Geçen Nisan ayı içinde
Lefkoşa’nın Rum kesiminde
düzenlenen ve yerli-yabancı 2500 bilim adamının katıldığı 3. Uluslararası Kıbrıs Araştırmaları
(Kiproloji) Kongresi’ne “bir tek Kıbrıslı Türkün bile çağrılı olmaması”nı
kınayan bazı bilim adamları, Kongreyi “şovenist” olarak nitelendirdiler.
Rum kesiminde yayımlanmakta olan haftalık “Cyprus Weekly”
gazetesine bir mektup gönderen ABD’nin Ohio eyaletindeki Toledo Üniversitesi
öğretim görevlilerinden Prof. Theodore Natsulas, binlerce kilometre uzaktan
gelmiş olmasına rağmen, bildirisini sunması için kendisine olanak
tanınmadığından şikayet ederek, “Kongreyi helenist kafa yapısına sahip çağdışı
kalmış örgütler yerine, artık Kıbrıs
Üniversitesi gibi kuruluşların örgütlemesi”ni
önerdi.
Swansea Üniversitesi’nden
Dr. Prodromos Panayiotopulos ise, “Bir tek Kıbrıslı Türkün bile Kongrede
bulunmaması, Kongrenin ne kadar şovenist bir yapıda olduğunu göstermektedir.
Kongre, Kıbrıs’ın Yunan olduğunu ve hep Yunan kalacağını vurgulamaya özen
gösterdi” şeklinde görüş belirtti.
Türkçenin, Yunanca, İngilizce, Fransızca ve Almanca gibi Kongrenin resmi dilleri arasına alınmadığına
dikkati çeken Panayiotopulos, karşılaştırmalı bildirilerde hep, “Kıbrıs
halkının Yunan-hıristiyan yapısının eşsizliği” üzerinde durulduğundan şikayet
etti.
Rum Maliye Bakanı’nın Kongre’yi açış konuşmasında Kıbrıslılık bilincinin yayılması için çaba
gösteren Yeni Kıbrıs Derneği’ne
saldırması ve Kıbrıslı Rumlarla Kıbrıslı Türkler arasında herhangi bir
benzerliğin bulunamayacağını söylemesini de
eleştirildi.
Eleştirilerle ilgili olarak bir açıklama yapan Kıbrıs
Araştırmaları Derneği’nin başkan yardımcısı Yorgos Yuannidis, “bilimsel
gerçekler, şövenizm olarak adlandırılamaz” diyerek, uluslararası kuruluşlar
aracılığıyla Türk bilim adamlarına çağrı gönderildiğini, ama yanıt
alamadıklarını, uluslararası kongrelerde Türkçe’nin resmi dil olarak
kullanılmadığını öne sürdü.
Konuyla ilgili olarak görüşüne başvurduğumuz dergimiz
yazarlarından Ahmet An, ilki 1969 yılında yapılmış olan Kiproloji Kongresine o
zaman, hem Kıbrıslı Türk, hem de Türkiyeli bilim adamlarının çağrılarak
bildiriler sunduklarını anımsattı. 1974 savaşı yüzünden yapılması
ertelenen 2. Kongre’nin ancak 1982
yılında gerçekleştirilebildiğini ve buraya katılma olanağı bulabilmesine
rağmen, geciktiği gerekçesiyle kendisine
bildiri sunma hakkı verilmediğini söyledi. Bu yılki 3. Kongreye
çağrılacağına dair yaptığı başvuruya
olumlu yanıt verilmiş olmasına rağmen, çağrılmamış olmasını da Kongreyi
örgütleyen çevrelerin “şovenist” olmalarıyla açıkladı. Kıbrıs Araştırmalarının
ne yazık ki Türkiye ve Kıbrıs Türk kesiminde de daha çok şoven çevrelerce
yürütüldüğünü ve propaganda amaçlı olarak kullanıldığını belirten Ahmet An,
bilimsel çalışmaların şovenizmden arınması gerektiğini vurguladı.
(Kıbrıslı Türkün Sesi dergisi, Sayı:11, 20 Haziran-20
Temmuz 1990) için hazırlandı, ama yayımlanmadı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder