13 Haziran 2015 Cumartesi

CTP “MİLLİ POLİTİKA”YI NASIL BENİMSEDİ? -1


25 yıl önce kurulup, 20 yıl önce de bir “Yeni Düzen” kurmak için yola çıkan Cumhuriyetçi Türk Partisi’nin özel­likle son birkaç yıl içinde nasıl soldan sağa kayıp, bir dü­zen ve iktidar partisi haline geldiğinin araştırılması, Kıbrıs Türk muhalefet güçleri açısından bir ibret örneği oluş­turmaktadır. Biz burada sadece arşivlerde kalmış bazı açıklama ve değerlendirmelere göz atmakla yetiniyoruz:
“CTP şerit değiştirdi. CTP içinde sürdürülen egemen­lik tartışmalarına paralel olarak, parti başkanı Özker Öz­gür de Rumlara karşı sert tavır alıyor... Özgür, dün yayın­ladığı basın bildirisinde, Rum tarafını siyasal eşitliği orta­dan kaldırıcı hareketlerde bulunmakla suçlayarak, iki top­luma adanın bağımsızlığını ve egemenliğini paylaşma olanağı yaratacak bir çözümün kaçınılmaz olduğunu söyledi.” (Yeni Gün, 16.1.1992)
***
“Tutarlılık bir erdem alarak algılanagelmiştir. Oysa çağdaş dünya, o denli hızlı değişmeye başlamıştır ki, tu­tarlılık bir erdem değil, bir zaaf olarak ortaya çıkmıştır. CTP bunu kavramış ve zaaflarından kurtulmayı başarmış­tır. Dünün “en disiplinli ve en kararlı partisi” bugün “en esnek ve en hoşgörülü parti” olabilmeyi başarmışsa bun­dan ders çıkarması gerekenler de olmalıdır. Bu dersler, ne denli çabuk elde edilirse, toplumun kazancı da o oran­da büyük olacaktır.” (Hasan Erçakıca, Değişim ve CTP, Yeni Düzen, 21.1.1992)
***
“Kıbrıs sorununun çözümü kolay bir sorun değildir” diyen Özgür şöyle konuştu: “Sorunun çözümüne giden yol­da zorluklar elbette vardır. Fakat “tek engel Denktaş’tır” anlamına gelen yaklaşımların da sorunun çözümünü ko­laylaştırmadığını bilmekte yarar vardır.” (Kıbrıs, 12.7.1992)
***
“CTP, 1970 yılından beridir kullandığı ambleminde değişiklik yaptı. Yeni CTP ambleminde yeşil ve beyaz renkler hakim... “T” harfi diğer ikisinden daha büyük... Es­ki CTP ambleminde.... kırmızı zemin vardı.” (Kıbrıs, 7.11.1995)
***
“Özgür dün düzenlediği basın toplantısında partisinin erken genel seçimlerden sonra iktidar olması halinde ilk yüz gün içinde öncelikli olarak ele alıp çözümleyeceği konuları açıkladı.” (Halkın Sesi, 9.12.1993)
                                                                 ***
“Özker Özgür: Türkiyesiz çözüm olmaz” (Kıbrıs, 21.11.1993)
***
“Denktaş’la Özgür karşılıklı göbek attı.” (Kıbrıs. 21.11.1993)
***
“Özker Özgür, Denktaş’ın gorüşmecilik görevini sür­dürmesine karşı olmadıklarını söyledi.” (Kıbrıs, 9.12.1993)
***
“CTP Denktaş’ın dümen suyunda. CTP tabanı ise kay­nıyor. “Bunca yıllık mücadele Denktaş’a koltuk değneği olmamız için mi?” diyen CTP’liler, koalisyon çalışmaların­daki gelişmelerden hayli tedirgin.” (Birlik. 25.12.1993)
“CTP Genel Başkanı Ö.Özgür’ün Kıbrıs gazetesine verdiği özel demeçten: “Denktaş uzlaşmaz değildir... Türk askerinin buradaki varlığı devam etmelidir... 1983 öncesinde KKTC’nin ilanına değil, ilan edilmiş devletin adının değiştirilmesine karşı çıktık... Emperyalist kavra­mı soğuk savaş döneminin bir kavramıdır. O kavramı bu­günün koşullarında kullanmamak gerekir diye düşünüyo­rum.” (Kıbrıs, 27.12.1993)
***
“Herşey koltuk uğruna. CTP yönetimi tabanın sesine kulak tıkadı. CTP lideri Özgür, Denktaş ve DP’ye tam tes­lim oldu: 1. Dışişleri DP’nin olacak, 2. Maliye DP’den sorulacak, 3. Başbakanlık DP’ye verilecek” (Birlik, 28.12.1993)
***
“ABD Başkanı Clinton’un bile, Türkiye’siz çözüme varı­lamayacağını söylediğini anımsatan Özgür, Türkiye’nin stratejik çıkarları sözkonusudur... Türkiye’siz hiçbir yere varamayız’ şeklinde konuştu.” (Birlik, 29.12.1993)
                                                                 ***
“İbrahim Aziz’in Agon’a demecinden: “Öyle görülüyor ki Özgür iktidar olabilmek uğruna sınırları aşan tavizler verdi. Bu tavizler Özker Özgür’ün rolünün önemini azaltı­yor. Çok korkarım ki, Özgür’ün rolü Denktaş ile Ankara diplomasisinin kurnazlıktan ve entrikaları arasında yok olup gidecek. Bir korkum da, Özker Özgür’ün manevra vitrini olarak kullanılacağıdır.’ (aktaran Halkın Sesi, 17.1.1994)
***
“Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Özker Özgür, Kıbrıs’ta barış yanlısı olan Türk tarafının eşitliğinden ve güvenliğinden taviz vermesinin söz konusu olmadığını vurgulayarak “Kıbns’a barış gelecekse iki toplumun iç içe değil, yan yana yaşayacağı bir barış gelecektir.” (Halkın Sesi, 8.2.1994)
                                                                 ***
“Yeni Düzen getirme iddiasıyla yola çıkıp, Denktaş-UBP düzenini yağmacı, talancı, zamcı, emekçi düş­manı, partizan, Barış ve Federal Çözüm karşıtı, cuntacı ve faşistlikle suçlayan CTP’nin yayın organı Yeni Dü­zen, eski Denktaş düzeninin devamını temin etmek için DP ile hükümet kuran partisinin kötü icraatlarından (par­tizanlık, emekçi sınıflara layık görülen sefalet ücretleri, katıksız Federal Çözüm yerine, Doruk Anlaşmalarında, ne de Gali Fikirler Demetinde yer almayan Konfederal İsviçre modeli çözüm) hiç bahsetmediği gibi ekmeğe ya­pılan %60’lık zamma bile gazetesinde yer vermedi... Ama biraz dürüst davranıp da yeşile boyadıktan şu ga­zetelerinin ismini YENİK DÜZEN diye değiştirseler ve al­tına da DENKTAŞ DÜZENİNE YENİK DÜŞEN CTP’nin YA­YIN ORGANIDIR diye yazsalar, okuyucularına daha sa­mimi davranmış olmazlar mı?” (Şakalar... Musakkalar, Ortam, 22.3.1994)
***
“Özgür, açıklamalarıyla Denktaş’a tam destek veri­yor. Oysa, bazı CTP’liler Özker Özgür’ün Denktaş’ı barı­şa yaklaştırdığını iddia ediyorlardı. Görülüyor ki; Özgür Denktaş’ı değil, Denktaş Özgür’ü kendi saflarına çekmiş bulunuyor. Aslında bu, bizim çoktan teşhisini koyduğu­muz bir durumdu... Denktaş AÇI programında ne demiş­ti, hatırlayalım: “Kıbrıs konusunda CTP gibi, barıştan ya­na tavır koymuş bir partinin, şimdi barışa hayır demesi, bizim tezimize güç katacaktır. Uluslararası platformda da, Türkiye’de de haklılığımızı güçlendirecektir.”
İşte şimdi Denktaş’ın dediği olmaktadır. CTP, ikti­dar ortağı olarak, sus-pus edilmiş ve ‘BARIŞ” ilkesin­den taviz verilmiştir.” (Mahide Ergün, Ortam, 25.3.1994)
            ***
“Özker Özgür, yine farklı bir ağızla döktürdü: “Kıb­rıs sorunu, Rum tarafının Türklere verilen hakları hazmedemeyerek tüm adaya egemen olmak amacıyla 1960 Anayasası’nı zorla ve tek yanlı değiştirmeye çalışmasın­dan kaynaklandı.” “Özker Özgür Hocamız Bakan kürkü giyince, bukalemun misali biraz renk değiştirdi. Geçmiş­te söylediklerini tükürüp farklı konuşmaya başladı. Bu da bir gelişme.” (Birlik, 22 3.1994)

(Yeni Çağ gazetesi, 31 Aralık 1995)  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder