Kenan Akın (DP): "Bütçe olarak bizi günah keçisi
ilan ediyorlarsa, şunu söyleyeyim, günah keçisinin anası da, babası da
UBP'dir...Halka şov yapmak için konuşma yapmıyorum, doğru bildiklerimi
söyleyeceğim. Emeklilerin bu devletten ikinci maaşı çekmesini hangi
milletvekili hazmeder? Emeklilerin istihdamını önleyen yasaya DP olumlu oy
verecek. Bu memlekette, DAÜ'de emekli olmuş yüzlerce kişi çalıştırılıyor. Oysa
yüzlerce gencimiz bu ülkeden İngiltere'ye göç ediyor...Benzin ve mazot yok diye
RHA'lar göreve çıkamıyor, oysa müdür ve müsteşarlar, çocuklarını okuldan
RHA'larla aratıyor...Ulufe gibi T izni dağıtılarak, taksi ağaları
yaratıldı...İpini koparanın buraya gelmemesi gerektiğini söylüyoruz. Ama hiç
önlem alınmıyor. Parasız insanların KKTC'ye gelmemesi için Türkiye ile konuşmak
ve tedbir almak gerekmektedir...Cezaevlerindeki vatandaşların büyük bir bölümü,
kimlik kartıyla seyahat etmeyi seçen insanlardır. Bu insanları cezaevinde boşu
boşuna besliyoruz. Böyle devam ederse, 3 gün sonra benim ve sizin arabanızı da
çalacaklar. Kimlikle seyahat etme konusunda tedbirler alınmalıdır."
Sonay Adem (CTP): "1998'de verilen T izinleri
tamamen rüşvettir. Bu parti rüşvet vermektedir. 25 bin Mark tanesi T izinleri
satılmaktadır. Bu rüşvet, oy maksatları için verilmektedir."
İlkay Kamil (UBP): "Bu yalandır."
***
Ünal Üstel (DP): "Muhtarlıklar siyasi rozetten
çıkarılmalıdır...Belediyelerin zor durumdan kurtarılması şarttır...Partizanca T
izni verilmektedir ve bazı UBP'liler T izinlerini ticarete çevirmiştir. Bu
konuda yasa değişikliği gerekmektedir...Vatandaşlık verilmesinde de partizanlık
yapılmaktadır...Gelişigüzel tabanca izni verilmektedir."
***
Derviş Eroğlu (UBP): "Eskiden bavul ticareti
lehimize çalışıyordu, bugün ters döndü. Hükümet olarak bazı tedbirler almak
zorundayız. Gümrük vergileriyle bu konuya el atacağız...Kimlik kartıyla
girenleri takip etsin diye polise görev verildi. Yasal düzenleme hazırlıyoruz.
Cezayı ödeyip ucuz kaçak işçi çalıştırmayı tercih edenler var. İşverene cezayı
artıracağız. Kaçak çalışanı da sınırdışı etme yetkimiz var."
***
Ahmet Kaşif(DP): "TKP muhalefette iken 06 plakalı
araçlar fink atıyor diyordu. Şimdi hükümettesiniz. Mağusa'da dün çakıl taşıyan
kamyonlar hangi plakayı taşıyordu?...Askeri kantinler olayına artık
"dur" deme zamanı gelmiştir. Askeri kantinlere gelen mallar
kontrolsuz dağıtılıyor ve halkın sağlığıyla oynanıyor. Tüccarın getirdiği 3
kamyon biber imha edildi. Peki ama aynı gün askeri kantinlere 16 plakalı
kamyonlarla gelen biberler de kontrol edildi mi?"
***
Mehmet Ali Talat (CTP): "Cumhurbaşkanı Denktaş'ın,
'Kıbrıslı diye bir millet yoktur. Kıbrıs'a özgü bir şey varsa, o da Kıbrıs
eşeğidir' şeklinde konuşmuş ve Kıbrıslı eşeklerle, Kıbrıslılığı bir tuttuğu
anda kendisine Kıbrıslı Türk diyen insanlara eşek benzetmesi yaparak büyük bir
hakarette bulunmuştur. Kendisini protesto ediyoruz. Sayn Cumhurbaşkanı bunu ilk kez söylemiyor.
Böyle bir yaklaşım asla kabul edilemez."
Sonay Adem (CTP): "Mussolini yaklaşımı."
Talat: "Türkiye'de okurken bazı arkadaşlar bize
'Kıbrıs eşeği' derdi. Buna çok bozulur, alınırdık. Şimdi Cumhurbaşkanı yüzümüze
karşı söylüyor bunu...Şimdi tek yol konfederasyon deniyor. Aklıma geldi,
söyleyim., Miroğlu da bilecek. Türkiye'de bir grup vardı, tek yol devrim derdi.
Şimdi tek yol konfederasyon. Ama Meclis
tek yol konfederasyon demedi. Bilmem hükümet mayna ederse...Tek yol
konfederasyon söylemleri tamamen dayanaksızdır. Cumhurbaşkanı'nın Kıbrıs eşeği
benzetmesi gibi halkına karşı saygısızlığıdır...Cumhurbaşkanı'nın binbir çeşit
danışmanı var. Meclis'e b,ile danışmayan Cumhurbaşkanı bilmem bu danışmanlara
ne danışır?"
Ferdi Soyer (CTP): "Bizde diktatörlük yok. Her
bakanlığa bağlı dükalıklar var. Bizde 10 ayrı dükalık, 3 tane de hükümet var.
Biri Meclis'te, biri Saray'dan feyz alan hükümet, biri de karşıda olan
hükümettir."
Sonay Adem (CTP): "Yeme içme gırla, başka bir şey
yok."
Soyer: "Danışan saraya, danışmayan saraya!"
***
Talat: "Askerdeki sivil personel sendikalaşamıyor.
Şimdi bayan personel de dahil her sabah içtimaya gidiyor."
Ferdi Soyer (CTP): "Daha Derviş Beyi de çağıracaklar
sabah içtimasına...Güvenlik Kuvvetleri'nin başına bir Kıbrıslı Türk generalin
bulunmasının ne ayıbı var? Bu konular Kuran-ı Kerim'in ayetleri gibi 'aman
konuşma' konusu olmamalıdır. Biz bunu söyledik diye Deli Dumrul misali herkes
bize söner, varsın sövsün."
***
Derviş Eroğlu (UBP): "Talat'ın döneminde de Bazı
Bakanlar Kurulu kararları Resmi Gazete'de yayımlanmadı. Örneğin CTP döneminde 3
bin 500 TC'li ve bin 125 Bulgaristan göçmeni vatandaş yapıldı. Bunlar Resmi
Gazete'de yayımlanmadı."
Mehmet Ali Talat: (Öfkeyle) "Rüyasında gördü size o
bilgiyi veren. Bir daha sorun o danışmanınıza."
Eroğlu: "Ben danışmanımdan almıyorum. Bilgisayardan
alıyorum."
Talat: "300 kişiyi geçmez o sayı."
Türkay Tokel (UBP): "Ortağınız aldattı sizi. Sizden
habersiz yaptı."
***
Serdar Denktaş (DP): "Dış temsilciliklerimizin
denetlenmesi çok güzel, ama Sayıştay Başkanı'nın ne işi var İngiltere'de?"
Hüseyin Öztoprak (DP): "ABD temsilciliğinde 2
görevli var, 4 kişi gitti denetlemeye."
Denktaş: "Sayın Soyer biraz önce 3 devlet vardır
dedi. Savcılık ve Sayıştay, birer devlet de onlar. Nerden seçtik yahu biz bu
adamı? Savcının da yerine geçer, her şeyi yapar.
Soyer: "Ah bu CTP'ye ah. Hükümet olduk 2.5 sene. Her
gün kavga ettik Başsavcıynan. Ama ortağımız ana muhalefetle savcının yanında
oldu."
Denktaş: "Eh yanlış yaptık. Korkma UBP'yi dövmez,
ama başlayacak TKP'ye tokat vurmaya."
***
Denktaş: "Dışişleri Bakanlığı, nüfus politikasını
ele almalıdır. Bizim ihtiyacımız daha az belki, ama zengin bir nüfustur.
Dolaşan nüfusun artması önemlidir."
Mustafa Akıncı (TKP): "Bugün duyduğum en sürpriz
açıklama bu oldu. Bunu lazım en başta saraya anlatalım."
Denktaş: "Bu konuya hükümet karar verecek, saray
değil."
Akıncı: "Mühür nerde be Ferdi?"
Denktaş: "Be Akıncı, dinlemedin beni herhalde biraz
önce."
***
F. Soyer: "Neden hükmünüz ve kılıcınız Türkiye'nin
yüzde 51 hissesi olan KİT'lerde kesmez de bizimkilerde keser? Bizim rakımızı
almayan ve bizim yasalarımızı takmayanların karşısında bu hükümet, onuru ve
yasaları ile durmak zorundadır. Bu ülkede kaçak işçiden sonra kaçak işyerleri
de var. Bu ülkeye gelir Ali, şirket kurar, dolandırır Hüseyin'i, sonra Ali
şirketi olur Veli, sonra bulursan bul. Artık üzüm üzüme baka baka karardığı
için, dolandırıcılık marifeti de zenginleşmiştir. Adam artık nikah kıyar bir
Nataşa'ya, vatandaş yapar, boşanır sonra, dost hayatı yaşar...Bu memlekette
yapıcı ustası mı yok? Hatay'dan gelir. Mistiri tutmayı burda öğrenir...Hiç
çalışmamış kişiler, sigortalardan emekli edilmektedir. Eşekten düşmüş malül
gazi olan adam gibi, bu kişilere emekli maaşı bağlandı."
***
S. Denktaş: "Devlet, çalışanlara şirin görünsün diye
yüzde 42 net maaş artışı verdi. Memur memnun oldu, ancak özel sektör
düşünülmedi."
Ersoy İnce (UBP): "E verin vay, vermen vay!"
***
Sonay Adem: "UBP'nin geçmişte 'Kaçak işçi bizim veli
nimetimizdir' dediğini de unutmamak gerekir. Hatay'ın küçüğü Lefkoşa'nın Suriçi
oldu artık. İşyeri, işyeri gezmenize gerek yoktur ya. Gidin Suriçi'ne hepsi
orda. Gece turist olurlar, gündüz işçi."
***
Osman İmre (DP): "Barış Harekatı gazilerinin hala
iskan ve tapu gibi sorunlar yaşaması üzücüdür. Bu kesime daha önce verilen
sözler doğrultusunda 2 yıllık sosyal sigorta hakkı tanıbnması için yasa
değişikliği hazırlanmasında yarar vardır...Barış Harekatına katılan ve KKTC'ye
yerleşen 2 bin dolayında gazinin hemen hemen yarısı bugün yurtdışına göç
etmiştir."
***
F. Soyer: "Kamu görevlilerine yapılan maaş
artışlarının çok önemli bir bölümü borç taksitlerine gitti. Çünkü, memurlar
lüks araba almaya başladı. Ancak bu para çarşıya düşmedi."
Mehmet Bayram (UBP): "Galeriye gitti."
***
(Kıbrıslı Türkün Sesi dergisi, Sayı:44, Nisan 1999)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder