27 Mayıs 2015 Çarşamba

MECLİS'TEKİ BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ KKTC'DEKİ SORUNLARININ AYNASI GİBİ


Kenan Akın (DP): "Bütçe olarak bizi günah keçisi ilan ediyorlarsa, şunu söyleyeyim, günah keçisinin anası da, babası da UBP'dir...Halka şov yapmak için konuşma yapmıyorum, doğru bildiklerimi söyleyeceğim. Emeklilerin bu devletten ikinci maaşı çekmesini hangi milletvekili hazmeder? Emeklilerin istihdamını önleyen yasaya DP olumlu oy verecek. Bu memlekette, DAÜ'de emekli olmuş yüzlerce kişi çalıştırılıyor. Oysa yüzlerce gencimiz bu ülkeden İngiltere'ye göç ediyor...Benzin ve mazot yok diye RHA'lar göreve çıkamıyor, oysa müdür ve müsteşarlar, çocuklarını okuldan RHA'larla aratıyor...Ulufe gibi T izni dağıtılarak, taksi ağaları yaratıldı...İpini koparanın buraya gelmemesi gerektiğini söylüyoruz. Ama hiç önlem alınmıyor. Parasız insanların KKTC'ye gelmemesi için Türkiye ile konuşmak ve tedbir almak gerekmektedir...Cezaevlerindeki vatandaşların büyük bir bölümü, kimlik kartıyla seyahat etmeyi seçen insanlardır. Bu insanları cezaevinde boşu boşuna besliyoruz. Böyle devam ederse, 3 gün sonra benim ve sizin arabanızı da çalacaklar. Kimlikle seyahat etme konusunda tedbirler alınmalıdır."
Sonay Adem (CTP): "1998'de verilen T izinleri tamamen rüşvettir. Bu parti rüşvet vermektedir. 25 bin Mark tanesi T izinleri satılmaktadır. Bu rüşvet, oy maksatları için verilmektedir."
İlkay Kamil (UBP): "Bu yalandır."
***
Ünal Üstel (DP): "Muhtarlıklar siyasi rozetten çıkarılmalıdır...Belediyelerin zor durumdan kurtarılması şarttır...Partizanca T izni verilmektedir ve bazı UBP'liler T izinlerini ticarete çevirmiştir. Bu konuda yasa değişikliği gerekmektedir...Vatandaşlık verilmesinde de partizanlık yapılmaktadır...Gelişigüzel tabanca izni verilmektedir."
***
Derviş Eroğlu (UBP): "Eskiden bavul ticareti lehimize çalışıyordu, bugün ters döndü. Hükümet olarak bazı tedbirler almak zorundayız. Gümrük vergileriyle bu konuya el atacağız...Kimlik kartıyla girenleri takip etsin diye polise görev verildi. Yasal düzenleme hazırlıyoruz. Cezayı ödeyip ucuz kaçak işçi çalıştırmayı tercih edenler var. İşverene cezayı artıracağız. Kaçak çalışanı da sınırdışı etme yetkimiz var."
***
Ahmet Kaşif(DP): "TKP muhalefette iken 06 plakalı araçlar fink atıyor diyordu. Şimdi hükümettesiniz. Mağusa'da dün çakıl taşıyan kamyonlar hangi plakayı taşıyordu?...Askeri kantinler olayına artık "dur" deme zamanı gelmiştir. Askeri kantinlere gelen mallar kontrolsuz dağıtılıyor ve halkın sağlığıyla oynanıyor. Tüccarın getirdiği 3 kamyon biber imha edildi. Peki ama aynı gün askeri kantinlere 16 plakalı kamyonlarla gelen biberler de kontrol edildi mi?"
***
Mehmet Ali Talat (CTP): "Cumhurbaşkanı Denktaş'ın, 'Kıbrıslı diye bir millet yoktur. Kıbrıs'a özgü bir şey varsa, o da Kıbrıs eşeğidir' şeklinde konuşmuş ve Kıbrıslı eşeklerle, Kıbrıslılığı bir tuttuğu anda kendisine Kıbrıslı Türk diyen insanlara eşek benzetmesi yaparak büyük bir hakarette bulunmuştur. Kendisini protesto ediyoruz.  Sayn Cumhurbaşkanı bunu ilk kez söylemiyor. Böyle bir yaklaşım asla kabul edilemez."
Sonay Adem (CTP): "Mussolini yaklaşımı."
Talat: "Türkiye'de okurken bazı arkadaşlar bize 'Kıbrıs eşeği' derdi. Buna çok bozulur, alınırdık. Şimdi Cumhurbaşkanı yüzümüze karşı söylüyor bunu...Şimdi tek yol konfederasyon deniyor. Aklıma geldi, söyleyim., Miroğlu da bilecek. Türkiye'de bir grup vardı, tek yol devrim derdi. Şimdi tek yol  konfederasyon. Ama Meclis tek yol konfederasyon demedi. Bilmem hükümet mayna ederse...Tek yol konfederasyon söylemleri tamamen dayanaksızdır. Cumhurbaşkanı'nın Kıbrıs eşeği benzetmesi gibi halkına karşı saygısızlığıdır...Cumhurbaşkanı'nın binbir çeşit danışmanı var. Meclis'e b,ile danışmayan Cumhurbaşkanı bilmem bu danışmanlara ne danışır?"
Ferdi Soyer (CTP): "Bizde diktatörlük yok. Her bakanlığa bağlı dükalıklar var. Bizde 10 ayrı dükalık, 3 tane de hükümet var. Biri Meclis'te, biri Saray'dan feyz alan hükümet, biri de karşıda olan hükümettir."
Sonay Adem (CTP): "Yeme içme gırla, başka bir şey yok."
Soyer: "Danışan saraya, danışmayan saraya!"
***
Talat: "Askerdeki sivil personel sendikalaşamıyor. Şimdi bayan personel de dahil her sabah içtimaya gidiyor."
Ferdi Soyer (CTP): "Daha Derviş Beyi de çağıracaklar sabah içtimasına...Güvenlik Kuvvetleri'nin başına bir Kıbrıslı Türk generalin bulunmasının ne ayıbı var? Bu konular Kuran-ı Kerim'in ayetleri gibi 'aman konuşma' konusu olmamalıdır. Biz bunu söyledik diye Deli Dumrul misali herkes bize söner, varsın sövsün."
***
Derviş Eroğlu (UBP): "Talat'ın döneminde de Bazı Bakanlar Kurulu kararları Resmi Gazete'de yayımlanmadı. Örneğin CTP döneminde 3 bin 500 TC'li ve bin 125 Bulgaristan göçmeni vatandaş yapıldı. Bunlar Resmi Gazete'de yayımlanmadı."
Mehmet Ali Talat: (Öfkeyle) "Rüyasında gördü size o bilgiyi veren. Bir daha sorun o danışmanınıza."
Eroğlu: "Ben danışmanımdan almıyorum. Bilgisayardan alıyorum."
Talat: "300 kişiyi geçmez o sayı."
Türkay Tokel (UBP): "Ortağınız aldattı sizi. Sizden habersiz yaptı."
***
Serdar Denktaş (DP): "Dış temsilciliklerimizin denetlenmesi çok güzel, ama Sayıştay Başkanı'nın ne işi var İngiltere'de?"
Hüseyin Öztoprak (DP): "ABD temsilciliğinde 2 görevli var, 4 kişi gitti denetlemeye."
Denktaş: "Sayın Soyer biraz önce 3 devlet vardır dedi. Savcılık ve Sayıştay, birer devlet de onlar. Nerden seçtik yahu biz bu adamı? Savcının da yerine geçer, her şeyi yapar.
Soyer: "Ah bu CTP'ye ah. Hükümet olduk 2.5 sene. Her gün kavga ettik Başsavcıynan. Ama ortağımız ana muhalefetle savcının yanında oldu."
Denktaş: "Eh yanlış yaptık. Korkma UBP'yi dövmez, ama başlayacak TKP'ye tokat vurmaya."
***
Denktaş: "Dışişleri Bakanlığı, nüfus politikasını ele almalıdır. Bizim ihtiyacımız daha az belki, ama zengin bir nüfustur. Dolaşan nüfusun artması önemlidir."
Mustafa Akıncı (TKP): "Bugün duyduğum en sürpriz açıklama bu oldu. Bunu lazım en başta saraya anlatalım."
Denktaş: "Bu konuya hükümet karar verecek, saray değil."
Akıncı: "Mühür nerde be Ferdi?"
Denktaş: "Be Akıncı, dinlemedin beni herhalde biraz önce."
***
F. Soyer: "Neden hükmünüz ve kılıcınız Türkiye'nin yüzde 51 hissesi olan KİT'lerde kesmez de bizimkilerde keser? Bizim rakımızı almayan ve bizim yasalarımızı takmayanların karşısında bu hükümet, onuru ve yasaları ile durmak zorundadır. Bu ülkede kaçak işçiden sonra kaçak işyerleri de var. Bu ülkeye gelir Ali, şirket kurar, dolandırır Hüseyin'i, sonra Ali şirketi olur Veli, sonra bulursan bul. Artık üzüm üzüme baka baka karardığı için, dolandırıcılık marifeti de zenginleşmiştir. Adam artık nikah kıyar bir Nataşa'ya, vatandaş yapar, boşanır sonra, dost hayatı yaşar...Bu memlekette yapıcı ustası mı yok? Hatay'dan gelir. Mistiri tutmayı burda öğrenir...Hiç çalışmamış kişiler, sigortalardan emekli edilmektedir. Eşekten düşmüş malül gazi olan adam gibi, bu kişilere emekli maaşı bağlandı."
***
S. Denktaş: "Devlet, çalışanlara şirin görünsün diye yüzde 42 net maaş artışı verdi. Memur memnun oldu, ancak özel sektör düşünülmedi."
Ersoy İnce (UBP): "E verin vay, vermen vay!"
***
Sonay Adem: "UBP'nin geçmişte 'Kaçak işçi bizim veli nimetimizdir' dediğini de unutmamak gerekir. Hatay'ın küçüğü Lefkoşa'nın Suriçi oldu artık. İşyeri, işyeri gezmenize gerek yoktur ya. Gidin Suriçi'ne hepsi orda. Gece turist olurlar, gündüz işçi."
***
Osman İmre (DP): "Barış Harekatı gazilerinin hala iskan ve tapu gibi sorunlar yaşaması üzücüdür. Bu kesime daha önce verilen sözler doğrultusunda 2 yıllık sosyal sigorta hakkı tanıbnması için yasa değişikliği hazırlanmasında yarar vardır...Barış Harekatına katılan ve KKTC'ye yerleşen 2 bin dolayında gazinin hemen hemen yarısı bugün yurtdışına göç etmiştir."
***
F. Soyer: "Kamu görevlilerine yapılan maaş artışlarının çok önemli bir bölümü borç taksitlerine gitti. Çünkü, memurlar lüks araba almaya başladı. Ancak bu para çarşıya düşmedi."
Mehmet Bayram (UBP): "Galeriye gitti."
***


(Kıbrıslı Türkün Sesi dergisi, Sayı:44, Nisan 1999) 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder