4 Mart 1993 günü
kaybettiğimiz dostum Hizber Bey, 30 Mart 1992 tarihli Kıbrıs gazetesinde, “Haşmet
Gürkan’ın ardından” başlıklı bir yazı yazmıştı. Haşmet Bey’in 1. ölüm yıldönümü
nedeniyle Kıbrıs Türk Tabibler Birliği’nin yıllık dergisinde bir yazı yazmam
istendiğinde, Hizber Bey de tedavisi sırasında meydana gelen bir allerji
nedeniyle hastaneye yeni yatmıştı. Tedavisi sırasında allerjinin yeniden
nüksetmesi ardından ve ölümünden bir gün önce kendisini ziyaret ettiğimde,
doğrusunu söylemem gerekirse ben ümitsizdim. Bu yazıya onun, ortak arkadaşımız
Haşmet Bey için kullandığı başlığı kullanırken, her ikisini de kısa bir süre
içinde kaybetmiş olmanın acı üzüntüsünü duymaktayım.
Her ikisini de
yakından tanıma fırsatım olmuş ve karşılıklı sohbetlerimizde onlardan çok
şeyler öğrenip, onların tarihsel geçmişimize ilişkin genç nesillere birşeyler
bırakma arzularını paylaşmışımdır. Her ikisinin de genç yaşta gazeteci ve
avukat olan kardeşlerini yitirmeleri, onları uzun yıllar acılara garketmişti.
Her ikisinin de tarihsel geçmişimize, toplumsal ve kültürel sorunlarımıza bu
kadar sarılıp, yeni kuşaklara bilgi ve deneyimlerini aktarmak istemeleri ve
bunu da en güzel bir şekilde başarmış olmaları, bizler için büyük bir kültürel
zenginlik oluşturmuştur. Araştırma ürünü bu yazıların gazete ve dergi
sayfalarından eksiksiz toplanıp, kitap olarak yayımlanmaları halinde, daha
geniş kitlelere bu bilgileri ulaştırma olanağı yaratılmış olacaktır. Dileğim bu
görevin vakit geciktirilmeden gerçekleştirilmesidir.
EDEBİYATÇI HİZBER M. HİKMET
30 Ocak 1936’da
Lefkoşa’da doğan Hizber Mustafa Hikmet, ilkokul ve İngiliz Okulu’ndaki
eğitiminden sonra, babasının yanında ticaret hayatına atılmıştı. Gençlik
yıllarında yerel gazetelerin sanat sayfalarında yazı ve şiirleri yayımlanmış ve
1950’li yılların sonunda adından söz ettirmeye başlamıştı. 1 Aralık 1957’de ilk
sayısını çıkardığı “Er Meydanı” adlı aylık fikir-sanat yaprağı’nda, A.Sedat
Törel, Bener Hakkı Hakeri, Ahmet M. Gürkan ve kendi şiirleri ile yazılar yer
almaktaydı. 1 Mayıs 1958’e kadar 6 sayı yayımlanan bu sanat gazetesinde Üner
Ulutuğ, amcasının kızı Feride M. Hikmet, Oğuz Kusetoğlu, Fuat Veziroğlu, M.
Fahri Akman, Salih Aziz Onural, Hasane Törel, Şeyh Nazım Adil, Halit Akarca’nın
şiir ve yazıları yayımlanmıştı.
“Aşksız Yaşanmaz
(nesir)” başlıklı ilk kitabını 1957 yılında Bozkurt Basımevinde bastırıp, Adım
Yayını olarak yayımlayan Hizber M. Hikmet, daha sonra “Er Meydanı” yayınlarını
kurarak şu kitapları yayımlamıştı:
1.Solan Yapraklar (Şiirler), Feride M.
Hikmet, Ocak 1958
2. Eylül Misafiri (Şiirler), Hizber M.
Hikmet, Şubat 1958
3. Utanan Çiçek (Şiirler), Üner Ulutuğ,
Mart 1958
4. Her Müslümanın bilmesi gereken Din Dersleri, 1958
5. Geçen Yıllar (Şiirler), Feride M.
Hikmet, Eylül 1958
6. Mum Işığı (Şiirler), Feride M.
hikmet, 1959
7. Teselli (Nesir), Hizber M. Hikmet,
1962
1959 yılında
yazdığı ve Osman Türkay’ı hicveden “Sansar Osman” adlı şiir yüzünden Halkın
Sesi Matbaasında dayak yiyen Hizber Hikmet (Semtler ve Anılar, 105. yazı,
Kıbrıs gazetesi, 11 Ocak 1993’de bundan söz etmektedir), 1962 yılı Nisan’ında
Cumhuriyet gazetesinin sahip ve yazarları olan kardeşi Ayhan Hikmet ile Ahmet
M. Gürkan’ın öldürülmesi ardından, kendini daha çok dine adamıştı. Şeyh Nazım’la
olan kişisel dostluğu da bunda bir rol oynamıştır.
İSLAM CEMİYETİNDEKİ ÇALIŞMALARI
16 Kasım 1970’de
kurulan Kıbrıs Türk İslam Cemiyeti’nde ve onun yayın organı Nizam gazetesinde
de yer alan Hizber Hikmet, 1973’te Raif Denktaş tarafından çıkarılmaya başlanan
Zaman gazetesinde de bir ara dini konular ağırlıklı yazılar yayımlamıştır.
İslam Cemiyeti’nin yayın organı olarak 27 Kasım 1987’de ilk sayısı yayımlanan “Selam:
Bütün Müslüman Kıbrıs Türküne” adlı aylık gazetenin yayın yönetmenliğini 8.
sayıya kadar Hizber Hikmetağalar sürdürmüştür. (Soyadı yasası çıktıktan sonra
bu adla anılmaya başlar.) Aralık 1988’de çıkan 9. sayıda yayımını durduracak
olan bu aylık gazetede Hizber Bey, “Tarih-Yargı” adlı köşe yazılarını
yazmaktaydı.
YAZARLIĞA YENİDEN DÖNÜŞ
1986 yılı
sonunda Kıbrıs Türk Bibliyografyası adlı çalışmamı hazırlarken eserleri
hakkında bilgi almak üzere kendisiyle temas kurduktan sonra aramızda gelişen
dostluk, Haşmet Gürkan, Harid Fedai ve Kutlu Adalı’nın da katılması ile bir
süre sonra bir örgüt çatısı altında daha da gelişecekti. 17 Mayıs 1990’da diğer
başka arkadaşlarla bir araya gelerek oluşturduğumuz Kıbrıs Türk Sanatçı ve
Yazarlar Birliği’ni kurarken ortak amacımız,
daha sık bir araya gelerek, geçmiş kültürel değerlerimizi araştırmak,
tartışmak ve genç nesillere düzenleyeceğimiz akşam sohbetlerinde hümanist
kültür birikimimizi aktarmaktı. Nitekim “Perşembe Sohbetleri”miz bu doğrultuda
bir katkı olmuştu. Hizber Hikmetağalar’ın, amcasının kızı Feride Hikmet’le
ilgili sohbetinde de bu şair hanımla ilgili bilmediğimiz birçok olayı
öğrenmiştik.
Haşmet Gürkan’ın
Kıbrıs gazetesinde yazmaya başlamasından sonra, Hizber Hikmetağalar’ı da aynı
gazetenin sayfaları arasında görmek bizim için bir sevinçti. Haşmet Bey,
tarihsel ve doğal çevre ile ilgili yazarken, Hizber Bey de “Semtler ve Anılar”dan
söz ediyor ve birbirlerini tamamlıyorlardı.
12 Mart 1990 ile
8 Şubat 1993 tarihleri arasında 109 yazısını zevkle okuyup, kesip sakladığımız
Hizber Hikmetağalar, en verimli çağında aramızdan ayrılmış bulunuyor. Halbuki
yakın dostlarına sözünü ettiği yazacak o kadar konusu vardı ki...Fransa’da
Fizik Doktoru olan oğlunu ziyaret ettikten sonra kaleme aldığı “Bir Geziden
Anılar”ını iki bölüm halinde (Temmuz-Eylül 1991) zevkle okumuştuk. Hele Mart
1992’deki “Ramazan’ın Anımsattıkları” başlıklı kısa değinmelerini unutmak
mümkün mü?
Naaşı başında
yapılan konuşmada yakın dostlarından Hüseyin Ateşin’in de belirttiği gibi,
toplumumuz ne yazık ki Haşmet Gürkan, Hizber Hikmetağalar gibi yazarları,
kültür adamlarımızı zor yetiştirmektedir. Toplumsal geçmişimize sahip çıkan,
onları bilen insan sayımız ne yazık ki gün geçtikçe azalmaktadır. Dileğimiz,
yitirdiğimiz değerlerin acısının, bu sayıyı artırma yolundaki çabaları
kamçılamasıdır.
(Kıbrıs gazetesi, Lefkoşa, 13 Mart 1993
ve ayrıca “Kıbrıs Türk Kültürü Üzerine Yazılar” başlıklı kitabımda, Lefkoşa
1999, s.181-183)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder