SAĞLIK İÇİN TOPLANAN PRİMLER İHTİYARLIK SİGORTASINA
GİDERKEN, SAĞLIK GİDERLERİNİN ÜÇTE BİRİ İLAÇ VE YURTDIŞI TEDAVİLERE HARCANIYOR
KKTC Sağlık Bakanlığı adına bir rapor hazırlayan
Türkiyeli öğretim üyesi Prof.Dr.Mehmet Tokat, bulgularını "KKTC'deki
Sağlık Harcamaları ve Finansmanı" adı altında ilgili makamlara sundu.
Raporu ele geçiren Kıbrıslı dergisi, şu ilginç hususları kamuoyuna açıklamayı
bir görev bilmektedir:
SOSYAL SİGORTALAR DAİRESİ DEVLETE SAĞLIK ÖDEMESİ
YAPMAZKEN, DEVLET DE SSD'NE PRİM ÖDEMİYOR
Prof.Dr.Mehmet Tokat, raporunda şöyle demektedir:
"Sosyal Sigortalar Dairesi (SSD) tarafından yapılan
sağlık harcamaları, 1994 yılında 33 milyon TL iken, 5 yılda yaklaşık 14 kat
artarak 1998 yılında 415.9 milyar TL'ye yükselmiştir. Ancak bu harcamalar
içinde çok önemli bir yer tutan "sigortalılar için kamu sağlık kurumlarına
yapılan ödemeler" bölümü gerçekte sanal bir durum arzetmektedir. Şöyle ki,
bu bölüm için yapılan ve tahakkuk eden harcamalar için SSD, gerçekte herhangi
bir ödeme yapmamaktadır.
KKTC mali sisteminde Maliye Bakanlığı'nın çok özellikli
bir yeri mevcuttur. Şöyle ki, kamu kurumları arasında yapılan her türlü
ödemeler, Maliye Bakanlığı tarafından gelir sayılmaktadır. İşte SSD'nin bu
ödemeleri de kamu mali sistemi içinde erimekte ve Sağlık Bakanlığı harcamaları
bu giderleri karşılamaktadır. Buna karşılık da Maliye Bakanlığı, devlet
çalışanlarının sağlık primlerini SSD'ne ödememektedir. Yani kamu kurumları
arasında sanki Türkiye'deki Emekli Sandığı-Maliye Bakanlığı ilişkisi gibi fiili
bir durum mevcuttur. Dolayısıyla SSD sağlık harcamalarının kamu kurumlarına
karşılık ödeyeceği sağlık harcaması, sanal olarak kalmaktadır."
SOSYAL SİGORTALARIN ÖZELE AÇILMASI KONUSU
Bilindiği gibi SSD, 1 Temmuz 1992 tarihinden itibaren
devlet dışında, özel çalışan hekimlerden ve eczanelerden de hizmet alacağını
duyurarak, sağlık primlerine %3'lük bir artış getirmiştir. Özel eczanalerden
yararlanma 7 Haziran 1994'den itibaren başlatılmışken, özel çalışan hekimlerden
hizmet alımı, aradan geçen bunca yıla rağmen başlatılmamıştır.
SSD'nin Sağlık Bakanlığı harcamalarının dışında
gerçekleştirdiği ödemeler olarak, iki başlıkta yer alan yurtdışı tedavi
giderleri ile kamu kurumlarından temin edilemeyen ilaç ve tıbbi araç-gereç için
eczanelere ödenen harcamalar olarak, 1994 yılında 10 milyon TL harcamışken, bu
miktar 1998 yılında 165.3 milyar TL'ye çıkmıştır.
SAĞLIK İÇİN TOPLANAN FAZLA MİKTARDAKİ PRİM, SAĞLIK İÇİN
DEĞİL DE İHTİYARLIK SİGORTASI İÇİN HARCANIYOR
SSD 1994 yılında devlet hissesi hariç, sigortalı ve
işveren hissesi olarak 92,5 milyar TL tutarında hastalık sigortası prim geliri
toplarken, bu miktar 1998 yılında 1.8 trilyon TL'ye çıkmıştır. Devlet ise,
KKTC'deki mali sistemin işleyişi nedeniyle, devlet kurumları tarafından
ödenmesi gereken prim tutarlarını ilk günden beri hiçbir zaman SSD'ne
ödememiştir.
Öte yandan SSD,
önemli miktarlarda hastalık primi toplamasına karşın, sağlık yardımı olarak
kasasından çok düşük miktarda ödeme yapmaktadır. Şöyle ki, 1994 yılında 82.5
milyar TL olan prim gelir fazlası, 1998 yılında 1.6 trilyon TL düzeyine
yükselmiştir. Diğer bir deyişle, toplanan 1.6 trilyon TL tutarındaki sağlık
priminden sadece %10'u, yani 165.3 milyar TL sağlık giderleri için
kullanılmıştır. Geriye kalan para, sağlık harcamaları için değil de, ihtiyarlık
sigortası ödemeleri için harcanmaktadır.
"KKTC Sağlık Harcamaları ve Finansmanı" adlı
raporu hazırlayan Prof.Dr.Mehmet Tokat, bu durumla ilgili olarak şu
değerlendirmeyi yapmaktadır:
"Bundan çıkan sonuç, mevcut sistem içinde SSD,
topladığı hastalık primleriyle, kendi bünyesi içinde olan ihtiyarlık sigortası
giderlerini finanse etmiştir. Yani ihtiyarlık ve sağlık sigortalarının aynı
kurum içinde toplanmış olması, her sigorta dalının aktüeryal dengesinin kendi
içinde kurulmasına izin vermemiştir. Hakkaniyet bozulmuş, genel denge arayışı,
her bir sigorta dalının ekonomik performans arayışının önüne geçmiştir. Dolayısıyla
bu iki sigorta dalının birbirlerinden ayrılması, dengeli ve sağlıklı bir
performans analizine izin veren bir yapının kurulabilmesi için mutlak gerekli
görülmektedir. Burada vurgulanması gereken nokta, KKTC'de sağlık hizmetlerinin
iyileştirilmesi için gerekli kaynağın, en azından mevcut olduğu, dolayısıyla
yeni kaynak tahsisinin gerekmesi durumunda bunun dikkate alınması
gereğidir."
***
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder