K.T. Sanatçı ve
Yazarlar Birliği nasıl bir kliğin kendilerini pazarlama aracı haline
dönüştürüldü?
ELK (Kıbrıs
Yazarlar Birliği)’ne açık mektup (1)
Değerli
Yurttaşlar,
Lidra Palas’ta 30 Ekim 1992 günü yer alması planlanan iki-toplumlu şiir
gecesine çağrılı olanlar listesinden adımın çıkarılmış olmasını size
duyurmaktan çok üzgünüm. Kıbrıs Türk Sanatçı ve Yazarlar Birliği’nin Genel
Sekreteri Tamer Öncül’ün, bu birliğin kurucu ilk Genel Sekreteri ve bir üyesi
olarak beni, kara-liste’de olduğumu gerekçe göstererek davet etmediğini
öğrenmiş bulunuyorum. Böylece Birlik, Kıbrıs Türk liderliğinin bana koyduğu
yasağı kınamak için gerekli cesaretinin olmadığını göstermiştir. Kendi Birlik
tüzüğümüze de ters olan bu ikiyüzlülük ve çifte standart kullanma eylemini
protesto etmek istiyorum.
17
Mayıs 1990’da bu Birliği diğer 21 arkadaşla birlikte kurduğum zaman, düzenli
olarak Perşembe akşamları yapılan toplantılarla Birlik, eski ve yeni kuşak
aydınlar arasındaki kopukluğu gidermeye çabalamış ve toplum içinde Birliğe bir
yer kazandırmayı başarmıştı. Aralık 1990’da Aziz Nesin’in Kıbrıs’ı ziyareti
sırasında, ülkemizin yazarları arasında ilk defa karşılıklı görüşmeleri
yapabildik. (2) Bu başarılı temastan sonra, belli çevreler taraf ından
örgütlenen bir dizi entrikayla karşılaştım. Daha sonra, çalışmayan yeni bir
Yazarlar Birliği kuruldu.(3) Kutlu Adalı’ya, beni Kıbrıs Rum tarafından para
almakla suçlayan imzasız bir mektup gönderildi. (4) Sonra, ben, Kutlu ve eşi,
CTP yanlısı bir gruba mensup bir klik tarafından Birliğin 2. Yıllık Kongresinde
safdışı edildik. Bu yılki kongreye de sadece 13 üye katılarak, aynı klik için
11 oy kullanıldı ve bizim Birlik’ten atılmamızı sağlayacak yolu açan tüzük
değişiklikleri yapıldı. Şimdi Birlik, bu kliğin propaganda aracı haline
gelmiştir.
Bütün bu
gelişmelerden Kuyalis ve Hacıpapas’ı haberdar ettim. (5) Hacıpapas ve Simeu’nun
(Türk kesimine) Temmuz 1992’de yaptıkları ziyaretten (6) hiçbir üyemiz haberdar
edilmemiştir. Ağır eleştirilerden sonra, 27 Ağustos 1992 günü bir toplantı
yapılmış ve Lidra Palas’ta şiir okuyacak olan 10 Kıbrıslı Türk şairin Birlik
Yönetim Kurulu tarafından seçildiği haberi bize duyurulmuştur. Bayan İlkay
Adalı, bir üye olarak kendisinin niçin listeye alınmadığını sordu. Ben de, 1960’lardan
beri İlkay Adalı gibi şairlik yapan Hizber Hikmetağalar’ın adının listeye
konmasını önerdim. Bize, kararın önceden alınmış olduğu ve değiştirilemeyeceği
söylendi.Toplantıda bu konu üzerinde daha başka tartışmalar da yer aldı.
Hacıpapas’ın Öncül’ü uyarması üzerine, bizim tarafsız üyeler olarak şiir
gecesine çağrılmamız gerekiyordu, ama aksine listeden çıkarıldık. Daha sonra
Hacıpapas, Kutlu Adalı’ya üçümüz adına bir çağrı gönderdi. Ama bu çağrı da bir
yerlerde kaybolduğundan elimize geçmedi. (7) Daha sonra ben ve İlkay Adalı,
yeni bir çağrı aldık ve onunla 26 Ekim’de “izin” için başvuruda bulunduk. Bana “izin”
verilmedi. Çünkü hâlâ daha kara-liste’deydim. Öte yandan Öncül’ün, Kıbrıs Türk
makamlarıyla görüşerek toplantıya fazla sayıda Kıbrıslı Türkün çağrılmaması
için, çağrılı sayısının 100’den 30’a ve sonra da 10 kişiye indirilmesi
konusunda anlaştığını öğrendik! Kıbrıs Türk Sanatçı ve Yazarlar Birliği, yasak
koyan makamla uzlaşmış ve siyasal gerekçeyle iznin şartlı olarak verilmesini
kabul etmiştir. (8) Bu çifte standard eylemini protesto ediyor ve size,
Birliğin bu yan tutan tavrının kınanması çağrısında bulunuyorum. Bizim
mücadelemiz, belli bir parti veya kişinin propagandası için değil, aksine
Kıbrıslı Türk ve Kıbrıslı Rum edebiyatçılar arasında anlayış ve özgür
haberleşme hakkı içindir. Bu şiir gecesine katılan herkese en sıcak selamlarımı
gönderiyorum.
Dr. Ahmet Cavit AN
Konuyu
Açıklayıcı Notlar:
(1) Lidra Palas’taki
şiir gecesinde okunmak üzere ELK Başkanı Hristos Hacıpapas’a gönderdiğim bu
mektup, “kendi adına gönderildiğini” sandığını sonradan bana bildiren Hacıpapas
tarafından o gece okunmamıştı. Daha sonra, 23 Kasım 1992’de Filelefteros
gazetesine de iletilmiş, ama söz verilmiş olmasına rağmen (anlaşılan ELK bu
mektubun yayımlanmasını engellemiştir), orada da yayımlanmamıştır.
(2) Ayrıntı için
bak. Yeni Düzen, 22 Aralık 1990, Aziz Nesin ile Üç Gün, Ahmet An.
(3) 19 Ocak 1991’de.
(4) Bak. Yeni
Düzen, 11 Ocak 1991, Barış Güvercini gibi başlıklı makalenin sonunda “Bir ajana
not”. Kutlu Adalı.
(5) O sırada ELK
Başkanı Theoklis Kuyalis, Genel Sekreteri de Hristos Hacıpapas idi.
(6) Bak. Kıbrıs,
14 Temmuz 1992.
(7) Çağrıyı
içeren zarfın CTP Genel Merkezi’ne Almanya’nın Sesi’ne mensup gazeteci grubu
tarafından verildiğini sonradan öğrendim.
(8) Şiir
gecesiyle ilgili olarak, 2 Kasım 1992 tarihli Kıbrıs gazetesinin Kültür-Sanat
sayfasında çıkan ve Fikret Demirağ tarafından kaleme alındığını öğrendiğim
imzasız haberde, şiir gecesine “KKTC” ve Güney Kıbrıs’tan 10 Türk ve 10 Rum
şairin katıldığı belirtilirken şöyle deniyordu:
“Geceye, KKTC’den Fikret Demirağ, Neşe Yaşın, Tamer Öncül, Filiz Naldöven,
Mustafa Gökçeoğlu, Neriman Cahit, Feriha Altıok ve Ayşen Dağlı, Kıbrıs Türk
Sanatçı ve Yazarlar Birliği’nin belirlediği şairler olarak katılırken,
Hizber Hikmetağalar ve İlkay Adalı da kendi adlarına (abç) şiirlerini
okudular.”
Hacıpapas’ın bana sonradan bildirdiğine göre, şiir gecesinde Tamer Öncül’ün
verdiği listede şiirleri bulunmadığı için şiirleri Rumcaya önceden çevrilmeyen
Filiz Naldöven ile o gece kürsüye okunması için verdiği notun okunmamasına
kızan Ayşen Dağlı durumu protesto edip, Lidra Palas’tan ayrılmışlar ve Rum
kesimindeki yemekli toplantıya katılmamışlardır. Feriha Altıok da kendi
gerekçesiyle toplantıdan ayrılan üçüncü kişiydi. Lidra Palas Şiir Gecesi’ndeki
gelişmeleri kendilerinin kaleme almaları için bu üç kişiye buradan açık çağrı
yapıyorum.
Hacıpapas, bana yazdığı 13 Kasım 1992 tarihli mektubunda ayrıca, aynı
Birliğin üyeleri olan İlkay ve Hizber’in şiirlerini orada İngilizce olarak
okumalarına, K.T.Sanatçı ve Yazarlar Birliği’nin Yönetim Kurulu üyelerinin
hoşnut gözle bakmadıklarını da bildirdi.
Öte yandan Kıbrıs Türk siyasal parti temsilcilerinin de şiir gecesine
çağrılmaları için T. Öncül’ü uyardığını (çünkü Rum siyasal partileri ve BM
Güvenlik Konseyi’nin 5 daimi üyesinin Büyükelçiliklerine ait Kültür Ateşeleri
de çağrılmış ve katılmışlardı), ama Öncül’ün bu çağrıları yapmadığını yazmıştı.
Yoksa bu da “İzin Makamı” ile yapılan gizli pazarlığın bir sonucu muydu?
Orasını öğrenemedim.
2 Kasım 1992 tarihli Kıbrıs’taki sözü edilen haberin devamında. Güney
Kıbrıs’ta iki ayda bir yayımlanan AKEL’e yakın “Neo Epohi” adlı kültür-sanat
dergisinin bir özel sayı hazırlayarak, “K.T.Sanatçı ve Yazarlar Birliği’nin
üyesi olan” şair ve yazarların ürünlerini basacağı bildiriliyordu.
Hizber Hikmatağalar’a ait bir düzyazı. Kutlu Adalı’ya ait bir şiir ve bir
makale, İlkay Adalı’dan üç şiir, Hüseyin Çakmak’tan karikatürler ve benim, Lefkoşa
Belediye Tiyatrosu’nun Rum kesiminde oynadığı Aristofanes’in “Barış” oyunuyla
ilgili bir değerlendirme yazımı Neo Epohi’ye İngilizceye çevirerek derhal
ilettim. Ne yazık ki Neo Epohi’nin 4 ay gecikmeyle çıkan 5/6-1992 numaralı özel
sayısında benim ve Kutlu Adalı’nın yazılarına, İlkay Adalı’nın iki şiirine ve
H. Çakmak’ın karikatürlerine yer verilmedi. Ama Birlik yöneticilerinin
belirlediği şairlerin şiirleri, önceden belirlenip, Rumlara kabul ettirilen
protokol sırasına göre (tabii ki İlkay Adalı en sonda) dergide Rumca olarak
yayımlandı. Bunlara ek olarak Kıbrıslı Türk ressamların birer eseri ve kısa
bilgiler de yine protokol sırasıyla aynı sayıda yer aldı. Her nedense Birliğe
üyelik koşulu ressamlardan aranmamıştı!
Gerçekleri açıkça söylediğimiz için ve klikleşmeye karşı çıktığımız için
kendi toplumumuzdan sanatçıların bizleri dışlama çabalarına karşı mücadele
ederken, başka engellemelere de maruz kaldık. Türk ve Rum toplumları arasında,
klikler ve partiler dışı, bağımsız kişiler olarak kültürel alış-veriş ve
anlayış havasının geliştirilmesi için 1992 yılı Kasım ayı sonunda ELK’ye
yaptığımız üyelik başvurusunun Rum sağcı basınına sızdırılması (Bak. Kıbrıs, 6
Aralık 1992, Alithia’dan alıntı) üzerine, sağcı Kıbrıs Türk Yazarlar Biıiiği’nin
Başkanı Ali Nesim bir açıklama yayımladı. Bu uzun açıklamayı sadece tam metin
olarak Kıbrıs gazetesinin F. Demirağ tarafından yönetilen Kültür-Sanat
sayfasında yayımlanması (10 Aralık 1992) da anlamlıydı...
(Alternatif Yazın dergisi, Kasım-Aralık
1993, Sayı:4)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder