Kıbrıs ile Avrupa Birliği (AB) arasındaki üyelik
görüşmelerini sürdüren Kıbrıs Cumhuriyeti’nin ilgili bürosu tarafından, adanın
Rum kesiminde gerçekleştirilen bir kamuoyu yoklamasının sonuçlarına göre, her 5
Kıbrıslıdan biri, AB üyeliğinin yaşam düzeyini düşüreceği ve adanın, Avrupa’nın
güç odaklarının etkisi altına gireceği korkusunu taşımaktadır.
Eurobarometre’nin, AB’nin genişlemesi ardından ona
katılacak olan 13 aday ülkede, 2001 yılı Ekim ayında, 500 kişi arasında yaptığı
araştırmanın sonuçlarına göre, Kıbrıs’ın Rum kesiminde her 4 kişiden birinin AB
üyeliğine hayır diyeceği tahmin edilmişken (Cyprus Weekly, 14.12.2001), Temmuz
2002’de yapılan bu son araştırmada, denek sayısı iki kat daha fazla tutuldu ve
18 yaşın üzerindeki 1,004 kişiye sorular yöneltilerek, her 5 kişiden birinin AB
üyeliğine hayır yanıtı vereceği saptandı. (Cyprus Weekly, 20. 9.2002).
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin AB Bürosu yöneticilerinden Kostas
Paşalis’in açıkladığı bilgilere göre, kamuoyu araştırmasına katılanların %75’i,
Kıbrıs’ın AB’ye katılmasına olumlu yanıt verdi ve AB üyeliğinin Kıbrıs
sorununun çözümüne katkıda bulunacağını belirtti. Yanıt veren her 3 kişiden
2’si de, Kıbrıs’ın AB üyesi olarak daha fazla güvenlik içinde olacağını
söyledi.
“AYDINLATMA ÇALIŞMALARI
ARTIRILMALI”
Kostas Paşalis, AB üyeliğinin Kıbrıs’a zarar vereceğini
belirten %22’lik kesimin ya yetersiz bilgilendiğini, ya da yanlış izlenimlere
sahip olduğunu söyleyerek, aydınlatma çalışmalarının artırılması gerektiğini
vurguladı. Paşalis, AB ile ilgili doğru bilgilerin edinilmesiyle, AB üyeliğinin
zarar getireceğine ilişkin yersiz korkuların giderileceğini vurguladı.
Burada önemli bir hususa
dikkati çekmek gerekir. Bilindiği gibi, Avrupa Birliği’nde yapılan yasal
değişikliklerin tek tek toplumlara benimsetilmesi ve AB ülkelerinin yasalarının
bu değişikliklerle uyumlu hale getirilmesinde, halkla ilişkiler konusunda
uzmanlaşmış şirketler tarafından geniş çaplı kampanyalar yürütülmekte olup,
aday ülkelerde de kamuoyunun AB yanlısı olarak şekillenmesi için büyük çabalar
harcanmaktadır.
Örneğin Almanya'da 1990'ların birinci yarısında ilk
yapılan Euro referandumu olumsuz sonuç vermiş, ama 3-4 yıl süren kampanyalar
sonrasında yapılan ikinci bir referandumda, bu kez Alman toplumu fikir
değiştirerek, Euro'yu kabul etmişti. Nis Sözleşmesi için yapılan ilk
referandumda onay vermeyen İrlanda’da, geçen ay yapılan ikinci referandumda
ise, büyük kampanyaların etkisi görülmüş ve olumlu sonuç alınmıştır. Görülüyor
ki, söz konusu halkla ilişkiler kampanyalarının hiç de yabana atılmayacak bir
önemi vardır. Nitekim Kıbrıs’ın AB üyeliğine ilişkin olarak yapılan ilk kamuoyu
araştırmalarının sonuçlarının açıklanmasından sonra, Kıbrıs’ın Rum kesiminde
üç, Türk kesiminde de bir adet AB’yi tanıtma bürosu kurulmasına karar
verilmiştir.
.
Kamuoyu araştırmasının diğer bazı sonuçları da şöyledir:
* Kıbrıs’ın
AB üyeliğinin en ateşli destekleyicileri, yüksek gelirli sosyal gruplar
arasında olup, AB üyeliğinden en çok yarar görecek olanlar, büyük iş adamları
(%76), meslek sahipleri (%32), emekliler (%23), işverenler (%19) ve kırsal
bölgeler (%18) olarak sıralanmıştır.
* AB’ye üyelik
başvurusunun doğru bir karar olup olmadığı sorusuna, %75 evet, %22 hayır yanıtı
verilmiştir. Bu %22’lik hayır oranı, AB ile ilgili olumsuz görüş
sahibi olanların oranına yakındır. Hayır yanıtı verenlerin oranı, kentsel
bölgelere kıyasla (%18.9), kırsal bölgelerde daha yüksektir (%29.2) ve bunların
%29’u en alt gelir grubundan, %23.6’sı da alt orta gelir grubundandır.
* Kıbrıs’ın AB
üyeliğine başvurma kararının neden yanlış olduğu sorusuna yanıt verenler,
işsizlik oranının artacağını, ekonominin zarar göreceğini, hayat pahalılığının
artacağını, ülkeye gelen yabancıların sayısında artış olacağını, fakirliğin
yayılacağını ve sonuçta Kıbrıs’ın AB tarafından sömürüleceğini belirtmişlerdir.
* Araştırma sorularını yanıtlayanların yarıdan fazlası
(%58), üyelik görüşmeleri hakkında çok az bilgileri olduğunu belirtirken,
%36’sı da yeterli bilgiye sahip bulunduklarını, %5’i ise hiç bir bilgileri
olmadığını söylediler. %8’lik bir kesim de, sağlık, tüketici hakları, eğitim,
kültür ve insan hakları gibi önemli konularda daha fazla bilgi almak
istediklerini belirttiler. AB’deki gelişmeler hakkında Kıbrıslı Rum erkekler,
kadınlardan daha fazla bilgili ve daha fazla ilgili bulunmuştur.
* Her üç kişiden ikisi (%60), AB üyeliğinin önemli
yararlar sağlayacağını söylerken, %30’u zarar göreceklerinden söz etmişlerdir.
Yüksek gelir grupları, Kıbrıs’ın AB üyeliğe alt gelir gruplarına kıyasla daha
olumlu yaklaşmaktadır.
AB üyeliğinin Kıbrıs’a getireceği zararlar
işsizlik, ekonomik sıkıntılar, küçük işletmelerin zarar göreceği ve hayat
pahalılığının artacağı şeklinde ifade edilmiştir.
* Kamuoyu yoklamasına katılanların çoğunluğu (%68), AB
üyeliğinin güvenlik açısından daha iyi koşullar getireceğini söylerken, %16’sı
güvenliğin azalacağından kuşkuludur. Yanıt verenlerin %50’si, üyelikle birlikte
ekonominin büyüyeceğini ve hayat düzeyinin yükseleceğini ümit etmektedir. %33’lük
bir kesim, yükselme yanında alçalma da olabileceğini belirtirken, sadece %9’luk
bir kesim, ekonominin büyümesine bir katkıda bulunmayacağını vurgulamıştır.
* AB üyeliği ile ilgili olarak genel izlenim, olumlu
bulunmuştur: %70’lik bir kesim üyeliğin sonuçlarını çok iyi veya iyi olarak
değerlendirirken, sadece %13’ü oldukça kötü sonuçlardan söz etmiştir.
* “Üyelikle ilgili olarak yarın bir oylama yapılsa, nasıl
davranırdınız?” sorusuna, %72 “evet”, %22 de “hayır” yanıtı verilmiştir. Hayır
diyenlerin çoğu, kırsal bölgedeki düşük gelir grubuna mensup erkeklerdi. %7’lik
bir kesim ise “fikrim yok” yanıtını vermiştir.
* %85’lik bir çoğunluk, Kıbrıs’ın AB üyesi olması halinde
Kıbrıs sorununun çözümlenmesine katkıda bulunacağına inanırken, %8.5’lik bir kesim
de bunun olumsuz etkileri olacağına inanmaktadır. Üyelik olasılığı ile ilgili
olarak da, katılanların %67’si, Kıbrıs
sorununa çözüm bulunmadan üyeliğin olabileceği görüşündedir. %22’si, çözümle
birlikte üyelik olsun derken, %2’si asla üyelikten yana değildir. %8’lik bir
kesim ise “fikrim yok” demiştir.
(“AB DOSYASI, Hazırlayan: Hüseyin Erdoğan” imzasıyla, Kıbrıs’ta Sosyalist
Gerçek dergisi, Sayı:82, Ekim 2002)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder