27 Mayıs 2015 Çarşamba

KUŞBAKIŞI KIBRIS SORUNU


"Babam 1940'lı yıllardan itibaren "ya taksim, ya ölüm" diye uğraş vermiş bir politikacıdır. Ben, özellikle politik hayata başladığım günden itibaren KKTC'nin kuruluşuna ve bu devlete sahip çıkmaya çalışan bir politikacıyım." (Serdar Denktaş)
***
"Türkiye, KKTC ile olan ekonomik ilişkilerden karlı çıkıyor. Anavatan, 1897-1997 yılları arasındaki 10 yıllık dönemde KKTC bütçesine 395.4 milyon dolarlık (83 trilyon TL) yardım yaparken, bunun 5 katını ülkemize sattığı mallarla geri aldı. Türkiye, söz konusu dönemde KKTC ile yaptığı alışverişten net 2 milyar 7 milyon 200 bin dolar (421 trilyon 512 milyar TL) karlı çıktı." (Kıbrıs gazetesinin özel haberi)
***
"Gerçekten bağımsız bir Kıbrıs istiyorsak, bunun yolunun federasyondan geçeceğini unutmayalım. 35 yıldır Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Kıbrıs Türklerine vermiş olduğu hakları aramadık, 1974'te elimizde fırsat varken, anayasal düzenin yeniden kurulmasını istemedik, bari şimdi gözümüzü dört açalım Bunu yapmazsak "Yandı gülüm keten helva" misali vatanımızın ve insanlarımızın nasıl elimizden kayıp gittiğine baka baka ağlayacak, bir toplumun yok oluşuna nasıl nokta koyduklarını göre göre ağıt yakacak, yıllarca verdiğimiz haklı mücadelenin nasıl kullanıldığını görüp kendimiz için değil, başkaları için çalıştığımızı kesinleştirecek ve kendi ülkemizde yabancılaşacağız. Asimilasyonun tamamlandığını görecek, belki göç edecek ve KKTC diye Kakasını atıp, TC'nin içinde bir parça olacağız. Bu muydu mücadelemizin amacı?" (Dr.Mehmet Çağlar-Ortam gazetesi yazarı)
***
Üniversite Temsilciler Konseyi'nin panelinde konuşan DP Genel Başkanı, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, KKTC ekonomisinin Rumunkine denk hale getirilmemesi halinde hüsran yaşanacağını ifade etti.
KKTC'de dışişleri konularının Cumhurbaşkanı'na ve Türkiye'ye "ihale edildiğini", iktidarın da halkın da bunun rahatlığı içinde bulunduğunu ve ilgisiz kaldığını belirten Denktaş, nüfus politikasını eleştirerek "Gelen Türk, giden Türk ama, biz bu memlekette, özellikle eğitimli insanları tutmalıyız" diye konuştu."
CTP Genel Başkanı Talat, ekonomiyi güçlendirmek için çok şey yapılabileceğini, ancak sorunların altından hep Kıbrıs sorununun çıktığını belirterek, KKTC'ye kara para aklamak isteyenlerin, kumarhane-mafya ilişkileri bulunanların ve hazır tesisleri almak isteyenlerin geldiğini, hiçbir ciddi tyatırımcının gelmediğini ve gelmeyeceğini savundu.
Türkiye'yle sayılamayacak kadar çok protokol yapıldığını, ancak bunların uygulanmadığını ileri süren Talat, "Önemli olan, işleyen protokoller yapmaktır" diye konuştu.
TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı, iki toplumun önce yan yana yaşamayı öğrenmesi gerektiğini kaydetti.
Türkiye'nin er geç AB üyesi olacağını, böylece Türkçe'nin Avrupa'da zorunlu dil haline geleceğini anlatan Akıncı, Kıbrıs'ın da federal çözüm sonrası AB'ye üye olması gerektiğini, sadece Rumların üyeliğinin Türklerin göçünü artıracağını dile getirdi.
Akıncı, "AB üyeliği gerçekleşirse, ben tersine göç bekliyorum" dedi.
***
Cumhuriyet Meclisi'nin 12 Şubat günü yaptığı maraton birleşimde konuşan Cumhurbaşkanı Denktaş'ın "iki devletlilik" önerisi ve "toplumlararası görüşmeler bitmiştir" şeklindeki açıklaması, muhalefetin tepkisine neden olurken, iktidar tarafından olumlu karşılandı...
Halka doğru mesajın verilmesi gerektiğini anlatan CTP Genel Sekreteri Ferdi Sabit Soyer, "Ortak bir egemenliğe ulaşmak için acı çektik. Bugün bunu terk edersek, halka açıklamak gerekir" dedi. 28 yıllık politikanın terk edilmesinin Rumlara AB'ye girme fırsatı sağlayacağını belirten Soyer, bu politikanın terk edilmesi halinde yaşanacak süreçte Kıbrıs Türk halkının dünyadan daha da soyutlanacağını ifade etti.
"Bu memleket bizim vatanımızdır" diyen Soyer, "Bu yüzden vurgumuzu Anavatan Kıbrıs diye belirledik. Bu Türkiye'yi reddetmek değildir" diye konuştu.
TKP Genel Başkanı Mustafa Akıncı, "İki devletlilik esası kabul edilmedi" diye masadan kaçmamak gerektiğini, görüşme olsun veya olmasın devleti güçlendirmek gerektiğini söyledi. Toplumu ve devleti güçlü kılmak için yapılacak çok iş olduğunu dile getiren Akıncı, "Rumlar yaklaşırsa bir ortak devlet kurarız. Yaklaşmazlarsa Türkiye'nin bir vilayeti olarak değil, güçlü bir devlet olarak yolumuza devam ederiz" şeklinde konuştu.
Lefkoşa Bağımsız Milletvekili Özker Özgür, iki ayrı devlet önkoşulu sürmek kanımca yanlıştır. Bu Türkiye'ye de zarar verecektir" diye konuştu. Cumhurbaşkanı'nın iki toplumlu federasyona inanmadığını sık sık dile getirdiğini söyleyen Özgür, Taksim politikasının nelere mal olduğunun görüldüğünü belirtti.."
***
Kıbrıs'ın en eski hukukçularından eski milletvekili, bakan ve parti başkanı Ahmet Mithat Berberoğlu, Kıbrıs sorununu Toplum Postası'na değerlendirdi:
"Geçmişte biz Kıbrıs Cumhuriyeti'ne sahip çıkılması gerektiğini söylediğimizde vatan haini ilan edildik. Ama bugün 1960 Anayasası'na, anlaşmalarına sığınarak, Türkiye ve Yunanistan'ın garantörlük haklarından, ya da bu iki ülkenin birlikte üye olamayacağı bir uluslararası kuruma Kıbrıs'ın üye olamayacağından bahsediyorlar. Federe Devlet ilan edildikten sonra, 1983'te Cumhuriyet ilan etmek hukuk dışı bir olaydı. Ne çekiyorsak, bütün sebebi budur. KKTC'yi kurmak hukuk dışı bir karardı.
Biz Kıbrıs Cumhuriyeti gemisindeydik. Bu gemiyi terkettik ve bir sandala atladık. Şimdi sandal da batıyor."


(Kıbrıslı Türkün Sesi dergisi, Sayı:32, Nisan 1998)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder