BM Güvenlik Konseyi üyeliğine bu yıl ilk kez seçilen Güney
Kore’nin eski Dışişleri bakanlarından olan Han Sung-joo, Genel Sekreter Butros Gali’nin Kıbrıs Özel temsilciliğine atanmış.
1940 doğumlu olan Sung-joo, 1970’lerden itibaren Kore hükümetlerine dışilişkiler
ve milli savunma konularında danışmanlık yapmış. Ayrıca Kuzey ve Güney Kore’nin
birleştirilmesi için teorik ve pratik çabalar da gösteren Han Sung-joo, 1985’de
Kuzey Kore’yi ziyaret eden Güney Koreli birleşme tartışması grubunda yer almış.
1993-94 yıllarında Dışişleri Bakanlığı görevinde bulunan ve Kıbrıs Özel
temsilciliğine atanmazdan önce Kore Üniversitesinde Uluslararası İlişkiler
Enstitüsü’nün başkanlığını yapmakta olan Koreli diplomat için “ Kıbrıs’ın
Kuzeyi ile Güneyini birleştirebilirse, belki kendi ülkesine de iyi bir örnek
oluşturabilir” şeklinde yorumlar yapılıyor. Amerikan emperyalizminin böldüğü
Kore ve Kıbrıs’ın bir “Amerikan barışı” ile bile olsa en erken bir zamanda birleştirilmesi bu ülke halklarının ve dünya barışının
yararına olacak.
* * *
Kıbrıs gazetesi, 30 yıldan fazla bir süredir uygulanan
politikaların bizi nerelere getirdiğini saptamaya devam ediyor. 18 Mayıs 1996
tarihli sayısında Kamu İktisadi Teşebbüsleri ile bazı devlet dairelerinin
borçlarının 8 trilyona yaklaştığını ve bu borçlara her gün faiz bindiğini
belirterek, KKTC’nin 1996 bütçesinin 29.2 trilyon olduğu bir dönemde bu borç
yükünün ekonomi uzmanlarınca “endişe verici” olarak nitelendirildiğine
dikkat çekiyor.
23 Mayıs 1996 tarihli manşetinde ise “Neden batıyoruz?”
sorusunun yanıtını arıyor: “KKTC’de yaşam koşulları her geçen gün ağırlaşırken,
binbir vaad ile yola çıkıp iktidara gelenler “tam-takır” devlet bütçesine yeni
istihdamlar, tayin ve terfilerle 200 milyardan fazla ek külfet getirdi...DP-CTP
Hükümeti iki yılda üçlü kararname ile 109, Bakanlar Kurulu kararıyla 62, toplam
171 atama yaptı; yine üçlü kararnameyle 67, Bakanlar Kurulu kararıyla 5, toplam
72 kişiyi görevden aldı...DP-CTP hükümetinin müşavir yaptığı 49 kişiden 18’i
emekli oldu. Kızağa çekilen 31 kişi ise müşavir olarak devletten maaş alıyor.
Hesaplamalar yapılırken söz konusu 31 müşavirin emekliye ayrılması halinde
devlet kasasından çıkacak paranın yaklaşık 90 milyar TL olacağını belirten
uzmanlar, “Bu durumda DP-CTP hükümetinin son siyasi atamalarının devlete ek
külfeti 300 milyarı buluyor” dedi.
DP’nin çiçeği burnunda yeni Genel Başkanı Serdar Denktaş
ise, TC yetkililerinin “Sadece biz yardım edemeyiz. Orada siz işte hükümetçilik
oynamaya devam edin, bunu kabullenemiyorlar artık. Siz orda hükümetsiniz, orda
birşeyler yapmalısınız diyorlar” dediklerini aktarıyor ve Kıbrıs uyuşmazlığında
bir anlaşma sağlanması halinde “Burda bu
mevcut ekonomik yapımızda bu anlaşma ne kadar yürür mümkün değil” diyor.
(Kıbrıs, 2 Nisan 1996) Bir anlaşma ortamına neden giremediğimiz de böylece anlaşılmış oluyor.
* * *
Emekli kamu görevlisi Macit Yüksel’in teşhisi de yerinde:
“Bu duruma gelinmesinde, bizlerin 1974’e kadar direnişte yer alan mücahitler
kitlesinin de sorumluluğu büyüktür. Bizi suçlayan genç evlatlarımız
haklıdırlar. Mücahitler, genel toplum yararına olan ilkeler için, 1974’den bu
yana aktif bir mücadele veremedi. Parti ve şahıs tutmayı
yeğlemişlerdir.Mücahitler Derneği olarak tutum ve ilkelerimiz şahıs ve sınırlı
kitle yararına değil, tüm K.Türk toplumu ve Türk milleti yararına olacak
ilkeleri savunmalıyız.”(Kıbrıs, Söz Sizin köşesi, 21.4.1996)
* * *
“İktisatçı gözüyle” yazan Ünal Akif ise çıkış yolunu
gösteriyor: “Geçmişteki suistimallerin, idari yolsuzlukların kurulacak bağımsız
bir komite tarafından araştırılıp, gereken yasal işlemlerin yapılması. Bu gibi
olaylara geçmişte tevessül edenlerin en azından politik arenadan silinmeleri”
(Ortam, 7 Mayıs 1996)
(Kıbrıslı Türkün Sesi dergisi, Sayı:11, 20 Haziran-20
Temmuz 1990 için hazırlandı, ama yayımlanmadı.)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder