7 Ekim 1984 günü, Alman Demokratik
Cumhuriyeti (ADC)’nin 35. kuruluş
yıldönümüdür. ADC yurttaşlarının en temel haklarından biri de, sosyal kökeni ve
gelirine bakılmaksızın kişi sağlığının devlet tarafından korunmasıdır. Bu
yazıda, ülkenin her yanında herkese bedava modern tıbbi hizmet veren sağlık
hizmetleri ağı hakkında bilgiler verilecektir. ADC’de
hekim seçme serbestisi ve bütün yaş grupları için çok iyi örgütlenmiş bir
koruyucu tıbbi bakım ve tedavi vardır. Her 460 kişiye 1 hekim, her 1,522 kişiye
de 1 diş hekimi düşmektedir.
TIBBİ HİZMETLER
Hemen hemen her yerde halk, sağlık
hizmetlerinin nitelik ve etkinliğini en başta, temel tedaviye alınan ayakta ve
yatılı hastaların iyileşme durumları ile değerlendirmektedir. Bu açıdan
bakılırsa, ADC’de bir veya daha fazla hekimin çalıştığı 1,548 ayakta tedavi
merkezi ile 1,630 sağlık merkezi, 5,350 eyalet hemşiresi ve 550 hastahane
vardır. Her 10 bin kişiye 103 yatak düşmektedir.
Uzmanlaşmış veya yüksek uzmanlık
gerektiren tedaviler, daha çok hastahanelerde yapılmaktadır. Bu, modern ve
etkin bir sağlık sisteminin bir ölçeğidir. Örneğin her yıl 7,000 kadar kalp
atış hızı ayarlayıcısı takılmakta ve 1,000 kadar karmaşık kalp ameliyatı
yapılmaktadır. Her yıl 100’den fazla böbrek nakli gerçekleştirilirken, 50 tane
böbrek temizleme merkezinde yılda yaklaşık 150 bin kan temizleme işlemi
yapılmaktadır. Hastalar en karmaşık tıbbi aletlerle tedavi edilseler bile, bir
kuruş para ödememektedirler.
ADC’deki Acil Tıbbi Yardım’ın ciddi
kaza, akut hastalıklar vb vakalar dahil, sağlığın korunmasında hayat kurtarıcı
anahtar bir rolü vardır. Hastahanelerdeki acil ve yoğun bakım bölümlerini de
içine alacak ve bütün ülkeyi kapsayacak olan acil hizmet ağı, 1985 yılına kadar
ADC’nin bütün köşelerine ulaşarak, tamamlanmış olacaktır.
DOĞUMDAN İLERİ
YAŞLARA KADAR KORUYUCU BAKIM
ADC’nin 16.7 milyonluk nüfusu için
Koruyucu Sağlık Bakımı, ADC’nin kurulmasından beri Sosyalist Sağlık
Hizmetleri'nin en modern görevi olarak geliştirilmiş bulunmaktadır. Bütün
hamile anneler için doğum öncesi bakım, çocuk ve gençler için kreş, yuva ve
okullarda, çıraklara, vardiyada çalışan işçilere, çalışan annelere sağlık
koruması ve yaşlılara koruyucu ev tedavisi, bu kapsamdadır. Her yıl, yaklaşık
40 milyon koruyucu tedavi ve muayene yapılmaktadır. Bunlar arasında röntgen
taramaları ve diğer önleyici yoklamalar, örneğin rahim boynu kanseri, glokoma
ve şeker hastalığına karşı erken tanı muayeneleri bunlara dahildir. Tıbbi
açıdan en uygun zamanda, bir zamanlar yaygın olan hastalıklara karşı, bütün
çocuk ve gençler için zorunlu aşılama programı uygulanmaktadır. ADC’de genel
olarak hüküm sürmekte olan iyi yaşam ve çalışma koşulları, yaygın sağlık bakımı
ve zorunlu aşılamalar sonucu, çiçek, çocuk felci, difteri ve tetanos gibi
bulaşıcı hastalıklar yok edilebilmiştir. Verem, kızamık, tifo ve paratifo,
ancak çok ender vakalar halinde görülmektedir. 1949’da her canlı bebek
doğumunda 72.2 olan bebek ölüm oranı, 1983’te 11’e düşürülmüş, aynı dönemde her
10 bin doğumda 16.5 olan anne ölüm oranı da 1.2’ye indirilmiştir. ADC’nin
kurulmasından bu yana, erkek nüfusun ömür süresi 5 yıl artarak, 69 yaşına,
kadınlarda ise 7 yıl artarak 75 yaşına ulaşmıştır.
İşyerinde sağlık korunması, ADC tıp
hizmetlerinin en önemli bir yönünü oluşturmaktadır. Toplam olarak 3,800
endüstri yerinde, ayakta tedavi merkezleri ve ilk yardım bölümleri vardır.
Bütün çalışan nüfusun hemen hemen %75’ini oluşturan yaklaşık 6 milyon emekçiye,
endüstriyel sağlık merkezlerinde çalışan 15 bin doktor ve hemşire tarafından
hizmet verilmektedir. Buralarda her yıl yaklaşık 1 milyon yetenek ve denetim
muayenesi yapılmaktadır. Ağır fiziki iş yapmayı sürdüren çırak ve yaşlı işçiler
için yapılan bir sıra koruyucu muayeneler örnek olarak verilebilir. Bu sayede
yeni meslek hastalıklarının sayısı, son yıllarda düşüş göstermiştir. 1977’de 12 bin olan yeni vaka sayısı, 1982’de
8,500’e düşmüştür.
MUAYENE, İLAÇ VE
AMELİYATLAR PARASIZDIR
Çalışan her kişi, çırak, öğrenci vd
herkes zorunlu olarak sigortalıdır ve sigorta, bütün çalışmayan aile üyelerini
de kapsamaktadır. Yaşlı emekliler sigorta kapsamında kalmaktadırlar, ama prim
ödemeleri gerekmez. Sigortalının prim katkısı düşük olup, 30 yıldan fazladır
artırılmamıştır. Hastalık ödeneği hamile anneler için tahsisat, annelik ödeneği
ve emeklilik maaşları, bu katkılardan ödenmektedir. Bütün tedavi ve diğer
yararlar, tıbbi ve sosyal açıdan değerlendirilerek kararlaştırılmaktır ve
sosyal sigorta priminin miktarına bağlı değildir.
İşçiler ve memurlar için sağlık
sigortası, sendikalar tarafından yürütülmektedir. Nüfusun %90’ı ile sendikalar
ilgilenirken, Devlet Sigorta Şirketi de köylüler, el sanatkârları,
ticaret erbabı ve özel çalışanlarla ilgilenmektedir. Sosyal sigorta, emekçi
halk için büyük bir kazanımdır. Çünkü bu, onlara gebelik, hastalık, kaza,
sakatlık ve yaşlılık hallerinde maddi güvenlik sağlamaktadır. Sosyal sigorta
sayesinde bedava ayakta ve yatılı tedavi, parasız ilaç ve tıbbi araç, dinlenme
merkezlerinde tedavi yapılmaktadır.
Alman
Demokratik Cumhuriyeti hükümeti, bu iki sigorta şirketine sorumluluklarını
aksatmadan yürütebilmeleri için yıldan yıla artan miktarlarda para yardımı
yapmaktadır. Örneğin 1960 yılında sosyal sigortalara yapılan hükümet katkısı
1.3 milyar mark iken, bu miktar, 1970’de 4.2 milyar marka çıkmıştır. 1984
yılında da 11.6 milyar marka ulaşacaktır. Buna ek olarak 1984 yılı bütçesinde,
sağlık ve sosyal hizmetler için ayrıca 11.6 milyar mark daha tahsis edilmiştir.
Halen, büyük kentlerde ve endüstri bölgelerinde ayakta tedavi veren bölümlerle
hastahanelerin daha da yaygınlaştırılması için çabalar
yoğunlaştırılmaktadır.
(Kıbrıs Postası
gazetesi, 2 Ekim 1984)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder