YASAĞA RAĞMEN CR ETKİNLİKLERİ SÜRÜYOR
Aşağıda CR
etkinliklerinin, KKTC makamları tarafından 27 Aralık 1997 tarihinden başlayarak
"yasaklanması"ndan bu yana geçen süre içinde, ABD Lefkoşa Büyükelçiliği
ve ona bağlı kuruluşlar tarafından düzenlenen ve basına yansıtılan
"Uyuşmazlıkların Çözümü" (Conflict Resolution=CR) konulu
etkinliklerin bir dökümünü bulacaksınız:
* "Çatışma ve Çözümü: Yunanistan, Türkiye ve
Kıbrıs" konulu seminer, önceki akşam ABD Büyükelçiliği'nin KKTC'de 6 Saran
Sokak, Küçük Kaymaklı adresindeki binasında yapıldı. Seminerde, Patricia
M.Carley, "Yunan-Türk ilişkileri ve Birleşik Devletler'in dış politikası:
Kıbrıs, Ege ve bölgesel istikrar" konusunu tartışmaya açarken, Timothy D.Sisk
ise "Müzakere ve Arabuluculuk Teorisi ve Uygulaması: Birleşik Devletler
Barış Enstitüsü (USIP)'nün sponsorluğunu yaptığı araştırmalardan elde edilen
bulgular" konulu bildiriyi sundu. (Birlik, 29.1.98)
* Cumhur Deliceırmak: "Herhalde çok akıllı oldukları
için Rum ve Türk halkları arasında USA'nın karanlık örgütleri tarafından
seçilen bazı zevat, uzun bir süredir "workshop" adı altında
genellikle Kıbrıs adası dışında bir araya gelip Kıbrıs adasının YARINI hakkında
fikir cimnastiği yapıyorlar. BRT Akis programından öğrendiğimize göre,
Kanada'da gerçekleştirilen son workshop toplantısının ana gündemi SENARYO
YAZARLIĞI imiş ve Kıbrıs'ın yarını için dört senaryo oluşturulmuş...4 senaryoun
birisi de KABUS SENARYOSU imiş. Bu senaryoya göre, Kıbrıs adasında UZLAŞMAZLIK
sürecek ve kaçınılmaz olarak savaş olacakmış. Bu savaşta Türk ordusu
ilerlerken, onbinlerce Rum ve binlerce Türk ölecek ve savaşın uygun bir yerinde
USA duruma müdahale edip, ateşkesi sağlayacakmış. Ve yine görüşmelere
dönülecekmiş. Görüşmeler sonunda Türkler şimdiki sınırlara çekilmeyi kabul
ederken, Rumlar da KKTC'nin varlığını ve yasallığını kabul edeceklermiş ve
böylece 2 devlet esasına dayalı nihai çözüm olacakmış. Sevsinler sizin
senaryonuzu. Bu senaryonun figüranı olduğunuzu anlamayan bir siz
kaldınız." (Birlik, 3.2.98)
* Cumhur Deliceırmak: "Nereden nere geldik.
Mücahitler'den NGO'lara geldik. İyi halt ettik... Gurbete gidip bir aylık
mukavemet eğitimi görmenin yerini, Washington DC Kolombia University'e gidip
OFF THE RECORD seminerlerden geçenlerin Tim-Takım Komutanı-Manga Çavuşu
olduklarını gördüler. Dağdan ayda bir gün izne inmenin yerini, RAND
CORPORATION'a BİLİNÇLENMEYE gitmenin aldığını gördüler... Ve bir de kimilerinin
emirleri ve direktifleri Atlantik ötesinden aldığını gördüler." (Birlik,
18. ve 24.2.98)
CR UZMANINA GÖRE KIBRIS SORUNU BİR İÇ SORUN
* Ocak 1998 sonunda, Lefkoşa'nın Rum kesimindeki Amerikan
Center tarafından Intercollege'de düzenlenen bir panel toplantısında, ABD Barış
Enstitüsü'nde program memuru olarak çalışan Timothy Sisk tarafından Lefkoşa'nın
Rum kesiminde "Görüşmecilik ve Arabuluculuk Teorisi ve Pratiği"
konulu bir konferans verildi...Sisk, Kıbrıs sorununun "birincil olarak bir
iç uyuşmazlık" olduğunu öne sürdü. (Cyprus Weekly, 30.1. ve 27.2.98)
* Genç İşadamları Derneği'nin 36. Perşembe Toplantısı'na
katılan ABD Lefkoşa Büyükelçisi Kenneth Brill, sivil toplum örgütlerinin
Kıbrıs'ta iyi işler yaptığını ve Ada'ya barış gelmesine büyük katkı
sağladıklarını öne sürerek, "Bu örgütler Kıbrıs'ın değişmesine yardımcı olabilir"
dedi. Brill şöyle konuştu: "Liderler anlaşmaya varıp imzalayabilir. Ancak
bu anlaşmanın çalışıp çalışmayacağına insanlar karar verir. Bu nedenle ne Türk,
ne de Rum yöneticilerin insanların iki toplumlu etkinliklere katılmasını
engellememesi gerekiyor. Liderler anlaştığında, bu anlaşmanın çalışmasında, bu
anlaşmanın çalışmasında çaba gösterecek olanlar, iki toplumlu etkinliklerde yer
alanlar olacak...Türk yetkililerin, iki toplumlu etkinlikleri askıya almasını
kınıyoruz. Yetkilileri, bu yasağı derhal kaldırmaya çağırıyoruz." (Kıbrıs,
6.3.98)
* Kıbrıslı Türk ve Rum bankacıların ABD'de Fulbright
tarafından düzenlenecek olan seminerlerde biraraya gelecekleri öğrenildi.
Bankacılıkla ilgili olarak düzenlenecek olan seminere, KKTC'deki büyük
bankaların temsilcileri katılıyor. Aralarında KKTC Merkez Bankası temsilcisinin
de olduğu delegasyonda Peker Turgut, Mehmet Turgut, Taşkent Atasayan, Yenal
Musannıf, Taştan Altıner, Ergün Vudalı, Tuncer Arifoğlu ve Halil Okur da var.
(Avrupa, 19.3.98)
* "Brüksel Kadın Grubu"nda yer alan kamu
görevlilerinin Londra'daki toplantıya katılmaları yasaklandı. Dün saat
10.00'daki uçakla Ercan'dan çıkışları son anda yasaklanan kadınlara gerekçe
olarak "devlet politikası" gösterildi...Kamuoyu, yasaklama olayının
duyulmasıyla hayretler içinde kalırken, toplumlararası tüm temasların, liderlik
ve işadamları ile sınırlı tutulmak istendiği üzerinde duruluyor. Bilindiği gibi
Rum işadamlarıyla birlikte bir dizi toplantıya katılmak üzere bir grup işadamı,
geçen Pazar Amerika'ya uçmuştu. (Avrupa, 26.3.98)
* Çocukların yaz kampları da yasaklandı. Fulbright
Komisyonu, 1980-84 doğumlu, iyi İngilizce bilen gençler arasında belirlenecek
40 genci, Rum gençlerle birlikte, 3 ay Amerika'ya göndermeyi
tasarlıyordu...Ancak dün alelacele ve okulun kapanış saatine getirilen, Milli
Eğitim Bakanlığı tarafından okullara gönderilen bir yazı ile "Yasak"
haberi iletildi. (Avrupa, 28.3.98, Katılımcıların isim listesi için bkz.Kıbrıs,
22.5.98)
* "Kıbrıs'ta Barış İçin İki Toplumlu Vatandaşlar
Grubu Üyeleri ve Dostları" toplantısı, geçtiğimiz günlerde Ledra
Palas'taki Fulbright Merkezi'nde düzenlendi...Alithia gazetesi, toplantıya
Kıbrıslı Türklerin katılımına Kıbrıs Türk liderliğince izin verilmediğini
yazdı. (Yeni Düzen, 7.4.1998)
TELEFON HATTI FİYASKOSU
* KKTC ve Kıbrıs Rum kesimi arasında kurulan "Alo
Hasan-Alo Yorgo" telefon hattı sisteminin devreye girdiği 4 Mayıs 1998
tarihinden beri KKTC'den Rum kesimini aramak hala mümkün olmuyor...24 yıllık
bir aradan sonra kurulan ve iki halk arasında konuşma olanağı sağlayacak
hattın, KKTC Telekomünikasyon Dairesi'nden kaynaklanan bazı nedenlerden dolayı
devreye girmediği öğrenildi. (Kıbrıs, 7.5.98) Mahi gazetesi, "Var olmayan
telefon hatlarının Holbrook tarafından açılışı" başlıklı haberinde,
"ABD diplomasisinin sihirbazı Richard Holbrook'un adadan ayrılmadan kısa
bir süre önce Pazartesi sabahı resmen açılışını yaptığı otomatik telefon
sisteminin en sonunda bir fiyasko olduğunun ortaya çıktığını" yazdı.
Gazete, "Kıbrıs'ın telefon yönünden yeniden birleştirilmesini hedefleyen
20 hatlık telefondan sadece bir hattın bir kez çalıştığınıi bunun da
Holbrook'un kendi şovunu yapması için olduğunu" belirtti. (Ortam, 9.5.98)
* Temmuz 1998'de Fulbright Komisyonu tarafından
düzenlenen Vermont Türk-Rum Gençlik kampına katılanlar: Danyal Hami, Nağme
Vamık, Şelale Akdeniz. Kampın amacı, aynı coğrafyada yaşayan, aynı adanın
topraklarını paylaşan Kıbrıslı Türk ve Rum gençlerini bir araya getirip,
dostluklar kurmalarını sağlamaktı (YDÜ'den Yansımalar gazetesi, 15.11.98)
* ABD'li diplomat Richard Holbrook'un gözetiminde,
Norveç'in başkenti Oslo'da "Kıbrıs'taki gerginliğin azaltılmasına yardımcı
olmak amacıyla" KKTC ve Rum tarafından işadamları ile sivil toplum
örgütleri liderlerini biraraya getiren toplantı sona erdi. (Halkın Sesi, 3.7.98)
* İzin verilmediği için Ledra Palace yerine Oslo'da
yapılan, 25 Türk ve 25 Rum'un katıldığı toplantı olumlu geçti...Toplantıda,
ilişkilerde, görüşleri ortaya koyarken uygulanacak bilimsel teknikler öğrenildi
ve Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgili bu yöntemlerden yararlanma olanakları
üzerinde duruldu. (Yeni Düzen, 9.7.98) (Oslo toplantısında tartışılan ilginç
konular için bkz. Salih Öztoprak, "Sıradan 50 Kıbrıslının Oslo
Buluşması" başlıklı 11 yazılık dizi, Yeni Düzen, 29.7.-8.8.98)
* İki toplum ve ABD'den yetkililerin katıldığı
etkinlikler, ABD'de (University of Hampshire'da) yapıldı. World Peace
Foundation (Dünya Barış Vakfı)'nın düzenlediği ve 6-9 Temmuz 1998 tarihleri
arasında yapılan "Kıbrıs Sorunu" konulu toplantılar dizisinde
tartışılan konular federalizm, güvenlik, ekonomik potansiyel ve başarılı
görüşme süreçleri ana başlıklarından oluştu. Toplantılara katılan Kıbrıslı
Türkler şunlardı: Mehmet Ali Talat, Mustafa Akıncı, Kutlay Erk, Şefika
Durduran, Mustafa Damdelen, Derviş Besimler, Bayram Çelik, Taner Sami Selçuk,
Erdil Nami ve Bekir Azgın. (Yeni Düzen, 10.7.98)
* Lütfi Özter: "Kim bu bilimsel tekniklerle
donatılan Oslo turistleri?...KKTC'den katılan 25 kişiden şu ana kadar basına
isimleri yansıyanlar sadece 3 kişidir: Kutlay Erk, Ülker Fafri ve Boysan Boyra.
Geriye kalan 22 kişi kendilerini gizliyorlar. Ortaya çıkıp "biz de orada
idik" demiyorlar. ABD armut seçer gibi seçtiği bu 22 kişinin adını
açıklamıyor. Bu gizlilik niye? Kurulması amaçlanan örgütler yeraltı
teşkilatları mıdırlar ki isimleri gizleniyor?" (Birlik, 13.7.1998)
PAPAPETRU'NUN İSYANI
* Dünya Barış Vakfı'nın ABD'de dört gün süren
"Kıbrıs Sorunu" konulu toplantısından sonra Rum heyetinden Birleşik
Demokratlar Hareketi Başkan Vekili Mihalis Papapetru'nun "artık geçmişte
diyalog kurabildiğimiz Türk siyasilerle bile ortak dil bulamıyoruz"
diyerek suçladığı CTP Başkanı Mehmet Ali Talat ve TKP Başkanı Mustafa Akıncı,
kendilerinin yıllardır ortaya koydukları çizgiden sapmadıklarını açıkladılar.
(Kıbrıs, 14.7.98)
* İsrail'de 11-12 Ağustos 1998 tarihleri arasında yapılan
uluslararası bir proje olan "Gençlik Enstitüsü" toplantısına CTP
Gençlik Kolları da katıldı. (Yeni Düzen, 28.8.98)
* Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, dün Brüksel Grubu
toplantılarına katılan işadamlarını kabulünde, onlara "konfederasyon
önerisi" ile ilgili bilgi verdi. (Birlik, 8.9.98)
* Simerini gazetesi, "Konfederasyon yönündeki Türk
önerisi, fikir babası Holbrook olan ABD tuzağı" başlığı altında verdiği
ve Rum yönetimine yakın bir kaynağa
dayandırdığı bir haberinde, Lefkoşa'daki Amerikan Büyükelçiliği'nin yeniden
yakınlaşma seminerlerinde Kıbrıs'ın konfederalleşmesi fikrinin işlendiğini
yazdı. (Halkın Sesi, 4.9.98)
CR EĞİTMENİ AZGIN'DAN İLGİNÇ İTİRAFLAR
* Fatma Azgın'la "Uyuşmazlıkların Çözümü
Grubu"nu konuştuk: "1992 yılında başladı eğitim çalışmaları.
Amerika'dan gelen uzmanlar bir Rumlar için, iki de Türkler için toplantı
yapmaktaydılar, ayrı ayrı. O sıralar biz Türklerin iki grubu vardı. Bir tanesi
benim başında bulunduğum bir grup, diğeri ise Ergün Olgun'un başında bulunduğu
bir gruptu. Önce görüşme teknikleri ve metodlarını çalıştılar bizimle... Amaç,
çelişkileri yumuşatmak, ya da iyileştirmektir...Politikamız, ya da amacımız iki
tarafın da kazanabileceği, iki tarafın da memnun olabileceği (bir çözümdür)...
(Yaklaşık 7 yıldır) Bu toplantılara katılanlar bilgi, deneyim, kültür açısından
güçlendiler. Görgü, deneyim kazandılar. Sık sık yinelenen yurtdışı
etkinlikleriyle olgunlaştılar. Çevreyle ilişkilerde, özel yaşamlarında
düzelmeler oldu. Birçok kişi, bulunduğu dernekte, sendikada, meslek kuruluşunda
liderlik üstlendi, aldığı eğitimden dolayı." (Avrupa, 12.-15.9.98)
KLİRİDİS'İN KIZININ SÖYLEDİKLERİ
* Rum yönetimi Başkanı Glafkos Klerides'in kızı, DİSİ
Milletvekili Kety Klerides ile yeniden yakınlaşma konusunda yapılan bir söyleşi
Mahi gazetesinde yayımlandı: "Dış ülkelere giden Kıbrıslı Türklerin
çoğunluğunun Denktaş'ın görüşüne yakın kişiler olduğu ortadadır. Bundan dolayı
bu gibi buluşmaların büyük önemi olmadığı gibi, görüş ayrılıklarının
kapatılması yönünde olumlu sonuçlar verme olasılıkları yoktur. Sanırım Denktaş,
durumun kontrolünden kaçtığını görünce bu temasları durdurma bahanesi buldu.Yaz
ayları döneminde çeşitli temaslar yapıldı. New Hampshire'e giden siyasiler,
sendikacılar ve diğer önde gelen şahısların oluşturduğu gruptaydım. Bu toplantı
şu açıdan hayal kırıcıydı. Geçmişte dialoğa destek vererek görüşlerinde daha
yumuşak olan Kıbrıslı Türk politikacılar, bu kez Denktaş'ın çizgisini
izlediler...Kısacası gördüğüm kadarıyla Kıbrıs Türk toplumunda muhalefet
yoktur." (Kıbrıs, 14.9.98)
TEMASLAR YURT DIŞINDA SÜRÜYOR
* KKTC ile Güney Kıbrıs arasındaki telefon hattının
fiyasko ile sonuçlandığı iddia edildi. Mahi gazetesi, Karpaz Rumlarının,
KKTC'nin, Güney Kıbrıs ve KKTC arasındaki direkt telefon hatlarının çalışmasına
"ciddi engeller koyduğu" iddiasında bulunduklarını yazdı. (Kıbrıs,
6.11.98)
* Alman Friedrich Ebert Vakfı'nın sponsörlüğünde, BİLBAN
ve İKME tarafından 29 Ekim-1 Kasım 1998 tarihleri arasında iki toplumlu bir
etkinlik düzenlendi. Belçika'nın başkenti Brüksel'de yer alan teknik düzeydeki
seminere, BİLBAN'dan Rasıh Keskiner, Yaşar Karakaş, Kemal Aktunç, Erbil Refik,
İzzet İzcan, Halil Paşa, Sümer Kaya, Nevzat Öznel ve Oğuz Özen katıldı.
Seminere Kıbrıs Üniversitesi'nden Neşe Yaşın ve Niyazi Kızılyürek de katılarak
bildiri sundular. (Yeni Çağ, 27.12.1998)
* Uluslararası Oslo Barış Araştırmaları Enstitüsü, Norveç
Dışişleri Bakanlığı ve Fulbright Komisyonu'nun katkılarıyla Oslo'da düzenlenen
toplantı, 8 ile 10 Aralık 1998 tarihleri arasında gerçekleşti. Toplantı,
geçtiğimiz Temmuz başında yine Oslo'da düzenlenen "Sorunların Çözümü"
konulu kursun devamı niteliği taşıyordu. Önceki kursa katılanların tümü davet edilmesine
rağmen, Oslo'daki son toplantıya 19 kişi işleri nedeniyle katılamadı. 16
Kıbrıslı Türk ve 15 Rum'un katılımıyla yapılan toplantılar 3 gün boyunca sabah
saat 09.00'dan gece saat 22.30'a kadar sürdü...Tümü üniversite mezunu, iyi
İngilizce bilen avukat, öğretmen, doktor, mühendis, muhasebeci, eczacı ve
işadamlarından oluşan katılımcılar, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda ciddi ve
çetrefil konularda dahi uzlaşma sağladılar. (Yeni Düzen, 17.12.98)
* 13-16 Aralık 1998 tarihlerinde Brüksel'de yapılan ve Avrupa
İşçi Birlikleri Konfederasyonu'nun düzenlediği "3. Kıbrıs Sendikalar
Forumu"nun hazırlık toplantısına, 5 Kıbrıslı Türk (Türk-Sen'den Nihat
Elmas, Önder Konuloğlu, Dev-İş'ten Bayram Çelik, Salih Usar ve KTAMS'tan Kemal
Deniz) ve 5 Kıbrıslı Rum sendikacı katıldı.
* İki toplumlu temaslar sürüyor...İki toplumlu temaslar
uzun süre BM denetimindeki Ledra Palace Oteli'nde yapılmış, ancak KKTC
makamlarının yasaklaması üzerine, Ledra Palace'ta düzenli olarak toplanan 3 bin
kadar Kıbrıslı Türk ve Rum, kendi ülkelerinde buluşup tartışamaz hale gelmişti.
Gazetemize ulaşan bilgilere göre, iki toplumlu temaslar yurt dışında
sürdürülüyor. Son olarak Kıbrıslı Türk ve Rum gençlik grupları İsrail ve
Macaristan'da buluşarak ortak çalışmalar yapmış bulunuyor. Geçtiğimiz haftalarda
bir diğer grup Kıbrıslı Türk ve Rum, Norveç'e giderek Oslo'da ikinci kez
buluşmuştu. Hatırlanacağı gibi sendikacılar da geçtiğimiz günlerde yurt dışında
buluşmuşlardı. İki toplumlu yurt dışı temaslarının 1999 yılı içinde artarak
devam etmesi bekleniyor. (Yeni Düzen, 28.12.98)
* TC, Yunanistan ve Kıbrıs'tan Türk ve Rum İşadamlarının
3. Toplantısı, 13-14 Aralık 1998 tarihlerinde İstanbul'da yapıldı. Brüksel
Grubu'nun İstanbul buluşması eğlenceyle başladı. Toplantıya KKTC'den katılan iş
adamları şunlar:Vedat Çelik, Engin Arı, Kutlay Erk, Günay Çerkez, Peyman
Erginel, İlkay M.Genç, Peker Turgud, Hasan Cemil, Fikri Toros, Mehmet Küçük,
Mustafa Raşid. (Kıbrıs, 13.12.98)
* İstanbul'da toplanan KKTC, Türkiye, Güney Kıbrıs ve
Yunanistan'dan 30 işadamı, Holbrooke'un zoruyla 11 madde üzerinde uzlaştı.
(Hürriyet Kıbrıs, 14.12.98)
* Basında tam sayfa paralı bir ilan yayımlayarak,
İstanbul'daki toplantıya katılan Kıbrıslı Türk iş adamlarını eleştiren Kıbrıs
Türk Ticaret Odası Yönetim Kurulu şöyle dedi: "Göğsümüzden temsil
ettiğimiz örgütün rozetini ve KKTC vatandaşı kimliğimizi çıkararak hiçbir
toplantıya katılmayalım." (Kıbrıs, 14.1.99)
* 14 Ocak 1999 akşamı Kanal T'de Dr.Doğan Harman
tarafından hazırlanan "Çapraz Ateş" programının konusu CR
etkinlikleri idi. Program konukları, CR çalışmalarına katılan Taner Selçuk ve
Erdil Nami ile sosyolog Kudret Akay'dı.
* Temaslara devam. Parlamentolararası Birlik Nisan'da
Türk ve Rum politikacıları konuk ediyor...Kıbrıslı Türk ve Rum işadamları Şubat
ayında Atina'da, çeşitli iki toplumlu gruplar yıl içinde İsrail'de buluşuyor.
(Yeni Düzen, 16.1.1999)
* ABD Büyükelçiliği'nde Dostluk Kokteyli. Kokteyle
katılanlar, Güney Kıbrıs'taki New York Pastanesi'nden özel olarak getirtilen
tatlıyı çok sevdi. ABD Büyükelçiliği Halkla İlişkiler Sorumlusu Dr.Judith
Baroody ile Albay Richard Krueger'in davetine uyan çok sayıda Kıbrıslı Türkün
katıldığı kokteylde ABD Büyükelçisi Kenneth Brill de hazır bulundu. Kokteyldeki
seçkin konuklar arasında Sağlık ve Çevre Bakanı Dr.Gülsen Bozkurt Dışişleri ve
Savunma eski bakanlarından Atay Ahmet Raşid ile Kenan Atakol, eski
milletvekilleri Özker Özgür ve Alpay Durduran da vardı. (Kıbrıs, 27.1.99)
*****
Lefkoşa'nın Rum kesiminde İngilizce olarak yayımlanmakta
olan Cyprus Mail gazetesinin 2 Eylül 2001 tarihli Pazar günkü “Mail on Sunday”
nüshasında yer alan “Patroclos” imzalı ve "Kahvehane'den Hikayeler"
başlıklı köşede şu değerlendirmeler yer almaktaydı:
“Ada
dışındaki uyuşmazlıkların çözümü seminerlerinde yer alan toplumlararası cinsel
ilişkiler hakkında bir şeyler okumak için bugün gazeteyi eline alanları hayal
kırıklığına düşürdüğüm için özür dilerim. Bu sayıda konuyla ilgili olarak yazma
sözü vermiştik, ama araştırmalarımız henüz tamamlanmadı. Konu hassas olduğu
için, olgular hakkında tamamiyle emin olmadan, öteki toplumdan kişilerle cinsel
karşılaşmalarda bulunan kişilerin adlarını yayımlamak istemiyoruz.
Geçenlerde
yine ABD tarafından finanse edilen ve yakınlaşma sanayiinin en çok para
kazananlarından biri olan Fulbright bilim adamı Benjamin Broome'un eğitmenlik
yaptığı yeni bir uyuşmazlıkların çözümü semineri vardı. Seminere 6 Kıbrıslı Rum
ve 6 Kıbrıslı Türk katılırken, onlara ayrıca, anavatanlarımız arasında
gelişmekte olan aşk macerasının önemini vurgulamak için, 6 Yunanlı ve 6
Türkiyeli de eşlik etti. Kıbrıslı Rum katılımcılar, her zamanki yakınlaşmacılar
sirkinin Türk-sever gediklilerinden oluşan bir karışımdı.
Bu
seminerlerin örgütleyicileri, Kıbrıslı Türk kardeşleri ile barış ve uyum içinde
yaşamaya kendilerini zaten adamış olan kişilerin, dönmelere vaaz verir gibi, bu
tür seminerlere götürülmesinin anlamsız olacağını mutlaka farketmiş
olmalıdırlar. Bu çiftlikte barış ve uyum içerisinde yaşayacaksak,
uyuşmazlıkların çözümü toplantılarına, Türklerden nefret eden Rumların veya
Rumlardan nefret eden Türklerin götürülmesi gerekmektedir.
Broome,
Brüksel'deki toplantıda bütün listedeki katılımcılara, kendi toplumlarının
öteki toplum için neler düşündüklerini ve genelde kendi toplumları veya
ülkeleri için düşüncelerinin ne olduğunu sorarak, bunları yazmalarını da
istemiş. Türk katılımcıların verdiği listeye göre, Türk toplumu Yunanlıları hep
olumlu bir ışık halinde görmekteymiş. Kendi toplumlarını da, yani Türkiye'yi
daha onurlu bir şekilde, yani anlaşılacağı gibi çağdaş, demokratik ve bir Avrupa
ülkesi olarak değerlendirmişler.
Ve bu
görüşle uyuşmayanlar, hapse atılırmış...”
(“M.İlker” imzasızla, Kıbrıs'ta Sosyalist Gerçek dergisi,
Sayı:39, Nisan 1999)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder