19 Ocak 2016 Salı

REÇETELİ İLAÇ SATIMININ ÖNEMİ


Ülkemizde hayatın her alanında sürmekte olan denetimsizlik ve gelişigüzel uygulamalar, kendi insanı­mıza verdiğimiz değerin ne kadar az olduğunun bir göstergesidir. İnsan sağlığı açısından zararlı olan ba­zı maddelerin gıdalarımıza bulaşması veya hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçların herhangi bir denetime tabi olmaması bunun en belirgin bir kanıtı­dır. Konu ile ilgili olan başta devlet yetkilileri olmak üzere, diğer uzman kadrolar, görevlerini yerine getirmediklerinden, insanlarımızın sağlığı sürek­li olarak tehlikelere maruz bırakılmaktadır.
Bunun en son örneğini Kooperatif Sütü konusun­da yapılan yayınlarda gördük. Kıbrıs gazetesinin bu konudaki uyarıcı ilk yayını, 30 Ağustos 1989 günü “Süt değil su içiyoruz” başlığı altında yapılmış olması­na rağmen, duyarlılık gösterrnesi gereken uzman kadrolar, zamanında seslerini yükseltip de, halka aydınlatıcı bir bilgi vermemişlerdir. Çeşitli tahlil laboratuvarlarında yapılan incelemelerin sonuçlarının birbiri­ni yalanlar duruma düşmesi, konuyla ilgili olarak ko­nuşan sözümona uzman kişilerin sorumluları aklama­ya yönelik demeçleri, nasıl bir keşmekeş içinde oldu­ğumuzu gözler önüne sermiştir.
Sütle ilgili ilk haberin yayınlanışından ancak 54 gün sonra 24 Ekim 1989 akşamı toplanarak, 1 Ka­sım günü “Çevre Sağlık İhtisas Örgütleri Kurulu”nun oluşturulduğunu açıklayan dört kuruluş, gıdalar­daki Böcekkıran İlâç kalıntılarının saptanmasıyla ilgi­li ortak çalışmalarını başlattıklarını 27 Kasım günü ilan ederken, alınacak önlemlerle ilgili bildiriyi 12 Aralık 1989’da, yani süt haberinden üç buçuk ay son­ra kamuoyuna duyurabiliyordu.
 KTMMOB, Eczacı­lar Birliği, Veteriner Hekimler Birliği ve Tabipler Birliği’nin ortak açıklamasında dikkati çeken en önemli husus, “Tüm tarımsal ilaç ve hormonlar reçe­te ile satılmalıdır” ve “Tüm hayvansal ilaç ve hormon­ların satışı reçete ile yapılmalıdır” denmesine rağ­men, her köşe başındaki eczacının, bakkaliye gibi  reçetesiz satımını yaptığı “tüm insansal ilaç ve hormonlar” için herhangi bir önlemin dile getirilmemesiydi.
Ülkemizde gerek devlet sağlık hizmetlerinde, ge­rekse özel kesimde bilinçsizce ilaç tüketimi had safhaya ulaşmış bulunmaktadır. Bilindiği gibi insansal ilaçlar da sağlığımıza hem yararlı, hem de zararlıdır­lar. Bu zararları en aza indirebilmek için doktor ve eczacının iyi bir ilaç bilgisine sahip olması gerekmektedir. Özellikle antibiyotik, hormon, vitamin ve ağrı kesici ilaçların reçetesiz olarak satılmasının halk sağlığı açısından sakıncaları büyüktür. Oysa gelişmiş ülkelerde reçetesiz ilaç almak genellikle olanaksız­dır. Bizde ise hastalar ciddi bir hastalığı olmadan da, gerek alışkanlık, gerekse ekonomik sorunlar nede­niyle bir doktora gitmeden bazı uyuşturucu ilaçlar dı­şında her ilacı, istediği miktarda eczanelerden alabilmektedir. Kendi aklına göre veya bir yakınının öneri­si üzerine, hatta bazen hastanın şikayetlerini dinleyerek ona teşhis koyan eczacının önerisiyle, reçetesiz ilaç alarak kullanabilmektedir. Özellik antibiyotiklerin çoğu kez, ateş düşürücü gibi bilinçsizce kullanılması sonucu mikroorganizmalarda direnç gelişmek­te ve bu ilaçlar etkisiz olmaktadır. Allerjik reaksiyon­ların çıkması durumunda ise kişinin sağlığı olumsuz yönde etkilenebilmektedir.
Öte yandan doktorların dikkat etmesi gereken bir başka ilke, hastaya olabil­diğince az ve etkili ilaç yazmak olmalıdır. Hatta bazı durumlarda hastaya herhangi bir ilaç yazılması gerekmeyebilir. Böylelikle gereksiz yere ilaç kullanımının önüne geçilerek, vücudun doğal yolla hastalık­ları yenmesi sağlanabilir.
Son olarak vurgulamak istediğimiz husus şudur: Tüm tarımsal ve hayvansal ilaç ve hormonların reçe­te ile satılmasının gerekliliği yanında, tüm insansal ilaç ve hormonlar da reçete ile satılmalıdır. Reçetesiz satılabilecek bazı ilaçların listesi, ilgili Bakanlık tarafından belirlenebilir. Bunun dışındaki bütün ilaç­ların reçetesiz satımı bir an önce yasaklanmalıdır. Halkımızın sağlığı ve rasyonel-ekonomîk ilaç kullanı­mı için bu bir zorunluluktur.

(Yeni Düzen gazetesi, 2 Mart 1990)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder