değerlendirmesi ve hükümet kararı haline getirmedik. Dolayısıyla Türk hükümeti ile bu konuda yüzyüze bir temas ihtiyacı henüz doğmuş değildir.” (Halkın Sesi, 10.7.1994)
***
“KKTC Meclisinde konuşan TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı: “Sınır kapılarını kapatmak, Türkiye’ye bağlanma istemek, konfederasyon tezleri, federasyondan vazgeçilmesini savunmak tavırları sürerken, Türkiye’nin iç bünyesinden kaynaklanan nedenlerden çeşitli platformlarda sıkıştığını gözlemliyoruz... Türkiye’ye bağlanmak istemek, haksızlığa karşı sığınılacak bir liman olmamalıdır. Özerklik isteminin arkası bağımlılıktır. Onun da ötesi ilhak olur.” (Ortam, 14.7.1994)
***
“Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, davanın savunulması gerektiğini söyleyerek, şöyle konuştu:
“Bu devletin dışa karşı müdafaası gerekir. Bu da Türkiye ile savunmada özel bir anlaşma, bir tür entegrasyon demektir. Dışişlerinde de öyle. Başka çare kalmamıştır bana göre ve kaybedilecek zaman da yoktur.” (Ortam, 19.7.1994)
***
“TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı, 20 Temmuz mesajında şunları dile getirdi:
“Kıbrıs sorununu temel hak, özgürlük, eşitlik ve güvenliğimizi güvence altına alacak bir çözüme ulaştırmamız gerekmektedir. Bunun zamanı çoktan gelmiş, hatta geçmiştir. Enosis, ilhak, taksim gibi formüller çözüm değildir.” (Ortam, 20.7.1994)
***
“Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarında halka hitaben yaptığı konuşmada şöyle dedi: “Bizim açımızdan 20 Temmuz’da noktalanmış olan bu davanın, dünya indinde de tamamlanmış olduğunun kabul edilmesi gerekir... Adım adım, yılmadan, ne gelirse gelsin, Türkiye’ye bağlanma adımlarını sıklaştırmalıyız. Kurtuluş buradadır. Sahte barış görüşmeleri ile vakit geçirmeyelim.” (Kıbrıs ve Cumhuriyet, 21.7.1994)
***
“Kıbrıs işlerinden de sorumlu TC Devlet eski Bakanı Orhan Kilercioğlu Kıbrıs’a konuştu: “Kıbrıs tezinde yeni strateji şart... Entegrasyon eninde sonunda olacak... Ben nihai çözümü entegrasyonda görüyorum. Bunu özellikle Batı devletlerine net olarak anlatmak lazım. Türkiye’de kimse Kıbrıs için “ver, kurtul” politikasını onaylamaz.” (Kıbrıs, 22.7.1994)
***
“Türkiye Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın, hükümetinin Kıbrıs politikasında değişiklik olmadığını ve bu konuda uluslararası anlaşmalarla belgelerin temel olduğunu söyledi... Karayalçın, “Türkiye’ye ilhak” önerileri hakkında da hem KKTC’yi, hem de Anadolu’yu zor durumda bırakır” diye konuştu.” (Halkın Sesi, 22.7.1994)
***
“Fileleftheros: “Bugünlerde konferans vermek için Konya’da bulunan ve Türk resmi çevreleriyle yeni temaslar da yapmakta olan Denktaş, Türk politikasında ivedilikle değişiklik yapılmasını istedi. Denktaş, yıl sonuna kadar Türk tarafı aleyhinde oldu-bittiler yaratılacağının endişesi içindedir. Denktaş’ın Türk politikasında yapılmasını istediği değişiklik, işgal bölgelerinin Türkiye’nin mandası altına alınmasıdır. Böyle bir gelişme üstü kapalı bir ilhak demek olacaktır.” (aktaran Kıbrıs, 2.8.1994)
***
“CTP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Özker Özgür, özerklik isteğini sıfırla çarpacağını söyleyerek, “Özerklik anlaşması Kıbrıs’ın, Türkiye ve Yunanistan arasında taksim edilmesi sürecini resmen başlatır” dedi...Özgür, “Özerklik anlaşması Kıbrıs Türkünün kendi kendini yönetme hakkından vazgeçmesi demektir” dedi. Özgür, “özerklikten sonraki adımın “kaçınılmaz olarak iç işlerimizde de Türkiye’ye bağlanmak” olacağı görüşünü dile getirdi.
TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı ise şöyle konuştu: “Rumların tutumuna bağlı olarak, önceleri Kıbrıs Türktür Türk kalacaktır, daha sonra “Ya Taksim, Ya Ölüm”, bilahare Federasyon, ardından Konfederasyon diye diye şimdi de özerklik ilişkisi noktasına gelip dayandık” diyen Akıncı, hedefin KKTC’yi TC’ye daha da bağımlı hale getirmek olmaması gerektiği görüşünde. KKTC’nin savunmasının Türkiye tarafından sağlandığını, dış ilişkilerin de genelde Ankara üzerinden yürütüldüğünü belirten Akıncı, “Ekonomik açıdan da Türkiye’ye bağlıyız” diyor.
YKP Genel Başkanı Alpay Durduran, özerkliği ilhak diye niteledi. “Daha önemlisi Kıbrıslı Türkleri mahvedecek, toplum olmaktan çıkaracak siyasal bir intihardan başka birşey değildir” diyen Durduran, “Şükür ki formülün uygulanma şansı yoktur” dedi. Alpay Durduran, Bülent Ecevit’in özerkliği “fiili durumun resmileşmesi” diye nitelemesine dikkat çekerek, “fiilen Kuzey Kıbrıs Türkiye’ye gayrı resmi olarak ilhak edilmiş durumdadır” görüşünü dile getirdi.” (Kıbrıs, 9.8.1994)
***
“Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, yeni politikasını Kıbrıs’a anlattı...Entegrasyon kelimesi üzerinde durmayalım. Söylenen nedir? Söylenen, Savunmada ve Dışişlerinde (ve herhalde ekonomide) Türkiye ile anlaşmalar yaparak, bu konularda Türkiye ile tam bir işbirliği içine girmektir. Böylelikle dünya Kıbrıs Türklerinin ulusal iradelerine tanık olacaklardır. Bu, KKTC’nin güçlenmesi için gereklidir, şarttır. Bunda küçülme yoktur, gerçekçilik vardır, güçlenme vardır...Koalisyon kanadı CTP’nin içinde de ulusal davada bizim gibi düşünenler çoktur...Neticede iş meclise ve gerekirse referanduma kadar gidebilir. Demokratik yoldan halkın görüşü alınır. O zaman herkesin saçı önüne düşer... Geçenlerde giriş kapılarının 5 gün kapatılması bu anlamda olumlu, gerekli ve kaçınılmaz bir adımdı. Egemenlik hakkımıza tecavüz edenlerin karşısında aşağılık duygusuna kapılarak hareketsiz kalamayız. Ulusal hakların bahis konusu olduğu konularda mütekabiliyet ilkesi esastır, şarttır... Ekonomide Kuzey Kıbrıs’ın “kuş mudur? deve midir?” durumundan kurtularak, TC ile tam bir entegrasyona girmesi, Kıbrıs Türklerine 60 milyonluk bir pazarda eşitleri ile yarışmak olanağı sağlayacaktır. Türkiye ekonomik kalkınmada dev bir potansiyele sahiptir. Bunun kıymetini bilelim” (Kıbrıs, 17.8.1994)
***
“DSP lideri Bülent Ecevit, geçtiğimiz Pazartesi akşamı TRT-1’deki “Politika Yarışı” adlı programda “ilhak” ve “özerklik” konusunda konuşmuştur...Bir vatandaş, “Zaten Ada’da fiili durum budur, mesele bunun hukukileşmesidir” dedi.
Röportajlardan sonra sözü Ecevit aldı. Ecevit, gayet açık olarak “Benim önerim vilayet ya da katılma olarak algılandı. Yanlıştır. benim söylediğim fiili durumun hukukileşmesidir” şeklinde konuştu.” (Yeni Demokrat, 17.8.1994)
***
“Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve CTP Genel Başkanı Özker Özgür, Cumhurbaşkanı Denktaş’ın “Türkiye ile entegrasyon” istemine kesinlikle karşı olduklarını açıkladı... Özgür, “bu istem, Kıbrıs Türklerinin ve garantör Türkiye’yi çok büyük açmazlara sokar” dedi.” (Kıbrıs, 18.8.1994)
***
“UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu, KKTC ile TC arasında bir özerklik ilişkisi kurulması düşüncesinin tartışılması gerektiğini belirtti...Eğer biz dünyaya özerklik mesajı verirsek, Rum devleti sınırları içinde bize özerklik verilmesi de gündeme getirilebilir. Bu gibi konularda ilerisini de düşünmek durumundayız. Olayın bir de güvenlik boyutu var. Türkiye ile özerklik ilişkisi içine girmemiz halinde TC’nin sınırları genişleyerek, Kıbrıs’ın kuzeyine de uzanacak, bu ise yeni dengeler yaratma çabası içine girecek olan Yunanistan’ın adanın güneyine yerleşmesine yol açabilecektir...Bize göre konu, enine boyuna yeni fikirleri de göz önüne alarak tartışılmalıdır. Örneğin özerklik yerine, Türkiye ile geçici konfederal bir yapı içine girilmesi bize daha akılcı gelmektedir.” (Kıbrıs, 18.8.1994)
***
“TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı: “Türkiye ile KKTC arasında hiçbir anlaşma yapılamaz görüşü yanlıştır. İki ülke arasında zaten anlaşma yapılıyor. Ama biz Türkiye’ye bağlanma şeklindeki bir anlaşmaya karşıyız.” (Kıbrıs, 21.8.1994)
***
“TC Dışişleri Bakanı Mümtaz Soysal: “Biz diyoruz ki, Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne almadan, Güney Kıbrıs’ı almaya kalkarsanız, biz de Kuzey Kıbrıs ile bütünleşmek için hazır duran dosyalarımızı açarız. Biz de o müzakerelere başlarız. İsterseniz Güney Kıbrıs ile bütünleşin, biz de Kuzey Kıbrıs ile bütünleşiriz. Böylece Kıbrıs sorunu bize göre çözümlenmiş olur. Size göre de çözümlenmiş olur ve “bu iş biter” diyoruz. Bu konu, henüz askıda bulunuyor.” (Kıbrıs, 26.11.1994)
***
“Hoppala! Denktaş, “abone olduğu” BRT’nin Akis programında yine Türkiye ile entegrasyondan söz etti. Denktaş, Rum tarafının tek yanlı olarak Avrupa Birliği üyeliğine alınması durumunda, Türkiye ile entegrasyona gideceklerini yineleyerek, “Türkiye ile entegrasyon, ilhak değil, ekonomik birleşme, dışişleri konularında işbirliğidir” dedi.” (Ortam, 20.5.1995)
***
“Tek çare entegrasyon. Rumların Kıbrıs sorunu çözülmeden Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinin başlatılmasına KKTC’den ilk ve sert tepki: Mücahitler “Huruç” harekatı istedi. Denktaş: “Tehlike çanları çalıyor. Bu çanları sağır kulaklara da duyuralım.” (Kıbrıs, 14.6.1995)
***
“Komedi-KKTC’nin dış politikası gülünç duruma düştü...Denktaş “Entegrasyon” diyor, Özgür “Federasyon”u savunuyor.” (Ortam, 15.6.1995)
***
“Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS)’ndan Denktaş’a sert eleştiri: “Toplumu tehlikeli serüvenlere çekiyor” (Ortam, 17.6.1995)
***
“Avrupa Birliği’nin Kıbrıs Rum Yönetimi’ni tek yanlı olarak birliğe tam üye yapma yolundaki çabalarına karşılık, Türkiye ve KKTC arasında gidilmesi planlanan entegrasyon sürecinin hızlandırılması kararlaştırıldı. Karşılıklı olarak hazırlanan, Türkiye ve KKTC arasındaki ticarette gümrük indirimi sağlayacak “kıyı ticareti yönetmenliği”nin imza beklediği, Ankara’nın adaya 100 milyon dolarlık ek yardım göndermesinin gündemde olduğu bildirildi.” (Cumhuriyet, 24.6.1995)
***
“KTÖS, Denktaş’ı uyardı: “Entegrasyona Hayır...Hayır...Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Cemal Özyiğit, “ülkedeki ekonomik ve sosyal sorunların köklü çözümünün ancak Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ulaşmakla mümkün olabileceğini” belirterek, Türkiye ile entegrasyona karşı olduklarını söyledi.” (Ortam, 26.6.1995)
***
“Çağ-Sen Genel Sekreteri Levent Dirençay: “Sayın Cumhurbaşkanı Denktaş’ın 28 Temmuz tarihinde TAK’a verdiği demeçte yine Entegrasyonu gündeme getirerek, “Çare TC ile Entegrasyondur” açıklamasında bulunması, sendikamız tarafından Kıbrıs sorununun çözümüne katkıda bulunmayan ve işin kolaycılığa kaçılmak istenen bir tepki politikasının ifadesi olarak değerlendirilmektedir. Sendikamız Çağ-Sen, Kıbrıs sorununun iki kesimli, iki toplumlu, iki halkın siyasi eşitliğine dayalı, güvenlikli bir çözüm olması gerekliliğine inanmaktadır.” (Ortam, 1.8.1995)
***
“Türkiye Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, kendisini ziyaret eden sanayicilerimize “Entegrasyona hazır olalım” demiş. İnsan düşünmeden edemiyor. “Entegrasyon” deniyor da, acaba daha entegre olacak neyimiz kaldı?” (Mustafa Akıncı, Ortam, 9.9.1995)
***
“Agon ve diğer Rum gazetelerinin bildirdiğine göre, Rum Dışişleri Bakanı Alekos Mihailidis, Türkiye Başbakanı Tansu Çiller’in “Avrupa Birliği’nin Kıbrıs’ı üyeliğe kabul etmesi halinde, Türkiye’nin de Kıbrıs’ın işgal altındaki kesimini ilhak edeceği yolundaki yeni tahrik edici demecini” Avrupa Birliği’ne şikayet edecek.” (Yeni Demokrat, 20.12.1995)
***
“TC ile ekonomik entegrasyonun ilk adımı atılıyor. KKTC tarımında el yakan girdiler, Türkiye’deki girdi fiyatlarına endeksleniyor.” (Kıbrıs, 30.9.1996)
***
“Maliye Bakanı Salih Coşar, ekonomik sıkıntılardan çıkış yolunun Türkiye ile entegrasyon olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu: “Entegrasyon “ilhak” anlamında değildir.” (Yeni Demokrat, 28.6.1997)
***
“Fileleftheros gazetesi, Ecevit’in demeçlerini Türkiye ile KKTC arasındaki entegrasyonun hızlandırılmasının işareti sayıyor...Gazete haberinin devamında, Türk basınına dayanarak, bu çerçevede KKTC’de deniz ve hava üsleri kurulacağını, Türkiye’nin diplomatik misyonlarında Kıbrıslı Türklerin de görev alacağını ve Mehmet Ali Birand’ın Türkiye’nin Kıbrıs’ta federasyon değil de konfederasyon istediğini ifşa eden makalesinin dikkat çekici olduğunu yazıyor.” (Yeni Düzen, 18.7.1997)
***
“Entegrasyon Milli Güvenlik Kurulu gündeminde...İstanbul’da yapılacak MGK toplantısında, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit’in, KKTC’nin bağımsızlığının korunup dış politika ve güvenliğinin Türkiye ile birleştirilmesi yolundaki “özerklik” formülü ele alınacak ve AB ile “köprülerin önemli bir ölçüde atılıp atılmayacağına” karar verilecek.” (Cumhuriyet, 19.7.1997)
***
“Dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda Bülent Ecevit ile bir görüşme yapan TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı, Türkiye’ye siyasi bir ilhakın, uluslararası konjektür, Türkiye ve KKTC’nin çıkarları açısından uygun olamayacağı görüşünü belirtti.” (Ortam, 21.7.1997)
***
“Türkiye, Avrupa’nın tavrına karşı KKTC ile entegrasyon için ilk adımı atıyor: Çifte yurttaşlık... Kıbrıs kökenli yaklaşık 500 bin Türk yurttaşına KKTC pasaportu, adada yaşayanlara da Türkiye pasaportu verilecek. Çifte pasaport uygulamasıyla sayıları 700 bini bulan Rumlar ile adadaki nüfusu 200 bin olan KKTC arasındaki nüfus eşitlenmiş olacak... KKTC, Türkiye’nin Akdeniz Kalkınma Programı’na alınacak. Kıbrıslı diplomatlar, Türkiye temsilciliklerinde çalışacaklar. Gerekirse serbest ticaret anlaşması yapılacak.” (Cumhuriyet, 20.7.1997)
***
“Bütünleşmeye ilk adım: Türkiye ve KKTC Cumhurbaşkanları ortak deklerasyon yayımladı. Barış ve Özgürlük Bayramı kutlamalarına 7 bakan ve üst düzey komutanlarla katılan Bülent Ecevit, Kıbrıs’ta fiili çözümün Barış Harekatı ile sağlandığını bildirdi ve “AB, Türkiye’ye karşın Kıbrıs’ı almaya kalkıştı. Türkiye ve KKTC çaresiz değildir” diye konuştu. Türkiye ve KKTC Cumhurbaşkanları, AB’nin Kıbrıs Rum Kesimi’yle tam üyelik süreci başlatması karşısında, kısmi bütünleşmenin aşamalarını bildirdiler. Bütünleşme sürecinde “ortak savunma” kapsamında, Türkiye adada askeri üs kurabilecek. Ortaklık Konseyi kuruluyor. İki ülke cumhurbaşkanının yayımladığı ortak bildirgede bütünleşme adımları şöyle özetlendi: Kıbrıs’ı ilgilendiren konularda TC heyetlerine KKTC temsilcileri de katılacak. KKTC’ye yapılabilecek saldırılar Türkiye’ye yapılmış sayılacak. İki ülke arasında Ortaklık Konseyi kurulacak. Ekonomik ve mali birlik oluşturulacak. Serbest bölgeler bütünleştirilecek. Türkiye üzerinden KKTC’ye ulaşım olanakları genişletilecek. Bayrak Radyo ve televizyonu TÜRKSAT uydusundan yararlanacak. KKTC’nin su gereksinimi Türkiye’den karşılanacak” (Cumhuriyet, 21.7.1997)
***
“20 Temmuz 1997 tarihli ortak açıklama ile oluşturulan bu “özel ilişki” aslında adı konmamış bir konfederasyondan başka birşey değildir: TC-KKTC Konfederasyonu.” (Sabahattin İsmail, Yeni Demokrat, 22.7.1997)
***
“İngiltere’nin ciddi gazetelerinden “The Guardian”, KKTC’nin kısmen Türkiye ile entegre olduğunu yazdı.”
(Kıbrıs, 22.7.1997)
***
“Türkiye ile KKTC’nin, kısmi bütünleşmeyi sağlayacak bir plan üzerinde mutabakata varmalarına, herhangi bir uluslararası tepkinin gelmediği bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Sermet Atacanlı, Türkiye ile KKTC arasındaki bütünleşme kararının çeşitli aşamaları bulunduğunu ifade ederek, zamanı gelince bu aşamaların yürürlüğe girmeye başlayacağını belirtti.” (Kıbrıs, 22.7.1997)
***
“Kıbrıs Rum Yönetimi Sözcüsü Manolis Hristofidis, daha önceki Demirel-Denktaş deklerasyonundan esaslı hiçbir değişiklik içermeyen Ecevit-Denktaş deklerasyonu yoluyla bir tepki tercih edildiğini söyledi. Hristofidis’e göre, her iki deklerasyon da istila ve işgalin devam ettiği 23 yıllık Türkiye-Sahte Devlet ilişkilerinde gerçekte olanlardan hiç de farklı değil.” (Birlik, 24.7.1997)
***
“Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel, KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi ve KKTC ekonomisinin verimli hale getirilerek, bir yapısal değişim ve atılım sağlanması konusunda ayrıntılı görüşmeler yaptıklarını söyledi.” (Cumhuriyet, 30.7.1997)
***
“TC Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in başkanlığında dün Çankaya Köşkü’nde yapılan geniş katılımlı dış politika zirvesinde ağırlıklı olarak KKTC ile kısmi entegrasyon konusunun ele alındığı öğrenildi.” (Ortam, 6.8.1997)
***
“Avrupa Birliği’nden gelen tepkiler üzerine Türkiye, entegrasyon kararından geri adım attı. KKTC ile “özel ilişki”. Ecevit’in “Türkiye KKTC ile bütünleşecektir” demesine tepki gösteren AB ülkeleri temsilcilerinin, bunun ilhak anlamına geleceğini söylemeleri üzerine, Ankara bütünleşme yerine özel ilişkide karar kıldı. Özel ilişki çerçevesinde Dışişleri Bakanı İsmail Cem, dün adaya giderek KKTC ile Türkiye’nin bir Ortaklık Konseyi kurmasını öngören anlaşmayı Kuzey Kıbrıs Türk yetkilileriyle imzaladı.” (Cumhuriyet, 7.8.1997)
***
“Dayatma bir tavırla TC ile KKTC arasında imzalanan Ortaklık Konseyi Anlaşması’na tepkiler: Yarar değil, zarar... CTP, TKP,YKP, ÇAĞ-SEN, KTOEÖS, KTAMS bildiri yayınladılar.” (Yeni Düzen, 8.8.1997)
***
“Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, TC-KKTC Ortaklık Konseyi Anlaşması’na sert tepki gösterdi.” (Kıbrıs, 8.8.1997)
***
“AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas, söz konusu anlaşmanın Kıbrıs’ın kesin taksim edilmesi hedefine yönelik iyi planlanmış senaryonun bir bölümünü oluşturduğunu söyledi.
KTÖS, Enosise, Taksime, ilhaka ve ilhak anlamındaki entegrasyona kesinlikle karşı olduğunu vurguladığı açıklamasında şöyle dedi:
“Bu durumda da herhalde Cumhurbaşkanı-Vali, Başbakan-İl Genel Müdürü, Bakanlar da İl Müdürlerine dönüşecektir. Gittikçe azalan Kıbrıslı Türkler de yavaş yavaş tümden göç edip başka ülkelere gideceklerdir.” (Kıbrıs, 9.8.1997)
***
“Özel İlişki” ABD’yi kızdırdı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Rubin, göreve başladığı ilk gününde, “kısmi entegrasyon” kararının Washington’u rahatsız ettiğini dile getirdi.” (Cumhuriyet, 9.8.1997)
***
“Rum Yönetimi, Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi Anlaşması’nı BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a şikayet etti.” (Kıbrıs, 14.8.1997)
***
“Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Glafkos Kleridis, “Türkiye, aslında KKTC’yi ilhak etmek değil, Avrupa yolunda ciddi bir ödün koparmak istiyor” şeklinde konuştu.” (Kıbrıs, 19.9.1997)
***
“KKTC ve Kayserili sanayici ve işadamlarının ortak toplantısında konuşan Maliye Bakanı Salih Coşar, Türkiye ile KKTC arasında mal, sermaye ve para akımı konusundaki sınırlamaların kaldırılarak, bir birlik kurulması gerektiğine işaret etti ve bir an önce Türkiye ile ekonomik entegrasyona gidilerek, serbest ticaret anlaşması yapılması gerektiğini belirtti.” (Yeni Demokrat, 20.9.1997)
***
“İngiliz Uluslar Topluluğu’na dahil ülkelerin liderleri, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ı “entegre etmek için güç kullanacağı şeklindeki tehditlerini” kaygıyla karşıladıklarını açıkladılar. İngiliz Uluslar Topluluğu’nun dün sona eren toplantılarının ardından yayımlanan metinde, “Türkiye’den gelen göçmenlerin evlerine dönmesi ve bütün Kıbrıslıların insan haklarına saygı gösterilmesi” çağrısı yapıldı. Liderler, KKTC’yi adanın sorununa çözüm bulmaya yönelik görüşmeler için önkoşul ileri sürmekle suçladı.” (Cumhuriyet, 28.10.1997)
***
“Genelkurmay Başkanlığı’nın İstanbul’daki Silahlı Kuvvetler Akademisi’ndeki sempozyumda Kıbrıs tartışıldı... Sempozyuma katılan “şahin” kanadın savunduğu senaryo ise, Kıbrıs Rum Yönetimi’nin AB’ye tam üyeliğinin kabulü durumunda, KKTC’nin Türkiye’ye “entegre” edilmesinde odaklanıyordu. Bu senaryoda hep “entegrasyon”, ya da “bütünleşme” temaları işlenmesine karşın, gerçeğin daha net ortaya konmasına yarayacak “ilhak” sözcüğü ise telaffuz edilmiyordu.
Emekli Büyükelçi Coşkun Kırca “Bir aralık federasyon fikri vardı. Türkiye ile KKTC bunu benimsedi, ama bir türlü gerçekleşemedi. Oradaki araziden taviz vermemiz mümkün değil” dedi... Kıbrıs Sempozyumu’nun finalinde telaffuz edilen en çarpıcı çözüm önerisi, adada “bir konfederasyon kurulması” olanaklarının bulunmasından sonra, her iki toplumun birlikte AB’ye üye olmalarıydı.” (Cumhuriyet, 3-4.12.1997)
***
“Fransız AFP Haber Ajansı, üst düzey bir Türk yetkiliye dayanarak verdiği haberde, Kıbrıs Rum Kesimi’nin Avrupa Birliği ile Mart’ta üyelik görüşmelerine gitmesi durumunda, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs’ı ilhak edebileceğini duyurdu. İsminin açıklanmasını istemeyen Türk yetkili “En kötü ihtimalle bu ilhaka kadar gidebilir” dedi ve “Böyle bir senaryoya göre, Kuzey Kıbrıs’ı Mersin iline bağlı görebilirsiniz” diye ekledi. Türk yetkili, daha önce belirtildiği gibi Kuzey Kıbrıs ve Türkiye arasındaki “bütünleşme” yerine, Ankara’nın Kuzey Kıbrıs Türk Kesimi’nin ilhak etme olasılığının olduğunu belirtti.” (Cumhuriyet, 17.12.1997)
***
“KKTC’nin muhalefet liderleri, Fileleftheros gazetesinin sorularını yanıtladı: “Entegrasyon tehdidi blöf değil!” (Kıbrıs, 22.12.1997)
***
“KKTC muhalefet liderleri, AB’ye tepki olarak gündeme gelen bütünleşmeyi Cumhuriyet’e değerlendirdiler: Muhalefet entegrasyon istemiyor...CTP Lideri Mehmet Ali Talat: “Denktaş’ın 1950’lerden beri hülyası taksimdir. Biz Kıbrıs Cumhuriyeti ünvanını Denktaş ve Türk liderliğinin tutumu yüzünden kaybettik. Denktaş hiçbir zaman, bu cumhuriyet benimdir, demedi.” ...TKP Lideri Mustafa Akıncı: “Bölünmüşlük istikrar getirmeyecek.” YKP Lideri Alpay Durduran: “Biz entegrasyona karşıyız. Türkiye’yle işbirliği ile birlikte Kıbrıs Türk tarafında küçük sanayi tümüyle bitti. Bugün sadece kumar ve üniversite turizmi kaldı. Türkiye bizim üretimimizi engelliyor. Türkiye’nin bize yardım etmesini istemiyoruz.”  (Cumhuriyet, 27.12.1997)
***
“KKTC-TC Sosyal Hizmetler ve Sosyal Yardımlaşma İşbirliği Protokolü imzalandı.” (Yeni Düzen, 18.1.1998)
***
“Rusya, Türkiye ve KKTC arasında imzalanan işbirliği protokolüne tepki gösterdi...Rus Temsilci, Türkiye’yi “Kuzey Kıbrıs’ı kendine entegre etmeye çalışmakla” da suçladı.” (Kıbrıs, 18.1.1998)
***
“TC ile KKTC Arasında Yatırımlarda Devlet Yardımları Anlaşması”, KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu ve TC Devlet Bakanı Şükrü Gürel tarafından dün imzalandı.” (Kıbrıs, 29.1.1998)
***
“Muhalefetin bilgisine getirilmeden imzalanan “TC-KKTC Ortaklık Konseyi Anlaşması”, UBP ve DP’nin oyları ile Meclis’ten geçirildi.” (Ortam, 11.2.1998)
***
“TC Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Büyükelçi İnal Batu, Kıbrıs sorununun bugünkü aşamasında kullanılan “entegrasyon” kavramının, Türkiye aleyhine istismar edilen ve yanlış anlamlar verilen bir kavram olduğunu vurgulayarak, bunun yerine kullanılacak en doğru kavramın “ilişkilerin derinleştirilmesi” olması gerektiğini söyledi.
Batu, dün Kıbrıs Türk Kalkınma Platformu’nun düzenlediği TC-KKTC Gazeteciler Forumu’nda yaptığı konuşmada, sıkça kullanılan “entegrasyon” ve “iki devletlilik” kavramlarına açıklık getirdi. Batu, “iki devlet” denilirken de, KKTC’nin yarın sabah tanınarak bayrağının hemen BM binasına asılmasının beklenmemesi gerektiğini kaydetti.” (Kıbrıs, 28.2.1998)
***
“Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi öncesinde bugün adaya gidiyor- Kıbrıs’ta bölünmeye doğru. AB ile GKRY arasında yarın başlatılacak tam üyelik görüşmelerine yanıt yine aynı gün toplanacak Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi ile verilecek. Türkiye ve KKTC, adadaki çözümün bundan sonra ancak iki devlet esasına göre bulunacağını ilan edecekler.” (Cumhuriyet, 30.3.1998)
***
“Dışişleri Bakanı İsmail Cem, Rum kesiminin AB’yle üyelik görüşmeleri öncesinde KKTC’ye gitti...İsmail Cem, dünya kamuoyuna Türkiye’nin KKTC ile entegrasyona hazır olduğu mesajını verdi ve Kıbrıs Türkünün “her tür tercihinin” Türkiye’nin güvencesi altında olduğunun altını çizerek, “Biz bağımsız kalmanızı istiyoruz. Ama bilin ki, baskı ve zulüm sizi mecbur ederse, Türkiye ile bütünleşmek kararı ve imkanı da sizin ellerinizdedir” dedi.” (Cumhuriyet, 31.3.1998)
***
“Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi dün Ankara’da toplandı. Ortak bildiride AB suçlandı: “Kıbrıs’ı AB bölecek” ... Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in önceki gün KKTC’ye gerçekleştirdiği ziyaret sırasında yapmış olduğu açıklamalar Rum basınından sert tepki gördü...Mahi gazetesi haberi, “Entegrasyon konusundan Cem’den yeni tehditler” başlığı altında verdi... Alithia gazetesi haberi “Entegrasyonla tehdit ediyorlar” başlığı altında verdi... Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Glafkos Klerides, Avrupa Birliği ile Güney Kıbrıs arasında tam üyelik görüşmelerinin başlamasını “Tarihi bir gün” olarak nitelerken, Kıbrıs Türkleri’nin müzakerelerde temsil edilmemesini Ankara’nın “uzlaşmaz tutumuna” bağladı.
Rum basınına göre Kıbrıslı Türkleri tam üyelik görüşmelerine katılmak için davet ettiklerini anlatan Klerides Maalesef Denktaş ve Ankara’nın tutumu Kıbrıs sorununun çözümü ve tam üyelik görüşmeleri konularında olumsuzdur” dedi.” (Cumhuriyet, 1.4.1998)
***
“Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi’nın Ankara’daki ilk toplantısında alınan ve BM sürecinin ortadan kalktığını ifade eden kararlara CTP temsilcisi Hüseyin Celal ve TKP temsilcisi Mehmet Emin Karagil  muhalif görüş beyan ettiler.” (Ortam, Kıbrıs, 1.4.1998)
***
“Cumhurbaşkanı Denktaş Ortaklık Konseyi toplantısına katılan CTP ve TKP milletvekillerinin tavrına tepki gösterdi: “Bizi mahçup ettiler.” (Kıbrıs, 2.4.1998)
***
“Kıbrıs’tan sorumlu Devlet Bakanı Gürel Türkiye-KKTC Ortaklık Konseyi’ni Cumhuriyet’e değerlendirdi:
“Kıbrıs Türk halkına başka çıkış yolu bırakılmayacak olursa, KKTC de Türkiye ile giriştiği bütünleşme çabasını sonuna kadar götürebilir.” (Cumhuriyet, 2.4.1998)
***
“Parti, sendika ve birlikten oluşan 11 örgüt, ortak açıklama yaptı : “TC-KKTC Ortaklık Konsey Toplantısı, Kıbrıs sorununun çözüm sürecindeki BM zeminini reddetmeye dayanmakta olup, bu yaklaşım toplumlararası görüşmelerin önünü tıkayacaktır.” (Yeni Düzen, 4.4.1998)
***
“Türkiye-KKTC arasındaki entegrasyon adımları dünyayı harekete geçirdi. AB ile Kıbrıs Rum Yönetimi arasında tam üyelik görüşmelerinin başlamasıyla birlikte, Türkiye ile KKTC arasında ortaklık kurulması ve konseyin ilk toplantısında alınan kararlarla entegrasyonun gündeme getirilmesi, süper güçleri harekete geçirdi.” (Cumhuriyet, 4.4.1998)
***
“KTÖS bildiri yayımladı: “Türkler hukuken devletin eşit ortağıdır. Kıbrıs Türklerinin böyle bir durumda Kıbrıs pasaportu almasının yanlış bir tarafı olamaz. Hükümetin yaklaşımı koyduğumuz çerçevenin dışında ve maksatlıdır. Maksat, Kıbrıs’ta çözüm ve barış çabalarını engellemektir. Anlayış şovenizmin ürünüdür. Çaba, Kıbrıs Türkünü baskı altına alıp, toplumsal iradeyi kırmak ve Kıbrıs’ın Kuzeyini TC’ye yamama çabasıdır. Hükümetin, Kıbrıs pasaportları ile ilgili tutumunu, Kıbrıs Türkünü baskı altında tutma çabalarını ve entegrasyon uğraşlarını şiddetle protesto ederiz.” (Avrupa, 15.4.1998)
***
                “Alman “Die Zeit” gazetesine demeç veren TC Başbakanı Mesut Yılmaz: “Eğer AB, Kıbrıs Rum kesimini tam üye olarak kabul ederse, o zaman adanın bölünmüşlüğü nihayetinde tasdik edilmiş olur. AB, bunu istiyorsa bizim için fark etmez. Biz de o zaman Türk tarafını entegre ederiz. Örneğin, her yönüyle Türkiye ile uyum sağlamış bir otonom bölge yaratılması düşünülebilir. Kıbrıs Rum kesimiyle müzakerelerin başlamasından sonra, adada bir federasyonun kurulması hayali kalmadı.” (Yeni Demokrat, 16.4.1998)
***
“TC Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile görüşen KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş aylardan sonra “entegrasyon” kelimesini tekrarladı. Denktaş şöyle dedi: “Türkiye ile entegrasyona gidiyoruz ve gideceğiz. Dengeleme esastır. İki devlet varlığı esas dengedir.” (Kıbrıs, 24.4.1998)



(Kıbrıs’ta Sosyalist Gerçek dergisinde, “Hazırlayan: Ertan Yüksel” imzasıyla iki yazı halinde yayımlanmıştır: Aralık 1998, Sayı:35 ve Şubat 1999, Sayı:37)        

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder