31 Mayıs 2015 Pazar

UZMAN HEKİM AÇIĞIMIZ

1960’lı yılların başında, tıbbın 5-6 uzmanlık dalında halkımıza hizmet veren Kıbrıslı Türk hekim sayısı 15’i geçmezken, bugün yetişmiş uzman hekimlerimizin sayısı, 20’ye yakın uzmanlık dalında 200’e yaklaşmış bulunmaktadır. Bu konudaki ayrıntılı istatistiki bilgiler, ne yazık ki ne Kıbrıs Türk Tabibler Birliği’nde, ne de Sağlık Bakanlığı’nın yıllık çalışma raporlarında vardır. Kendi olanaklarımızla derlediğimiz ve hekimlerimizin uzmanlık dallarına göre dağılımını gösteren şu tablo, bize son durumu yansıtmaktadır:

Uzmanlık dalı       Sadece özel kesimde çalışan  Hem devlette, hem özel kesimde     Toplam
                           uzman hekim sayısı                 çalışan uzman hekim sayısı
Kadın-doğum             29                                            8                                            37
Çocuk                        23                                          10                                            33
Dahiliye                      22                                          12                                            34
Cerrahi                         8                                          11                                            19       
KBB                            6                                             5                                            11
Göz                              5                                           4                                               9
Deri                              3                                           3                                               6
Anestezi-Reanim.          3                                           8                                              11
Üroloji                          1                                           5                                               6
Sinir-Ruh                      -                                            4                                               4
Ortopedi                       -                                            4                                               4
Radyoloji                      -                                            2                                               2
Diğer dallar                  -                                              6                                              6
                                  100                                         82                                          182
Pratisyen hekimler           3                                         28                               
                                  103                                        110                                           
Diş Hekimleri               72                                          17
TOPLAM:                 175                                        127

Yukarıda da görüleceği gibi, sadece özel kesimde çalışan 100 uzman hekim, 3 pratisyen hekim ve 72 diş hekimi varken; hem devletten maaş çeken, hem de dışarıda özel klinik çalıştıran 82 uzman hekim, 28 pratisyen hekim ve 17 diş hekimi vardır. (İstisnai olarak özel klinik açmamış olan az sayıdaki kamu görevlisi meslektaşımızı burada tenzih etmek isteriz.)

Oysa ki Kamu Görevlileri Yasası’nın 41. Maddesi aynen şöyle demektedir: “Kamu görevlileri, tüm zamanlarını kamu hizmetlerinin yürütülmesine ve görevlerinin yerine getirilmesine ayırmakla yükümlü olup, çalışma saatleri içinde veya dışında ücretli veya ücretsiz bir iş tutamazlar ve serbest meslek yapamazlar.”

Dahası “tam-gün çalışma” tüzüğü uyarınca yüzde 40 zamlı maaş alan kamu görevlisi hekimler, ne tam-gün çalışma ilkesine uymakta, ne de yasaların amir hükmüne rağmen muayenehane ve kliniklerini kapatmaktadırlar. Bir zamanlar gazetelere ilan vererek, “özel klinik çalştırmıyorum”, ya da “özel kliniğimi kapattım” duyurusunu yapan bütün kamu görevlisi hekimler, yöneticilerin gözlerinin içine baka baka ve onlardan, bu yasadışı uygulamalarına destek alırcasına, bildiklerini okumayı sürdürmektedirler. Devletin telefon rehberinde bile sayfalarca bu yasadışı kliniklerin adres ve telefon numaraları verilmektedir. O halde bu yasaları niçin yaptınız? Uygulanmadıktan sonra, uygulanması denetlenmedikten sonra, yasalar ne işe yarar? Serbest çalışan hekimlerin iş sahasına, devlet hekimlerinin yasaları çiğneyerek müdahale etmesi niçin durdurulmuyor? Toplumumuzun içinde bulunduğu ekonomik bunalım, hastaları özel klinikler yerine, devlet hastanesinin kapılarına yığmaktadır. Saat 9 ile 12 arasında kısıtlı sayıda devlet hekiminin verdiği hizmet, ihtiyacı karşılayamadığından, kuyruktaki hastalar, öğleden sonra aynı devlet hekimlerinin özel kliniklerinde para karşılığında tedavi edilmektedir! Hastanelerdeki başıbozukluk ve düzensizliği istismar eden kamu görevlisi hekimler, bu durumdan yararlanarak vergi dışı milyonlarca lira kazanç sağlamaktadırlar. Milyonlarca lira borç ve kredi sağlayarak kurulan özel klinik ve muayenehanelerde hasta azlığı nedeniyle rasyonel bir gelir kazanamayan serbest çalışan hekimlere, devlet sağlık hizmetlerinin kapıları kapanmıştır. Yetersiz ve kısıtlı uzman hekim kadrosuyla, çağdaş düzeyde tıp hizmeti veremeyen devlet, çalışanların ezici çoğunluğunun üye olduğu Sosyal Sigortalar Kurumu’nun sağlık primlerini de layıkiyle değerlendirememektedir. 1 milyar lirayı aşkın yıllık sağlık primi, başka amaçlar için kullanılmaktadır. Ne yazık ki bu duruma çalışanların örgütleri de seyirci kalmaktadır...

Bir süre önce Serbest Çalışan Hekimler Birliği Yönetim Kurulu olarak, Sağlık Bakanı ile yaptığımız görüşmede Dr.Erbilen, gerek devlet sağlık hizmetlerindeki uzman kadrolarının genişletilmesi, gerekse Sosyal Sigortalar Kurumu’nun sağlık primlerinin amaca uygun olarak değerlendirilmesi konularında nasıl bir acz içinde olduğunu bize göstermiştir. Dahası Dr. Erbilen, ülkemizde hekim fazlalığı olduğunu öne sürerek, yeterli sayıda hastası olmayan genç uzman hekimlerle yeni mezun olmuş meslektaşlarımıza “Türkiye’ye dönünüz, burada iş yok!” tavsiyesinde bulunabilmiştir. Oysa biz Serbest Çalışan Hekimler Birliği olarak, ülkemizde uzman hekim fazlalığı yerine, uzman hekim açığının bulunduğunu öne sürmekteyiz. Eğer ortada bir fazlalık varmış gibi görünüyorsa bu, Sağlık Bakanlığı’nın kendi çalışma alanına giren Sağlık işlerini düzenlemekte ne kadar yetersiz kaldığının bir göstergesidir.

Dr.Erbilen, devlet sağlık hizmetlerinde çalışan hekimlerin büyük bir çoğunluğunun deontoloji kurallarına uymadığını, bilimsel düzeylerinin bütün iddialarına rağmen düşük olduğunu iki-üç yıl sonra olsa bile kabul etmek zorunda kalmıştır. Sağlık Bakanlığı’nın yeni baştan bir örgütlenmeye gitmesi gerektiğini kendisi bize söylediği zaman, bu kadar zamandır bunu niçin gerçekleştirmediğini sorduk. Bu konuda herhangi bir projenin bile hazırlanmamış olduğunu, günübirlik işlerle 160 bin kişinin sağlık sorunlarının çözümlenmeye çalışıldığını öğrendik. Oysa ki, insanımızı 21. yüzyıla hazırlamak için planların, projelerin bugünden yapılması gerekirdi. Bunu, oturdukları sandalyenin parasını ödenen devlet görevlileri değil de, biz mi düşünmeliydik!

İşte uluslararası sağlık standardlarına göre öngörülen hedef: Her 10 bin kişiye 28 uzman hekim düşecek şekilde planlama yapılmalıdır. Yani her 357 kişiye 1 uzman hekim düşmelidir. Bu ölçü halen, gelişmiş ülkeler için ortalama her 500 kişiye 1 uzman hekim olarak hesaplanmaktadır. Yine de bunun altına inmeyi başaran ülkeler vardır. Örneğin Demokratik Almanya’da 460, Federal Almanya’da 432, İtalya’da 275, Sovyetler Birliği’nde 250 kişiye 1 uzman hekim düşmektedir.

Uluslararası sağlık standardında hedeflenen her 10 bin kişiye 28 uzman hekimden, 6’sı iç hastalıkları, 4’ü çocuk hastalıkları, 3’ü cerrahi hastalıklar, 2’si doğum ve kadın hastalıkları ve diğer dallardan göz, KBB gibi birer olmak üzere hesaplanmıştır. Her 1500 kişi için de 1 diş hekimi hizmet vermelidir.

TKP’den koltuğu uğruna ayrılıp, UBP’lileşen Sağlık Bakanı Dr.Erbilen, bundan önceki hükümet programının mecliste görüşülmesi sırasında Bakanlığına yönelik eleştirileri yanıtlarken, “Vasıta sorununa da çözüm bulunması ile bütçe olanakları çerçevesinde sağlık servislerinin ideale yakın çevirilebilecek duruma geleceğini” söylemişti!.. Yılların bozuk devlet sağlık hizmetlerini ideale yakınlaştıracağını öne süren Dr.Erbilen’in ideal ölçüleri ile uluslararası sağlık standardları arasındaki farkı saptamak zor olmasa gerek. Yukarıda aktardığımız rakamların kendisi konuşmaktadır. 160 bin kişi olarak kabul edilen Kuzey Kıbrıs nüfusuna ideal sağlık hizmeti verebilmek için, 96 dahiliye uzmanı, 64 çocuk doktoru, 48 cerrah, 32 kadın-doğumcu ve diğer dallardan 16’şar uzman hekime ihtiyacımız vardır. Yani bugünkü verilere göre, daha 62 dahiliye uzmanı, 31 çocuk doktoru, 29 cerrah, 7 göz doktoru, 5’er tane Anestezi ve KBB uzmanı açığımız vardır. Kadın-doğum uzmanı sayısında ise halen 5 adet fazla uzman yetiştirmiş bulunuyoruz. Diş hekimi açığımız ise 18’dir.

Öte yandan günümüzde hızla ilerleyen Bilimsel-Teknik Devrim koşullarında tıbbın sadece bir uzmanlık dalında eğitim görmüş olmak bile yeterli olmamakta, alt uzmanlık dallarında uzmanlaşılmaktadır. Yetişmiş uzman hekimlerimize devlet kapılarını kapamakla, “geri, geldiğiniz ülkeye dönünüz” demekle ortaya konan çağdışı görüşler, halkımızın tepkisiyle karşılandığı kadar, devlet görevlilerinin gerek yasal, gerekse ahlaki yönden bu kadar sorumsuzca davranabildiklerini açıklamak durumuzda kaldığımız için bizim yüzümüz kızarmaktadır. Oysa ki onlar, devlet ve sosyal sigorta olanaklarını planlı ve bilimsel bir şekilde halkın sağlığı için sunacakları yerde, yetişmiş elemanlarımızı ille de özel klinik açmaya zorlamakta, devlet sağlık hizmetlerini genişletip, yeniden örgütleme çabalarını geciktirmektedirler. Kamu görevlisi oldukları halde, dışarıda da çalışarak, tüm zamanlarını kamu hizmetine vermekten uzak duran meslektaşlarımız, devletin sağladığı her türlü olanağı tepe tepe kullanmaktan geri durmamaktadırlar. Gerek uzman hekim, gerekse diğer tıbbi personel ve gereç eksikliğine gözlerini kapayan yetkililer, istedikleri kadar kendi ideallerine yaklaştıklarını öne sürsünler, verilen hizmetin düzeyi ortadadır. Halep ordaysa, arşın da burdadır...

(“Dr.Ahmet Cavit” imzasıyla, Kıbrıs Postası gazetesi, 28 Haziran 1988)  
   





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder